El kızı tabi geçen birinin konusu vardı yengesi hakkında el kızı nede olsa diyordu bu hiç değişmiyor heraldeAilesi baş tacı. Koilana nasılsa el kızı.
Yok yok rabbim gercekten bu tip erkeklerin evlenmesine büyük engel koymalı.
evlenip milletin kızını hasta etmesinler
bize bakışlar değişmedigi için bizde kaynana diyoruz ya.El kızı tabi geçen birinin konusu vardı yengesi hakkında el kızı nede olsa diyordu bu hiç değişmiyor heralde
Ben pek ihtimal vermiyorum, seneler oldu hep geri gittik...Erkekler işte... Oturup konuşup konuyu sonsuza dek kapatmak yerine halının altına itmeyi tercih ediyorlar. Ne diyeyim ki inşallah düzelirsiniz.
Normalde eski arkadaşlarıyla görüşmüyor. Zaten pek arkadaşı yoktu ama olanların da kimi başka şehirde kimi evlendi işinde gücünde. Şimdi bir grup kurdular oradan insanlarda buluşup motor turu falan yapıyorlar. Yeni bir şey olduğu için çok hevesli anlıyorum ama her şeyden önce gelmesi sıkıntı.Kesinlikle canımı sıkardı.
Sizinle kaliteli vakit geçirmiyor, geçirmek için çaba sarfetmiyor ama arkadaşlarına normalden daha özenli davrandığı için benimde canım sıkılırdı.
Eşinizin tam olarak derdini anlayamadım...
Bir şey eksik havada kalıyor...
İnan ben geldiğimde Koalina pazar günü şöyle bir çıkıp gezelim demiş olsa ve bu diğer planlarını sonradan söylese "aaa önce beni düşündü" diyerek hiç problem çıkarmayacak kadar salağım. Ama artık zamanını, her şeyi yaptıktan sonra kalanını bana ayırınca orada ipler kopuyor. Ben de inanmıyorum ve kendisine de zannetiği kadar sevmediğini söyledim.şöyle düşünüyorum,
ayrılıklar turnusol kağıdı gibi geliyor bana,
yani çiftlerin sorunları olabilir,
ama bir dönem sen memlekete gittiğinde uzunca ayrı kalmışsınız, geldiğinizde en azından bir haftanız iyi geçse, hani özlemiş olsanız birbirinizi, yine sorununuzu çözemeseniz ama ne bileyim hasret giderseniz, böyle ayrıyken yaptığınız çok detay belki başka kişilerin of kısa kes bakışı ile dinleyeceği ufak tefek şeyleri birbirinizle paylaşsanız...aradaki sevgiye hala inancımız kalabilirdi.
ama bu gibi haller olmayınca, ne bileyim, sevgi var mı yok mu sorusuna ben yanıt bulamıyorum, çok da umutlu olamıyorum da,
seni de üzmek istemem,
bu zamanlar eşine verdiğin son şanslar, keşke iyiye gidiyor olsaydı...
O da olabilir daha fazla yüz verirsem.Böyle ilgisiz ve arkadaş sevdalısı adamların eninde sonunda aldatan tipler oldugunu düşünüyorum ben. Üzgünüm koalina ama düşüncem bu şekilde.
Aile terapistini de kandırır bu adam. Daha önce konuştuğu arkadaşlarımı da benim kötü olduğuma inandırdığı gibi. Konuşunca her şey çok güzel, kesin düzelecek gözüyle bakılıyor ama yaşadıkça kuru laftan ibaret olduğunu görüyorsun. Şimdiki sıkıntı düzeleceğine inanıp inanmamak aslında...Eski konuları takip eden biri olarak;
Bu evliliği sadece ve sadece sizin çabanız götürüyor.
Siz de yoruluyorsunuz artık
Bu yaşadıklarınız normal.
Eşiniz de çaba göstermeye başlamazsa bitecek.
Ama o kendini evin küçük, şımarık, haylaz, sevimli çocuğu olduğunu, herkesin onu çok sevdiğini, o ne derse hep yapacağını sanıyor.
Dengesiz özveri var sizin ilişkinizde. Sadece siz veriyorsunuz. Ailesiyle yaşama konusunda da öyleydi.
Bence aile terapistine gidin.
Tek başına anlatınca genelde herkes of bu da sorun mu şeklinde bakıyor da ondan öyle dedim. Bu durum sürekli olunca evin içinde kedi köpek gibi oluyoruz. Bana yazık zaten olan oldu...Durumlar ufak tefek degil.
Uzulerek soyluyorum ama disaridan gordugum olmayani oldurmak icin kendinizi hirpaliyorsunuz.
Boyle ne kadar surebilir sizce, size de yazik degil mi?
