Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği

Yazdiklarimi tekrardan gozden gecirmenizi tavsiye ederim,oyuncaklarin cocuklarin cinsiyet kimligine degistirdigini soylemiyorum,kiz cocugu arabayla,erkek cocugu fincan takimiyla oynadigi icin degismesi elbette mumkun degildir.Cinsel durtulerinden gelen egilim soz konusudur,disaridan da anne baba cevre faktoruyle bunu iyice pekistirirler,bu kadar.
Ben giydirmenin vs cocugun hal ve hareket etkiledigini biliyorum. Bi tanidigim kizini bildigin erkek kiyafetleriyle giydiriyodu, kiz bildigin erkek gibi davraniyodu🙄 sanirim kiyafetleri abisinden kalmaymis. sonra arkadaslariyla konusmus kadin ve kiyafeti vs degisiklik yapti.. cocuk biraz normale dondu gibi gozukuyordu. Ha belki kizin zaten oyle olacagi vardi bilemem.

kiz niye bebekle oynar, cunku anne olmayla ilgisi var kiz cocugu iste annesinin kendisini dogurdugunu bilir🙄 bunu illa toplum dayatmasi diye diretmek sacma, bazi seyler icguduseldir yani.

bazi seyler cidden erkek gucu ister, fiziksel olarak yani. Evet onlarin yaptigi cogu seyi kadinda yapar ama anatomi farkli yani, yok ayniyiz demek sacma. Konu sahibi zaten bunu demiyor, toplum icinde kadinlarin eziklenmesinden yakiniyor.. ki sonuna kadar hakli..

Buarada ascilarin cogu erkek mesela.. olay bu degil hepimiz biliyoruz
 
Çocuklar oyuncaklarını cinsiyete göre seçmiyorlar, yetişkinler dünyası seçiyor. O dünyanın beyinlerini zehirlemesine izin vermediğinizde, çocuklarda kız oyuncağı, erkek oyuncağı ya da oyunu gibi bir ayrım olmuyor. Kızım arabayla da oynar, tamir setleriyle de, prensesçilik de oynar, bebeklerle de... Ama düşünün oğlu bebeklerle, barbielerle oynamaya kalkan insanların kaçı buna tepkisiz kalır? Kısaca fıtrat değil; baskı kurma ve yönlendirme demeliyiz ona.

Ayrıca her insanın fıtratı farklıdır zaten, hepimiz eşsiziz. Bunun cinsiyetimizle alakası yok. Birbirinin eşi iki insan zaten bulamazsınız. Ama bunu cinsiyetlere dayandırmak eşitsizliğe zemin hazırlayan şeylerden biri bana göre. Kadının fıtratı bu diye bir genelleme olamaz, bir kadın diğerine benziyor mu ki? Kadının kadın yapan özellikler demişsiniz, nedir onlar mesela?
Cinsiyetle arasinda elbette farklilik vardir,farkliliklari var eden hormonlardir,bunu ben degil gunumuzun bilimi soyluyor.Kadin ve erkegin beyninin isleyis sisteminin bile farkli oldugu yapilan arastirmalarda soylenmekte!Bu farklilik bizi neden rahatsiz ediyorki?her iki cinste birbirini tamamlayan parcalardir.Oyuncak konusuna gelince kiz cocuklari araba oynayamaz,erkek cocugu bebekle oynayamaz yazdigimi gorduyseniz lutfen alintilayin ve gosterin.Her iki cinsin cinsel egilimleri vardir cevresel faktorlerle bunlar pekistirilir diyorum.Kiz cocuklari erkeklere nazaran daha anactirlar,korumayi,sevgi,merhamet gostermek egilimi fazladir bebek oyuncaklari daha cok seveler gibi.Annesinden ve etrafindanda boyle gorunce bu duygu daha cok kaliplasir ve cinsel kimligimiz oturur.Bunlarla beraber tabikide hepimiz insan olarak ozeliz farkliyiz buna kimsenin diyecek lafi yok."Kadini kadin yapan"ozelliklere gelince konuya yorum yapan arkadas oglunu "kiz gibi" yetistiricegini belirtti bende kiz gibi yetistirmesine luzum yok ki,"kiz gibi"den kasit neyse kendi cinsiyet kimliginde saygili,sevgili,saglikli bir birey yetistimesinin kafi geldigini yazdim.Baska takildiginiz nokta varsa cevaplarim...
 
