• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Türkiye en ‘sefil’ 13üncü ülke!

TÜİK verileri, 2014'ün ilk 4 ayında konut satışlarının, önceki yıla göre yüzde 7,5 azaldığını gösterdi. Mortgage ile satışlarda ise gerileme yüzde 33,5'i buldu. Azalan satışların ülke genelinde 1 milyon konutluk bir arz fazlasına yol açtığı belirtiliyor.

İSTANBUL – Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Konut Satışları İstatistikleri verilerine göre, yılın ilk dört ayında toplam konut satışları yüzde 7.5 düzeyinde gerilerken, mortgage kredisiyle yapılan konut satışlarındaki düşüş yüzde 33.5'i buldu. Uzmanlar da konut sektöründe yaşanan talep daralmasının etkisiyle Türkiye genelinde 1 milyonun üzerinde stok oluştuğuna dikkat çekiyor.


Faizlerdeki hızlı tırmanış nedeniyle, kredili konut satışları, toplam satışlardan yaklaşık beş kat daha hızlı geriledi. Ancak iç satışlardaki bu gerilemeye karşılık, yabancılara konut satışları ilk dört ayda yarı yarıya yükseldi.

TÜİK verilerine Türkiye'de göre Nisan ayında toplam konut satışları yüzde 12.3 düşüşle 83 bin 610'a geriledi. Böylece, ilk dört aylık gerileme yüzde 7.5'i buldu. Türkiye'nin 2013 yılı ilk dört ayında toplam 369 bin 300 konut satılırken, bu yılın aynı dönemindeki satışlar 341 bin 463 düzeyinde kaldı.


İPOTEKLİ KONUT SATIŞLARININ PAYI DA DÜŞTÜ
Nisan ayında ipotekli konut satışları yüzde 42.5 gibi yüksek oranda gerileme ile geçen yılki 40 bin 812 düzeyinden, bu yıl 23 bin 447 düzeyine geriledi. Böylece, ilk dört aylık dönemler itibarıyla ipotekli konut satışları 156 bin 352'den, bu yıl 104 bin 17'ye düştü.

Türkiye genelinde toplam konut satışları içinde mortgage kredili satışın payı yüzde 28.0 oldu. İpotekli satışlarda İstanbul yüzde 24.2'ye karşılık gelen 5 bin 667 satış ile en yüksek paya sahip oldu. Toplam konut satışları içerisinde ipotekli satış payının en yüksek olduğu il yüzde 38.3 ile Bartın oldu.


YENİ KONUT SATIŞLARININ PAYI AZALIYOR

Konut satışlarında Nisan ayında, İstanbul yüzde 20.5'e karşılık gelen 17 bin 130 adet satış ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u, yüzde 11.1'e karşılık gelen 9 bin 249 ile Ankara , yüzde 6.2'ye karşılık gelen 5 bin 181 ile İzmir izledi. Konut satış sayısının düşük olduğu iller sırasıyla 8 konut ile Hakkari, 12 konut ile Ardahan ve 16 konut ile Bayburt oldu. Türkiye genelinde yeni konut satışlarının toplam satışlar içindeki payı da, Mart ayındaki yüzde 47.9'luk düzeyinden, Nisan ayında yüzde 44.9'a geriledi.


YABANCIYA SATIŞLARDA HIZLI TIRMANIŞ
İç piyasada yapılan konut satışlarındaki gerilemeye karşılık, döviz kurlarındaki tırmanışa bağlı olarak yabancılara dönük satışlarda hızlı artış yaşandı. Nisan ayında yabancıya konut satışları yüzde 64.1 gibi çok yüksek oranda artışla bin 554 düzeyine yükseldi. Böylece, yılın ilk dört ayındaki yabancılara konut satışı da yüzde 47.9 artışla 5 bin 194'e çıktı.

Yabancılara yapılan konut satışlarında, Nisan 2014’te ilk sırayı 563 konut ile Antalya aldı. Antalya ilini sırasıyla 489 konut satışı ile İstanbul, 109 konut satışı ile Aydın, 89 konut satışı ile Bursa, 86 konut satışı ile Muğla ve 50 konut satışı ile Mersin izledi.


