- 19 Temmuz 2012
- 11.307
- 22.352
- 398
- Konu Sahibi Revolucion
- #61
Allah sabır versin cennette kavuştursun inşallah. Ağlattınız beni

Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
Ahh ne guzel annesiniz.ne olur anlatin kim olursa olsun paylasin duygularinizi icinize atip bu yuku tek basiniza tasimayin.cocuklariniz yokken bagira bagira aglayin gerekirse.hatta isyan edin niye ben diyin.ama sonra sakinlesin sessizce oturup guzel gunleri hatirlayin.o gunlerle mutlu olun.aciniz cok taze bu duygular bizim icin var.olumde hayatin bi parcasi.hepinizden Allah razı olsun. anlatmak zorundayım artık konuşmak zorundayım çünkü içimde atacak tutacak yerim kalmadı. sonrasınıda anlatıcam lakin şuan ağlamamak zorundayım. oğlum yan odada ağladığımı hiç görmedi çocuklarımın ve görmelerinide istemiyorum o yüzden şimdilik kestim yazmayı.
GİDİŞİNDE İLK ANLAR
bazen nefes alamadığımı hissediyorum. bazen hayalle gerçek karışıyor kabusun içinde gibi hissediyorum uyanmak istiyorum malesefki gerçek bu ne kaçma şansım var nede uyanma
yedi ay olmak üzere nefesim, goncam bu dünyadan aniden göçeli. hiç beklenmedik şekilde en mutlu olduğumuz anda saniyeler içinde kayıp gitti hayatımdan. halbuki ne güzel başlamıştı gün ve ne güzel devam etmişti.
düğünümüzden beri ilk defa o gün dans etmiştik. bir düğündeydik ve oğullarımızın sünnet düğününün hayali kuruyorduk dans ederken. gelip gidip oynayalım hatun diyordu, ki hiç sevmezdi düğünlerde oynamayı. düğün bitip eve geldiğimizde az dinlendik 1-2 saat kadar uyumuşuz. beraber bişeyler atıştırdık. çocukların yıkanması lazımdı ama ben hala çok yorgundum ben yıkayayım dedi. tertemiz yıkadı, giydirdi, yatırdı oğullarımızı. kahveyi hak ettim mi dedi gülerek. oturduk hoş bir sohbetle kahvelerimizi içtik. Ve ne olduysa ondan sonra oldu. göğsüme birşey oturdu dedinedense kalk hastahaneye gidiyoruz dedim tamam dedi. lavaboya gireyim gidelim. Ve VE o anda kabus başladı........
kapıyı kapatmasıyla gelen düşme sesikapıyı açtığımdaki o hali gözümün önünden hiç gitmeyen bir kabus. nasıl yaptım bilmiyorum nerden aklıma geldi. nabzını kontrol edişim. aynı anda anneme çabuk telefonu getir tahta kaşık ver diye bağırışım. bir taraftandan solunum yolunu açmak için ağzını açma çabam
(((( ağzını açabildiğim gibi kalp masajına başladım bir taraftan 112'deki görevliye adres verme çabam. daha telefonu kapatmadan gelen sağlık ekipleri tam 2 dakika, mucize gibi. hastahaneye vardığımızda sadece 6 dakika olmuştu olay gerçekleşeli ama hiç bir çaba sonuç vermiyordu Vermedi
tam 45 dakika hayatımdaki en kısa dakikalar. acile giremedim. nasıl olduysa o kadarcık sürede tüm eşimiz dostumuz hastahaneye gelmişti acilin önü doluydu çevremizdeki insanlarla bir ben girmiyordum içeri giremiyordum sadece sessizce çekilin diyordum herkese acilin önünden çekilin engelliyorsunuz. o an nasıl bu kadar soğuktum nasıl bir hissizleşmeydi bu bilmiyorum. tam 3 saat sonra seni çağırıyorlar dediler arkadaşlar. girmek istemiyordum. sanki ne diyeceklerini biliyordum ayaklarımı sürükleyerek gittim kırmızı alanın önüne doktor beni görünce suratı değişti sustu.