Cinsiyetle arasinda elbette farklilik vardir,farkliliklari var eden hormonlardir,bunu ben degil gunumuzun bilimi soyluyor.Kadin ve erkegin beyninin isleyis sisteminin bile farkli oldugu yapilan arastirmalarda soylenmekte!Bu farklilik bizi neden rahatsiz ediyorki?her iki cinste birbirini tamamlayan parcalardir.Oyuncak konusuna gelince kiz cocuklari araba oynayamaz,erkek cocugu bebekle oynayamaz yazdigimi gorduyseniz lutfen alintilayin ve gosterin.Her iki cinsin cinsel egilimleri vardir cevresel faktorlerle bunlar pekistirilir diyorum.Kiz cocuklari erkeklere nazaran daha anactirlar,korumayi,sevgi,merhamet gostermek egilimi fazladir bebek oyuncaklari daha cok seveler gibi.Annesinden ve etrafindanda boyle gorunce bu duygu daha cok kaliplasir ve cinsel kimligimiz oturur.Bunlarla beraber tabikide hepimiz insan olarak ozeliz farkliyiz buna kimsenin diyecek lafi yok."Kadini kadin yapan"ozelliklere gelince konuya yorum yapan arkadas oglunu "kiz gibi" yetistiricegini belirtti bende kiz gibi yetistirmesine luzum yok ki,"kiz gibi"den kasit neyse kendi cinsiyet kimliginde saygili,sevgili,saglikli bir birey yetistimesinin kafi geldigini yazdim.Baska takildiginiz nokta varsa cevaplarim...
Diger yazdiklarini bilmiyorum ama bu yazinda zerre yanlis yok bencede..
 
Evet benim en derinde içsel problemim tam da bu. Çocukluğumdan beri...Çocukluğumdan bu zamana bu konuya dair travmalarım var elbette. Ama bunları ayrıntılandırıp kişiselleştirmek istemiyorum. Ama galiba nerdeyse her kadında var bu travmalar.
Erkek çocuğuna daha iltimas göstererek büyütmek.
Kız çocuğunu büyütürken ev sorumluluğuna boğup, erkek çocuğunu sorumluluktan uzak büyütmek.
Geline binbir eziyeti reva görüp, damattan çekinmek.
Kadın erkek arasında adaletsiz sorumluluk dağılımı.
Daha bu liste uzarda gider.
Sonuçta ne oluyor. Kadının değeri oluyor mu, hayır. Evlenirken bile alınan verilen bir meta oluyor. Kız aldık, kız verdik nedir söyler misiniz? E tabi kaynanalar iş, hizmet bekler. Çünkü alınmış birşey ya gelin. Artık onun.
Keşke bu düzen başka bir düzene evrilse. Bireyselleşelim demiyorum. Aile olmak çok güzel, akrabalıkta. Ama herkes karşıdakini bir birey olduğunu unutmasa. Önce kim olursa olsun karşıdakine saygı duysa. Sonra zaten büyükler büyüklüğünü, küçükler küçüklüğünü yapar.
Benim karşı olduğum bir durum daha var. Gelin adaylarının damat ailesinden evlenme sürecinde ki maddi beklentileri. Elbette ki büyükler karınca kararınca evliliğe katkı yaparlar. O ayrı. Ama asıl sorumluluk senin ve eşinin. Siz kuracaksınız o yuvayı. Gücüne göre ev kur, düğün yap. Hep herşeyin en iyisi olmak zorunda mı? O aile senin evini kurduktan, düğününü yaptıktan sonra seni kendisine ait görüyor işte. Bunu görmek çok mu zor. Bir de gelin alınan birşey ya.
Daha çok şey yazasım varda bitmez yazacaklarım. Belki sizlerde birkaç birşey yazarsınız.
Ne dersiniz sizce bu adaletsiz düzen değişir mi?
Valla bunu yıkacak olanlar yine bizleriz. Ben şahsen böyle olmasına kesinlikle müsaade etmedim. Evlilik kararı aldığımızda bizde de aileler görüşür bilezik altın vs mevzuları da konuşulur ben gorusturdum ama kesinlikle bu konuların konuşulmasına müsaade etmedim ailemle de öncesinde bu konuyu konuştum. Bana çok çirkin gelir . Yapmak isteyen konusulmasa da yapar yapmak istemeyen konusulsa da yapmiyo zaten. Üstelik bu bi alışveriş değil. Evlenmeden önce eşimle de görüştüm kesinlikle ailelerimize borç bırakarak evlenmeyelim tüm sorumluluk bizim . Sağ olsunlar her konuda yine de destek oldular ama her şeyi kendimiz hallettigimiz için kimse de bu koltuk takımı değil şu olsun diyemedi. Erkek tarafı alır kız tarafı alır konuları ise ayrı sinir bozucudur. Ben gelinligime kadar kendim aldım, favetiyeleri kendim aldım eşimin zaten işi gereği hiç bir şeye zamanı yoktu ben her şeyle ilgilendim. Kimseden de yardım istemedim çünkü biraz yardım istesem hemen müdahale etme hakkı buluyo insanlar. İkimiz de borçsuz harcsiz evlendik. Ailelerimiz de biz de mutluyuz şükür. Akrabalarımız arayıp siz ne güzel herşeyi kendiniz yaptınız keşke Bizim çocuklar da öyle yapsa dedi. Öyle nişan alışverişi yok söz alışverişi hiç birini yapmadım istemedim. Ben tek başıma alışveriş yapamiyo muyum benim giyeceğim bornoz takımını iç çamaşırları alırken sürü halinde mi karar vermek gerekiyo. Hiç mantıklı değil. Geleneğin aslı güzel ama günümüze gelene kadar yozlaşmış.
Sürekli erkeklerden beklenti içine girmeyin . Şuan evliyim özel günlerde de bi beklentim yok kendi özel günlerimizi kendimiz icat ediyoruz. Ondan bişey beklemeden sürprizler yapıyorum hatta en çok ben yaparım. Şuan bi erkek evlat annesiyim evladımı da insana saygılı bi insan olarak yetiştirmek hedefim
 
