Gebeliğe Hazırlık TEMMUZ AYI İTİBARİYLE HAMİLE KALMAYI PLANLAYANLAR BURAYA

Gebe kalmayı planladığımızda yapmamız gereken hazırlıklar.
Canımmmm yararlarını yan etkilerini bizimle paylaaş tüpler deki enfeksiyon tıkanıklığı da açıyormuş okuduğma göre ama korkup yapmamıştım sen nasıl uyguladın 😊
Canım ben yarım litre sütle karışık su maydonoz bir tatlı kaşığı karabiber ve ben içimden geldi sarımsak koydum bir diş kesipte.. Sonra onu temiz bir kovaya döktüm battaneyle sardım kendimi. Yav ilkten nasıl yandım sonra kalktım biraz ilk sıcaklığı gidince tekrar oturdum. Böyle yaptım canım ben.
 
Canım ben yarım litre sütle karışık su maydonoz bir tatlı kaşığı karabiber ve ben içimden geldi sarımsak koydum bir diş kesipte.. Sonra onu temiz bir kovaya döktüm battaneyle sardım kendimi. Yav ilkten nasıl yandım sonra kalktım biraz ilk sıcaklığı gidince tekrar oturdum. Böyle yaptım canım ben.
Tamam canım adet olayım hsg de çekileceğim bu ay hsg den sonra yapayım 😊
 
Allahım lütfen temmuzun en güzel anneleri biz olalım lütfeen. Buradaki tüm arkadaşlar çok istiyor evlat. Bizlere nasip et noolur:KK200:
Vallahi canım benim öyle ya. Sen topiği açtın açalı ben burdayım hatta ilk yazanlardanım 😊 resmen beraber sabrettik kaç aydır. Bu topikteki herkese rabbim nasip etsin tez zamanda aminn🤲
 
Benim yumurtlamadan beri sol kasığımda sık sık sızı oluyo kızlar, testleri yollamıştım pik diye düşündüğümüz günün üstünden 3 gün geçti ama sızlama devam ediyor aynı yerde. Neden acaba? Kist olsa test koyu çıkmaya devam ederdi değil mi?
 
Canm benm hala bile kasık agrım var. Bel kasık bazen adet olcakmıssn gibi agrı o hic gecmiyo hep ara ara oluyo. Benim ilk günlerde cok oluyodu hatta korkuyodm acba bise mi oluyo neden bu kadar agrım var diyr. Cok normal canm telaslanma rahim büyüyor kendini hazırlıyo. Bel ağrısıda yapıyo ne ararsan var her türlü ağrı A.Ş😂😂
Cok sagol canim insan baskasinda da oldugunu duyunca rahatliyor normal oldugunu kabul ediyor anneler gibi pimpiriklik telasli korkak hasas bir canli yok sanirim bir susam tanesi kadar canliyi ne kadar dusunur korumaci oluyoruz daha varligini bile hissetmeden rabbim cumlemizin yar ve yardimcisi olsun buradaki arkadaslarda bu hissi ins en kisa surede yasarlar
 
KIZLAR BÖLE BIR YAZI ILE KARSILASTIM DOGRU BILMEM AMA. MANTIK GIBI GELDI BANA

Bayanların adet dönemlerinde yaşadıkları sağlık sorunlarının nedeni de aslında bu hamilelikle bağlantılıdır. Vücut bebek için hazırladığı suyu, anne hamile kalmayınca dışarı atar. Bu olay her ay sürekli tekrarlanır. Vücut her ay bu atılan suyun yerine yenisini hazırlamak durumundadır. Bu nedenle her ay kaybedilen minerallerin yerine yenisi konulmalıdır. Kadınlarda mineral kayıpları ile ilgili rahatsızlıkların daha fazla olması bu yüzdendir. Bu konuda bayanlara önerimiz şudur: adet dönemi başlamadan birkaç gün önce hamilelerde olduğu gibi tuzlu su kürünü özellikle artırmalarıdır.