biliyorum görmek istiyorum dedim. toparlayalım birazdan dediler hayır dedim bundan sonra ona kimse dokunmayacak. delirmişim gibi bakıyorlardı. yanına gittim kokladım temizledim evde ve genç öldüğü için şüpheliydi durumu adli tıba gidecekti ceset torbası ve yardım istedim o anki bakışlarını hiç unutmayacağım iyimisin diyordu herkes Evet dedim. demek zorundaydım eğer ağlayıp bağırırsam ona dokunmama görmeme izin vermezlerdi. değildim hiç iyi değildim nefes alamıyordum. tüm kemiklerim kırılmışçasına canım yanıyordu. çığlıklar atmak birilerini suçlamak istiyordum ama yoktu ki suçlu olan kimse yoktu. herşey olması gerekenden bile daha iyi ve hızlı olmuştu. şansımıza acilde bir kalp damar cerrahı vardı o saate rağmen. toparladım hazırladım bebeğimi her fırsatta öpüp koklayarak.alabilirsiniz dedim. acildeki doktorların hepsi başıma üşüşmüştü saniyede bir aynı soru iyimisin. ağlayamıyordum taş kesilmiştim adeta. morga indirildi tekrar teşhis edilecek dendi fırladım geliyorum dedim. başkası dedi polisler ilk defa bağırıyordum " ne demek başkası, yok başkası " gerçektende öyleydi. hep yanlızdık herşeyde sadece ikimizdik bizdik. ve yine bizdik ama bu kez artık yapayanlız bendim. mecbur kabul ettiler. savcı bekliyordu başında içeri girdim eşi dedi polisler başkası yokmuydu sorusuna yüzüne nasıl baktıysam savcının kısık bir sesle iyimisiniz dedi. gülümsüyordum garipti, nedendi bilmiyorum ama gülümsüyordum. yüzünü açtıkları anda koklayabilirmiyim dedim. savcı sessiz başıyla onaylarken dışarı fırladı.
sonra uyandırın beni kabus bu demeye başlamışım. uyandırın uyanamıyorum. ve hala uyanamıyorum tam 7 ay oldu her saniyeyi değerlendirdim gidişinden sonra seni görebilmek için koklayabilmek dokunabilmek için ama yetmedi ve hiçbir zamanda yetmeyecek. nolur bebeğim gel ve uyandır beni. UYANDIR BENİ![]()
Çok üzüldüm başınız sağolsun, Rabbim dayanma gücü versin..GİDİŞİNDE İLK ANLAR
bazen nefes alamadığımı hissediyorum. bazen hayalle gerçek karışıyor kabusun içinde gibi hissediyorum uyanmak istiyorum malesefki gerçek bu ne kaçma şansım var nede uyanma
yedi ay olmak üzere nefesim, goncam bu dünyadan aniden göçeli. hiç beklenmedik şekilde en mutlu olduğumuz anda saniyeler içinde kayıp gitti hayatımdan. halbuki ne güzel başlamıştı gün ve ne güzel devam etmişti.
düğünümüzden beri ilk defa o gün dans etmiştik. bir düğündeydik ve oğullarımızın sünnet düğününün hayali kuruyorduk dans ederken. gelip gidip oynayalım hatun diyordu, ki hiç sevmezdi düğünlerde oynamayı. düğün bitip eve geldiğimizde az dinlendik 1-2 saat kadar uyumuşuz. beraber bişeyler atıştırdık. çocukların yıkanması lazımdı ama ben hala çok yorgundum ben yıkayayım dedi. tertemiz yıkadı, giydirdi, yatırdı oğullarımızı. kahveyi hak ettim mi dedi gülerek. oturduk hoş bir sohbetle kahvelerimizi içtik. Ve ne olduysa ondan sonra oldu. göğsüme birşey oturdu dedinedense kalk hastahaneye gidiyoruz dedim tamam dedi. lavaboya gireyim gidelim. Ve VE o anda kabus başladı........
kapıyı kapatmasıyla gelen düşme sesikapıyı açtığımdaki o hali gözümün önünden hiç gitmeyen bir kabus. nasıl yaptım bilmiyorum nerden aklıma geldi. nabzını kontrol edişim. aynı anda anneme çabuk telefonu getir tahta kaşık ver diye bağırışım. bir taraftandan solunum yolunu açmak için ağzını açma çabam
(((( ağzını açabildiğim gibi kalp masajına başladım bir taraftan 112'deki görevliye adres verme çabam. daha telefonu kapatmadan gelen sağlık ekipleri tam 2 dakika, mucize gibi. hastahaneye vardığımızda sadece 6 dakika olmuştu olay gerçekleşeli ama hiç bir çaba sonuç vermiyordu Vermedi
tam 45 dakika hayatımdaki en kısa dakikalar. acile giremedim. nasıl olduysa o kadarcık sürede tüm eşimiz dostumuz hastahaneye gelmişti acilin önü doluydu çevremizdeki insanlarla bir ben girmiyordum içeri giremiyordum sadece sessizce çekilin diyordum herkese acilin önünden çekilin engelliyorsunuz. o an nasıl bu kadar soğuktum nasıl bir hissizleşmeydi bu bilmiyorum. tam 3 saat sonra seni çağırıyorlar dediler arkadaşlar. girmek istemiyordum. sanki ne diyeceklerini biliyordum ayaklarımı sürükleyerek gittim kırmızı alanın önüne doktor beni görünce suratı değişti sustu.
