KIZLAR OKURMUSUNUZ BEN ÇOK ETKİLENDİM...
NE OLUR BAŞARAMAYAN ARKADAŞLAR AZMİNİZİ KIRMAYIN GÜÇLÜ OLUN...
14 Yıllık Evli Bir Vajnismus Hastasının Duyguları
" Mazide cıvıl cıvıl hayat dolu gülmeyi seven, bir genç kızı geri de bırakmış, yıllar geçtikçe her gün üzerine konulan ağırlıkla yıpranmış, karamsar, beyninde intihar tasarımları ölümün eşiğine gelmiş bir kadındım. Bu korkudan nefret ediyordum. Mantıksız bir insan değildim ama korku mantığı bastırıyordu. İçindeki sevgi tomurcuklan kurumuş, güzeli fark edemiyordum, büyük bir güvensizlik duygusu vardı. Kin, nefret, öfke bedenimde çete oluşturmuşlardı. Gözyaşı musluklarım bozulmuştu. Bir labirentin içindeydim ve her gün etrafıma duvar örülüyordu. Sonuç vermeyen arayışlar. Eşimin ailesi öğrendikten sonra dışlanmanın verdiği duygusal baskı, kendimi boğaz tokluğuna çalışan bir sığıntı gibi hissediyordum. Nerde bir çare olacak tedavi yöntemi bulsam bir ümit ışığı da olsa eşimle kavga gürültü peşinden koşuyordum. Kendime devamlı bir şeyler ispatlamak zorundaydım. Evliliğimi ayakta tutmam gerekiyordu, cinsel yönüm zayıf olduğu için kendimi beden gücümle ortaya çıkartıyordum. Erkeğin yapacağı işleri de üstlenmiştim, boya badana tadilat, alışveriş hep kendim yapıyordum, emir eri olup çıkmıştım. Üstelik yazın memleketime gidip çay toplardım, eşimin ailesine çalışkan görünmek zorundaydım, işçiye para vermez hep ben çalışırdım. Her çay fidanının dibinde bir kova gözyaşım vardır.İstanbul'a dönünce de boş durmazdım yaptığım dantelleri satar para biriktirirdim, çünkü yarınım yoktu!
Sorunumun temeline inince eğitimimde aksaklık olduğunu gördüm elime devamlı taşıyacağım bir namus bayrağı vermişlerdi aynı, olayları diğer teyze kızları da yaşamıştı. Tedavide, sanki bayrak elimde cenge gidiyorum. Doktorumun muhteşem bir gidiş yolu vardı. Bana önce cinsellik hakkında bilgiler verdi. Onları beyne yükledim, yıllarca beslediğim, büyüttüğüm korku korkmaya başlamıştı. O kaçtıkça biz kovaladık peşine üç kişi takılmıştık. Doktorum, eşim ve ben kollar sıvanmış kovalamaya başlamıştık. Muhteşem bir etüt çalışması vardı. Terapi olumlu yönde ilerliyordu her terapiden sonra etrafımda örülen duvarı tokmaklayıp yıkıyordum.Son seansta korku tümüyle gitmiş vücut rahatlamış iki beden bir olmuştuk. 14 yıl sonra yeni bir yuvanın temeli atılmıştı. Mutluluktan uçuyordum, inanamıyordum. Allah’ıma şükrettim. Sabaha kadar uyuyamadım, doktoruma sarılıp sevinçten ağlamak istedim, gece telefon açmak istedim eşim engel oldu.
İnsan oğlunun yaşamında en önemli yerin cinsellik olduğunu öğrendim. Başarının ve çöküntünün temel kaynağı olan kadının cinselliği, bir hükümeti yıkabilme gücüne sahipmiş."
ÖNCE
Geçmişte yaşadıklarıma ve duyduklarıma çok inanmıştım ve çok korkmuştum, uzun yıllar onların etkisinde kalmıştım. Korku, aşağılanma, çaresizlik,hayal kırıklığı, güvensizlik ve suçluluk duyguları hissetmiştim. Cinselliğin pis, kirli ve şiddet içeren yanlarını, şehvetin insanı küçülten, aşağılayan bir iç güdü olduğunu düşünüyordum. Cinsellik mide bulandırıcı idi; ama bazen de hoşuma gidiyordu ama bunu kendime itiraf edemiyordum.
SONRA
Artık tamamen cinsel ilişkiye girebiliyorum. Karşılıklı zevk alıp yaşanabilecek bir şey olan cinselliğin güzel bir paylaşım olduğuna inanıyorum. Kesinlikle tiksindirici bulmuyorum .Günah olmadığına inanıyorum. Eski yaşadıklarımla ilgili hiç bir şey hissetmiyorum, korkmuyorum kendimi suçlamıyorum. Onlar " sapıktılar" deyip gülüp geçiyorum.