TALEP DURDU 1 MİLYON ARZ FAZLASI OLDU
Uzmanlar da konut sektöründe yaşanan talep daralmasının etkisiyle Türkiye genelinde 1 milyonun üzerinde stok oluştuğuna dikkat çekiyor. Yüksek faiz ve iş garantisi konusundaki tereddütlerin alt-orta gelir grubunda konut talebini ötelediğine işaret eden uzmanlar, kurlardaki daralmayla yükselen yabancı talebinin sektöre nefes aldırdığını vurguluyor.

İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, konut satışlarındaki düşüşün beklenen gelişme olduğunu ifade ederek, "İstanbul başta olmak üzere Türkiye genelinde konut fazlası oluştu. İhtiyaç odaklı konut yerine arz ve talep dengesi açısından bir problem yarattı. Arz fazla oldu ve bunu azaltacak bir talep oluşmadı" dedi.


‘2010 SONRASINDA BİR HAREKETLENME GÖRÜLDܒ
Gökçe, 2008 yılına kadar insanlar 2. ve 3. konut taleplerinin olduğunu ancak yüksek faiz nedeniyle yatırımlarını banka faizinde tuttuklarına işaret etti. Bu tablonun 2003 sonrası dönemde dövizdeki hareketlenmeler ve faizlerdeki düşüşler ile tekrar hareketlendiğini belirterek, "2008 krizinden etkilenen konut sektörü 2010 sonrasında yeniden hareketlendi. Kredi faizlerinde bir artış olmamakla birlikte tüketiciler ihtiyaçları olan konutları almaktan uzak kaldılar. 2010'dan sonra bir takım güvenceler ve faizlerin düşmesi tekrar orta sınıf taleplerinde hareketlenmeler sağladı. Daha çok orta ve üst gelir gruplarına üretilen konutlar talep gördü" diye konuştu.


‘UZUNCA BİR SÜREDİR ARZ FAZLASI VARDI’
Cemal Gökçe, 2013 yılı ile fazla üretilen konutlara yönelik olarak talep durduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: "Talep durunca, 300-400 bini İstanbul’da olmak üzere toplam 1 milyonun üzerinde arz fazlası oluştu. Kredi faizlerinin yüksek olması, orta ve alt gelir gruplarına yönelik konut üretilmemesi, çalışan kesimin de iş güvencelerini görememesi nedeni ile talepler durdu. Orta ve alt gelir grubu durunca ciddi bir fazlalık ortaya çıktı. Duraksamada kredi faizlerinin de etkisi var; ama, faiz etkisi kısa bir süre önce ortaya çıktı. Gerçekte konutta arz fazlası daha önce ortaya çıkmıştı. Uzun süredir talepte ciddi bir durağanlık vardı."


‘SON 10 GÜNLÜK RAKAMLARDA CİDDİ DÜŞÜŞ BULUNUYOR’
Sektördeki gelişmeleri değerlendiren Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Dumankaya da, döviz kurundaki artışın yurtdışı satışlarına olumlu etki ettiğini ve konut satışlarını artırdığını belirterek, "Bu oranlar yüzde 30'a kadar çıktı. Faizlerin yükselmesi siyasal istikrarsızlık 30 Mart seçimlerine kadar satışların çok durağan seyretmesine sebep oldu. Ama yine de korktuğumuzdan iyi geçti. İstikrarın sürmesini beklerken seçiminden sonraki süreçte satışlar açısından farklı geçmedi. Ayrıca son 10 günlük rakamlarda ciddi düşüş bulunuyor. Son Soma faciası ve 19 Mayıs tatilleri satışları negatif yönlü etkiledi. Bu sene iç satışlar beklediğimiz seviyenin altında geçti. Ancak, yurtdışı satışları umudumuzu artırdı" dedi.


‘SATIŞLARI ARTIRMAK İÇİN KAMPANYALAR SERTLEŞİYOR’
Nisan ve Mayıs aylarında konut satışlarının beklenenin altında kaldığını ancak borsadaki yükselişin sektöre olumlu yansıyacağına ve satışları artıracağına dikkat çeken Dumankaya, “Satışlarda mutlaka hızlı yükseliş olur. Rekabetin artması ile yeni yeni kampanyalar oluyor. Satışları artırmak için yürütülen tanıtım kampanyaları sertleşiyor. Yüzde 1 ve yüzde 18 satışları yıl sonuna kadar bitecek. Tüketici herkesle aynı andan refleks gösteriyor. Markalı konut olarak biz satışların kötü olduğunu daha geç hissettik.

