Popüler Konu Verimli Rutin

Nasıl bir işlem yapıldı ve ne kadar acaba. Cok teşekkürer değerli yorumun icin

Günaydın,

her cildin sorunu ve uygulanacak işlemi farklı olduğundan sanırım ücretleri de farklı olur.

Benim cildimin neme, vitamine siyah noktalardan arınmaya ihtiyacı vardı. Ona göre bir uygulama yapıldı.

sizin cildinize de bakıp karar verirler sanırım. Her uygulama herkese uymaz bence. O yüzden sıradan bir yere gidemedim.

Umarım size de faydası olur, tavsiye ederim şimdilik. Sürece ben de bakacağım ne gibi değişiklikler olacak bende: )
 
Herkese günaydın.

Düzeni çok sevdiğimi ve düzenimin bozulduğunda tepki ile karşıladığımı farkettim. Bu konuda kendimi biraz törpülemeliyim. Akışım bozulduğunda, tepki göstermemeliyim ve eski rutine dönmem zaman almamalı. Buna biraz çalışacağım.

Son bir haftadır rutinlerim şaştı. Biraz da bel ağrısı hatta sancısı çektim. Sırt-bel kaslarım çok zayıf. Bunlarla ilgili youtube videoları bakıyorum. SAbahları yapmaya başladım. Umarım faydası olur.
 
Teşekkür ederim ilk fırsatta görüşme yapacagim
 
9. ay rutin kontrol için doktora götürmüştüm. Sizin İpek kızınıza da çok geçmiş olsun.
Eşimin yeğeni Bilsem'e gidiyor ve çocuk için çok faydalı oldu. Bence kazanırsa şartları zorlayarak çocuğunuzu göndermenizde fayda var.
 
Ben liste yapmanın gücüne çok inanıyorum. Bir kere yazınca, eninde sonunda o iş yapılıyor. Kolay gelsin.
 
Benim de ufak kız 8 aylık ve 1 haftadır sabaha kadar ayaktayızElimden geldiğince sık yazmaya gayret ediyorum ancak bu ara uykusuzluk beni epey zorlamaya başladı.
 
Selamlar,

Yarın akşam kayınvalidem, görümcem ve kızı gelecekler. 1 Mayıs akşama kadar bizdeler. Evde kalabalık, çocuk bakımı açısından hayatımı epey kolaylaştırmakla birlikte, yaşanan kaos bir süre sonra beni rahatsız etmeye başlıyor.
Selçuk Şirin'nin kitap özetini çıkarmayı başardım:) Aşağıda paylaşıyorum.

Sevgiler
 
YETİŞKİN ÇOCUKLAR

Yazan: Pof. Dr. Selçuk ŞİRİN


Hayatta çocuk yetiştirmekten daha mühim başka bir uğraş varsa ben bilmiyorum. Çocuk yetiştirmek dediğimizde 3 farklı gelişim alanından bahsediyoruz:

  • Fiziksel Gelişim: Doğum öncesi dönemde annenin huzuru, sağlığı, beslenme şekli gibi çevresel faktörler ile genetik faktörler fiziksel gelişimi etkiliyor. Bizim yapabileceğimiz okul öncesi dönemde düzenli doktor ziyareti, aşı takviminin takibi, sağlıklı beslenme alışkanlıklarını çocuğumuza erken yaşta kazandırmak ve düzenli fiziksel aktivite için çocuğa fırsatlar sunmak.
  • Zihinsel Gelişim: Algı ve bilgi işlem becerilerini kapsayan bu gelişimin %90’lık kısmı 0-3 yaş arasında tamamlanıyor. Başka hiçbir dönemde bu dönemde olduğu kadar hayati öneme sahip bir zihinsel gelişim gerçekleşmiyor.
  • Duygusal Gelişim: Önce anne ve babaya güvenli bağlanma, sonrasında çevreyle yetkin bir şekilde iletişim kurma becerilerini kapsıyor. Zihinsel gelişim ve duygusal gelişim birbirine bağlı. Araştırmalar gösteriyor ki duygularını kontrol etme becerisi gelişmemiş çocuklar, zihinsel potansiyellerini açığa çıkarmakta güçlük çekiyorlar. Ebeveynlerin çocuklarına katacakları en önemli erken kazanımlardan biri, çocukların duygularını tanımaları ve bu duyguları daha etkin bir biçimde düzenlemelerini sağlamak olacaktır.
Fiziksel gelişimin bir kısmı haricinde, çocuk gelişimi, ailenin tekelinde olan bir süreç değil. Pek çok çevresel faktör devreye giriyor. Bu nedenle, elinizden gelenin en iyisini yapın ama ötesini dert ederek kendinizin de çocuğunuzun da huzurunu kaçırmayın.

