Arkadaşlar hep merak ediyorum bu dersaneler niye var, okul var, öğrenci var, öğretmen var.
Ama sonuç; okulda öğrenemeyip, dersaneye para veren öğrenciler.
Gelelim sebeplere;
Bugün 75 kişilik sınıflarımdan birinde ders anlattım, yine. 10 kişi ders dinliyor. Diğerlerinin umurunda bile değil. Gürültü ediyor. Ders işlenmesine izin vermiyor. Aralarında defteri, kalemi olmayan bile var. Okuma yazma bilmeyen, dört işlem bile yapamayan bu öğrencilerle 10 tane pırlanta gibi çocuk aynı sınıfta aynı sıralarda. Sonuç bu 10 öğrenci, evet anlatılanı anlıyor ama dersin yarısı, zaten 65 kişiyi susturmakla, dört işlem anlatmakla geçtiği için yarım yamalak öğreniyorlar. Yani düşük seviyeli ve gürültülü çocuklar yüzünden kapasitelerinin altında kalıyorlar.
Dersaneye gitmek zorunda kalıyorlar.
Öğrenci dersaneye başvurduğunda sınava alınır, kendi seviyesindeki öğrencilerle aynı sınıfta olur. onlara uygun seviyede ve hızda ders anlatılır. 20 kişilik sınıfları vardır. Gürültü olmaz. Okumaya niyeti omayan, sorunlu öğrenci bulunmaz buralarda. Hepsi ders dinler öğrenmeye çalışır. Amaçları var.
Bizde ise hangi birine göre ders anlatayım, iyisi, kötüsü, okumaya niyetlisi, zorunlu okula geleni aynı sınıfta.
Bir de dersane öğretmenleri eleştirir bizi öğretemiyoruz diye. Sanki onlar Harvard mezunu, ancak velileri kandırır onlar. Dersanede 3 yıl çalıştım, derste ses yok, dinliyor soru çözüyor, tabii ki öğrenecek. O zaman öğretebiliyordum da şimdi mi yapamıyorum.. Bana verin o, 20 kişilik okumaya niyetli çocuğu öğretmezsem namerdim.
Ama sonuç; okulda öğrenemeyip, dersaneye para veren öğrenciler.
Gelelim sebeplere;
Bugün 75 kişilik sınıflarımdan birinde ders anlattım, yine. 10 kişi ders dinliyor. Diğerlerinin umurunda bile değil. Gürültü ediyor. Ders işlenmesine izin vermiyor. Aralarında defteri, kalemi olmayan bile var. Okuma yazma bilmeyen, dört işlem bile yapamayan bu öğrencilerle 10 tane pırlanta gibi çocuk aynı sınıfta aynı sıralarda. Sonuç bu 10 öğrenci, evet anlatılanı anlıyor ama dersin yarısı, zaten 65 kişiyi susturmakla, dört işlem anlatmakla geçtiği için yarım yamalak öğreniyorlar. Yani düşük seviyeli ve gürültülü çocuklar yüzünden kapasitelerinin altında kalıyorlar.
Dersaneye gitmek zorunda kalıyorlar.
Öğrenci dersaneye başvurduğunda sınava alınır, kendi seviyesindeki öğrencilerle aynı sınıfta olur. onlara uygun seviyede ve hızda ders anlatılır. 20 kişilik sınıfları vardır. Gürültü olmaz. Okumaya niyeti omayan, sorunlu öğrenci bulunmaz buralarda. Hepsi ders dinler öğrenmeye çalışır. Amaçları var.
Bizde ise hangi birine göre ders anlatayım, iyisi, kötüsü, okumaya niyetlisi, zorunlu okula geleni aynı sınıfta.
Bir de dersane öğretmenleri eleştirir bizi öğretemiyoruz diye. Sanki onlar Harvard mezunu, ancak velileri kandırır onlar. Dersanede 3 yıl çalıştım, derste ses yok, dinliyor soru çözüyor, tabii ki öğrenecek. O zaman öğretebiliyordum da şimdi mi yapamıyorum.. Bana verin o, 20 kişilik okumaya niyetli çocuğu öğretmezsem namerdim.