Konut kredi faiz oranlarının düşmesi beklentisi var” diye konuştu.


‘MAYIS AYINDA DA SATIŞLAR SÖNÜK KALABİLİR’
Global Menkul Strateji Müdürü Gökhan Uskuay da, konutun yanı sıra Nisan ayında beyaz eşya satışlarının da kötü geçtiğini, seçimden sonrasında her iki sektörde de beklenen açılmanın olmadığını belirterek, "Konut sektörü yüzde 60-70 oranında Emlak GYO’nun elinde. İnşaat şirketleri yeni proje tanıtımları için seçim sonrasını beklediler. Ancak Mayıs ayında da satışlar sönük kalabilir" dedi.


‘SICAK PARA AKIMI SÜRDÜKÇE…’
Kredi faizlerinin Merkez Bankası’nın geçen haftaki indirim kararıyla yüzde 1'in altına gelmeye başladığını ve bunun piyasayı canlandıracağını belirten Uskuay, “Arza talep gelecek; inşaat sektöründe, arz olmadan talep olmaz. Yeni arzlar gelecek, yeni projeye çıkacaktır. Kurdaki yükselme konut satışlarını bıçak gibi kesti. Son satılanların içine baktığımızda satışlar sadece yabancı kanalına yapıldı. Satışların çoğu peşin satıldı. Toparlanmayla birlikte canlanan bir talep gözleyeceğiz. Piyasayı canlandıracaktır. Türkiye’ye ciddi anlamda sıcak para akımı var. Bu olduğu sürece bir şey olmaz. Cumhurbaşkanlığı seçimleri istikrarsız bir ortam yaratmaz" diye konuştu.
 
Hayir saraylim hepsi is adami değil..doktor muhendis vs de var ultra lüks olmasa da lüks sayilam evler alan çok var.. Bu arada ben isttanbulu ornek vermiyorum bana istanbuldan örnekler yazilmis ama anadoluda durum farklı anadolu da lüks binalar kapis kapis gidiyor

Ama orda fiyatlar daha uygundur alaraey, bizim bir tanıdık var, gurbetçiler ama aslen Diyarbakır'lılar, Diyarbakır'da çok güzel binalar yapılmış, bize anlata anlata bitiremediler fakat İstanbul'la kıyaslayınca aidat ve daire fiyatları gayet uygun.

Karıkoca doktor mühendis olanlar biraz birikim yapıp, aile desteği ve kredi çekerek Anadolu'da ev alabilir lakin İstanbul'da( lüks daire, villa) alamaz.

Size mevkide vereyim, İstanbul anadolu yakası Beykoz merkez diye aratıp ev fiyatlarına bakın, site içi evler milyon dolardır, müstakil vasat evler en az 500 bin liradır ki orası sit alanıdır, alacağınız müstakil en az 30 yıllıktır ve mutlaka tadilat ister, Ümraniye'de adı sanı duyulmuş sitelerin fiyatlarına bakın, Zekeriyaköy villaların fiyatlarına bakın.

Evet belki bazı şeyler düzeliyordur ama zengin, fakir oranları değişmedi, fakir hala fakir, hatta bir kesim özellikle küçük esnaf karın tokluğuna doğru dürüst siftah yapmadan kapatıyor her akşam, bir kısmı da vergi, dükkan kirası gibi giderler sebebiyle kepenk kapadı.

Zengin var mı, var, gizli zenginlerde var ülkede ama bizim konuştuğumuz kısım alım gücü olmayanlar. Onların işi gerçekten zor.
 
doktor ha. benim arkadaşım doktor. ala ala 1 artı 1 daire alabildi. senelerin doktoru hemde.

