- 25 Eylül 2016
- 7.940
- 3.677
-
- Konu Sahibi Portakalli ordek
- #1
şimdi de bunu kafanda kurdunSEROTONİN HORMONUNUN YÜKSELMESİ DE TETİKLİYORMUŞ.
ŞUAN HASTAHANEDE RANDEVU ALACAGIM VE İLAÇ TEDAVİSİNE BAŞLAYACAGIM.
Şimdi randevu alacagım da devlette uzun süre dinlemiyorlar. Sizce doktora ne demeliyim. Kaygı bozukluğu mu dıyeyım ne dıyeyım. Kafama mı takıyorum diyeyimşimdi de bunu kafanda kurdun
kesin bu nedenle tetiklenmiştir diye
zira ben hep kötü hayat yaşadım şimdi eşimle evlendim mutluyum bu sıkıntılarımı da bu mutluluk hormonu tetikledi diye kendince yazdın senaryoyu
henüz doktora gitmeden teşhisi koydun tedaviye de başladın
az daha zaman geçse netten baktım X ilaçtan şu doz verirse uyku yapıyormuş, doktor onu yazarsa bana Y ilaçtan bu doz ver uyutmasın diyeceğim yazacaksın
lütfen araştırma, özellikle de bu tarz bireysel farklılıkların önemli olduğu alanlarda
güven ve git
kendini ifade etmek için not alabilirsin ama "doktor o anda hımm dedi kesin şunu düşündü" diye asla kafanda kurma
Dün burda psikolojik diplomatikliği olan birileri vardı aslında onu mu çağırsak?Destek alın.
Tanıyı doktor koyacak sizin söylemenize gerek yok. Siz sadece olanca açıklığıyla sorununuzu anlatın, adını o koyacaktır. Üniversite hastanelerinde daha iyi ilgileniliyor, oraları deneyebilirsiniz.Şimdi randevu alacagım da devlette uzun süre dinlemiyorlar. Sizce doktora ne demeliyim. Kaygı bozukluğu mu dıyeyım ne dıyeyım. Kafama mı takıyorum diyeyim
Şimdi randevu alacagım da devlette uzun süre dinlemiyorlar. Sizce doktora ne demeliyim. Kaygı bozukluğu mu dıyeyım ne dıyeyım. Kafama mı takıyorum diyeyim
Allah aşkına şu durumda olan insanlara YouTube'dan şunu izle demeyin. Konu sahibinin 5 sene önceki konusuna bakın, takıntılarından dolayı bir şeylerin ters gittiğini taa o zamandan beri düşünüyor. Ona her konuda doktora git dediğimizde psikiyatristleri falan takip ediyorum ama sorun bende değil eşimde, kök aile kavramını karıştırıyor eşimin izlemesi lazım diye savunma yapıyordu. Bugün açtığı konuda %90 yardım al dedi yaza anca alabilirim diyordu herhalde yorumlar işe yaradı ki doktora gitmeyi kabul etti. Birebir seans alması lazım. Bu arada benim de anksiyete geçmişim var İzzet Güllü çok önerilmişti. Sadece vakit kaybı yaşadım.Youtubeden İzzet güllü yü takibe alın bu konuda farklı bir bakış açısı kazandırıyor belki faydası olur.
Psikolojik destek almak ıstedıgım söylıycem. Belkı psikologa yönlendırır benı deşu şu durumlar karşısında şöyle şöyle tepkiler veriyorum
anı yaşamak yerine çok uzun vadede gerçekleşebilecek konularda endişe duyuyorum
örnek vereceksin
şimdi doktorun da işi zor zira ne iş yapıyorsun diyecek sınava hazırlanıyorum diyeceksin sınav kaygısındandır diyecek
ama olay sınav kaygısı vs değil sen yıllardır bu şekilde yaşamışsın
bir de devlet hastanesinin psikolojik danışma yapan birimleri var burada, ama isimlerinin tam bilmiyorum
bir iki giden evrak almıştı da onları görmüştüm, Amatem in bir kolu galiba
psikiyatriste bunu da sorabilirsin
Tabıkı doktora demem böyle bırseykendi kendinize neden teşhis koyuyorsunuz? Umarım doktora gittiğinizde ben teşhis koydum demezsiniz
zira hiç hoşlanmazlar. Ayrıca buna benzer her durum okb değil.
Bende de fazla düşünme durumu var, olmayan senaryolar kurarım bunlara göre ayrı cevaplar yollar kurarım aklımda.
Kaç sene sonrasını düşünürüm bunun için yine senaryolar planlar yaparım ama okb değilim. Bu durumun beni yorduğunun
farkına vardığımdan bir şekilde ele aldım ve yönetiyorum bunu artık eskisi gibi fazla düşünmüyorum.
Hemen ne meraklısınız bir hastalık adı koymaya bırakın bunu uzmanı koysun.
Ben ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde staj yaptım. Anneminde böyle sıkıntısı var ama en iyi psikiyatri bilir. Psikolog değil psikiyatriye gidin terapi ve ilaçla rahatlarsınız inşAllahObsesif Kompulsif Bozukluk; obsesyon adı verilen takıntılı düşünce, fikir ve dürtüler ile kompulsiyon adı verilen yineleyici davranışlar ve zihinsel eylemlerden oluşan, takıntılı düşüncelerin günlük yaşamı etkileyecek, günlük aktiviteleri kısıtlayacak düzeye gelmesidir.
Obsesif-kompülsif bozukluğu olan kişiler, kontrol edemedikleri yinelenen ve stres yaratan düşünceler, korkular veya görüntüler (obsesyonlar) nedeniyle huzursuz olurlar. Bu düşüncelerin yarattığı anksiyete bazı hareketleri ya da rutinleri acil olarak gerçekleştirme ihtiyacına (kompülsiyonlar) neden olur. Ritüeller takıntılı düşünceleri önleme veya akıldan uzaklaştırma girişimiyle yapılır.
Tekrarlanan hareketler gerginliği geçici olarak durdurur, obsesif düşünceler tekrar oluştuğunda kişinin bu hareketleri hemen tekrar etmesi gerekir. Obsesif-kompülsif bozukluğu olan kişiler saplantılarının ve takıntılarının gerçek dışı veya manasız olduğunun farkında olabilirler, fakat kendilerini durduramazlar.
ARAŞTIRDIM BENDE BÖYLEYİM. OLMAYAN ŞEYLERİ DERT EDİNİYORUM. SEROTONİN HORMONUNUN YÜKSELMESİ DE TETİKLİYORMUŞ. ŞUAN HASTAHANEDE RANDEVU ALACAGIM VE İLAÇ TEDAVİSİNE BAŞLAYACAGIM. SİZİN HAKLI OLDUGUNUZU BİLİYORUM AMA GENE DE TAKMAKTAN VAZGEÇEMİYORUM.