biliyorum görmek istiyorum dedim. toparlayalım birazdan dediler hayır dedim bundan sonra ona kimse dokunmayacak. delirmişim gibi bakıyorlardı. yanına gittim kokladım temizledim evde ve genç öldüğü için şüpheliydi durumu adli tıba gidecekti ceset torbası ve yardım istedim o anki bakışlarını hiç unutmayacağım iyimisin diyordu herkes Evet dedim. demek zorundaydım eğer ağlayıp bağırırsam ona dokunmama görmeme izin vermezlerdi. değildim hiç iyi değildim nefes alamıyordum. tüm kemiklerim kırılmışçasına canım yanıyordu. çığlıklar atmak birilerini suçlamak istiyordum ama yoktu ki suçlu olan kimse yoktu. herşey olması gerekenden bile daha iyi ve hızlı olmuştu. şansımıza acilde bir kalp damar cerrahı vardı o saate rağmen. toparladım hazırladım bebeğimi her fırsatta öpüp koklayarak.alabilirsiniz dedim. acildeki doktorların hepsi başıma üşüşmüştü saniyede bir aynı soru iyimisin. ağlayamıyordum taş kesilmiştim adeta. morga indirildi tekrar teşhis edilecek dendi fırladım geliyorum dedim. başkası dedi polisler ilk defa bağırıyordum " ne demek başkası, yok başkası " gerçektende öyleydi. hep yanlızdık herşeyde sadece ikimizdik bizdik. ve yine bizdik ama bu kez artık yapayanlız bendim. mecbur kabul ettiler. savcı bekliyordu başında içeri girdim eşi dedi polisler başkası yokmuydu sorusuna yüzüne nasıl baktıysam savcının kısık bir sesle iyimisiniz dedi. gülümsüyordum garipti, nedendi bilmiyorum ama gülümsüyordum. yüzünü açtıkları anda koklayabilirmiyim dedim. savcı sessiz başıyla onaylarken dışarı fırladı.
sonra uyandırın beni kabus bu demeye başlamışım. uyandırın uyanamıyorum. ve hala uyanamıyorum tam 7 ay oldu her saniyeyi değerlendirdim gidişinden sonra seni görebilmek için koklayabilmek dokunabilmek için ama yetmedi ve hiçbir zamanda yetmeyecek. nolur bebeğim gel ve uyandır beni. UYANDIR BENİ![]()
Acinizi yurekten paylasiyorum, sabirlar diliyorum, bizde enistemi genc yasta 4 sene once kalp krizinde kaybettik,acisi dun gibi hala yuregimde.Yasadiklariniza yakin bir durumu da ablam yasadi,offf icim acidi, yuregim paramparca, unutulmuyor, unutulmuyor... ama hayat mesgalesi iste..Allah size saglik sihhat versin, cocuklarinizla beraber...GİDİŞİNDE İLK ANLAR
bazen nefes alamadığımı hissediyorum. bazen hayalle gerçek karışıyor kabusun içinde gibi hissediyorum uyanmak istiyorum malesefki gerçek bu ne kaçma şansım var nede uyanma
yedi ay olmak üzere nefesim, goncam bu dünyadan aniden göçeli. hiç beklenmedik şekilde en mutlu olduğumuz anda saniyeler içinde kayıp gitti hayatımdan. halbuki ne güzel başlamıştı gün ve ne güzel devam etmişti.
düğünümüzden beri ilk defa o gün dans etmiştik. bir düğündeydik ve oğullarımızın sünnet düğününün hayali kuruyorduk dans ederken. gelip gidip oynayalım hatun diyordu, ki hiç sevmezdi düğünlerde oynamayı. düğün bitip eve geldiğimizde az dinlendik 1-2 saat kadar uyumuşuz. beraber bişeyler atıştırdık. çocukların yıkanması lazımdı ama ben hala çok yorgundum ben yıkayayım dedi. tertemiz yıkadı, giydirdi, yatırdı oğullarımızı. kahveyi hak ettim mi dedi gülerek. oturduk hoş bir sohbetle kahvelerimizi içtik. Ve ne olduysa ondan sonra oldu. göğsüme birşey oturdu dedinedense kalk hastahaneye gidiyoruz dedim tamam dedi. lavaboya gireyim gidelim. Ve VE o anda kabus başladı........