Ya ama bu biraz insana gore de değişmez mi hani harcamasına vs.. Atiyorum bana beş bin maaş versinler ay sonu yine sifir olurum yine sifir olurum :) ama bes bin lira ile bir baskasi çok rahat yasar üstüne de lüks ev alir mesela... Senin arkadasin küçük ev aliyor benimkiler lüks evde yasiyor :))
 
Ya ama bu biraz insana gore de değişmez mi hani harcamasına vs.. Atiyorum bana beş bin maaş versinler ay sonu yine sifir olurum yine sifir olurum :) ama bes bin lira ile bir baskasi çok rahat yasar üstüne de lüks ev alir mesela... Senin arkadasin küçük ev aliyor benimkiler lüks evde yasiyor :))
5000 lira iile o havuzlu 700000 lik evi en tutumlu harcayarak kaç senede alırsın.
 
Ya ama bu biraz insana gore de değişmez mi hani harcamasına vs.. Atiyorum bana beş bin maaş versinler ay sonu yine sifir olurum yine sifir olurum :) ama bes bin lira ile bir baskasi çok rahat yasar üstüne de lüks ev alir mesela... Senin arkadasin küçük ev aliyor benimkiler lüks evde yasiyor :))
5000 lira iile o havuzlu 700000 lik evi en tutumlu harcayarak kaç senede alırsın.
 
ya bir anda site yavaşlıyor ve mesaj gitmiyor. gitmesi için basıncada bir kaç mesaj üstüste oluyor. bir sorun var sitede.
 
Son düzenleme:
Oooo sefiller toplanmis )))))
Sefilim sefilsin sefil :p
Bu arada yine cahiller mahiller methiyeleri dizilmiş ne acidir cahillerin elinde yönetilmek kaygisi...o kadar akilli bir memleketin yönetiminde söz sahibi olamamis boşuna okumuşlar .)) yirtin diplomalari !
Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 
Son düzenleme:
Ama orda fiyatlar daha uygundur alaraey, bizim bir tanıdık var, gurbetçiler ama aslen Diyarbakır'lılar, Diyarbakır'da çok güzel binalar yapılmış, bize anlata anlata bitiremediler fakat İstanbul'la kıyaslayınca aidat ve daire fiyatları gayet uygun.

Karıkoca doktor mühendis olanlar biraz birikim yapıp, aile desteği ve kredi çekerek Anadolu'da ev alabilir lakin İstanbul'da( lüks daire, villa) alamaz.

Size mevkide vereyim, İstanbul anadolu yakası Beykoz merkez diye aratıp ev fiyatlarına bakın, site içi evler milyon dolardır, müstakil vasat evler en az 500 bin liradır ki orası sit alanıdır, alacağınız müstakil en az 30 yıllıktır ve mutlaka tadilat ister, Ümraniye'de adı sanı duyulmuş sitelerin fiyatlarına bakın, Zekeriyaköy villaların fiyatlarına bakın.

Evet belki bazı şeyler düzeliyordur ama zengin, fakir oranları değişmedi, fakir hala fakir, hatta bir kesim özellikle küçük esnaf karın tokluğuna doğru dürüst siftah yapmadan kapatıyor her akşam, bir kısmı da vergi, dükkan kirası gibi giderler sebebiyle kepenk kapadı.

Zengin var mı, var, gizli zenginlerde var ülkede ama bizim konuştuğumuz kısım alım gücü olmayanlar. Onların işi gerçekten zor.

İstanbul da durum farklı zaten mune hanim zaten bir kaç mesaj önce de yazdim yani İstanbul da memura vs daha çok maaş verilmesi gerek diye ama tabi bu mümkün degil.. Ama evet anadolu da son yillarda cidden asiri lüks evler yapiliyor ve ya satiliyor yada kiraci bulabiliyor... Ki alanlarin hepsi de fabrikatör değil doktor mühendis hemşire polis vs rahaylikla alabiliyor.. Yani çok farklı bir ulkeyiz ya her yer çok farkli .. Allah fakirin yardimcisi olsun tabi ki hepimizin dileği o ...ve asgari ucrettir emekli maaslari da artsin istiyorum yürekten..
 
mesaj tekrarı...

