- 28 Mart 2012
- 8.170
- 2.003
Temizlik konusundaki titizlik başta olmak üzere ortaya çıkan takıntılı davranışlar depresyon riski oluşturuyor.
CİHAN'da yer alan habere göre uzmanlar, takıntılı davranışların kişiler üzerinde hayatı kısıtlayıcı yönde etki uyandırabileceğini belirterek 'temizlemezsem çok kötü şeyler olacak' gibi düşüncelerin bu hastalar tarafından dile getirilebildiğini belirtti.
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Polikliniği Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver cilt hastalıklarından depresyona kadar pek çok hastalığa neden olabilen durum hakkında şu değerlendirmeleri yaptı: "Özellikle kadınları tehdit eden ve temizlik konuları başta olmak üzere ortaya çıkan obsesif kompulsif bozukluklar, yaşam kalitesini ciddi yönde etkileyebiliyor. Temizlik takıntısının depresyonu girme riski oluşturduğu uyarısında bulunan doktorlar, defalarca el yıkama, evi temizleme, dışarıdan gelen her şeyi dezenfekte etme gibi tekrar tekrar yapılan, hayatı temizlikten ibaret hale getiren temizlik takıntıları kadınlarda daha yaygın görüldüğünü belirtti.
Temizlik takıntıları, obsesif kompulsif bozukluk, başka bir deyişle ‘takıntı’ hastalığından bahsederken halkın aklına en fazla gelenlerdir. Bazı danışanlarımız kendi sıkıntılarını anlatmak için ‘bende titizlik hastalığı var’ derler. Hem bireysel hem de içinde yaşadığımız çevrenin temizliğine özen göstermek bir noktaya kadar hastalıkları uzak tutup daha konforlu ve daha sağlıklı bir hayat yaşamamızı sağlarken, temizlik bir takıntıya dönüştüğü aşamada hem bireyin hem de çevresinin hayatı kısıtlanmaya başlar.
‘TEMİZLEMEZSEM ÇOK KÖTÜ ŞEYLER OLABİLİR’
Yıkama takıntısı olan kişiler, bulaşma sonrası eğer yıkama yapmazlarsa tehlikeli bir çok olayın gerçekleşebileceğine dair yüksek bir beklenti duyarlar. Böylesine yüksek bir tehlike olasılığını göz önünde bulundurduklarında yıkama eylemini yapmaktan geri duramazlar. Kişi, çevreyi pis olarak algılar ve bu pisliğin kendisine ya da bir başkasına bulaşması sonucu gelişeceğini düşündüğü zararları önleyebilmek adına kendini temizlemeye verir. Eğer belli yerlere dokunduktan sonra ellerini hemen yıkamazsa hastalanacağını düşünüp banyoya koşup elini sudan geçirip rahatlama yaşar. Bazen bu rahatlamayı yaşayabilmek için elini birden fazla sayıda ve belki sadece belli bir sabunla yıkaması gerekebilir. Pislik algısı her zaman mikroplar ve hastalıklarla ilgili olmayabilir. Hatta kimi danışanlar pisliğin ne olduğunu tam tarif edemediklerini ancak hissettiklerini söylerler. Bu pisliği yıkamazsa çocuğunun başına kötü bir şey geleceği düşüncesinde olduğu gibi, yıkama ihtiyacı gelecekteki olumsuz bir olasılıktan koruyucu nitelik taşır.
Temizlik takıntısı denince akla ilk el yıkama gelir ancak bir şeylerin pislikle bulaştığı düşüncesi ve buna eşlik eden yıkama davranışının bulunduğu farklı durumlar da vardır. Mesela dışarıdan gelen bir torba pis olarak düşünülürse değdiği her yeri temizleme ihtiyacı yaşanabilir. Ya da sokakta giyilen kaban dahil tüm kıyafetler pis görülüp eve gelir gelmez hepsini yıkama ihtiyacı duyulabilir.
Bazıları evden misafirler gider gitmez koltuk kılıfı ve perde yıkayabilir. Temizlikle ilgili tutarsızlıklar da olabilir. Her tuvalet sonrası tüm kıyafetlerini çamaşır makinesine koyan bir kişi haftalardır vücut banyosu yapmıyor olabilir. Temizleme töreni öylesine çok ayrıntı gerektirebilir ki kişi temizliğiyle başa çıkmakta zorlanacağını düşündüğü bazı yerleri temizlemekten kaçınabilir. Temizlik yapılan malzemeleri de temizleme ihtiyacı duyulabilir. Kalıp sabunları yıkayanlar, temizlik bezlerini defalarca kaynatanlar, her yerin temizliği için ayrı bir temizlik bezi kullanıp bunları da çöpe atanlar olabilir. Bazıları da sadece kendilerini değil, yakınlarını da yıkamak isteyebilir. Özellikle çocuklar evdeki temizlik takıntısı olan ebeveyni örnek alarak ileride temizlik takıntısı geliştirebilir.”