Yazdiklarimi tekrardan gozden gecirmenizi tavsiye ederim,oyuncaklarin cocuklarin cinsiyet kimligine degistirdigini soylemiyorum,kiz cocugu arabayla,erkek cocugu fincan takimiyla oynadigi icin degismesi elbette mumkun degildir.Cinsel durtulerinden gelen egilim soz konusudur,disaridan da anne baba cevre faktoruyle bunu iyice pekistirirler,bu kadar.

Sizin dediğinizi anladım. Siz benim dediğimi anlamaya çalışın. Kızları bebeklere, erkekleri arabalara yönlendiren cinsel bir dürtü yoktur.
 
Evet benim en derinde içsel problemim tam da bu. Çocukluğumdan beri...Çocukluğumdan bu zamana bu konuya dair travmalarım var elbette. Ama bunları ayrıntılandırıp kişiselleştirmek istemiyorum. Ama galiba nerdeyse her kadında var bu travmalar.
Erkek çocuğuna daha iltimas göstererek büyütmek.
Kız çocuğunu büyütürken ev sorumluluğuna boğup, erkek çocuğunu sorumluluktan uzak büyütmek.
Geline binbir eziyeti reva görüp, damattan çekinmek.
Kadın erkek arasında adaletsiz sorumluluk dağılımı.
Daha bu liste uzarda gider.
Sonuçta ne oluyor. Kadının değeri oluyor mu, hayır. Evlenirken bile alınan verilen bir meta oluyor. Kız aldık, kız verdik nedir söyler misiniz? E tabi kaynanalar iş, hizmet bekler. Çünkü alınmış birşey ya gelin. Artık onun.
Keşke bu düzen başka bir düzene evrilse. Bireyselleşelim demiyorum. Aile olmak çok güzel, akrabalıkta. Ama herkes karşıdakini bir birey olduğunu unutmasa. Önce kim olursa olsun karşıdakine saygı duysa. Sonra zaten büyükler büyüklüğünü, küçükler küçüklüğünü yapar.
Benim karşı olduğum bir durum daha var. Gelin adaylarının damat ailesinden evlenme sürecinde ki maddi beklentileri. Elbette ki büyükler karınca kararınca evliliğe katkı yaparlar. O ayrı. Ama asıl sorumluluk senin ve eşinin. Siz kuracaksınız o yuvayı. Gücüne göre ev kur, düğün yap. Hep herşeyin en iyisi olmak zorunda mı? O aile senin evini kurduktan, düğününü yaptıktan sonra seni kendisine ait görüyor işte. Bunu görmek çok mu zor. Bir de gelin alınan birşey ya.
Daha çok şey yazasım varda bitmez yazacaklarım. Belki sizlerde birkaç birşey yazarsınız.
Ne dersiniz sizce bu adaletsiz düzen değişir mi?