Çocuk yetiştirirken dikkate almanız gereken 5 nokta:

  • Çocuğunuzun mizacını iyi tanıyın: Önce çocuğunuzu tanıyacak sonra o çocuğun mizacına göre esnek ancak tutarlı bir ebeveynlik tarzı geliştirmeniz gerekiyor. Doğuştan gelen özellik gibi mizacın da çevresel faktöler ile şekillenen, törpülenen ve zamanla değişime uğrayan bir özellik olduğunu unutmayın.
  • Çocuğunuzla güvene bağlı derin bir bağ kurun: Güven olmadan özgüven olmuyor. O nedenle olabildiği kadar erken yaşta çocuklarımıza kendi ayakları üstünde durmayı, tercih yapmayı öğretmeli ve sorumluluk bilinci kazandırmalıyız.
  • Mükemmel değil, olduğu kadar iyi olun yeter: Mükemmel ebeveynlik diye bir şey yok. Gereğinden fazla kurcalayıp, kendinizi de çocuğunuzu da yormayın.
  • Evde belli bir rutin oluşturun: Pek çok araştırma, düzenli bir uyku rutini olan, ailesiyle rutin bir şekilde akşam yemeği yiyen çocukların daha sağlıklı büyüdüğünü gösteriyor.
  • Çocuğunuzu başkalarıyla kıyaslamaktan vazgeçin: Her çocuk özeldir ve kendine özgü bir takvimle gelişir. İnternette dolaşan gelişim cetvellerinin bilimsel bir temeli yoktur. Bazen çocuklar bazı alanlarda geride kalacak. Bunun böyle olmasında biz ebeveynlerin hiçbir katkısı olmayabilir. Bunu unutmayalım. Tavsiyem bu tür kıyaslamalarda dert ettiğimiz meselenin kendisi ile dert ederek ortaya çıkan kaygının yarattığı stres arasında bir muhasebe yapmanız.
Çocuk Yetiştirme Tarzı: Literatürde otoriter, demokratik, serbest ve ihmalkar olmak üzere 4 çeşit ebeveynlik tarzı tanımlanıyor. Çokça sevgi ve sıcaklıkla harmanlanan ölçülü ebeveyn kontrolü, çocukların içinde bulundukları topluma uygun birer birey olarak yetişmelerine yardımcı olacaktır.

Okul Öncesi Dönemde Zekayı Arttırmanın 3 Yolu

  • Diyet: Doğum öncesi dönemden başlayarak, çocukların beslenmelerinde Omega-3’ün bulunması, çocukların zekasını IQ testinde 3,5 puan arttırıyor.
  • Etkin Diyalog: Muhatap alınan, inisiyatif verilen çocukların beyinleri zamanla fiziksel olarak akranlarından ayrışıyor. İlk yıllarda ninni, fiziksel temas ve göz teması; daha sonraki yıllarda beraber oynama ve karşılıklı diyalog ile devam etmek gerekiyor. 4-6 yaş arasında gelişimi etkileyen ana faktör diyaloga çocuğun yön vermesi. Yapmanız gereken onları daha çok dinlemek ve muhatap almak. Kendini ifade etmeyi öğrenen çocuk, her şeyi daha kolay öğreniyor.
  • Okul Öncesi eğitim: Okul öncesi eğitimi alan bir çocuğun zekası akranlarından daha ileride oluyor.
Okul Öncesi Dönemde Kitap Seçme Kılavuzu

0-36 ay döneminde çocukla kitap okumak, çocuğunuza yapacağınız en kıymetli yatırımdır. En etkili yöntem, diyaloga bağlı okuma yöntemidir. Karşılıklı soru sorarak, kitapla başlayan ancak kitaba bağlı kalmayan bir sohbet ortamı yaratılmalıdır.