CİHAN'da yer alan habere göre uzmanlar, takıntılı davranışların kişiler üzerinde hayatı kısıtlayıcı yönde etki uyandırabileceğini belirterek 'temizlemezsem çok kötü şeyler olacak' gibi düşüncelerin bu hastalar tarafından dile getirilebildiğini belirtti.
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Polikliniği Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver cilt hastalıklarından depresyona kadar pek çok hastalığa neden olabilen durum hakkında şu değerlendirmeleri yaptı: "Özellikle kadınları tehdit eden ve temizlik konuları başta olmak üzere ortaya çıkan obsesif kompulsif bozukluklar, yaşam kalitesini ciddi yönde etkileyebiliyor. Temizlik takıntısının depresyonu girme riski oluşturduğu uyarısında bulunan doktorlar, defalarca el yıkama, evi temizleme, dışarıdan gelen her şeyi dezenfekte etme gibi tekrar tekrar yapılan, hayatı temizlikten ibaret hale getiren temizlik takıntıları kadınlarda daha yaygın görüldüğünü belirtti.
Temizlik takıntıları, obsesif kompulsif bozukluk, başka bir deyişle ‘takıntı’ hastalığından bahsederken halkın aklına en fazla gelenlerdir. Bazı danışanlarımız kendi sıkıntılarını anlatmak için ‘bende titizlik hastalığı var’ derler. Hem bireysel hem de içinde yaşadığımız çevrenin temizliğine özen göstermek bir noktaya kadar hastalıkları uzak tutup daha konforlu ve daha sağlıklı bir hayat yaşamamızı sağlarken, temizlik bir takıntıya dönüştüğü aşamada hem bireyin hem de çevresinin hayatı kısıtlanmaya başlar.
‘TEMİZLEMEZSEM ÇOK KÖTÜ ŞEYLER OLABİLİR’
Yıkama takıntısı olan kişiler, bulaşma sonrası eğer yıkama yapmazlarsa tehlikeli bir çok olayın gerçekleşebileceğine dair yüksek bir beklenti duyarlar. Böylesine yüksek bir tehlike olasılığını göz önünde bulundurduklarında yıkama eylemini yapmaktan geri duramazlar. Kişi, çevreyi pis olarak algılar ve bu pisliğin kendisine ya da bir başkasına bulaşması sonucu gelişeceğini düşündüğü zararları önleyebilmek adına kendini temizlemeye verir. Eğer belli yerlere dokunduktan sonra ellerini hemen yıkamazsa hastalanacağını düşünüp banyoya koşup elini sudan geçirip rahatlama yaşar. Bazen bu rahatlamayı yaşayabilmek için elini birden fazla sayıda ve belki sadece belli bir sabunla yıkaması gerekebilir. Pislik algısı her zaman mikroplar ve hastalıklarla ilgili olmayabilir. Hatta kimi danışanlar pisliğin ne olduğunu tam tarif edemediklerini ancak hissettiklerini söylerler. Bu pisliği yıkamazsa çocuğunun başına kötü bir şey geleceği düşüncesinde olduğu gibi, yıkama ihtiyacı gelecekteki olumsuz bir olasılıktan koruyucu nitelik taşır.
Temizlik takıntısı denince akla ilk el yıkama gelir ancak bir şeylerin pislikle bulaştığı düşüncesi ve buna eşlik eden yıkama davranışının bulunduğu farklı durumlar da vardır. Mesela dışarıdan gelen bir torba pis olarak düşünülürse değdiği her yeri temizleme ihtiyacı yaşanabilir. Ya da sokakta giyilen kaban dahil tüm kıyafetler pis görülüp eve gelir gelmez hepsini yıkama ihtiyacı duyulabilir.
Bazıları evden misafirler gider gitmez koltuk kılıfı ve perde yıkayabilir. Temizlikle ilgili tutarsızlıklar da olabilir. Her tuvalet sonrası tüm kıyafetlerini çamaşır makinesine koyan bir kişi haftalardır vücut banyosu yapmıyor olabilir. Temizleme töreni öylesine çok ayrıntı gerektirebilir ki kişi temizliğiyle başa çıkmakta zorlanacağını düşündüğü bazı yerleri temizlemekten kaçınabilir. Temizlik yapılan malzemeleri de temizleme ihtiyacı duyulabilir. Kalıp sabunları yıkayanlar, temizlik bezlerini defalarca kaynatanlar, her yerin temizliği için ayrı bir temizlik bezi kullanıp bunları da çöpe atanlar olabilir. Bazıları da sadece kendilerini değil, yakınlarını da yıkamak isteyebilir. Özellikle çocuklar evdeki temizlik takıntısı olan ebeveyni örnek alarak ileride temizlik takıntısı geliştirebilir.”