Ben düzeni değiştiriyorum :)
Evde eşim de benim kadar sorumluluk alır
Bi tane kızımız var onu da bütün bu saydıklarından uzak yetiştiyoruz.
En azından bizim için değişecek umarım
 
Bu arada 1.5 yaşında kızımın cinsiyetsiz oyuncakları, peluş, bebek ve arabaları var. Kendisi benim yönlendirmem olmadan daha çok peluş ve bebekleri tercih ediyor. (Ben arabaları iş makinalarını severim:))
Bunun cinsiyetle ilgisi olup olmadığını bilmiyorum ama her türlü oyuncağı kız erkek demeden alıyorum. İlk öğrendiği renkler mor ve pembe mesela hepsini öğretmeye çalıştım ama ilk bunları seçti. Biraz da içgüdüsel ve kendi zevki olduğunu düşünüyorum.
 
Bu arada 1.5 yaşında kızımın cinsiyetsiz oyuncakları, peluş, bebek ve arabaları var. Kendisi benim yönlendirmem olmadan daha çok peluş ve bebekleri tercih ediyor. (Ben arabaları iş makinalarını severim:))
Bunun cinsiyetle ilgisi olup olmadığını bilmiyorum ama her türlü oyuncağı kız erkek demeden alıyorum. İlk öğrendiği renkler mor ve pembe mesela hepsini öğretmeye çalıştım ama ilk bunları seçti. Biraz da içgüdüsel ve kendi zevki olduğunu düşünüyorum.
Zaten kizlarin arabayla oynamasi sorun olmuyor, erkeklerin bebekle oynamasi normal gorulmuyor genelde.


Bazi seyler evet icgudusel, bunu anlamak zor degil
 
Sizin dediğinizi anladım. Siz benim dediğimi anlamaya çalışın. Kızları bebeklere, erkekleri arabalara yönlendiren cinsel bir dürtü yoktur.
"Cinsel kimliğin ana belirleyicilerinden birisi biyolojik yapımızdır. Doğuştan sahip olduğumuz cinsel organımız cinsel kimliğimizi belirlemede önemlidir. Ancak cinsiyetimiz, cinsel kimliğimizin tek belirleyicisi değildir. Eğer doğru çevresel faktörler, anne-babanın doğru rehberliği olmazsa, çocuklar kendi cinsiyetine uygun olmayan bir cinsel kimlik geliştirebilirler."
Yukarida alintiladigim yazida yazdigi gibi biyolojik yatkinliktan bahsediyorum.Cinsel durtuden kastim budur.
 
Böyle gelmiş bole gider değismez.toplum eğitim seviyesi ilerlemedikce hep aynı kalicak
 
"Cinsel kimliğin ana belirleyicilerinden birisi biyolojik yapımızdır. Doğuştan sahip olduğumuz cinsel organımız cinsel kimliğimizi belirlemede önemlidir. Ancak cinsiyetimiz, cinsel kimliğimizin tek belirleyicisi değildir. Eğer doğru çevresel faktörler, anne-babanın doğru rehberliği olmazsa, çocuklar kendi cinsiyetine uygun olmayan bir cinsel kimlik geliştirebilirler."
Yukarida alintiladigim yazida yazdigi gibi biyolojik yatkinliktan bahsediyorum.Cinsel durtuden kastim budur.

Hala anlaşamıyoruz. Bende diyorum ki oyuncakların bu konuyla bir alakası veya belirleyiciliği yoktur. Diğer dedikleriniz doğru. Yani anne baba kızına araba alınca yanlış rehberlik yaparak uygun olmayan cinsel kimlik geliştirmesine sebep olmazlar.
 
