Tecavüz edilip, yakılarak öldürülen Özgecan Aslan için..

Hukuk okuyorsunuz az çok bilirsiniz,mersinde ki avukatlar istemiyor ama galiba yine bu adamlar için avukat atanır değil mi mecburiyetten.:KK43::KK43:

ben avukat olsam bu itleri savunmak zorunda kalsam kahrımdan ölürüm :KK43:

İnşallah meslek hayatında senin karşına böyle savunmak zorunda olduğun bi dava çıkmaz.

Bahsettiğim haber buydu internetten baktım şimdi. Gizem'in olayı bu.

AVUKAT BULAMIYOR

Öte yandan Adana Barosu Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, katil zanlısı S.A. için Baro’dan avukat talep edildiğini, 41 avukatın katil zanlısını savunmak istemediğini açıkladı. Çıtırık, bunun üzerine zorunlu olarak Baro Yönetim Kurulu üyesi avukat Ahmet Faruk Ulaş’ın, katil zanlısının sorgusuna katıldığını bildirdi.
 
başına geldiinde biride ona derse anlar ancak.
Allahın adaletine güveniyorum

kadınlar kulubunun facebook sayfasında yapışkan gönderinin altındaki yorumlardan biri, derdi ne anlamadım ki, kızın arkasından iki laf söylemeyelim mi ne yapalım
 
kadınlar kulubunun facebook sayfasında yapışkan gönderinin altındaki yorumlardan biri, derdi ne anlamadım ki, kızın arkasından iki laf söylemeyelim mi ne yapalım

bu tiplere basıcan küfürü,normal laftan anlamaz bu yaratıklar.bi de kadın bunlar ya.
 
kadınlar kulubunun facebook sayfasında yapışkan gönderinin altındaki yorumlardan biri, derdi ne anlamadım ki, kızın arkasından iki laf söylemeyelim mi ne yapalım
aranıyor. oda yaşayacak bir gün bunu. çekim yasası denen birşey var. evrene ne yollaarsan aynını alırsın.
geri sayım başladı onun için
 
Donnie Brasco filminde geçiyordu "psikopatlıkla alakası yok, senin dalını kıranın ağacını kökünden sökeceksin" sanırım kadın cinayetlerini durdurmanın kesin çözüm yolu bu.
bugüne kadar kendimi bir şiddet yanlısı görmezdim ama belki de bu mahluklarla anladıkları dilden konuşmak gerekiyor. Töre Cinayeti mi götüreceksin Dicle'nin kenarına sıkacaksın kafasına atacaksın nehre, sokacaksın ahıra kilitleyeceksin atacaksın bir ip önüne sabah akşam döveceksin el mecbur asacak kendini.
Namus Cinayeti mi, kadını 40 yerinden bıçakladı mı, aynısını yapacaksın.
tecavüz mü, aynısı
tecavüz edip boğazını mı kesti, aynısı.
korkuyorum artık aklımdan fikrimden geçenlerden. böyle bir insan değildim ben. suçlunun da insan olduğunu, onun da hakları olduğunu düşünürdüm. Suçlu bile olsa insan onuruna yakışır şekilde yaşama hakkı olduğuna inanırdım. böyle bir insan değildim.
kendi pisliklerine bulaştırıyorlar bizleri de, kendimizi korumak için onlar gibi olmaya zorluyorlar bizleri.
ama bir şeyler değişmeli.
yaptıklarının bir yaptırımı olmalı.
"Kadın Cinayetleri"nde iyi hal indirimi kalkmalı. pişmanlıktan yararlanmamalılar, mahkemeye tıraş olup takım elbise giyip gitti diye iyi halden ceza düşmemeli. ne yapacak it herif hakime mi küfredecek. Soracak hakim kadını öldürürken neredeydi iyi hali diye.
Mahkemeler Yüce Türk Milleti adına kullanır Yargı Yetkisini, benim hakkım helal değil bu kızcağızı öldürenlere, kadınları öldürenlere, iyi hal vereceklerse benim hakkım helal değil öyle iyi hale.
benim adıma vermesinler. Benim adıma Yargı Yetkisini kullanan mahkemeye küfretmedi diye bir adamın iyi hal almasına razı değilim.

