Merhabalar,
Ben 32 yaşında evli, çalışan bir kadınım. Yazmamın nedeni "taşıyıcı annelik" konusunu hemen yargılamak yerine biraz düşünmenizi sağlamak. Kronik karaciğer hastasıyım ve karaciğerin kanı yüksek derecede pompalamasından dolayı özefagusta (yemek borusu ve midenin birleşimi) varislerim var. 3 yıl önce hepatit C tedavisi (interferon) gördüm. Ve büyük azmim sonucunda hastalığı yendim.
Normal yoldan hamile kalamadım ve zaten hamile kalsaydım büyük riskler vardı.
Tüp bebek için eşimle Amerikan Hastanesinin yolunu tuttuk ve Bülent beye muayene oldum. Fakat rahatsızlığımı anlatınca bu gibi hamileliklerin %10 unun anne ölümleriyle sonuçlandığını söyledi. Kısacası tam bir hekim duyarlılığıyla davrandı. Para peşinde olsa hiç umursamaz başlardı tüp bebek tedavisine. Sorun şu: Bebek büyüdükçe varislere baskı yapacak ve belkide varisleri patlatıp iç kanamaya neden olacaktı. Risk büyük yani. Hamileleliğin karaciğerimi daha çok bozabileceğini de söyledi.
Evlatlık almayı önerdim eşime. Bana göre doğurmak değil büyütmek önemli. Ama eşim ailesi o bebeği belkide çok zor şartlarda bıraktı onu. Mecbur kaldı belki de dedi. Gerçi haksız da sayılmaz. Televizyonlarda neler izliyoruz.
Kızkardeşim sağlıkçı ve benim zaten bebek için çok çabalamamı anlamsız buluyordu. Çünkü bütün rahatsızlığımda o vardı yanımda beni korudu kolladı hep. O benim arkadaşım, sırdaşım, dostum, herşeyim.
Daha başlarda "ablam sen hiç canını sıkma, ben senin bebeğini taşırım" dedi.
Kardeşim şu anda evli ve kendi bebeğine hamile 2 sene sonra da benim bebeğimi taşımak istiyor. Ama ben bu konuda ona hiçbir talepte bulunmadım.
1 ay öncesine kadar biraz olsa umudum vardı bebek konusunda ama şimdi hiçbir umudum yok. Kardeşimin teklifini düşünmeye başladım.
O kadar üzgünüm anlatamam. Anne olmayı çok istiyorum.
Konu başlığını açan arkadaşım taşıyıcı annelik konusunda hiç araştırma yapmadım. Bildiklerini benimle paylaşır mısın?