Nazar değdireceğimizi de düşünüyorlar, kıskanacağımızı da düşünüp korkuyorlar, üzüleceğimizi de düşünüp endişe de ediyorlar. Biz nasıl karmaşık haldeysek onlar da bize karşı karmaşık halde. İlk düşük yaptığımda işyerinde odadaki arkadaşlardan biri de hamileymiş yeni, herkes biliyormuş üzülürüm diye benden saklamışlar, çok sinirlenmiştim ben zayıf biri değilim bana bu muameleyi yapamazsınız diye bana normal davranın dedim. Sonra hamile kalamadıkça bebek görmek ben de yara gibi olmaya başladı. Allahtan sınav işte odada dört bayanız birinin bir diğerinin iki öbürünüz üç yaşında bebeği var, hergün bebek muhabbeti aralıksız, hergün işe gelen bebekler kafayı yiyecek gibi oldum. Bu sefer de düşünceli olmalarını bekledim. Yakın zamanda dayanamadım söyledim bebeklerinizi az uzak tutun benden diye. Ona da hak verdiler. Oda arkadaşlarımdan çok memnunum, çok anlayışlılar ama işyerinin geri kalanı bayanlarını Allah’a havale ediyorum. Yüzüme yüzüme otuzdan sonra çocuk mu yapılır yaptığın bencillik diyen oldu, çocuğun olmuyorsa git evlatlık al diyen oldu ki bunların hiç biriyle samimiyetim yok, kendi kendilerine bana bulaşıyorlar. Beni arkamdan konuşmaları sinirlendiriyor. Hadlerine düşmeden acımaya kalkıyorlar, ben kendime acımıyorum. Geçen gün dedim beni bırakın siz kendi halinize bakın sen MS hastası değil misin, bilmem kimin babası ölüm döşeğinde değil mi siz kendi derdinizle uğraşın beni rahat bırakın, bundan sonra benim dedikodumu yapanın Allah belasını versin dedim. Ki normalde asla bela okumam, ama işe yaradı. Normalde ne kendi ailem ne eşimin ailesi bi tane dedikodumuzu yapan yok, karışan yok. Çok samimi arkadaşımlarımdan da anormal davranan yok. Onlar açısından çok şanslıyım beni işyerimdeki gereksiz insanlar yıpratıyordu artık kafam rahat. Sonuçta bu çok insanın yaşadığı bir sorun artık günümüzde, keşke bununla sınanmasaydık ama bizim de sınavımız buymuş. Şu hayatta neye inanırsan o gerçek olur. Hepimizin çocuğu olacak Allah’ın izniyle.