mercani ne zordur dimi böyle pislikleri mecburen savunmak,o avukatların yerinde olmak istemezdim.düşünsene ya.çok berbat bişey.

avukatların reddetme özgürlüğü yok mu? feci bişey bu.
bazı avukatlar hayat görüşleri gereği suçlunun kendini savunma hakkının kutsal olduğuna inanırlar ve bu sebeple görevi kabul ederler (doğruluğunu yanlışlığını savunmuyorum)
Adalet gereği elbette birileri bu adamları savunacak. suç Savunma Hakkının Kutsallığına inanan avukatlarda değil abuk sabuk nedenlerle tahrik indirimi verenlerde.
Ancak mahkemenin üzerinde kamuoyu baskısı olacağından bir infial yaratmamak adına en ağır cezanın verileceğini umuyorum (hoş Münnevverin davasında da aynı durum söz konusuydu ama 14 yıl almıştı) tek avuntum bunların arkasında "dayılarının" olmaması.
 
Donnie Brasco filminde geçiyordu "psikopatlıkla alakası yok, senin dalını kıranın ağacını kökünden sökeceksin" sanırım kadın cinayetlerini durdurmanın kesin çözüm yolu bu.
bugüne kadar kendimi bir şiddet yanlısı görmezdim ama belki de bu mahluklarla anladıkları dilden konuşmak gerekiyor. Töre Cinayeti mi götüreceksin Dicle'nin kenarına sıkacaksın kafasına atacaksın nehre, sokacaksın ahıra kilitleyeceksin atacaksın bir ip önüne sabah akşam döveceksin el mecbur asacak kendini.
Namus Cinayeti mi, kadını 40 yerinden bıçakladı mı, aynısını yapacaksın.
tecavüz mü, aynısı
tecavüz edip boğazını mı kesti, aynısı.
korkuyorum artık aklımdan fikrimden geçenlerden. böyle bir insan değildim ben. suçlunun da insan olduğunu, onun da hakları olduğunu düşünürdüm. Suçlu bile olsa insan onuruna yakışır şekilde yaşama hakkı olduğuna inanırdım. böyle bir insan değildim.
kendi pisliklerine bulaştırıyorlar bizleri de, kendimizi korumak için onlar gibi olmaya zorluyorlar bizleri.
ama bir şeyler değişmeli.
yaptıklarının bir yaptırımı olmalı.
"Kadın Cinayetleri"nde iyi hal indirimi kalkmalı. pişmanlıktan yararlanmamalılar, mahkemeye tıraş olup takım elbise giyip gitti diye iyi halden ceza düşmemeli. ne yapacak it herif hakime mi küfredecek. Soracak hakim kadını öldürürken neredeydi iyi hali diye.
Mahkemeler Yüce Türk Milleti adına kullanır Yargı Yetkisini, benim hakkım helal değil bu kızcağızı öldürenlere, kadınları öldürenlere, iyi hal vereceklerse benim hakkım helal değil öyle iyi hale.
benim adıma vermesinler. Benim adıma Yargı Yetkisini kullanan mahkemeye küfretmedi diye bir adamın iyi hal almasına razı değilim.


bazı avukatlar hayat görüşleri gereği suçlunun kendini savunma hakkının kutsal olduğuna inanırlar ve bu sebeple görevi kabul ederler (doğruluğunu yanlışlığını savunmuyorum)
Adalet gereği elbette birileri bu adamları savunacak. suç Savunma Hakkının Kutsallığına inanan avukatlarda değil abuk sabuk nedenlerle tahrik indirimi verenlerde.
Ancak mahkemenin üzerinde kamuoyu baskısı olacağından bir infial yaratmamak adına en ağır cezanın verileceğini umuyorum (hoş Münnevverin davasında da aynı durum söz konusuydu ama 14 yıl almıştı) tek avuntum bunların arkasında "dayılarının" olmaması.

ben hukuğa olan inancımı yitirdim tamamen.savcı ve hakim atamalarınıı ne şekilde yapıldığının en yakın tanığıyım.çok şey yazmak isterim ama iyi niyetle bu mesleği yapan hukukçu arkadaşlara saygısızlık yapmak istemiyorum.
 
X