Cinsiyetle arasinda elbette farklilik vardir,farkliliklari var eden hormonlardir,bunu ben degil gunumuzun bilimi soyluyor.Kadin ve erkegin beyninin isleyis sisteminin bile farkli oldugu yapilan arastirmalarda soylenmekte!Bu farklilik bizi neden rahatsiz ediyorki?her iki cinste birbirini tamamlayan parcalardir.Oyuncak konusuna gelince kiz cocuklari araba oynayamaz,erkek cocugu bebekle oynayamaz yazdigimi gorduyseniz lutfen alintilayin ve gosterin.Her iki cinsin cinsel egilimleri vardir cevresel faktorlerle bunlar pekistirilir diyorum.Kiz cocuklari erkeklere nazaran daha anactirlar,korumayi,sevgi,merhamet gostermek egilimi fazladir bebek oyuncaklari daha cok seveler gibi.Annesinden ve etrafindanda boyle gorunce bu duygu daha cok kaliplasir ve cinsel kimligimiz oturur.Bunlarla beraber tabikide hepimiz insan olarak ozeliz farkliyiz buna kimsenin diyecek lafi yok."Kadini kadin yapan"ozelliklere gelince konuya yorum yapan arkadas oglunu "kiz gibi" yetistiricegini belirtti bende kiz gibi yetistirmesine luzum yok ki,"kiz gibi"den kasit neyse kendi cinsiyet kimliginde saygili,sevgili,saglikli bir birey yetistimesinin kafi geldigini yazdim.Baska takildiginiz nokta varsa cevaplarim...
Farklılıklar beni rahatsız etmiyor. Ama sanki bütün fıtrat cinsiyete dayanıyor gibi yazmışsınız, tepkim ona benim. Fıtrat dediğiniz şey kişiye özeldir; cinsiyete değil. Kadınlar anaçtır diye bir şey yok; anaç olmayan kadınlar da oldukça fazla ve anaçla kastedilen özelliklere sahip bir dolu da erkek var. Ha kadınlara anaç olmaları gerektiğini dayatan bir toplum var ama. İşte bu dayatmaların önüne geçmek için genellemelerden kurtulmak gerekiyor.

Kız çocuklar neden daha sevgi dolu, merhametli oluyor onu da bir düşünelim. Siz de cevabını vermişsiniz aslında; çevrelerinde gördükleri örneklerden ötürü. Kaba saba, erkek egemen kafaya sahip bir babaya sahipse mesela, anne daha vericiyse, çocukların da onları rol model almaları kaçınılmaz. Eee cinsiyetçilik de ailedeki bu yapılarla temellenmiyor mu zaten? Buna fıtrat denmiyor işte, onu diyorum. Yaradılıştan gelen özellikler değil bunlar; sonradan öğrenilen kalıplar.

Erkekler bebekle oynamaz dememişsiniz ama bir kıza dinozorları erkek çocuklar kadar sevdiremeyiz demişsiniz. Bu çok ön yargılı bir cümle değil mi? Dediğiniz gibi sevdiremiyorsak bu fıtrattan değil, bizim yanlış örneklerle yönlendirmemizdendir.

Ve evet merak ettiğim bir şey daha var, çünkü anlamadım; "kendi cinsiyet kimliğinde saygılı, sevgili bir birey yetiştirmek" ne demek ki? Saygı ve sevgiyi cinsiyete göre farklı şekillerde mi öğretiyoruz çocuklara? Evet "kız gibi, erkek gibi yetiştirmek" yanlış, doğru olan "insan gibi yetiştirmek". Eee insani değerlerin de cinsiyet olmaz ki. Yani o dediğinizde de cinsiyetçi bir durum var sanki.
 
Olay yemeği kim yaptı ,çamaşırı kim asti ile bitmiyor ki arkadaşlar.(Kamu sektörü hariç) iş yaşamında erkek meslektasiyla aynı görev tanımıyla,aynı iş yüküyle çalışıp erkek meslektaşı ile aynı maaşı alıp aynı terfileri alabilen kaç kişi var ?
 
Farklılıklar beni rahatsız etmiyor. Ama sanki bütün fıtrat cinsiyete dayanıyor gibi yazmışsınız, tepkim ona benim. Fıtrat dediğiniz şey kişiye özeldir; cinsiyete değil. Kadınlar anaçtır diye bir şey yok; anaç olmayan kadınlar da oldukça fazla ve anaçla kastedilen özelliklere sahip bir dolu da erkek var. Ha kadınlara anaç olmaları gerektiğini dayatan bir toplum var ama. İşte bu dayatmaların önüne geçmek için genellemelerden kurtulmak gerekiyor.

Kız çocuklar neden daha sevgi dolu, merhametli oluyor onu da bir düşünelim. Siz de cevabını vermişsiniz aslında; çevrelerinde gördükleri örneklerden ötürü. Kaba saba, erkek egemen kafaya sahip bir babaya sahipse mesela, anne daha vericiyse, çocukların da onları rol model almaları kaçınılmaz. Eee cinsiyetçilik de ailedeki bu yapılarla temellenmiyor mu zaten? Buna fıtrat denmiyor işte, onu diyorum. Yaradılıştan gelen özellikler değil bunlar; sonradan öğrenilen kalıplar.

