- 1 Ocak 2014
- 47
- 26
Arkadaşlar tekrar merhaba...
Şöyle kısaca yaşadıklarımdan bahsedeyim ki ben nasıl sayfalarca karıştırıp bir küçük umut ışığı aradıysam burayı okumakta olan sizlerde aynı şeyi bende bulun. Çünkü sözüm vardı kendime; bir mucize yaşarsam başımdan geçenleri anlatacağıma dair. Mucize demişken; bebek konusunda hayatta en bahtsız, en şanssız insanlardan biri olduğumu düşündürttü yıllar bana!Sanki herkesin başına gelebilirdi mucizeler ama bana asla uğramazdı... Benim gibi düşündüğüne inandığım bir çok arkadaşımın bugün, yarın belki aylar sonra bu satırlarda aradığı umudu bulmasını diliyorum.
33 yaşında ve 8 yıllık evliyim. 3. yılımızda bebek istemeye başladık. Öncesinde ilaç vs. kullanmadığımız için hemen olur gibi geldi bize; ama hamile kalmanın kelime olarak çok basitken gerçekte ne kadar zor olduğunu anlamam uzun sürmedi. Bir yıllık çalışmalarımızın ardından o ay hamilelik belirtisi olarak baş dönmesi, göğsümde acıma vs. yaşadım ama her ay "hamile miyim" diye düşünmekten belirti aramaktan sıkıldığım için umursamadım bile. Derken 5 gün geçti sanırım hadi bir idrar testi yapayım dedim çift çizgiyi görünce inanamadıımmm.... Aylardır pencere dibinde, ışık altında görmeye çalıştığım çift çizgi meğer çok kolay çıkıveriyormuş onu anladım. Hemen acaba gerçekten hamile miyim diye netleştirmek için kan testine gittim değerim 1000 küsürlerde çıktı. Evet hamileydim... Derken bebeğin gelişimi durdu 8+0'da ne acıdır ki; kürtaj masasına yatmak zorunda kaldım.
Ardından bir kaç ay sonra çalışmalara yeniden başladık. Herhalde bir on ay kadar sonra silik ikinci çizgi ile hamileyim diye karar verdim. Hooppp hadi kan testine. Bu kez BHcg düşük yani 40 civarında çıktı ama aldırmadım. "Geçen defa 1000 küsürlerdeydi de sonunda ne oldu sanki" dedim! Dememeliydim... Bir kaç gün içinde kahverengi lekelenmelerim başladı ve ilkinde hiç başıma gelmeyen lekelenme olayının da ne olduğunu yaşamış oldum. Tabi ardından lekelenme kanamaya dönüştü; anlayacağınız bu kez de "kimyasal gebelik" geçirdim.
Artık evliliğimin yedinci yılındaydım ve o gün bugün hamile falan da kalamamıştım. Bu süreçte boş durmadım tabi. Eşime ve kendime kromozom testlerimi yaptırmamı söyleyen doktorlar oldu YAPTIRDIM. Bunda bişey çıkmadı sen genetik testi yaptır diyen doktor oldu YAPTIRDIM... Velhasıl A1298C heterozigot ve PAI 4G/5G gibi genetik pıtılaşmaya dayalı sorunlarım olduğunu da bu sıralarda öğrendim. Bu türden sıkıntısı olanların hamile kalmak için iğne olanlarını okudum, hamile kaldıktan sonra aspirinle geçiştirilenleri takip ettim ama o aşamaya geçemediğim için sadece bekledimmmm bekledimmm....Anlayacağınız en sonunda sebepsiz infertelite tanısıyla doktor doktor kapı kapı gezdim. Hamile kalmak ne kadar zormuş öğrendikçe dertlendim.
Kaç kez yumurta takibi yaptırdın derseniz sayısını hatırlamıyorum bile. Çatlatma iğneleriyle de bu dönemde tanıştım. Fayda etti mi hamile kalabildim mi tabiki ETMEDİ! En sonunda tüp bebekte hormon vs. çok aman zarar görmeyeyim diye aşılama yaptırmaya karar vererek yaşadığım şehirde en havalı, en pahalı, en garantili merkeze gittim.Velhasıl; 7 kocaman yılın ardından yaptırdığım aşılama neticesinde "çok emek verdim kesin olacak" derken BHCg'de kocamaaaaan bir SIFIR la eve geldim.
Aradan bir yıl daha geçti. Bol çalışmalı ama benzer sıfırlarla dolu... Bu kez cesaretimi topladım ve tüp bebek yaptırmaya karar verdim. Yine aynı merkeze gittim. Kendimi güvenilir ellere teslim ettim. Tüp bebek son umut demekti; artık dönüşü olmayan bir yola girmiştim. Bu gerçekten kaçarak yaşayamazdım kiii; olacaksa olacağını bilmeliydim olmayacaksa da artık kendime yeni bir yol çizmeliydim...
Çizdim de! Çünkü tutmadı... Beklenen test günü beklenmeyen adet günü olarak geri döndü bana. Bu duygunun tarifini yapmayacağım çünkü bu satırları hala sıkılmayıp okumaktaysanız nasıl bir acı olduğunu bilirsiniz. Güçlü bir karakter olan, onca yıl onca mücadele veren ben bile yolun sonuna geldiğimi düşündüm. Aslında düşünmek değildi bu; ben tüp bebek , bebek, hamile kalma , hamile olma... bu olayların hepsinin sonundaydım. Düşünmüyordum; yaşamaktaydım.