Anne karnında oluşan bu tuzlu suyun yeterli olmaması bir çok soruna neden olur. Düşüklerin ve ölü doğumların en önemli sebeplerinden birisi annenin vücudunda bu suyun yeterli miktarda üretilememesidir. Hatta hamile kalamama nedenlerinden birisi olarak da sayılabilir. Yeterince tuzlu su üretemeyen anneler, bebeklerini erken doğumla dolayısı ile mecburen sezeryanla doğurmaktadırlar.
 
Son düzenleme:

YAZININDA TAMAMI BU ... BEN NORMALDE EVDE HIMALAYA TUZU VE KAYA TUZU KULLANIYORUM. SIMDI KAFAM KARISTI IYOTLU TUZ BEBEK ZEKASI ICIN ÖNEMLIYMIS!!!!! EE BEN SIMDI NE KULLANICAM ANALAMADIM HEHEH? YORUM BEKLERIM SIZLERDEN!!!​

HAMİLELİKTE HİMALAYA MİNERAL KRİSTALİ KULLANIMI​

Ana Sayfa » Köşe Yazarları » HAMİLELİKTE HİMALAYA MİNERAL KRİSTALİ KULLANIMI

23 Kasım 2014 - 0:38 | 17.334 kez okunmuş


Tweet

Merhabalar,
Hamilelik kadınların hayatında çok önemli bir dönemi içerir. Bedeninde bambaşka değişimler oluşur. Bebeğin sağ salim gelişip dünyaya gelmesi için gereken ortamı elverişli hale getiren birçok değişimler oluşur bedenlerinde. O artık iki canlıdır. Bebeğin canı ise yaratıcı tarafından kontrol edilir. Emanet olarak onu anneye bırakmıştır ve doğana kadar onu korur.
Nerede korur? Tuzlu su içerisinde korur. Bu tuzlu suyu soleli su olarak kabul edebiliriz. Bebekten dolayı, hamilelerin daha fazla tuzlu suya ihtiyacı vardır. Bizlerin kilomuza göre su içmesi gerekirken, hamilelerin hem kendileri hem de bebek ve bulunduğu tuzlu ortamı açısından daha fazla su içmeleri gerekecektir. Bebek tuzlu su içerisinde yaşamaktadır.
Bu tuzlu su hem bebeği saklamak korumak için, hem de bebeği beslemek için gereklidir. Bebek göbek kordonu ile annesinden beslenirken aynı zamanda bedeni yoluyla da tuzlu sudan gereken mineralleri ozmos yolu ile çeker alır. Bebek büyüdükçe bu su belirli zamanlarda değiştirilir. Bebek 5 aylık olduğunda bu su neredeyse iki günde bir değişmelidir. Bebek idrarını da buraya yaptığı için bu su değiştirilmezse bebek zehirlenecektir.
Şimdi aklınıza şu soru gelmelidir. Gelmiyorsa bundan sonra gelecektir. Anneye yeterince su verilmezse ne olur? Anne bu suyu nasıl oluşturacaktır? Nereden bulacak da bebeğinin yaşamasını sağlayacaktır? Cevabı bulmak çok basittir. “Anne su içmelidir.” Başka bir çözüm yoktur. En mantıklı yolu budur. Anne bunun farkında olarak yeteri kadar su içmelidir ve tuz yemelidir ki bebeğin içinde bulunduğu tuzlu su seviyesi sürekli aynı oranda kalabilsin.
Anne bunu ihmal ederse ve yeteri kadar su içmez tuz yemezse, hatta ve hatta su yerine başka şeyler içerse o zaman ne olacaktır?
Hiç bir şey suyun yerini tutmayacaktır. Böyle bir durumda bebek ihtiyacını annenin vücudundan çekecektir. Nasıl çeker, annenin kaslarını kemiklerini çözerek. Bu da haliyle anneye zarar verecektir. Günümüzde bırakın hamileleri genel olarak su içme özürlü olduğumuzdan, hamilelik nedeniyle daha da çok gereken bu ihtiyacımızı almadığımızda ortaya bir çok sağlık sorunu çıkmaya başlar. Bu sağlık sorunları ikinci, üçüncü hamileliklerde daha da artarak kalıcı hale gelirler.
Nedir bu rahatsızlıklar?
Baş dönmesi, mide bulantısı, baş ağrısı, migren, bel ağrısı, diş kanamaları, saç dökülmesi, kemik ağrıları, romatizma, kemik erimesi, yüksek tansiyon, şeker.
İşte bu nedenle örneğin kemik erimesi kadınlarda erkeklerden daha çok görülür.
Bunların önüne geçmek için anne adayının kendisine dikkat etmesi, yeteri kadar soleli su içmesi gerekmektedir. Hepimizin hayatı boyunca yeteri kadar su içmesi ve kristal tuz yemesi gerekmekte ise de anne adayları için bu bir o kadar daha fazla önemlidir.