Erkekler bebekle oynamaz dememişsiniz ama bir kıza dinozorları erkek çocuklar kadar sevdiremeyiz demişsiniz. Bu çok ön yargılı bir cümle değil mi? Dediğiniz gibi sevdiremiyorsak bu fıtrattan değil, bizim yanlış örneklerle yönlendirmemizdendir.

Ve evet merak ettiğim bir şey daha var, çünkü anlamadım; "kendi cinsiyet kimliğinde saygılı, sevgili bir birey yetiştirmek" ne demek ki? Saygı ve sevgiyi cinsiyete göre farklı şekillerde mi öğretiyoruz çocuklara? Evet "kız gibi, erkek gibi yetiştirmek" yanlış, doğru olan "insan gibi yetiştirmek". Eee insani değerlerin de cinsiyet olmaz ki. Yani o dediğinizde de cinsiyetçi bir durum var sanki.
Bende size sormadan edemicem biri size kizini "erkek gibi" yetistiricem,oglumuda "kiz gibi" dediginde ne dusunursunuz?Kiz/erkek gibi bahsedilen her neyse bunlardan soyut sekilde cocugu belli bir sekile sokmaksizin,saygili,sevgili bir birey yetistimek yeterlidir dedim. Yani kiz gibi-erkek gibi soylemleri bana gore dogru degildir.Kizimi erkek gibi neden yetistireyim o nasil bir yetistirme tarzidir oncelikle.Kizim kiz,olarak kalsin,oglumda oglan.Insani degerleri cinseyetine,diline,dinine,rengine gore kurmasinlar.Dusuncemde sabitim birsey gibi yetistirmemize gerek yok insan gibi yetistirelim yeter.Oyuncak kismina gelince hem okul oncesi ogretmenligi okudum hemde dortte cocuk sahibiyim,kizda oglumda var.Hic bir zaman kizima,ogluma "bu oyuncak kizlar icindir,bu erkekler icindir"demedim.Oyuncaklar sandigin icinde karisiktir.Her turlu oyuncakta mevcut,onlarin tercihlerini gozlemledigim icin genelledim.Oglumla kizimin arasi 16 aydir ikiz gibiler yani.Oglum motor asigidir mesela, iki yasindan beri,benim motorla alakam yok,motorumuz yok,esiminde asla bir ilgisi yok.Bu tamamen kisisel ilgisidir.Kizim keza kedicidir.Butun oyuncaklari kedilidir,hersey kedi.Beraber buyuduler,ayni anne ve babaya sahipler,ayni oyuncaklar ama ilgi alanlari cok farkli anlatmak istedigim tek mesele buydu.Bu kadar olabildigince masumca.
 
Bende size sormadan edemicem biri size kizini "erkek gibi" yetistiricem,oglumuda "kiz gibi" dediginde ne dusunursunuz?Kiz/erkek gibi bahsedilen her neyse bunlardan soyut sekilde cocugu belli bir sekile sokmaksizin,saygili,sevgili bir birey yetistimek yeterlidir dedim. Yani kiz gibi-erkek gibi soylemleri bana gore dogru degildir.Kizimi erkek gibi neden yetistireyim o nasil bir yetistirme tarzidir oncelikle.Kizim kiz,olarak kalsin,oglumda oglan.Insani degerleri cinseyetine,diline,dinine,rengine gore kurmasinlar.Dusuncemde sabitim birsey gibi yetistirmemize gerek yok insan gibi yetistirelim yeter.Oyuncak kismina gelince hem okul oncesi ogretmenligi okudum hemde dortte cocuk sahibiyim,kizda oglumda var.Hic bir zaman kizima,ogluma "bu oyuncak kizlar icindir,bu erkekler icindir"demedim.Oyuncaklar sandigin icinde karisiktir.Her turlu oyuncakta mevcut,onlarin tercihlerini gozlemledigim icin genelledim.Oglumla kizimin arasi 16 aydir ikiz gibiler yani.Oglum motor asigidir mesela, iki yasindan beri,benim motorla alakam yok,motorumuz yok,esiminde asla bir ilgisi yok.Bu tamamen kisisel ilgisidir.Kizim keza kedicidir.Butun oyuncaklari kedilidir,hersey kedi.Beraber buyuduler,ayni anne ve babaya sahipler,ayni oyuncaklar ama ilgi alanlari cok farkli anlatmak istedigim tek mesele buydu.Bu kadar olabildigince masumca.
Hanımefendi yazdıklarımız taban tabana zıt değil zaten, ortak yazdığımız şeyleri bana geri yazmışsınız. Kız gibi, erkek gibi yetiştirmek değil, insan gibi yetiştirmek gerekiyor yazdığımı gördünüz sanırım, o zaman sorunuzun cevabı da belli değil mi?

