Bakınız, ben sizi çok iyi anlıyorum, fikirdir, düşüncedir saygı duyuyorum, sırf ben farklı düşünüyorum diye fikrinizi absürt bulamam ya da bana uymadığı için sizi yargılayamam lakin zihnimin almadığı birşey var, düşünce özgürlüğü deniliyor ama hakaretle düşünce özgürlüğü aynı mıdır?
Konuyu açan sizsiniz, konunun ana teması düşünce özgürlüğü, konu başlangıcında verdiğiniz örnekler Peygamberimiz ve Atatürk, yani bizler için iki büyük insan.
Hindistan'da inek örneğini veriyorsunuz ama Hindistan'da bir ineğe eziyet edin bakalım ne oluyor, ya da bir ülkede maymunlar kutsal, maymunlara zarar verin orada.
Bakınız, her ülkenin taptığı ya da saygı duyduğu şeyler farklıdır ve her ülke kendi kutsalına sahip çıkar ve onu korur, siz gidip onun kutsalına asla hakaret edemezsiniz. Hindistan'ın göbeğinde bir ineği bu da benim inancım deyip kurban edin bakalım ineği, neler oluyor, yapamazsınız.
Madonna örneğini bu sebeple verdim, hani biz Atatürk'e ve Peygamberimize laf söyletmediğimiz için eleştiriliyoruz ya, Avrupa'da kendi kutsalına laf söyletmiyor, İsa Peygamber'le ilgili en ufak bir söz söylesinler bakalım neler oluyor, söyletmezler, söyletmiyorlar ama oradan çıkıp bir karikatürist benim Peygamberime hertürlü hakareti edebiliyor, söz konusu benim kutsalım olunca Avrupa'lı bunu düşünce özgürlüğü diye adlandırıyor, ben peygamberime yapılanı kınayınca düşünce özgürlüğüne saygı duymayan sığ düşünceli olarak nitelendiriliyorum.
Taş yerinde ağırdır, her milletin kutsalı, önderi vardır, her ülke kendi kutsalına sahip çıkıyor ve hakaret edilmesini istemiyor, iş bizim millete gelince niye esnek olmamız isteniyor? Saygı duyulmasını ve hakaret edilmemesini istemeleride bir ifade özgürlüğüdür.
Düşünce özgürlüğü farklıdır, hakaret çok farklı, insanlar devlet yapısını, Cumhurbaşkanlarını vs eleştirebilir, yanlış bulduğu noktaları ortaya koyar, dinde de aynı şekilde, siz hadisleri, uygulamaları konuşabilirsiniz, zaten bizim dinimizde okumak ve düşünmek üzerine ayetlerde mevcuttur, herşeyi yaradan Allah bile okuyun düşünün demiş.
Okuyalım, araştıralım, düşünelim hatta eleştirip kendi düşüncemizi ortaya koyalım ama kimsenin kabul etmediği yeri geldiğinde vatandaşlıktan çıkarmaya, aforoz etmeye kadar dayandırdığı hakareti kabul etmek, hakareti düşünce özgürlüğünden saymak...
Bugün bunu olağan görürüz yarın başka birşeyi olağan sayarız, zamanla tüm değerler yitip gider, kendini ifade eden değil hakaret eden bir toplum oluruz, Avrupa bile yaptığı çoğu hatanın farkında, zamanında bireysel özgürlük diyerek dağıttığı aile birliğini tekrar kurmaya çalışıyor.
Düşünce özgürlüğü güzel ama üstünde tekrar düşünmekte yarar var, özgürlük bir diğerine hakareti olağanlaştırmalı mı?