Ben zaten öyle davranıyorum aslında ama yine de saygım olduğundan işlerimi onun işte olduğu saatlere denk getirmeye çalışıyorum. Geldiğimden beri hemen her gün arkadaşlarımla görüştüm ama o işteyken. Tartışmamak mümkün olmuyor ama çünkü ben kırgın değil kızgın oluyorum. Yemek yiyor olsam şu çatalı gözüne mi soksam burnuna mı diye saçma şeyler düşünüyorum ve kin dolu oluyorum.Çocuk büyütür gibi "işte bak bu böyle olmalı" demedikçe görmüyor eşin.
İnsanın tahammülü kalmadığında karşıdaki adım atsa batıyo bazen,dolmuşsun çünkü. Hislerin çok normal yani.
Görmezden gel diyeceğim ama aynı evde ne kadar mümkün bilemiyorum.
Bence aynı şeyleri yap,eşin yan karakter olsun hayatında,çık gez ilgilenme tartışma.
Ama taktik gibi değil olağan tavrınmış gibi.Belki noluyo der de konuşursunuz.
Tek başına her şeyi sırtlanmışsın,yorulmandan daha doğal bi şey yok.
Evet ben çok taviz verdim ancak karşılığı olacağını düşünmüştüm. Öyle olmadı...bu ufak tefek şeyler beni de canımı sıkardı sıktı da... değersiz hissetmek evliliği sorgulatıyor... biz bişey yapıyoruz ve bu adamların kaybetme korkusu kalmıyor.. sanırım çok fazla taviz verdiğimizden..
(önceki konularını bilmiyorum)
Ben de şu an bu ikilemdeyim. Daha doğrusu düzelmeyeceğine içten inanmam lazım adım atmak için. Ona inanırsam zaten arkama bakmam ama öyle sözler veriyor ki bu son şans diye diye yıllarımı heba edeceğim gibi.Önceden yaşananlar sorunlar düzelmek yerine katlanarak devam etmiş ve evliliğiniz yıpranmış. Soğukluk var eşiniz de anlatılanlardan, anladığım bu. Ya görmezden gelip, boş verip devam edeceksiniz, ya da mutsuz olduğunuz evliliğe son vereceksiniz.
Mesela?Aranızda iletişim sorunu olduğu aşikar bana göre kocanız sizinle zaman geçirmeyi pek sevmiyor yada eskiden kalma kırgınlıklar yüzünden zaman geçirmek istemiyor aranızda epey bir soğukluk var anlattıklarınıza göre cinsel hayatınız hergün küs olduğunuzdan yok gibi sanırım bence çok büyük sorunlarınız var ve konuşmak düzeltecek gibi değil yanlış anlaşılmasın boşanın anlamında söylemiyorum ama farklı bir şekilde sorunlarınızı ele alabilirsiniz diye düşünüyorum.
Aslen eşimi çıkarsam şu anki hayatımdan çok memnun olduğum için. Yani sıkılmıyorum, çevremi seviyorum, bu şehri seviyorum, tek başıma maddi olarak zorlansam da yaşayabileceğimi biliyorum. Diğer yandan o kadar uğraştığım ve tam işte sonunda kendi evime kaldım derken beklentilerimin gerçekleşmeyeceğini göremiyorum sanırım.Ben senin hala neden bu adamı ve ailesini idare ettiğini anlamıyorum koalina.
Aynen öyle. Boş boş konuşuyor. Bugün ve yarın bir şeyler yapıyor, sonra bakıyorum tekrar aynı şeyler.Onu bunu bilmem de eşin çok boşvermiş birisi. Evliliğin devamı için hiçbir şey yaptığı yok, kuru laf sürekli.
Boşanacağım desen, evi terk etsen gelir yine ağlar zırlar geri döndürür. 3 gün sonra aynı yerden devam eder.
Ve bu tip adamlar da insanı illet eder.
Biz ramazanın başından beri vakit geçirmedik zaten. Hiç de bir şey söylemedim en son bu haftaya kadar ki bence yeterince uzun bir zaman. Bir erkeğin hiç "yahu karımla da şöyle baş başa bir şeyler yapamadık" dediği olmaz mı? Olmaması normal mi?siz çok fazla detay düşünüyorsunuz ve bence düşündükçe de eşiniz sizden uzaklaşıyor
erkekler bizim kadar detaylı düşünmüyorlar , bizle aynı kafa yapıısnda değiller malesef.
bir süre oluruna bırakın , deneyin , eşinizle vakit gecırmeye cok istekli gbi gorunmeyın ya da tribe girmeyin
hersey normalmiş gbi davranın bakalım davranıslarında bir değişme olacak mı?
Canım... Teşekkür ederim, senin yorumunu bekliyordumSeni severim bilirsin...Koalina
seni üzmek istemem...