Neyse ki bu sadece annenin inisiyatifine bırakılmamıştır. Hamilelerde iştah açılması, aşerme olayları bu konu ile ilgilidir. Annenin bu ihtiyacı farketmesi için onun iştahı açılarak bebek için gerekli maddeleri almaya yönlendirilir. Özellikle sebze ve meyveye, turşuya, zeytine düşkünlük başlar. Bu aslında hamilelikle devreye giren bebeğin beslenme mekanizmalarıdır.
Vücudun mineral ihtiyacı hamilelik ve emzirme döneminde, büyüme ve gelişme çağındaki çocuklarda ve sporcularda daha fazladır. Bu nedenle hamilelerde mineral konusuna özen göstermek gerekmektedir.
Remscheid’dan Prof. Dr. H. Kaulhausen Bayreuth’de eğitim seminerinde hamile bayanların tuz ve su alımını azaltmaları halinde hamilelikleri üzerinde kötü etkiler sebep olabileceğini beyan etmiştir.
Hamilelik, beslenmeye özellikle dikkat edilmesi gereken bir dönemdir. İnsan vücudu, bebeği besleyebilmek ve gelişmesini sağlamak için, normalden daha fazla gıda, sıvı, mineral ve vitaminlere ihtiyaç duyar. Bu katkıyı doğal yoldan sağlayabilmek için, hamilelikte düzenli olarak mineralli su tüketimi tavsiye edilir.
Büyüme çağındaki çocukların kalsiyum, demir, çinko, flüorür gibi minerallere daha çok ihtiyacı vardır ve bu ihtiyacı karşılayabilmeleri için bolca süt ve doğal mineralli su tüketmelidirler. Mineralli suyun bebeklere bile verilmesi tavsiye edilir. Hamilelikte ise en önemli, sorun beslenmedir. İnsan vücudu bebeği besleyebilmek ve bebeğin gelişimini sağlamak için, hamilelikte düzenli olarak mineral yönünden zengin doğal mineralli su tüketmesi gerekmektedir.
İşte bu nedenlerle hamilelerde soleli su tüketimi çok daha fazla önemlidir.
Ne yapmalıyız,
Canımız su içmek istese de istemese de kendimizi zorlayarak su içmeliyiz. Su yerine başka hiç bir şey geçmez bunu unutmamalıyız. Çay, kahve, kola vs asla su yerine geçmezler. Çiçeğinize bunları su yerine veremezseniz kendiniz de su yerine içmemelisiniz.
Bayanların adet dönemlerinde yaşadıkları sağlık sorunlarının nedeni de aslında bu hamilelikle bağlantılıdır. Vücut bebek için hazırladığı suyu, anne hamile kalmayınca dışarı atar. Bu olay her ay sürekli tekrarlanır. Vücut her ay bu atılan suyun yerine yenisini hazırlamak durumundadır. Bu nedenle her ay kaybedilen minerallerin yerine yenisi konulmalıdır. Kadınlarda mineral kayıpları ile ilgili rahatsızlıkların daha fazla olması bu yüzdendir. Bu konuda bayanlara önerimiz şudur: adet dönemi başlamadan birkaç gün önce hamilelerde olduğu gibi tuzlu su kürünü özellikle artırmalarıdır.
Anne karnında oluşan bu tuzlu suyun yeterli olmaması bir çok soruna neden olur. Düşüklerin ve ölü doğumların en önemli sebeplerinden birisi annenin vücudunda bu suyun yeterli miktarda üretilememesidir. Hatta hamile kalamama nedenlerinden birisi olarak da sayılabilir. Yeterince tuzlu su üretemeyen anneler, bebeklerini erken doğumla dolayısı ile mecburen sezeryanla doğurmaktadırlar.
Sezeryanla doğan bebeklerde ilerleyen yaşlarda alerjik hastalıklar, astım ve diğer hastalıklara karşı bağışıklık eksikliği oluşmaktadır.
Bütün bu sorunların çarelerinin ilk sırada olanı su ve tuzdur.
Bayanlara ve tabii ki konumuz gereği özellikle hamilelere önerimiz mutlaka ve mutlaka yeteri miktarda doğal su içmeleri ve kristal tuzdan hazırladıkları sole kullanmalarıdır.
Hepinize sağlıklı bir yaşam ve özellikle hamile dostlarımıza sağlıklı bir hamilelik ve sağlıklı bebekler dileriz.
Haftaya görüşmek üzere tadınız tuzunuz eksik olmasın.
Tarık Özdolap
 