Ayrıştığımız nokta fıtrata dayandırdığınız şeyler. Sizin fıtrat dediğiniz şeyler, bana göre yanlış yönlendirme. Oğlunuz motor aşığıdır; bu sadece fıtratından kaynaklı olamaz, sizden görmediyse çevresinde başka örneklerde, çizgi filmlerde, arkadaşlarında görmüştür. (ha elbette motor tutkusu denen bir şey var ama bir erkeğin motor tutkusu, bir kadının motor tutkusundan farklı mı?) Kızım her türlü oyuncakla oynuyor ama prenses olmaya bu aralar ayrı bir bayılıyor mesela. Fıtrat değil bu; piyasa kızları prenses yetiştirme düzenine göre kurgulanmış; ne kadar korumaya çalışsak da bir yerden bir şeyler kapmış. Arkadaşları prenses, oyuncakçıya giriyoruz her yer prenses, çizgi filmler prenseslerle perilerle dolu. Siz elbette bu kız bu da erkek için oyuncak dememişsinizdir de çocuklarımız sadece bizim verdiklerimizi almıyor ve sadece "fıtratlarına" göre davranmıyorlar. İçinde bulunduğumuz dünya onları yönlendiren milyon unsurla dolu. Ve ilgi alanları tabi ki farklı olacak, farklı birer bireyler çünkü. Ama seçimleri "sadece" cinsiyetlerinden, fıtratlarından kaynaklanmıyor; çevrenin etkisiyle gerçekleşiyor. O etkiyi olabildiğince minimumda tuttuğumuzda, kızlar arabalarla, erkekler de bebeklerle gayet güzel oynuyor. Demek istediğim buydu; olabildiğince masumane. =))
 
Bende size sormadan edemicem biri size kizini "erkek gibi" yetistiricem,oglumuda "kiz gibi" dediginde ne dusunursunuz?Kiz/erkek gibi bahsedilen her neyse bunlardan soyut sekilde cocugu belli bir sekile sokmaksizin,saygili,sevgili bir birey yetistimek yeterlidir dedim. Yani kiz gibi-erkek gibi soylemleri bana gore dogru degildir.Kizimi erkek gibi neden yetistireyim o nasil bir yetistirme tarzidir oncelikle.Kizim kiz,olarak kalsin,oglumda oglan.Insani degerleri cinseyetine,diline,dinine,rengine gore kurmasinlar.Dusuncemde sabitim birsey gibi yetistirmemize gerek yok insan gibi yetistirelim yeter.Oyuncak kismina gelince hem okul oncesi ogretmenligi okudum hemde dortte cocuk sahibiyim,kizda oglumda var.Hic bir zaman kizima,ogluma "bu oyuncak kizlar icindir,bu erkekler icindir"demedim.Oyuncaklar sandigin icinde karisiktir.Her turlu oyuncakta mevcut,onlarin tercihlerini gozlemledigim icin genelledim.Oglumla kizimin arasi 16 aydir ikiz gibiler yani.Oglum motor asigidir mesela, iki yasindan beri,benim motorla alakam yok,motorumuz yok,esiminde asla bir ilgisi yok.Bu tamamen kisisel ilgisidir.Kizim keza kedicidir.Butun oyuncaklari kedilidir,hersey kedi.Beraber buyuduler,ayni anne ve babaya sahipler,ayni oyuncaklar ama ilgi alanlari cok farkli anlatmak istedigim tek mesele buydu.Bu kadar olabildigince masumca.