Ama iyi gitmiyor bu gemi,su alabilme sınırını çoktan aştı.
Gemisini terkeden en son kaptan misali çırpınıp duruyorsun.
Hasta olacaksın Allahım korusun,bak inan çok derin izler kalıyor insanın vücudunda ve ruhunda.
Geri dönüşü kolay olmuyor bak sonra.
İşten genelde 17.00 veya 17.30 gibi çıkar ama çok da rutin saati yok. Geç giderse 7 de, 8de de çıkabiliyor. Belli değil yani...Ayy ben bile bunaldım
Sonuçta yapışık ikiz olmayın arkadaşınız olsun vs dedik de adam hep arkadaşlarla
Işten kaçta çıkıyor bu
Yani ne bileyim niye hiç rutin bir yaşantınız yok
Çoluk çocuk yok gençsiniz vs ama işte en çok yıpratman şey evde biri beklerken diğerinin kafasına göre takılması
Ilk yıl eşim akşam 9 da işten çıkıyor 15 dakika sonra evde idi eve geldim şunu bunu yaptım yemek hazırladım ve beklemeye başladım 10.35 te geldi
Bir arkadaşın evliliğinde sıkıntıları varmış da onu dinlemiş hatta bizim böyle sorunlarımız yok demiş de beni evde kızgın boğa gibi görünce şaşırmış
Zira ben eşek başıyım ya apar topar yemek yapıp sofra başında beklemişim bir de yeseydin ya da arasaydın diyor iyi de olağanı bozan arar ben ne bileyim işten çıkıyorsun geziyorsun vs vs
Aradan 10 yıl geçti hala birçok şeyi sağdan soldan duyarım iş için istanbul a gitmiş kuzenine gitmiş vs ama bana bunu söyleme ihtiyacı bile duymamış şu saatte geleceğim demiş ben de zaten tamam demişimdir mesela o zaman ayrıntı olur ona göre ama 3 gün sonra başka birinden duymak kötü olur
Ya da akşam yemek yaparsın gelir ben dışarıda yedim der en çok kavga bundan çıkıyor bizde mesela gelmeyeceksen söyle ona göre az yapayım ya da gelince de göstermelik de olsa ye
Yani bazı şeyler kolayca değişmiyor
Sabretmek yerine her davranışı anında söylemelisin zira daha büyüyememiş o annesi gitse de hala küçük oğlan çocuğu
Ben zaten öyle davranıyorum aslında ama yine de saygım olduğundan işlerimi onun işte olduğu saatlere denk getirmeye çalışıyorum. Geldiğimden beri hemen her gün arkadaşlarımla görüştüm ama o işteyken. Tartışmamak mümkün olmuyor ama çünkü ben kırgın değil kızgın oluyorum. Yemek yiyor olsam şu çatalı gözüne mi soksam burnuna mı diye saçma şeyler düşünüyorum ve kin dolu oluyorum.
Sanırım çok uzun bir konu olacak artık sürekli gergin, tahammülsüz bir insanım. Bir süredir sürekli gerginiz eşimle, Aslında yıllardır gerginiz ama bunun dozu gittikçe artıyor. Belki bu tahammülü kaybetmekte geç bile kaldım ama şu an çok mutsuz, gergin ve umutsuzum. Alt kısımlar çok gerekli değil, okumak istemeyenler en alttaki altı çizgili paragrafa bakabilirler.
*Bayramda eşimin ailesine gittik. Bir kaç gün kalıp eve dönüp evcillerimizle ilgilenip geri döndük. 2 gün daha kalıp dönecekken dönmemiz gereken gün kayınvalidem eşime gitmememiz konusunda baskı yapmış. Eşimin tavrı malum bir gece daha kaldık.
*Döndük ve yine ilgisiziz ben zaten memlekete gideceğim 2-3 gün sonra. Gideceğim günün sabahı vedalaşacağız, eşim işte olduğundan gelemeyecek. Artık kahvaltı bitti işe gidecek ama kalktığından beri elinden telefon düşmedi. 2 hafta yokum insan bi yüzüme bakar, bir şeyler konuşur dedim ve öyle kırgın ayrıldık.
*Ben kırgın gittiğim için cevap yazmadım, aramadım. Bu da sanırım canıma minnet diyerek hiç oralı olmadı.
*Darbe girişimi olduğu gün facebookta şu kanalı açın minvalinde bir kaç paylaşım yaptığını gördüm, anlam veremedim. Ailemdeyim ve olanlardan haberimiz yok, biz film izliyoruz aradan bayağı zaman geçti ve beni aradı. Beni arayana kadar facebookta ilan geçmiş, annesini babasını aramış, ablası bizde kalmış falan. Artık en son ben aranıyorum ne kadar merak ediyorsa. Bir de bunun yüzünden tartıştık.
