- 15 Kasım 2014
- 1.234
- 1.727
Merhabalar.
Bilen bilir, bu yıl KPSS'ye hazırlanıyordum. Bu sabah sonuçları aldım. 78 puan, 666. sıralama. Eh, güzel bir puan ve sıralama, üstelik dersane desteği olmaksızın aldım emeğimin karşılığını. Gelgelelim, bunun bir de perde arkası var.
Öğretmenliğe isteyerek hazırlanmamıştım, zaten mezun olduğum bölüm de dil-edebiyat idi. Akademisyenlik, veya edebi çeviri işlerinden birini yapmak istiyordum. Ancak yayınevlerinde staja bile kabul edilmedim, yüksek lisans ve doktora sürecine de yurtdışında başlamak istedim. Hayatımı idame ettirebileceğim ülkelerdeki üniversitelerin çoğu İngilizce dışı dil şartı aradığı için (o zamanlar öyle sanıyordum) ondan da vazgeçtim. Tabii, burada olduğum sürece bana öğretmenliğin garanti meslek olduğunu söylediler. Onun için hazırlanmaya başladım, tabii ücretli öğretmenlik de yaptım.
Sınav sonuçlanmadan birkaç gün önce bir üniversiteye daha mail atayım dedim, şeytan dürttü sanırım. Bana kendi bünyelerinde dil kursu verebileceklerini, onu tamamladıktan sonra da yl için kaydolabileceğimi söylediler. Bu yl ve dil kursu durumunu yurtdışında yaşayan teyzeme ve onun eşine açtım. Bana her zaman destek olabileceklerini; ama mantıklı bir karar vermem gerektiğini söylediler. İşte bundan sonra olaylar karışıyor... Birkaç kişiye bu durumu açtığımda "kızım sen manyak mısın? yurtdışına gidip ne yapacaksın? garanti meslek çıkmış karşına, nasıl askıya alırsın? biz sana güveniyoruz sen yaparsın/başarırsın" gibi yorumlar almaya başladım. Yüksek beklentilere girenler, beni art arda tebrik edenler... Sonu gelmiyor bunların. İnanın 7 saattir stresten yemek yiyemiyorum. Nikâh arifesinde eski sevgilisine geri dönmek isteyen gelin/damat gibi hissediyorum kendimi. Bu konudaki fikirlerinize ihtiyacım var. Şimdiden teşekkür ederim.
Bilen bilir, bu yıl KPSS'ye hazırlanıyordum. Bu sabah sonuçları aldım. 78 puan, 666. sıralama. Eh, güzel bir puan ve sıralama, üstelik dersane desteği olmaksızın aldım emeğimin karşılığını. Gelgelelim, bunun bir de perde arkası var.
Öğretmenliğe isteyerek hazırlanmamıştım, zaten mezun olduğum bölüm de dil-edebiyat idi. Akademisyenlik, veya edebi çeviri işlerinden birini yapmak istiyordum. Ancak yayınevlerinde staja bile kabul edilmedim, yüksek lisans ve doktora sürecine de yurtdışında başlamak istedim. Hayatımı idame ettirebileceğim ülkelerdeki üniversitelerin çoğu İngilizce dışı dil şartı aradığı için (o zamanlar öyle sanıyordum) ondan da vazgeçtim. Tabii, burada olduğum sürece bana öğretmenliğin garanti meslek olduğunu söylediler. Onun için hazırlanmaya başladım, tabii ücretli öğretmenlik de yaptım.
Sınav sonuçlanmadan birkaç gün önce bir üniversiteye daha mail atayım dedim, şeytan dürttü sanırım. Bana kendi bünyelerinde dil kursu verebileceklerini, onu tamamladıktan sonra da yl için kaydolabileceğimi söylediler. Bu yl ve dil kursu durumunu yurtdışında yaşayan teyzeme ve onun eşine açtım. Bana her zaman destek olabileceklerini; ama mantıklı bir karar vermem gerektiğini söylediler. İşte bundan sonra olaylar karışıyor... Birkaç kişiye bu durumu açtığımda "kızım sen manyak mısın? yurtdışına gidip ne yapacaksın? garanti meslek çıkmış karşına, nasıl askıya alırsın? biz sana güveniyoruz sen yaparsın/başarırsın" gibi yorumlar almaya başladım. Yüksek beklentilere girenler, beni art arda tebrik edenler... Sonu gelmiyor bunların. İnanın 7 saattir stresten yemek yiyemiyorum. Nikâh arifesinde eski sevgilisine geri dönmek isteyen gelin/damat gibi hissediyorum kendimi. Bu konudaki fikirlerinize ihtiyacım var. Şimdiden teşekkür ederim.