Son hayal kırıklığım mart ayı içerisindeydi...Kendimi toparlamam gerektiğini çok iyi bildiğimden hemen gidip bir fitness salonuna üye oldum. Deli gibi spor yaptım o ay. Hamileliği sildim aklımdan derler ya aynen öyle yaptım. Sadece alışkanlık olduğundan ovulasyon günümü istemeden de olsa anlamam ya da bilmem dışında bebek konusuyla ilgili hiç oralı olmadım. Tüp bebek konusunu da sonsuza dek kapadım. Sağolsun tüp bebek doktorum sevgili profesörüm bile hemşirelerine, uzman doktorlarına aratmakla yetinmeyip arayıp "hadi gel görüşelim pes etmemelisin" dediği halde gitmedim. Normalde saat gibi olduğundan reglim tüp bebek tedavisinden bir sonraki ay beş gün gecikince niyeyse umutlandım. Bir süre yazı aradım taradım. "Tüp bebek tedavisinde hamile kalamayıp sonradan kalanlar" , "tüp bebekten sonra hamile kalanlar" ... google'a yazdıkça yazdım, baktıkça baktım. Her okuduğum güzel şeyde de umutlandım. Şu an umutla bu satırları okumakta olan sizler gibi ben de umut aradıkça aradım. Velhasıl beşinci günün sonunda kırmızılarla karşılaştım.
Üzüldüm dersem yalan söylemiş olurum inanın. "Üzülmedim" Sadece "kızdım" kendime: "Dünyada en şanslı sen misin, hamilelik konusunda ne zaman işin rast gitti de tüp bebek yöntemiyle bile olmayan şey kendiliğinden olabilir, hem de sana!!" diye serzenişte bulundum kendime.
Bu ay tüp bebek tedavisinin ardından gördüğüm kırmızı karttan sonraki ikinci regl siklusumdu. Spora devam ettim. Bebek konusunu kapattım. Bebeğim olmayacağına kanaat getirdim ve eşime üzüldüğüm halde yapacak bişeyim olmadığından kendime temiz bir sayfa açtım. Bu ayı sekiz yıllık mücadelemi bitirmenin keyfini yaşamaya ve buna alışmaya çalışarak geçirdim. Şimdiye kadar KK'da ya da başka bir yerde denk gelip okuduğum; aman bunlar da ne bahtsızmış dediğim ne kadar insan varsa hepsini biiirrrr biiiiiir yıllara yayılmış olarak yaşadım. Aklımdan "şu yerleşme kanaması denk gelmedi bir tek" diyor ve dalga geçiyordum kendimle.
Çok uzattım kusuruma bakmayın yaaaa...! Ama herşeyi açık açık anlatayım belki bir kişiye de ben umut olurum diye detaya girdikçe daha çok girmek zorunda kaldım. Sıkılanlardan özür dilerim.
Başta da dedim ya; ne kadar sildim deseniz de ovulasyon hesaplamak alışkanlık oluyor sekiz yılın ardından ve bu ay da o alışkanlık bozulmadı tabi. Ovulasyondan bir hafta kadar sonra wc. de tek damla, parlak kırmızı bir kan geldi peçeteye. İçimden "şimdi deliler gibi çalışmış olsan bu da yerleşme kanaması.Acaba hamile miyim?" derdin dedim gülüp geçtim. Günler geçtikçe geçti. Baş dönmelerim beni rahatsız eder duruma geldi. E! Reglim de gecikip hala gelmeyince "yine başlıyoruz" dedim. Kendime kızdım sinirlendim. Yine orayı burayı okudum "acaba hamile miyim" dedim sonra "yok canım" diye kendimle kavga ettim de ettim. Dün hatta konu açıp tüp bebek tedavisinden sonra regl gecikmesi yaşadınız mı diye de sordum. Baktım ki gelen giden yok; sıkıldım artık bu muhabbetten okumaktan vs diyerek; 33. günümde idrar testi yaptım. Esasında testi öylesine yapmıştım. Kafamı çevirdiğimde ikinci çizgiyi görünce inanamadım. Hemen kan testine koştum ve üçbine yakın BHcg sonucu aldım. Hala dilim tam alışamadı. Bunu söylemek bana hiç kısmet olmayacakmış gibi geliyordu ama sanırım hamileyim. İçimde tabiki müthiş bir korku var. Yine olumsuz şeyler yaşayabileceğim düşüncesi içimi kemiriyor ama yaşayarak göreceğiz. İnşallah Allah bu kez kucağıma almayı nasip eder hayırlısıyla. Nazara çok inanan ben; sizlerden hiç böyle bişey gelmeyeceğini, gönlünüzdekinin başkalarının bebekleriyle değil kendinizle ilgili olduğunu çok iyi biliyorum ve gönül rahatlığıyla hamile olduğumu söylüyorum.
Sizlerde SAKIN VAZGEÇMEYİN! Bebek konusunda dünyanın en şanssızı olarak kendini adleden benim bile olduysa sizin neden olmasın...
Umarım bir kişiye bile olsa umut olmuşumdur.
yazını okurken çok duygulandım.Rabbim hayırlısıyla kucağına almayı nasip eder inşallah . Senden birşey isteyeceğim hamilelerin duası kabul olurmuş bana dua edersen çok sevinirim bende 2 yıldır uğraşıyorum fakat olmuyor inşallah sen evladına kavuşursun