*Yaklaşık bir hafta hiç konuşmadık. Eve gelmeme yakın mecburiyetten bir şey sordum o şekilde mırın kırın konuşmaya başladık.
*Hafta içi bir gece eve geldimi oldukça geç bir saatti bir şey paylaşamadık haliyle.
*Ertesi gün işe gitti. İşteyken akşam bir arkadaşıyla buluşacağını söyledi. Neyse dedim kıskançlık yapmayayım. Oysa içimden geçen daha karın yeni gelmiş ve hep küs kalmışsınız, bir otur konuş. Ancak buluşma saati baya geç bir saat söylenince vazgeçip eve dönmüş. Tabi 2 ya da 2.5 saat kadar fazladan bekledi buluşmak için. Yani gece artık bir şey yapılamayacak bir vakitte geldi.
*Ertesi gün ve sonraki günlerde yine geç geldi. Bir gün babasıyla konuşmasına şahit oldum. 2 hafta izin alıp onların yanında tatil yapacağımızı falan söylüyordu. Bana sormadan böyle bir şey söylediği için kızdım. Daha önce konusu geçmişti ve ben "ailen yazlığı boşaltırsa gider kalırız, güzel yer ama orada birileri varken tatil yapmam" demiştim. Bunu ben gitmek isterim olarak algılayıp plan yapmış kendince. Başka bir gün otururken hafta sonu doğum günü kutlanabileceğini ve ailesinin yanına gitmek isteyip istemediğimi sordu. Ben de doğum günü hafta içi, gideriz doğum günü sahibinin evine bir pasta alırız bir saat oturup kutlar geliriz. Bunun için 3 saat git 3 saat gel, yatmalı kalkmalı gitmek istemiyorum dedim. Tamam dedi.
*Ertesi gün ben sinemaya gitmeyi teklif ettim. Sen bugünün seanslarına bak, yarın ailemin yanına GİDERİZ dedi. Ben de gitmek istemediğimi, kendi istiyorsa gidebileceğimi söyledim. Yine de neyse diyerek seanslara baktım. Eşim 6da gelse, yemek yiyip çıksak biraz gezer sinemaya gireriz, veya direk gider orada yemek yiyip gireriz diye düşünerek 9 seansını uygun buldum. Eşim geldi 8 buçukta. Gideceğimiz yer en az 15 dakika uzaklıkta. Daha yemek yememişiz. Sanki vakitler torbaya girmiş gibi koştur koştur gitmekte anlam bulamadım ve sinirlendim.
Yine yine kavga ettik, ertesi gün hiç bir şey yokmuş gibi ailesinin yanına gitti. Akşamına geri geldi ve eteğimde ne kadar taş varsa döktüm. Arada biraz saygısızlaştım. Ailesinden girdim kendinden çıktım. Neticede anlamış göründü, özürler diledi, çok üzgün olduğunu, ben konuştukça beni haklı bulduğunu söyledi. İnanmadım ve inanmadığımı da belirttim. Yine de uzatmamak adına pazar günü dışarı çıktık, gezip geldik.
Buraya kadar çok gereksiz uzattım biliyorum ama bu bahsettiğim 3-4 haftalık zaman diliminde basit ama can sıkıcı olayları sürekli ama sürekli yaşıyorum. Şu an artık tahammülüm kalmadığı gibi sürekli açık arar haldeyim. Hafta sonu düzelebilir diye düşünürken bugün tekrar sinir oldum. Dün arkadaşlarıyla buluşup gece çok geç saatte geldi. Gelirken beni arayıp yarın için arkadaşlarınla planın var mı diye sordu. Anlamadım neden sorduğunu ama altından bir şey çıkacağını düşünmedim. Bugün de öğlen oldu evden çıkmadı meğer saat 2 de arkadaşıyla buluşacakmış. İşe gitmeyecek o zaman ya da geç gidip geç gelecek yine. Bu adam ben giderken yolcu etmek için izin almıyor ama arkadaşı için izin alıyorsa veya geç gidebiliyorsa bu bir sorun değil midir? Madem izin alabiliyordu ben geldikten sonra "gel Koalina şu sorunlarımızı enine boyuna konuşalım" diyemez miydi? Biz daha evlendiğimizden beri bir kere kahvaltıya gitmedik. Madem çok geç çıkacaktı hadi bi kahvaltıya gidelim diyemez miydi mesela?