kapıyı kapatmasıyla gelen düşme sesikapıyı açtığımdaki o hali gözümün önünden hiç gitmeyen bir kabus. nasıl yaptım bilmiyorum nerden aklıma geldi. nabzını kontrol edişim. aynı anda anneme çabuk telefonu getir tahta kaşık ver diye bağırışım. bir taraftandan solunum yolunu açmak için ağzını açma çabam
(((( ağzını açabildiğim gibi kalp masajına başladım bir taraftan 112'deki görevliye adres verme çabam. daha telefonu kapatmadan gelen sağlık ekipleri tam 2 dakika, mucize gibi. hastahaneye vardığımızda sadece 6 dakika olmuştu olay gerçekleşeli ama hiç bir çaba sonuç vermiyordu Vermedi
tam 45 dakika hayatımdaki en kısa dakikalar. acile giremedim. nasıl olduysa o kadarcık sürede tüm eşimiz dostumuz hastahaneye gelmişti acilin önü doluydu çevremizdeki insanlarla bir ben girmiyordum içeri giremiyordum sadece sessizce çekilin diyordum herkese acilin önünden çekilin engelliyorsunuz. o an nasıl bu kadar soğuktum nasıl bir hissizleşmeydi bu bilmiyorum. tam 3 saat sonra seni çağırıyorlar dediler arkadaşlar. girmek istemiyordum. sanki ne diyeceklerini biliyordum ayaklarımı sürükleyerek gittim kırmızı alanın önüne doktor beni görünce suratı değişti sustu.
biliyorum görmek istiyorum dedim. toparlayalım birazdan dediler hayır dedim bundan sonra ona kimse dokunmayacak. delirmişim gibi bakıyorlardı. yanına gittim kokladım temizledim evde ve genç öldüğü için şüpheliydi durumu adli tıba gidecekti ceset torbası ve yardım istedim o anki bakışlarını hiç unutmayacağım iyimisin diyordu herkes Evet dedim. demek zorundaydım eğer ağlayıp bağırırsam ona dokunmama görmeme izin vermezlerdi. değildim hiç iyi değildim nefes alamıyordum. tüm kemiklerim kırılmışçasına canım yanıyordu. çığlıklar atmak birilerini suçlamak istiyordum ama yoktu ki suçlu olan kimse yoktu. herşey olması gerekenden bile daha iyi ve hızlı olmuştu. şansımıza acilde bir kalp damar cerrahı vardı o saate rağmen. toparladım hazırladım bebeğimi her fırsatta öpüp koklayarak.alabilirsiniz dedim. acildeki doktorların hepsi başıma üşüşmüştü saniyede bir aynı soru iyimisin. ağlayamıyordum taş kesilmiştim adeta. morga indirildi tekrar teşhis edilecek dendi fırladım geliyorum dedim. başkası dedi polisler ilk defa bağırıyordum " ne demek başkası, yok başkası " gerçektende öyleydi. hep yanlızdık herşeyde sadece ikimizdik bizdik. ve yine bizdik ama bu kez artık yapayanlız bendim. mecbur kabul ettiler. savcı bekliyordu başında içeri girdim eşi dedi polisler başkası yokmuydu sorusuna yüzüne nasıl baktıysam savcının kısık bir sesle iyimisiniz dedi. gülümsüyordum garipti, nedendi bilmiyorum ama gülümsüyordum. yüzünü açtıkları anda koklayabilirmiyim dedim. savcı sessiz başıyla onaylarken dışarı fırladı.
sonra uyandırın beni kabus bu demeye başlamışım. uyandırın uyanamıyorum. ve hala uyanamıyorum tam 7 ay oldu her saniyeyi değerlendirdim gidişinden sonra seni görebilmek için koklayabilmek dokunabilmek için ama yetmedi ve hiçbir zamanda yetmeyecek. nolur bebeğim gel ve uyandır beni. UYANDIR BENİ![]()
Amin tşk ediyorum güzel dilekleriniz için.. gitmediğimiz dr kalmadı desem yeridir bişey bulamıyorlar..Yok kötü düşünüp kötüyü çağırmayın. Kardiyolojiden bir özel doktoru olsun düzenli kontrollerine gitsin, sigara içiyorsa bıraktırın lütfen. Yaşayacak uzun, huzurlu yıllarınız olsun dilerim.
Amin tşk ediyorum güzel dilekleriniz için.. gitmediğimiz dr kalmadı desem yeridir bişey bulamıyorlar..
Aynen en son psikiyatriste gittik 2 yıldır düzenli ilaç kullanıyor ama çokta faydası YÖK gibi..Fiziksel bir sorun yoksa psikiyatri bir görsün derim eğer önerilmediyse. Bazen stresten ya da başka bir durumdan kaynaklı vücut bu şekilde fiziksel tepkiler verebiliyor kalp ağrısı, göğüs ağrısı, titreme, kasılma gibi. Onu anlayabilir ruh sağlığı uzmanları. Geçmiş olsun. :)