Bence bunun üniversiteyle alakası yok. Bu biraz "şans" meselesi. Biraz karakter, biraz da sizin verdiğiniz "tolerans,değer". Benim de çok "dostum" diye sıfatlandırıp sonra "ya ne karaktersizmiş, değmezmiş" dediğim insanlar oldu. Ama bazen insanları gözlemlediğimde "ne şanslılar, nasıl başarıyorlar böyle arkadaşlar bulmayı" dediğim hep olmuştur. Etrafımda gereksiz kalabalık, gereksiz samimiyet görmekten o kadar yoruldum ki. Hatta şu son günlerde insanların ne kadar bencil ve vurdumduymaz oluşları, sizinle kafa dengi olmayışları, sizin gibi düşünememesi, boş, fasafiso işlerle uğraşmasını görmek, aslında benim yalnız kalmakta (bu her ne kadar can sıkıcı olsa da) doğru karar verdiğimi gösterdi. Hayat devam ediyor arkadaşlar, gidenin yerine başkası geliyor. Bir söz geldi aklıma; Insanlar arkadaş/dost bildiklerini gerçekten tanımış olsalardı, arkadaş kalamazlardı. Arkadaş farklı, dostluk farklıdır. Milyontane arkadaşınız olabilir. Sosyal bir insan olabilirsiniz. Lakin, sizin dostunuz "anneniz, abiniz, ablanız, kardeşiniz veya babanız" bile olabilir. İlla dış dünyadan biri olmasina gerek yok. Bunlar da mi yok? Sunu unutmayın, aslında en hakiki dostunuz siz ve yukardakidir.