Bu arada onun da arkadaşlarıyla görüşme hakkı olduğunu ve bunu iş çıkışlarında veya hafta sonu yapması gerektiğini biliyorum. Asla da kıskanç değilim ve arkadaşlarımla da bolca görüşüyorum. Evde de yapacak ve kendimi eğlendirecek tonlarca işim var. Ayrıca bu sene okula hazırlanmaya başladık 1. sınıf olacağımız için. Hani boşluktan ona da sarmış değilim ama bana değer görmediği şeyleri başkasına yapınca sinir oluyorum.Genelde al karşına konuş deniyor, susmayı da kavga etmeyi de konuşmayı da denedim. Hatta yazarak bile konuştuk ve şu an kayıtlı. Bana her şeyin bir çırpıda düzelmeyeceğini ve zaman gerektiğini söyledi özetle. Bense ona beni zannettiği kadar sevmediğini, seven insanın aklına bir şeylerin geleceğini ve zorlamayla iş yapmayacağını söyledim. (Bu arada kimlerle buluştuğunu biliyorum, fotoğraf paylaşıyor sosyal medyada sık sık. Henüz başka bir kadın gibi bir durum söz konusu değil ama olmayacağı anlamına gelmez)
Sorum şu, dışarıdan bakan ve özellikle eski konularımı bilenlerin daha objektif yorum yapacağını düşünüyorum. Ben şu an gereksiz bir sinir peşinde miyim yoksa size olsa bu ufak tefek ama ilgisiz durumlar sizin de canınızı sıkar mıydı?
Canım... Teşekkür ederim, senin yorumunu bekliyordum
Sınırı aştığının farkındayım, bu yüzden son çırpınışlar aslında. Hani kaynanamlar çıktı ya, biz kendi evimizi yeni oluşturduk ve daha yeni yerleştik ya. Zannediyorum ki sihirli değnek değecek. Şu an onu görememenin acısındayım aslında. Hani kendi evimiz olunca düzelirdi demekten kendimi alamıyorum.
Tamanını okudumSanırım çok uzun bir konu olacak artık sürekli gergin, tahammülsüz bir insanım. Bir süredir sürekli gerginiz eşimle, Aslında yıllardır gerginiz ama bunun dozu gittikçe artıyor. Belki bu tahammülü kaybetmekte geç bile kaldım ama şu an çok mutsuz, gergin ve umutsuzum. Alt kısımlar çok gerekli değil, okumak istemeyenler en alttaki altı çizgili paragrafa bakabilirler.
*Bayramda eşimin ailesine gittik. Bir kaç gün kalıp eve dönüp evcillerimizle ilgilenip geri döndük. 2 gün daha kalıp dönecekken dönmemiz gereken gün kayınvalidem eşime gitmememiz konusunda baskı yapmış. Eşimin tavrı malum bir gece daha kaldık.
*Döndük ve yine ilgisiziz ben zaten memlekete gideceğim 2-3 gün sonra. Gideceğim günün sabahı vedalaşacağız, eşim işte olduğundan gelemeyecek. Artık kahvaltı bitti işe gidecek ama kalktığından beri elinden telefon düşmedi. 2 hafta yokum insan bi yüzüme bakar, bir şeyler konuşur dedim ve öyle kırgın ayrıldık.
*Ben kırgın gittiğim için cevap yazmadım, aramadım. Bu da sanırım canıma minnet diyerek hiç oralı olmadı.
*Darbe girişimi olduğu gün facebookta şu kanalı açın minvalinde bir kaç paylaşım yaptığını gördüm, anlam veremedim. Ailemdeyim ve olanlardan haberimiz yok, biz film izliyoruz aradan bayağı zaman geçti ve beni aradı. Beni arayana kadar facebookta ilan geçmiş, annesini babasını aramış, ablası bizde kalmış falan. Artık en son ben aranıyorum ne kadar merak ediyorsa. Bir de bunun yüzünden tartıştık.
*Yaklaşık bir hafta hiç konuşmadık. Eve gelmeme yakın mecburiyetten bir şey sordum o şekilde mırın kırın konuşmaya başladık.
*Hafta içi bir gece eve geldimi oldukça geç bir saatti bir şey paylaşamadık haliyle.
*Ertesi gün işe gitti. İşteyken akşam bir arkadaşıyla buluşacağını söyledi. Neyse dedim kıskançlık yapmayayım. Oysa içimden geçen daha karın yeni gelmiş ve hep küs kalmışsınız, bir otur konuş. Ancak buluşma saati baya geç bir saat söylenince vazgeçip eve dönmüş. Tabi 2 ya da 2.5 saat kadar fazladan bekledi buluşmak için. Yani gece artık bir şey yapılamayacak bir vakitte geldi.