YAZININDA TAMAMI BU ... BEN NORMALDE EVDE HIMALAYA TUZU VE KAYA TUZU KULLANIYORUM. SIMDI KAFAM KARISTI IYOTLU TUZ BEBEK ZEKASI ICIN ÖNEMLIYMIS!!!!! EE BEN SIMDI NE KULLANICAM ANALAMADIM HEHEH? YORUM BEKLERIM SIZLERDEN!!!​

HAMİLELİKTE HİMALAYA MİNERAL KRİSTALİ KULLANIMI​

Ana Sayfa » Köşe Yazarları » HAMİLELİKTE HİMALAYA MİNERAL KRİSTALİ KULLANIMI

23 Kasım 2014 - 0:38 | 17.334 kez okunmuş


Tweet

Merhabalar,
Hamilelik kadınların hayatında çok önemli bir dönemi içerir. Bedeninde bambaşka değişimler oluşur. Bebeğin sağ salim gelişip dünyaya gelmesi için gereken ortamı elverişli hale getiren birçok değişimler oluşur bedenlerinde. O artık iki canlıdır. Bebeğin canı ise yaratıcı tarafından kontrol edilir. Emanet olarak onu anneye bırakmıştır ve doğana kadar onu korur.
Nerede korur? Tuzlu su içerisinde korur. Bu tuzlu suyu soleli su olarak kabul edebiliriz. Bebekten dolayı, hamilelerin daha fazla tuzlu suya ihtiyacı vardır. Bizlerin kilomuza göre su içmesi gerekirken, hamilelerin hem kendileri hem de bebek ve bulunduğu tuzlu ortamı açısından daha fazla su içmeleri gerekecektir. Bebek tuzlu su içerisinde yaşamaktadır.
Bu tuzlu su hem bebeği saklamak korumak için, hem de bebeği beslemek için gereklidir. Bebek göbek kordonu ile annesinden beslenirken aynı zamanda bedeni yoluyla da tuzlu sudan gereken mineralleri ozmos yolu ile çeker alır. Bebek büyüdükçe bu su belirli zamanlarda değiştirilir. Bebek 5 aylık olduğunda bu su neredeyse iki günde bir değişmelidir. Bebek idrarını da buraya yaptığı için bu su değiştirilmezse bebek zehirlenecektir.
Şimdi aklınıza şu soru gelmelidir. Gelmiyorsa bundan sonra gelecektir. Anneye yeterince su verilmezse ne olur? Anne bu suyu nasıl oluşturacaktır? Nereden bulacak da bebeğinin yaşamasını sağlayacaktır? Cevabı bulmak çok basittir. “Anne su içmelidir.” Başka bir çözüm yoktur. En mantıklı yolu budur. Anne bunun farkında olarak yeteri kadar su içmelidir ve tuz yemelidir ki bebeğin içinde bulunduğu tuzlu su seviyesi sürekli aynı oranda kalabilsin.
Anne bunu ihmal ederse ve yeteri kadar su içmez tuz yemezse, hatta ve hatta su yerine başka şeyler içerse o zaman ne olacaktır?
Hiç bir şey suyun yerini tutmayacaktır. Böyle bir durumda bebek ihtiyacını annenin vücudundan çekecektir. Nasıl çeker, annenin kaslarını kemiklerini çözerek. Bu da haliyle anneye zarar verecektir. Günümüzde bırakın hamileleri genel olarak su içme özürlü olduğumuzdan, hamilelik nedeniyle daha da çok gereken bu ihtiyacımızı almadığımızda ortaya bir çok sağlık sorunu çıkmaya başlar. Bu sağlık sorunları ikinci, üçüncü hamileliklerde daha da artarak kalıcı hale gelirler.
Nedir bu rahatsızlıklar?
Baş dönmesi, mide bulantısı, baş ağrısı, migren, bel ağrısı, diş kanamaları, saç dökülmesi, kemik ağrıları, romatizma, kemik erimesi, yüksek tansiyon, şeker.
İşte bu nedenle örneğin kemik erimesi kadınlarda erkeklerden daha çok görülür.
Bunların önüne geçmek için anne adayının kendisine dikkat etmesi, yeteri kadar soleli su içmesi gerekmektedir. Hepimizin hayatı boyunca yeteri kadar su içmesi ve kristal tuz yemesi gerekmekte ise de anne adayları için bu bir o kadar daha fazla önemlidir.