  • Gelişim seviyesine uygun kitap: İlk yıllardaki kitapların neredeyse hiç yazı olmayan, ses çıkartan kumaş, naylon veya kalın kartondan olmalı. Elektronik ve pilli kitapların bebeklik döneminde çocuğa yaradan çok zararı olduğu tespit edilmiştir.
  • Yanıt veren değil, soru soran kitap: Ders verme derdi olan mesaj kaygılı kitaplar yerine hayal odaklı kitaplar tercih edilmelidir.
  • Çocuğun ayağını yerden kesen kitap: 3-6 yaş döneminde, Buket Uzuner, Ahmet Ümit, Ahmet Büke,’nin kitapları ile Yaşar Kemal’in Üç Anadolu Efsanesi kitabı tavsiye ediliyor.

İkinci Dil: Çocuklarda ikinci dil öğrenmenin ideal yaşının erken yaş olduğu; önce anadili sonra ikinci dili öğrensin tezi bilimsel geçerliliğini yitirmiştir. Fırsatınız varsa çocuğunuzu 3 yaşında ikinci bir dil ile tanıştırın.

Benlik Kontrolü: Bilimsel araştırmalar gösteriyor ki benlik kontrolü yüksek olan insanlar hayatta başarılı oluyor. Benlik kontrolü duygularımızı kavrayıp, idare etme becerisi olarak tanımlanabilir. Yani, içgüdüsel olarak aklımıza eseni yapmayıp, sabırla belirli bir plan çerçevesinde hedefe yönelmek demek. Çocuklarda benlik kontrolü geliştirebilmek için öncelikle çocukla güvene dayalı duygusal bir bağ kurulması gerekiyor. İkinci olarak iyi bir rol modeli olmak zorundayız. Eğer siz, bir ebeveyn olarak çocuklarınızın ihtiyacı olduğu anda onların yanında yer alıyor ve kendi duygularınıza hakim olduğunuzu yaşayarak gösterebiliyorsanız, çocuklarınızda benlik kontrolü gelişir.

Güvene dayalı duygusal bir bağ geliştirebilmek için sıcak ilgi (öpmek, sarılmak, kucaklamak) ve mizaca göre duyarlılık gerekiyor.

Duygusal gelişim için kritik süre 0-10 yaş arası. Özdenetim kazanabilmek için açılan pencere 10 yaşına varınca kapanmış oluyor. Bu nedenle bu yaş döneminde çocuklara her istediğini hemen vermekten vazgeçip, onlara sabretmeyi, beklemeyi, hak etmeyi öğretmek ve planlı okul dışı etkinliklere erken yaşta alıştırmak gerekiyor. Spor ve sanat etkinlikleri, çocuklara kurallar çerçevesinde performans sergilemeyi sabırla öğrettiği için iyi bir seçenek.

Ekran Bağımlılığı: Teknolojinin geldiği nokta itibariyle, artık ekranları yok saymak, çocukları yeni dünyadan koparmak anlamına geliyor. Yani siz çocuğunuzu ekrandan tamamen uzaklaştırınca, aslında çocuğunuzun akranlarıyla kuracağı bağları da ortadan kaldırmış oluyorsunuz. Çocukları ekran bağımlılığından korumak için uyulması gereken çerçeve şu şekilde:

0-18 ay: Görüntülü görüşmeler haricinde tüm ekranlardan uzak tutmak gerekiyor.

18-24 ay: Çok sınırlı tanışabilir. Ekranla ilk tanışması ne kadar geç, o kadar iyi.

2-5 yaş: Günde en fazla 1 saat ekran başında bulunabilir. Ebeveynin izlemediği hiç bir içeriğin çocuğa sunulmaması kuralı önemli.

6 yaş üzeri: Çocuğun hafta içi ve hafta sonu hangi saatlerde ve ne kadar süre ile ekran başında olacağının çocukla birlikte planlanması gerekiyor. Ekran zaman planı hazırlanırken aşağıda belirtilen noktaları akılda tutmakta fayda var.