Hehehe... 5 milyarin 2 milyarini ev odemesine verse sadece anaparayi 30 seneye yakin oder, ama hic kimseden o parayi "0" faizle bulabilecegini sanmiyorum... Amerika'da faizler turkiye'dekinden cok daha dusuk oldugu halde bu paranin geri odemesi 30 yilda toplam 1,800,000 TL ediyor hesaplayinca, ustelik aylik odemeler de 5 bin civarina cikiyor, bu borcu ayda 2 binle odemek hayal yane...:52: Daha kisa zamanda oderim derse aylik odemenin 6-7 bin liraya cikmasi lazim..
 
ya bir anda site yavaşlıyor ve mesaj gitmiyor. gitmesi için basıncada bir kaç mesaj üstüste oluyor. bir sorun var sitede.

Evet, var birsey...:1: Mesajini iki defa alintiladim, hala da sildigin icin mesaj tekrarina cevap vermis oldum sonucta..:1:
 
İstanbul da durum farklı zaten mune hanim zaten bir kaç mesaj önce de yazdim yani İstanbul da memura vs daha çok maaş verilmesi gerek diye ama tabi bu mümkün degil.. Ama evet anadolu da son yillarda cidden asiri lüks evler yapiliyor ve ya satiliyor yada kiraci bulabiliyor... Ki alanlarin hepsi de fabrikatör değil doktor mühendis hemşire polis vs rahaylikla alabiliyor.. Yani çok farklı bir ulkeyiz ya her yer çok farkli .. Allah fakirin yardimcisi olsun tabi ki hepimizin dileği o ...ve asgari ucrettir emekli maaslari da artsin istiyorum yürekten..

Evet, işte aslında fuzuli, gereksiz harcamalar, zengin kesimin alım gücü vb kenara koyduğumuzda ortak bir payda da buluşuyoruz, herkesin burda ele aldığı kısımda maddi gücü olmayan insanların çektiği güçlükler.

Yoksulluk sınırları altında olan, üç kuruşla hayatını idame ettirmeye çalışan sayısı az değil diyoruz, belki hepsi biryerde toplanmadığı için göze gözükmüyor fakat bu durum onların var oldukları gerçeğini değiştirmiyor, mesela düğünlerden bahsettiniz ya, bazı erkek aileleri kuyumcudan altın kiralıyor, şu içi boş hediyelik bilezik satışlarında patlama olmuş, aslında alım gücü olanlar bir tarafa teker tokmak geçinenler kızlarına oğullarına insanlar ne der, Ahmet abi biricik oğluna düğün yapamadı demesinler diye düğün dernek yapıyor, yani bu da bir gerçek ki bazı şeyleri ayıplanacağız, elalem ne der korkusuyla yapıyoruz, yani yapıyorlar:)))

Aslında elalem ne derse desin, çekilen krediye el atalım Ahmet abi diyen olacak mı? Olmayacak, o zaman düğün isteyip eğlenmesinler bir zahmet.
 
İstanbul da durum farklı zaten mune hanim zaten bir kaç mesaj önce de yazdim yani İstanbul da memura vs daha çok maaş verilmesi gerek diye ama tabi bu mümkün degil.. Ama evet anadolu da son yillarda cidden asiri lüks evler yapiliyor ve ya satiliyor yada kiraci bulabiliyor... Ki alanlarin hepsi de fabrikatör değil doktor mühendis hemşire polis vs rahaylikla alabiliyor.. Yani çok farklı bir ulkeyiz ya her yer çok farkli .. Allah fakirin yardimcisi olsun tabi ki hepimizin dileği o ...ve asgari ucrettir emekli maaslari da artsin istiyorum yürekten..

Alara, hesap ortada.. Doktor, hemsire, polis maaslari ve hayat pahalliligi da ortada... Biraz matematigin varsa, ne mumkun, ne degil, artik biraz da sen hesapla bir zahmet... Kim kac paralik ev alabilir, kim alamaz, kafa yorma, hesap yap..:34:
 
Evet, işte aslında fuzuli, gereksiz harcamalar, zengin kesimin alım gücü vb kenara koyduğumuzda ortak bir payda da buluşuyoruz, herkesin burda ele aldığı kısımda maddi gücü olmayan insanların çektiği güçlükler.