Neyse ki bu sadece annenin inisiyatifine bırakılmamıştır. Hamilelerde iştah açılması, aşerme olayları bu konu ile ilgilidir. Annenin bu ihtiyacı farketmesi için onun iştahı açılarak bebek için gerekli maddeleri almaya yönlendirilir. Özellikle sebze ve meyveye, turşuya, zeytine düşkünlük başlar. Bu aslında hamilelikle devreye giren bebeğin beslenme mekanizmalarıdır.
Vücudun mineral ihtiyacı hamilelik ve emzirme döneminde, büyüme ve gelişme çağındaki çocuklarda ve sporcularda daha fazladır. Bu nedenle hamilelerde mineral konusuna özen göstermek gerekmektedir.
Remscheid’dan Prof. Dr. H. Kaulhausen Bayreuth’de eğitim seminerinde hamile bayanların tuz ve su alımını azaltmaları halinde hamilelikleri üzerinde kötü etkiler sebep olabileceğini beyan etmiştir.
Hamilelik, beslenmeye özellikle dikkat edilmesi gereken bir dönemdir. İnsan vücudu, bebeği besleyebilmek ve gelişmesini sağlamak için, normalden daha fazla gıda, sıvı, mineral ve vitaminlere ihtiyaç duyar. Bu katkıyı doğal yoldan sağlayabilmek için, hamilelikte düzenli olarak mineralli su tüketimi tavsiye edilir.
Büyüme çağındaki çocukların kalsiyum, demir, çinko, flüorür gibi minerallere daha çok ihtiyacı vardır ve bu ihtiyacı karşılayabilmeleri için bolca süt ve doğal mineralli su tüketmelidirler. Mineralli suyun bebeklere bile verilmesi tavsiye edilir. Hamilelikte ise en önemli, sorun beslenmedir. İnsan vücudu bebeği besleyebilmek ve bebeğin gelişimini sağlamak için, hamilelikte düzenli olarak mineral yönünden zengin doğal mineralli su tüketmesi gerekmektedir.
İşte bu nedenlerle hamilelerde soleli su tüketimi çok daha fazla önemlidir.
Ne yapmalıyız,
Canımız su içmek istese de istemese de kendimizi zorlayarak su içmeliyiz. Su yerine başka hiç bir şey geçmez bunu unutmamalıyız. Çay, kahve, kola vs asla su yerine geçmezler. Çiçeğinize bunları su yerine veremezseniz kendiniz de su yerine içmemelisiniz.
Bayanların adet dönemlerinde yaşadıkları sağlık sorunlarının nedeni de aslında bu hamilelikle bağlantılıdır. Vücut bebek için hazırladığı suyu, anne hamile kalmayınca dışarı atar. Bu olay her ay sürekli tekrarlanır. Vücut her ay bu atılan suyun yerine yenisini hazırlamak durumundadır. Bu nedenle her ay kaybedilen minerallerin yerine yenisi konulmalıdır. Kadınlarda mineral kayıpları ile ilgili rahatsızlıkların daha fazla olması bu yüzdendir. Bu konuda bayanlara önerimiz şudur: adet dönemi başlamadan birkaç gün önce hamilelerde olduğu gibi tuzlu su kürünü özellikle artırmalarıdır.
Anne karnında oluşan bu tuzlu suyun yeterli olmaması bir çok soruna neden olur. Düşüklerin ve ölü doğumların en önemli sebeplerinden birisi annenin vücudunda bu suyun yeterli miktarda üretilememesidir. Hatta hamile kalamama nedenlerinden birisi olarak da sayılabilir. Yeterince tuzlu su üretemeyen anneler, bebeklerini erken doğumla dolayısı ile mecburen sezeryanla doğurmaktadırlar.
Sezeryanla doğan bebeklerde ilerleyen yaşlarda alerjik hastalıklar, astım ve diğer hastalıklara karşı bağışıklık eksikliği oluşmaktadır.
Bütün bu sorunların çarelerinin ilk sırada olanı su ve tuzdur.
Bayanlara ve tabii ki konumuz gereği özellikle hamilelere önerimiz mutlaka ve mutlaka yeteri miktarda doğal su içmeleri ve kristal tuzdan hazırladıkları sole kullanmalarıdır.
Hepinize sağlıklı bir yaşam ve özellikle hamile dostlarımıza sağlıklı bir hamilelik ve sağlıklı bebekler dileriz.
Haftaya görüşmek üzere tadınız tuzunuz eksik olmasın.
Tarık Özdolap
Canım teşekkürler çok yararlı bir yazı:KK9:
 