*Ertesi gün ve sonraki günlerde yine geç geldi. Bir gün babasıyla konuşmasına şahit oldum. 2 hafta izin alıp onların yanında tatil yapacağımızı falan söylüyordu. Bana sormadan böyle bir şey söylediği için kızdım. Daha önce konusu geçmişti ve ben "ailen yazlığı boşaltırsa gider kalırız, güzel yer ama orada birileri varken tatil yapmam" demiştim. Bunu ben gitmek isterim olarak algılayıp plan yapmış kendince. Başka bir gün otururken hafta sonu doğum günü kutlanabileceğini ve ailesinin yanına gitmek isteyip istemediğimi sordu. Ben de doğum günü hafta içi, gideriz doğum günü sahibinin evine bir pasta alırız bir saat oturup kutlar geliriz. Bunun için 3 saat git 3 saat gel, yatmalı kalkmalı gitmek istemiyorum dedim. Tamam dedi.
*Ertesi gün ben sinemaya gitmeyi teklif ettim. Sen bugünün seanslarına bak, yarın ailemin yanına GİDERİZ dedi. Ben de gitmek istemediğimi, kendi istiyorsa gidebileceğimi söyledim. Yine de neyse diyerek seanslara baktım. Eşim 6da gelse, yemek yiyip çıksak biraz gezer sinemaya gireriz, veya direk gider orada yemek yiyip gireriz diye düşünerek 9 seansını uygun buldum. Eşim geldi 8 buçukta. Gideceğimiz yer en az 15 dakika uzaklıkta. Daha yemek yememişiz. Sanki vakitler torbaya girmiş gibi koştur koştur gitmekte anlam bulamadım ve sinirlendim.
Yine yine kavga ettik, ertesi gün hiç bir şey yokmuş gibi ailesinin yanına gitti. Akşamına geri geldi ve eteğimde ne kadar taş varsa döktüm. Arada biraz saygısızlaştım. Ailesinden girdim kendinden çıktım. Neticede anlamış göründü, özürler diledi, çok üzgün olduğunu, ben konuştukça beni haklı bulduğunu söyledi. İnanmadım ve inanmadığımı da belirttim. Yine de uzatmamak adına pazar günü dışarı çıktık, gezip geldik.
Buraya kadar çok gereksiz uzattım biliyorum ama bu bahsettiğim 3-4 haftalık zaman diliminde basit ama can sıkıcı olayları sürekli ama sürekli yaşıyorum. Şu an artık tahammülüm kalmadığı gibi sürekli açık arar haldeyim. Hafta sonu düzelebilir diye düşünürken bugün tekrar sinir oldum. Dün arkadaşlarıyla buluşup gece çok geç saatte geldi. Gelirken beni arayıp yarın için arkadaşlarınla planın var mı diye sordu. Anlamadım neden sorduğunu ama altından bir şey çıkacağını düşünmedim. Bugün de öğlen oldu evden çıkmadı meğer saat 2 de arkadaşıyla buluşacakmış. İşe gitmeyecek o zaman ya da geç gidip geç gelecek yine. Bu adam ben giderken yolcu etmek için izin almıyor ama arkadaşı için izin alıyorsa veya geç gidebiliyorsa bu bir sorun değil midir? Madem izin alabiliyordu ben geldikten sonra "gel Koalina şu sorunlarımızı enine boyuna konuşalım" diyemez miydi? Biz daha evlendiğimizden beri bir kere kahvaltıya gitmedik. Madem çok geç çıkacaktı hadi bi kahvaltıya gidelim diyemez miydi mesela?
Bu arada onun da arkadaşlarıyla görüşme hakkı olduğunu ve bunu iş çıkışlarında veya hafta sonu yapması gerektiğini biliyorum. Asla da kıskanç değilim ve arkadaşlarımla da bolca görüşüyorum. Evde de yapacak ve kendimi eğlendirecek tonlarca işim var. Ayrıca bu sene okula hazırlanmaya başladık 1. sınıf olacağımız için. Hani boşluktan ona da sarmış değilim ama bana değer görmediği şeyleri başkasına yapınca sinir oluyorum.Genelde al karşına konuş deniyor, susmayı da kavga etmeyi de konuşmayı da denedim. Hatta yazarak bile konuştuk ve şu an kayıtlı. Bana her şeyin bir çırpıda düzelmeyeceğini ve zaman gerektiğini söyledi özetle. Bense ona beni zannettiği kadar sevmediğini, seven insanın aklına bir şeylerin geleceğini ve zorlamayla iş yapmayacağını söyledim. (Bu arada kimlerle buluştuğunu biliyorum, fotoğraf paylaşıyor sosyal medyada sık sık. Henüz başka bir kadın gibi bir durum söz konusu değil ama olmayacağı anlamına gelmez)
Sorum şu, dışarıdan bakan ve özellikle eski konularımı bilenlerin daha objektif yorum yapacağını düşünüyorum. Ben şu an gereksiz bir sinir peşinde miyim yoksa size olsa bu ufak tefek ama ilgisiz durumlar sizin de canınızı sıkar mıydı?
Evlilik ağır ama bu kadar olmamalı ya. Görücü falan olsa yine bu çıktı bahtıma derdim ama o kadar beklemenin fedakarlığın sonu bu olmamalıydı.BakKoalina bazı insanlar bekar yaşamalı.