Yoksulluk sınırları altında olan, üç kuruşla hayatını idame ettirmeye çalışan sayısı az değil diyoruz, belki hepsi biryerde toplanmadığı için göze gözükmüyor fakat bu durum onların var oldukları gerçeğini değiştirmiyor, mesela düğünlerden bahsettiniz ya, bazı erkek aileleri kuyumcudan altın kiralıyor, şu içi boş hediyelik bilezik satışlarında patlama olmuş, aslında alım gücü olanlar bir tarafa teker tokmak geçinenler kızlarına oğullarına insanlar ne der, Ahmet abi biricik oğluna düğün yapamadı demesinler diye düğün dernek yapıyor, yani bu da bir gerçek ki bazı şeyleri ayıplanacağız, elalem ne der korkusuyla yapıyoruz, yani yapıyorlar:)))

Aslında elalem ne derse desin, çekilen krediye el atalım Ahmet abi diyen olacak mı? Olmayacak, o zaman düğün isteyip eğlenmesinler bir zahmet.

Ahahh onu duymustum hatta sahte bilezik de takanlar oluyormuş çok görünsun diye :)) aman kizlariniz evlenirken dikkat edin kontrolden geçirin takilari :)) zaten ne geliyorsa basimiza bu elalem ne derden geliyor ... Su elalem ne zaman etrafi laf söz etmeyi bırakacak yaa ... Birbirimizin dedikodusunu düğünü takilarini vs eleştirmekten farklı şeylere kafa calistirmiyoruz... Bir de insanları mutsuzluğa sürüklüyoruz
 
Alara, hesap ortada.. Doktor, hemsire, polis maaslari ve hayat pahalliligi da ortada... Biraz matematigin varsa, ne mumkun, ne degil, artik biraz da sen hesapla bir zahmet... Kim kac paralik ev alabilir, kim alamaz, kafa yorma, hesap yap..:34:

Hesap yapmaya biliyorum yasadigim yere gore hesap yaparsam lüks ev almam mümkün.... Kendi aileme bakmam yeterli onlar benim için ornek zaten yasayan bir örnek onların hesapları da ortada ..
 
Ahahh onu duymustum hatta sahte bilezik de takanlar oluyormuş çok görünsun diye :)) aman kizlariniz evlenirken dikkat edin kontrolden geçirin takilari :)) zaten ne geliyorsa basimiza bu elalem ne derden geliyor ... Su elalem ne zaman etrafi laf söz etmeyi bırakacak yaa ... Birbirimizin dedikodusunu düğünü takilarini vs eleştirmekten farklı şeylere kafa calistirmiyoruz... Bir de insanları mutsuzluğa sürüklüyoruz

Bir derdim var bölümünde düğün gecesi elinden kolundan altınları alınan gelin vakaları var, kiralık altınları alıp geri veriyorlar, kimi de nişanda taktıklarını geri alıp düğünde yeniden takıyormuş, düğünlerdeki orkestralara sahte dolar saçanlar bile varmış, demek ki herşey göründüğü kadar şaşalı değil:))

Benim kız uyanık, takılan altınları ısırıp anlıyor:9: ay tövbe tövbe :9: aslında bazı şeyler üzücü ama şu elalem yüzünden bazen trajikomik hallerde yaşıyoruz.
 
Hesap yapmaya biliyorum yasadigim yere gore hesap yaparsam lüks ev almam mümkün.... Kendi aileme bakmam yeterli onlar benim için ornek zaten yasayan bir örnek onların hesapları da ortada ..

Simdiye dek genelden, yani doktor, hemsire, polis gibi meslek guruplarina dahil olanlardan dem vurdugun icin onlarla ilgili yazmistim. ama madem ki kendini katiyorsun, ailenin hesaplarinin senin ev almanla ne ilgisi var anlayamadim. Eskilerin cogunda oyle boyle birseyler var, zamaninda yapilmis, ya da mutahite verilmis, yerine 2-3 kat alinmis... Ben bugunden bahsediyorum. Ne is yaptigini ve kac para kazandigini, sizin oralarda luks evlerin kaca maloldugunu bilemem. Unutma ki kapis kapis satilan havuzlu villalardan cikip geldik buralara kadar.. Rotayi mi derler, cubugu mu derler sen indirdin yane..:34:
 
Back