- 27 Ocak 2011
- 816
- 95
Merhabalar arkadaşlar,
Ben de sıkıntımı paylaşayım dedim çünkü gerçekten dualarınıza ve iyi dileklerinize ihtiyacım var... Yaklaşık 1-2 aydır arada bir vuran bir baş ağrım vardı ancak ben pek ciddiye almadım, sıradan bir şeydir dedim geçtim... Birkaç haftadır da mide bulantıları vardı ve ben yine çok oralı olmadım. Pazartesi günü okulum başlayana kadar yaz tatilimi değerlendirmek üzere güzel bir yerde işe başlamıştım ki bir şeyler daha da ters gitmeye başladı. En son Salı günü işten çıkmak üzereyken istifra ettim. Öğlen yediğim bir şey dokunmuştur dedim ve yine aklıma bir şey gelmedi... Çarşamba sabahı çok fenaydım, gözlerimi açıp bilgisayara bakamıyordum bile ve işten izin almak zorunda kalıp eve geldim, bunu da önceki gece uykusuz kalmama bağlamıştım... Perşembe sabahı da kalktığımda kafamı kaldıramıyordum bile yataktan ve işyerini arayıp yine izin almak durumunda kaldım... Sabah kahvaltıda da kısa süreli bir görme bulanıklığı yaşadım. O gün artık hem işyerine ayıp olmasın diye, hem de erkek arkadaşımın bitmek bilmeyen ısrarlarıyla (iyi ki de ısrar etmiş) neyim var neyim yok öğrenmek için hastaneye gittim. Erkek arkadaşım sağolsun hep benimleydi. Doktor şikayetlerimi duyunca bir baş röntgeni ve tomografi istedi. Tomografinin sonucunu elime alınca baktığımda anlamıştım kötü bir şeyler olduğunu ama yakıştıramadım, kabullenmek istemedim. Erkek arkadaşımın çalıştığı eczane hastaneye çok yakın, tomografi sonucu çıkınca haber et beraber gidelim doktora dedi. O da tomografiyi eline alınca anladı bir şeyler olduğunu ve "Bu ne aşkım, daha önce böyle bir şey var mıydı?" dedi. Ben yok mok dedim, anlamamazlığa vurdum... Doktorun yanına gittik, doktor tomografiyi eline alıp inceledikten sonra "Daha önce hiç çekilmiş bir tomografin yok mu?" diye sordu. Ben de olmadığını söyledim. Bizi başka bir yere götürdü ve o tomografinin açıklamasını yaptı. Beynimde bir tümör olduğunu söyledi, tabii ben o anda direk ağlamaya başladım... Şoka girdim, elim ayağım titremeye başladı. Daha 1 gün öncesinde sapasağlam olduğum düşünürken birden bir tümörün varlığını değil kabul etmek algılayamamıştım bile... Abim şehir dışında askerde ama o doktor olduğu için beni en iyi o anlar, en soğukkanlı o karşılar diye ona haber verdim... O sırada doktor emar ve kan tahlili istedi. Kanı verdikten sonra onun sonuçlarına göre emar çekilmeyi bekliyordum. Tabii evde annemler onca saat geçti neredesin ne oldu diye aradılar, ben haliyle telefonda bir şey söyleyemedim, bir de kan tahlili yapacaklarmış deyip geçiştirdim... Sağolsun erkek arkadaşım baştan sonuna kadar hep yanımdaydı, en son emarı da çekindikten sonra beyin cerrahiyle görüştük falan. Serviste doktor bana direk yatış kağıdını yazmaya başladı, tabii mümkün değildi, eve gidip annemlerle konuşmam gerekiyordu. Erkek arkadaşım bana eve kadar eşlik etti. Eve geldim, ben eve gelene kadar abim babamlarla konuşmuş, gedliğimde ikisi de çökmüş haldelerdi, onların o hallerini görmek ömrümden ömür götürdü zaten... Onlarla oturdum konuştum, abime tomografileri mailledim, o da beyin cerrahı bir arkadaşına... Bizimkiler hemen doktor araştırmasına girdi ve öylece başladı her şey... O sırada ben arayıp arayıp ulamaşamadığım ablamlara sonunda ulaştım ve telefonda durumu anlatmak zorunda kaldım, onlar da eve geldiler öylece... O akşam doktorun gözetimi altında kalmamın daha iyi olacağı düşünüldüğü için hastaneye geri döndüm ve girişim yapıldı... Küçük ablam benimle refakatçi olarak kaldı. Gece 1'de ablamın erkek arkadaşımın geldiğini söylemesiyle uyandım birden ve