Eşin gibi,benim eskisi gibi...
Evlilik ağır bir sorumluluk,kolay değil anlıyorum.
Bebe büyütür gibi devamlı ilgi,sevgi,sohbet ile beslemeli.
Bu karşılıklı alışverişte erkeğin ağırlığı hissedilir derecede farkettiği anda yuvada huzur yakalanıyor.
Oysa sabah işe git,akşam eve gel.
Ye,iç,seviş.
Bunu afedersin ama şişme bebekle de yapabiliriz di mi?
O da olabilir. Ben aslında el altında olan biri gibi değil de her türlü zorluğa göğüs geren biri gibi olmayı düşünmüştüm. Ona kalsa evlenemeyecektik çünkü.anladığım kadarıyla bu adam sizi elinin altında görüyor. gidebileceğinize ihtimal dahi vermiyor nasıl olsa her istediğim olur her dediğime uyulur diyor. allah yardımcınız olsun.
Bana da öyle geliyor ama konuşunca haklısın olmuyor diyen bir adam göremiyorum. Düzelecek dediği için acaba düzelir mi demekten kendimi alamıyorum.Neden olmayan birşeyi oldurmaya çalışıp üstelik bunu tek başınıza yapmaya çalışıyorsunuz ?
Kendinizede mi acımıyorsunuz ?
Eşinizin evlilik kurumundan haberi yok,bu saatten sonra da siz ne kadar kendinizi paralasanızda öğrenmez üzgünüm...
Aynen ben de uymuyorum artık hatta aramıyorum bile. Geçen gün ailesinin ne oldu da değişti diyebileceğini söyledi, özüne döndü dersin dedim.Elinizden geleni yaptığınız halde sonucu değiştiremiyorsanız uğraşmayı bırakın. Siz ona on adım atmışsınız o size bir adım dahi atmıyor. İlgi gördükçe kaçıyor. Kendinizi boşa yıpratıyorsunuz.
Madem sizin ikili planlarınıza uymuyor siz de onun ailesini dahil ettiği planlarına uymayın. Canınız mı istedi bir günü bir arkadaşınızla başka bir günü akrabalarınızla geçirin. Bir nefes alın. Keyifli zamanlar geçirin, eğlenin.
Hatalarını sizin sürekli dile getirmeniz hatasını görmesini engeller. Her olaya Koalina'nın abartması benim yanlışım yok olarak yaklaşır. Olay çok büyük değilse dillendirmeyin boş verin.
Siz ilgisiz kalıp uzaklaşın bakalım. Bu durum aranızdaki ilişkiyi, evliliği mi bitirir? Yoksa eşinizin kafasına bir şeylerin dank etmesini mi sağlar? Orasını zaman gösterecek. Ama durum şu ankinden daha net olur diye düşünüyorum.
Kesinlikle öyle varsa yoksa ailesi. Aslında severdim ailesini hatta nişanlıyken falan bayağı iyi anlaşacağız diye düşünürdüm ama işler değişti. Artık bayram seyran harici aramayı da düşünmüyorum. Konularım o kadar çok ki hangi birini okuyayım bilemedim:)Koalina üzmek yada acımasız yorum yapmakta istemiyorum aslında.
bu adam sadece ailesine vermekle yükümlü hissediyor kendini.(sevgi,saygı)
Ve hep bir sürtüşme içindesiniz ama en cok zarar alan sensin.
eşin özür dileyip kapattıgını sanıo aklınca.
Bu adam seninle evli kalmayı hak etmiyor.
Ve bence sakin kafayla buraya açtıgın tüm konularını oku.
Hatta şöyle oku. Konuyu ben veya diğer başka bir arkadaş açmış gibi oku.
Çocuk planı hiç yok zaten biliyorsun sevmem, istemem ama olmaması için de mümkün mertebe korunuyorum. Ben de eninde sonunda biteceğini düşünüyorum. Bir şeyler askıda hep, o samimiyeti bulamadım ve aile gibi hissetmedim hiç. Eşimle biz bir aileyiz diyemiyorum bunu kendisine de söyledim. Öyle olunca da aynı evde yaşayan iki ev arkadaşı gibiyiz. 1-2 gün değişir gibi oluyor ama sonra yine aynı.koalina beni burdan burda olduğu kadar az uz tanıyorsun değil mi?
seni burdan buraya yazdıklarından tanıdığım kadarıyla (ve hep demişimdir senin gibi baskın tuttuğunu koparan bir modelin evliliğine hep şaşırmışımdır biliyorsun) o kadar temelsiz ki evliliğin neredeyse ''Allah korusun kimse yuvasını yıksın asla istemem'' er ya da geç biteceğinden emin gibiyim,korkarım ki er ya da geç bu sürünce bayadır devam ederken araya bir çocuk sıkıştırma.
kayınvalidenler çok muhterem kayınvalidenler evlerini formaliteden ayırdı galiba araya sizin yuvayı da ayırmayı planlıyorlar...ama baş sıkıntı hamuru gevşek kocanda maalesef.