  • Günde en az 1 saat fiziksel aktiviteye ayrılmalı
  • Her gün en az 8 saat uyku zamanı olmalı
  • Çocukların yatak odasında TV olmamalı
  • Uykudan bir saat önce tüm ekranlar kararmalı
  • Kahvaltı, öğle ve akşam yemekleri esnasında tüm ekranlar karartılmalı
  • Evde ekransız mekanlar olmalı
Ekran izleme planı oluşturulduktan sonra plana ve kurallara sadık kalınması çok önemli.
 
elecda konuya pek yazamıyorum ama takipteyim her daim, bir konuda senden destek almam lazım, misafir agırlayacagım zaman
elecda konuya pek yazamıyorum ama takipteyim her daim, bir konuda senden destek almam lazım, misafir agırlayacagım zaman günler öncesinden çok geriliyorum, temizlikdi hazırlıkdı falan, kendimi strese sokuyorum...Bununla ilgili zihnimi rahatlatmak için ne önerirsin.? Basit belki ama her misafir agırlayışımda bu sefer stres yapmayacagım dememe ragmen, bu düşüncem devam ediyor..
 
Misafir gelecegi zaman bende cok geriliyorum. Cok zor fark ettim ve kabul etmekte zorlandim. Herkesin onerilerini merakla bekliyorum.
Bende öyleyim temizlik ikram her sey hem gözümde büyüyor hem de sikintilaniyorun
Calistigim icin yük gibi geliyor..ama böyle olmamalı bence
 
T tatlu Bencede boyle olmamali. Bende cocuklugumdan beri bu gerginlik vardi aslinda. Dedigim gibi kabullenmekte cok zorlandim. Yakin zamanda Meltem Guner' in bir videosunu izlemistim. Misafir hazirligi sikintisini anlatiyordu. " Kendine durust musun? " dedi bir yerde. Bu soru bende simsek caktirdi. O andan beri zihnimde yankilaniyor. Cevabini hala bulamadim.
 
Son 3 sayfam kaldı, buraya kadar merak ettiğim bir şey hakkında yazınıza denk gelmedim. Sormak istiyorum.

Ela'nin sorduğu zor sorular ıllaki olmuştur. Bazı sorularda ağzımız açık kalir. Bu gibi sorulari oldu mu? Neler oldu ve ne cevaplar verdiniz?
Kızım 4 aylık, en çok merak ettiğim kısım bu

Şimdiden teşekkür ederim
 
Şu an bulunduğum sehir de pek gitme gelme yok.yakin ark nadir disarda buluşuyoruz...Bendeki sebeplerden bir tanesi çevremdeki artniyetli kişiler.. gelince hoş sohbete degil de evde ne var ne yok tarzı bakış acıları...Her yemeğe laf atmaları vs..Bir de çocukluk da hiç ev boş kalmazdı ders çalışmak kabus olurdu sobalı evde

Sanirim bu konuda su an bir cana sarfetmiyorum ya da sarfetmek gerek mi bilmiyorum bazen
 
valla 'misafir' konusunda bende serzenişteyim. Çalışıyorum ve 3 yaşında oğlum var.
Çekirdek yaşıyorum yani evime zaten samimi olmadığım birilerini özellikle davet etmem.
Aile akraba eş dost tanıdıklarım zaten benim yaşam tarzımı, temizlik ritüellerimi bildiği için abartmak yeriz.
Çocuk olduktan sonra zaten yemeğe misafir almadım.
Çayın yanına kek çırpar, yufka böreği yapar, bisküvi tatlısı hazırlarım.
Zaten abartıyı sevmiyorum.
Oturup benimle, benim kafamda sohbet edecek,
sürekli oturup kalkıp dolanıp yanıma iş yapıp, sağı solu toplamayacak,
'ay şunu da ye bunu da iç' diyerek kendini paralamayacak olması benim de tercihim olurdu.

Lakin, çoğu insanın böyle düşünmediğini,
beklentilerinin 'kim nerde ne yapmış' 'evin hangi yerini değiştirmiş' nereye ne almış' 'neyi, nerden kaça almış' 'nasıl sunum yapmış' full dedikodu ve gösteriş meraklısı olduğunu düşünüyorum maalesef.
Bilinçaltımıza atılan şeyler çok farklı..
bunlara özendiğimiz, yetişmeye çalıştığımız için gerginiz, geriliyoruz bence..
 
Bu arada 'misafir' demişken geçen işyerinde, şimdi herkes dışarda buluşuyor, zaten evler küçücük, kimse zahmete girmiyor, nasıl misafir ağırlanır unuttuk, elimiz ayağımıza dolaşıyor şeklinde bir sohbet geçmişti.
Aklıma gelmişken yazmak istedim.
Sanırım hazıra fazlasıyla alıştık.

Gününüz güzel geçsin
verimli rutinleriniz bol olsun
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…