kapıda onu gördüm... Çok mutlu olmuştum, gece boyunca bir an bile yanımdan ayrılmadı... Kötü bir şeydi vesile belki ama bu bizim beraber ilk gecemiz ve sabahı edişimizdi. Garibim sabah saat 6'da gözüne bir damla uyku girmeden eve gitti, ordan da işyerine geri geldi... Sabah işe gitmeden önce yanıma uğradı yine, zavallımın gözleri şişmişti, annesine anlatmış olanları ve boşalmıştı adeta, çünkü bütün gün ve gece hep sadece onun yanında ağlamıştım... Olanları anlatırken yine gözünden bir iki damla gözyaşı süzüldü zavallımın. Öğle civarı hastaneye yanıma gelirken aldığı milshaketen (bizim için özel bir anlamı vardır) bir yudum bile içemeden gitti, ben de o olmadan içemedim.. Öğleden sonra da emarın sonucuyla geldi yanıma, yatağımın başına... Milkshakelerimizi beraber içtik... Emarın sonucunda doktor taburcu olabileceğimizi söyledi ancak üstünün imzası gerekiyordu, doktor da ameliyattan yeni çıkacaktı, biz de o sırada onu beklerken yemeğe gittik... Arkadaş da vardı ve tabii ki erkek arkadaşım yine bir kuruş ödetmedi her zamanki gibi, yemekten sonra işyerine dönmek zorunda kaldı alelacele... Taburcu olurken de illa bana haber ver diye tutturdu, gelmesiyle elimden reçeteyi alması bir oldu... Gitti ve 2 dakika sonra ilaçlarla geldi, tabii yine tek kuruş ödetmemişti... Ondan sonra son kez sıkı sıkı sarıldık ve gitti... En yakın arkadaşının ablasının düğününe... İstemmesine rağmen, ısrarımla...
Bana gelince, bugün ünlü bir doktora tümörümün ameliyatla mı yoksa ilaç tedavisiyle mi halledebileceğini sorduk ve sonuç ameliyattı. Allah'a şükür ki tümörüm menenjiom adında iyi huylu bir tümördü ve en alt risk grubunda yer alıyordu. Ancak fazla büyük olması (3,5 cm) ve motor sistemine baskı yapmasından ötürü cerrahi müdahale şarttı...
Perşembe... Pazar... Arada sadece 3 gün var... Ama bütün bir hayatım değişti sanki... Ablamın nişanı ertelendi ve ben haliyle işi bırakmak zorunda kaldım... Bazen, nadir de olsa korkuyorum kötü bir şey olmasından... Gerçekten böyle şeylerin sadece filmlerde olabileceğini sanardım ama bizim hayatlarımız da zaten bir filmden ibaretmiş, onu anladım... Kısa bir süredir çıkmamıza rağmen sevgilimin gerçekten doğru insan olduğuna eminim diyebilirim ve benim için yaptığı fedakarlıkları saysam bitmez... Sadece küçük ablam ve kuzenim onunla birebir tanıştı ama ikisi de çok sevdi... Hatta ablamın erkek arkadaşı bile yüzyüze tanışmadan çok sevdi... Bütün ailem aynı şekilde... Bu yüzden daha zor geliyor her şey belki de, bu yüzden daha çok korkuyorum sanırım... Çünkü Allah korusun bana bir şey olması durumunda ailemden ayrı düşünmem gereken biri daha var... Ona direkt söyledim aslında bir sürü sağlıklı kız var, benimle zamanını heba etmek zorunda değilsin vs. diye ama tek dediği bunları bir daha duymayayım oldu... Hatta bugün telefonda saçımı muhtemelen kazıtacağım dedim, tamam işte ben de kazıtırım, beraber uzamasını bekleriz dedi... Ve daha nice örnekleri var bu anlamda.. Sağolsunlar ailesi de aynı şekilde destekçi ve arkamızdalar...
Hayatımın aşkı yanımda ve bir anda çıkan tümörüm... Birbirimize aşığız, ruh ikizi olmak diye bir şey varsa o benim ruh ikizim... Film gibi adeta her şey... 2 hafta sonra ameliyat sürecim başlayacak... Çoğunlukla iyiyim ama bazen ya? diyorum, korkuyorum ailemi üzme, sevdiğim insanı yarıyolda bırakma ihtimalinden... Her şey böyle güzelken, böyle mutluyken diyorum bazen... İnşallah diyorum hep, hayırlısı nasip olsun her şeyin...
Kusura bakmayın uzun oldu ama paylaşmak istedim... Şimdiden okuyan/yorum yapan herkesin gözlerine/ellerine sağlık, çok teşekkürler.