Cok sagol canim insan baskasinda da oldugunu duyunca rahatliyor normal oldugunu kabul ediyor anneler gibi pimpiriklik telasli korkak hasas bir canli yok sanirim bir susam tanesi kadar canliyi ne kadar dusunur korumaci oluyoruz daha varligini bile hissetmeden rabbim cumlemizin yar ve yardimcisi olsun buradaki arkadaslarda bu hissi ins en kisa surede yasarlar
Ah canm sorma. Yedigim ne varda ona zararı olur mu diye dikkat ediyosun Yaptıgım her harekette ona bise olur mu diye dikkat ediyosun sabah en ufak bi agrıda bisey olcak diye endiseleniyosn aklın cıkıyo bise olcak diye. Ne zor seymis anne olmak henüz olmadan bu kadar düsünmek korumak kollamak gözünden sakınmak kendini önemsemeyip tek önemli şeyin hayatnda olması. Annelik bebek rahme düsünce baslıyomus meğer zor bi görev rabbm hepimizin yardımcısı olsun. Herkese yasatsn bu güzel duyguları❤️
 
Benim yumurtlamadan beri sol kasığımda sık sık sızı oluyo kızlar, testleri yollamıştım pik diye düşündüğümüz günün üstünden 3 gün geçti ama sızlama devam ediyor aynı yerde. Neden acaba? Kist olsa test koyu çıkmaya devam ederdi değil mi?
bence suanda yerleşiyor die düşündüm. ateşini bi ölçesene cnm. belkı her zamankınden yuksek mı cıkıcak.
 
X