Bu mesajinizda yazdiklariniz mantikli ama ilk mesajiniz kabul edin ki cok korkunctu

Dinazoru kiza sevdirmemek nedir allah askina? Benim kizimin bebekten cok dinazoru var , bebekliginden beri topla oynar , arabalarla oynar , en buyuk hayali akülü araba ki kendisi 3 yasinda daha ama hergun akulu araba istiyor
Oglum ise kucukken pembe rengi cok severdi ,tabletinin kilifi bile pembeydi , size gore o pembe kilif almak istediginde benim ooo olmaz cocugum sen mavi almalisin mi demem gerekiyordu?
Ya kendinizi ifade edemiyorsunuz ya da gercekten cinsiyet ayrimciligi yapiyorsunuz ama farkinda bile degilsiniz bunun , oyuncaklarin , renklerin cinsiyeti yoktur ,pembeyi kiz rengi yapan , topu arabayi erkek oyuncagi yapan toplumdur
 
Evet benim en derinde içsel problemim tam da bu. Çocukluğumdan beri...Çocukluğumdan bu zamana bu konuya dair travmalarım var elbette. Ama bunları ayrıntılandırıp kişiselleştirmek istemiyorum. Ama galiba nerdeyse her kadında var bu travmalar.
Erkek çocuğuna daha iltimas göstererek büyütmek.
Kız çocuğunu büyütürken ev sorumluluğuna boğup, erkek çocuğunu sorumluluktan uzak büyütmek.
Geline binbir eziyeti reva görüp, damattan çekinmek.
Kadın erkek arasında adaletsiz sorumluluk dağılımı.
Daha bu liste uzarda gider.
Sonuçta ne oluyor. Kadının değeri oluyor mu, hayır. Evlenirken bile alınan verilen bir meta oluyor. Kız aldık, kız verdik nedir söyler misiniz? E tabi kaynanalar iş, hizmet bekler. Çünkü alınmış birşey ya gelin. Artık onun.
Keşke bu düzen başka bir düzene evrilse. Bireyselleşelim demiyorum. Aile olmak çok güzel, akrabalıkta. Ama herkes karşıdakini bir birey olduğunu unutmasa. Önce kim olursa olsun karşıdakine saygı duysa. Sonra zaten büyükler büyüklüğünü, küçükler küçüklüğünü yapar.
Benim karşı olduğum bir durum daha var. Gelin adaylarının damat ailesinden evlenme sürecinde ki maddi beklentileri. Elbette ki büyükler karınca kararınca evliliğe katkı yaparlar. O ayrı. Ama asıl sorumluluk senin ve eşinin. Siz kuracaksınız o yuvayı. Gücüne göre ev kur, düğün yap. Hep herşeyin en iyisi olmak zorunda mı? O aile senin evini kurduktan, düğününü yaptıktan sonra seni kendisine ait görüyor işte. Bunu görmek çok mu zor. Bir de gelin alınan birşey ya.
Daha çok şey yazasım varda bitmez yazacaklarım. Belki sizlerde birkaç birşey yazarsınız.
Ne dersiniz sizce bu adaletsiz düzen değişir mi?

Bana değişme ihtimali çok ütopik geliyor malesef. Bu böyle gelmiş böyle gider keşke dediğiniz gibi herkes karşısındaki insanı bir birey olarak görse... Herkesi değiştiremeyiz ama gelin gittiğimiz aileye bir birey olduğumuzu hatırlatabiliriz yeri geldiğinde. Aman kocişim üzülmesin kv'le beraber oturayım.. Aman kv üzülmesin her istediğine evet diyim mantığıyla değil de bende insanım benide bir anne doğurdu isteklerim ve olmazlarım var kimseye köle olmak zorunda değilim mantığıyla hareket etmek lazım.
 
küfür ederken kullanılan kelimeler çoğunlukla kadını aşağılamak üzere oluşturulmuştur. Birinden hıncını çıkartan Kadın bireylere dilini uzatarak yapar bunu. Bu bile cinsiyet ayrımcılığının ne denli derin ve tek taraflı olduğunun göstergesidir. Kadınlar kadınlara karşı koruyucu olmadığı müddetçe erkekler kadınları korumayacaktır.
 
En başta kadınlar toplumun verdiği cinsiyet rollerini kabul etmeye dünden razı olmasalar keşke
Hoş çocukluktan beri çeşit çeşit öğretilerle büyütülüyoruz
Kadın affedendir
Kadın sabredendir
Kadın yuvayı yapandır
Genç kız sokakta sakız çiğnemez
Kadın dediğin küfretmez sigara içmez
Temizliği kocasına bırakmaz gibi gibi

Sonra zamanı geldiğinde ayakları üstünde durulduğunda bile o öğrettiler kafalarda yankılanmaya devam ediyor.
 
Back
X