Ben de sıkıntımı paylaşayım dedim çünkü gerçekten dualarınıza ve iyi dileklerinize ihtiyacım var... Yaklaşık 1-2 aydır arada bir vuran bir baş ağrım vardı ancak ben pek ciddiye almadım, sıradan bir şeydir dedim geçtim... Birkaç haftadır da mide bulantıları vardı ve ben yine çok oralı olmadım. Pazartesi günü okulum başlayana kadar yaz tatilimi değerlendirmek üzere güzel bir yerde işe başlamıştım ki bir şeyler daha da ters gitmeye başladı. En son Salı günü işten çıkmak üzereyken istifra ettim. Öğlen yediğim bir şey dokunmuştur dedim ve yine aklıma bir şey gelmedi... Çarşamba sabahı çok fenaydım, gözlerimi açıp bilgisayara bakamıyordum bile ve işten izin almak zorunda kalıp eve geldim, bunu da önceki gece uykusuz kalmama bağlamıştım... Perşembe sabahı da kalktığımda kafamı kaldıramıyordum bile yataktan ve işyerini arayıp yine izin almak durumunda kaldım... Sabah kahvaltıda da kısa süreli bir görme bulanıklığı yaşadım. O gün artık hem işyerine ayıp olmasın diye, hem de erkek arkadaşımın bitmek bilmeyen ısrarlarıyla (iyi ki de ısrar etmiş) neyim var neyim yok öğrenmek için hastaneye gittim. Erkek arkadaşım sağolsun hep benimleydi. Doktor şikayetlerimi duyunca bir baş röntgeni ve tomografi istedi. Tomografinin sonucunu elime alınca baktığımda anlamıştım kötü bir şeyler olduğunu ama yakıştıramadım, kabullenmek istemedim. Erkek arkadaşımın çalıştığı eczane hastaneye çok yakın, tomografi sonucu çıkınca haber et beraber gidelim doktora dedi. O da tomografiyi eline alınca anladı bir şeyler olduğunu ve "Bu ne aşkım, daha önce böyle bir şey var mıydı?" dedi. Ben yok mok dedim, anlamamazlığa vurdum... Doktorun yanına gittik, doktor tomografiyi eline alıp inceledikten sonra "Daha önce hiç çekilmiş bir tomografin yok mu?" diye sordu. Ben de olmadığını söyledim. Bizi başka bir yere götürdü ve o tomografinin açıklamasını yaptı. Beynimde bir tümör olduğunu söyledi, tabii ben o anda direk ağlamaya başladım... Şoka girdim, elim ayağım titremeye başladı. Daha 1 gün öncesinde sapasağlam olduğum düşünürken birden bir tümörün varlığını değil kabul etmek algılayamamıştım bile... Abim şehir dışında askerde ama o doktor olduğu için beni en iyi o anlar, en soğukkanlı o karşılar diye ona haber verdim... O sırada doktor emar ve kan tahlili istedi. Kanı verdikten sonra onun sonuçlarına göre emar çekilmeyi bekliyordum. Tabii evde annemler onca saat geçti neredesin ne oldu diye aradılar, ben haliyle telefonda bir şey söyleyemedim, bir de kan tahlili yapacaklarmış deyip geçiştirdim... Sağolsun erkek arkadaşım baştan sonuna kadar hep yanımdaydı, en son emarı da çekindikten sonra beyin cerrahiyle görüştük falan. Serviste doktor bana direk yatış kağıdını yazmaya başladı, tabii mümkün değildi, eve gidip annemlerle konuşmam gerekiyordu. Erkek arkadaşım bana eve kadar eşlik etti. Eve geldim, ben eve gelene kadar abim babamlarla konuşmuş, gedliğimde ikisi de çökmüş haldelerdi, onların o hallerini görmek ömrümden ömür götürdü zaten... Onlarla oturdum konuştum, abime tomografileri mailledim, o da beyin cerrahı bir arkadaşına... Bizimkiler hemen doktor araştırmasına girdi ve öylece başladı her şey... O sırada ben arayıp arayıp ulamaşamadığım ablamlara sonunda ulaştım ve telefonda durumu anlatmak zorunda kaldım, onlar da eve geldiler öylece... O akşam doktorun gözetimi altında kalmamın daha iyi olacağı düşünüldüğü için hastaneye geri döndüm ve girişim yapıldı... Küçük ablam benimle refakatçi olarak kaldı. Gece 1'de ablamın erkek arkadaşımın geldiğini söylemesiyle uyandım birden ve kapıda onu gördüm... Çok mutlu olmuştum, gece boyunca bir an bile yanımdan ayrılmadı... Kötü bir şeydi vesile belki ama bu bizim beraber ilk gecemiz ve sabahı edişimizdi. Garibim sabah saat 6'da gözüne bir damla uyku girmeden eve gitti, ordan da işyerine geri geldi... Sabah işe gitmeden önce yanıma uğradı yine, zavallımın gözleri şişmişti, annesine anlatmış olanları ve boşalmıştı adeta, çünkü bütün gün ve gece hep sadece onun yanında ağlamıştım... Olanları anlatırken yine gözünden bir iki damla gözyaşı süzüldü zavallımın. Öğle civarı hastaneye yanıma gelirken aldığı milshaketen (bizim için özel bir anlamı vardır) bir yudum bile içemeden gitti, ben de o olmadan içemedim.. Öğleden sonra da emarın sonucuyla geldi yanıma, yatağımın başına... Milkshakelerimizi beraber içtik... Emarın sonucunda doktor taburcu olabileceğimizi söyledi ancak üstünün imzası gerekiyordu, doktor da ameliyattan yeni çıkacaktı, biz de o sırada onu beklerken yemeğe gittik... Arkadaş da vardı ve tabii ki erkek arkadaşım yine bir kuruş ödetmedi her zamanki gibi, yemekten sonra işyerine dönmek zorunda kaldı alelacele... Taburcu olurken de illa bana haber ver diye tutturdu, gelmesiyle elimden reçeteyi alması bir oldu... Gitti ve 2 dakika sonra ilaçlarla geldi, tabii yine tek kuruş ödetmemişti... Ondan sonra son kez sıkı sıkı sarıldık ve gitti... En yakın arkadaşının ablasının düğününe... İstemmesine rağmen, ısrarımla...
Bana gelince, bugün ünlü bir doktora tümörümün ameliyatla mı yoksa ilaç tedavisiyle mi halledebileceğini sorduk ve sonuç ameliyattı. Allah'a şükür ki tümörüm menenjiom adında iyi huylu bir tümördü ve en alt risk grubunda yer alıyordu. Ancak fazla büyük olması (3,5 cm) ve motor sistemine baskı yapmasından ötürü cerrahi müdahale şarttı...
Perşembe... Pazar... Arada sadece 3 gün var... Ama bütün bir hayatım değişti sanki... Ablamın nişanı ertelendi ve ben haliyle işi bırakmak zorunda kaldım... Bazen, nadir de olsa korkuyorum kötü bir şey olmasından... Gerçekten böyle şeylerin sadece filmlerde olabileceğini sanardım ama bizim hayatlarımız da zaten bir filmden ibaretmiş, onu anladım... Kısa bir süredir çıkmamıza rağmen sevgilimin gerçekten doğru insan olduğuna eminim diyebilirim ve benim için yaptığı fedakarlıkları saysam bitmez... Sadece küçük ablam ve kuzenim onunla birebir tanıştı ama ikisi de çok sevdi... Hatta ablamın erkek arkadaşı bile yüzyüze tanışmadan çok sevdi... Bütün ailem aynı şekilde... Bu yüzden daha zor geliyor her şey belki de, bu yüzden daha çok korkuyorum sanırım... Çünkü Allah korusun bana bir şey olması durumunda ailemden ayrı düşünmem gereken biri daha var... Ona direkt söyledim aslında bir sürü sağlıklı kız var, benimle zamanını heba etmek zorunda değilsin vs. diye ama tek dediği bunları bir daha duymayayım oldu... Hatta bugün telefonda saçımı muhtemelen kazıtacağım dedim, tamam işte ben de kazıtırım, beraber uzamasını bekleriz dedi... Ve daha nice örnekleri var bu anlamda.. Sağolsunlar ailesi de aynı şekilde destekçi ve arkamızdalar...
Hayatımın aşkı yanımda ve bir anda çıkan tümörüm... Birbirimize aşığız, ruh ikizi olmak diye bir şey varsa o benim ruh ikizim... Film gibi adeta her şey... 2 hafta sonra ameliyat sürecim başlayacak... Çoğunlukla iyiyim ama bazen ya? diyorum, korkuyorum ailemi üzme, sevdiğim insanı yarıyolda bırakma ihtimalinden... Her şey böyle güzelken, böyle mutluyken diyorum bazen... İnşallah diyorum hep, hayırlısı nasip olsun her şeyin...
Kusura bakmayın uzun oldu ama paylaşmak istedim... Şimdiden okuyan/yorum yapan herkesin gözlerine/ellerine sağlık, çok teşekkürler.