O çabayı eşim ancak iş işten geçince gösterir...+1 adam koalinanın uğraştığı çabanın onda birini gösterseydi evlilikleri bu halde olmazdı sanırım
Ramazana 3 gün falan vardı. Pek bir şey anlamadım, bütün ramazan ev boyası ve tadilatıyla geçti. Sonrasında temizlik ve bayram. Bayramda ailesinin yanındaydık ordan geldik 3 gün sonra ben memlekete gittim. 2 hafta kaldım ve geçen hafta geldim işte...kv ler ne zaman taşındı?
taşındıktan sonra olumlu hiçbir değişiklik olmadı mı eşinde ?
bence eşin hala evliliğin farkında değil..
ŞU an aslında para durumum da müsait değil. Ev kredisi+1 kredi + kredi kartı borcuyla sıfırlanıyorum ama işler o yönde gelişince ev satılır falan bir yolu bulunur elbette. Ben asıl kendim çıkmayı değil de eşimi göndermeyi planlıyorum. Geçen sefer de dile getirdim, ailesinin evi var malum yapıldı bitti. Gitsin oraya.Ait olduğu yere.Daha önce de konuşuldu defalarca bunlar.
Mesleğin var çok şükür iyi bir işin var. Belli ki ailene dönmek istemiyorsun.
Çıkarsın 1+1 stüdyo daireye,kendini toparlayana kadar yaşarsın.
Bunları defalarca konuştuk.
Neyin inadı kendine bu kadar zarar vermenin?
Belki kızıyorsun bana/bizlere "söylemesi ne kolay" diyorsun!
Haklısın,söylemek kolay,yaşamak zor.
Peki bu şekilde yaşamayı kendine yakıştırabiliyor musun?
Cidden cebinde paran olmasa anlarım,kendi kendine yazık ediyorsun sen sadece.
Bir de böyle bir şey çıkarsa başımahak veriyorum benim zavallı teyzemden biliyorum
türlü türlü hastalık çıktı bünyelerinde
böyle bir adamı çeke çeke sorumsuz borç harcı da vardı onun ayrıyeten
boşanmayı kendine yediremiyordu başarısızlık olarak görüyordu şu an yaşasaydı da isterse üç adamdan üst üste boşansaydı diyorum
Onun hiç bir zaman baş başa olmak gibi bir arzusu olmadı ki. Mayıs sonunda evlendik haziranda ailesinin yazlığındaydık. Sürekli aynı şeyler. Adam 2 senede bir arpa boyu yol gidemedi.Çok uzak geçmişi bilmiyorum da adam sanki evlenmek de istememiş gibi.
Hani sen bu kadar bastırmasan ailesi de gitmezdi bence..
Aile gitmeyecekti,sen onlara ve kocana her türlü hizmeti yapacaktın.
Adamın yatağında hazır kadın,evde kendine hem ailesine verilen süper hizmet.
Zaten çalışan gelin.
Zaten güzel gelin.
Zaten akıllı gelin.
Eeee daha ne olsun!
"Aaaa ben ailesine yemek,temizlik yapmıyordum ki" deme,onların da yaşlılığı yakın unutma.
Ama planlar bozuldu.
Adam ailesi gitti diye,başbaşa olacağız diye sevineceğine iyice depresyona girdi.
Aynen öyle ya, yoruldum gerçekten sıkıldım da. Daha geçen gün konuştuk tamam her şey iyi olacak, adam yarım saat önce gitmiş işe. Ne zaman çıkacak da gelecek mesela? Sonra söyleyince yine kavga çıkacak ve arkadaşlarıyla görüşmesini istemediğimi falan zannedecek.Tahammül sınırları aşılınca insan tek başına sakinleşmez ki. Değişen bir şey olur, bir ışık olur, karşı tarafın da desteği ile sakinleşilir. Sen tek başına sinirleniyorsun, tek başına sakinleşiyorsun, zaten sanki duvarlara konuşuyorsun, bu evliliği sanki tek başına yaşıyorsun be Koalina
Belki meslek gereği öyleyim ama cidden şöyle bakınca arkadaşına gitmiş karısı gelmiş sinemaya gidememişler şeklinde çok da önemli gelmiyor. İlk defa yaşasam bana da çok önemli gelmez ama sürekli sürekli bu önemsiz tavrı sürünce büyük geldi bana. Okuyanlar aman bu da sorun mu demesin diye yazdım yoksa eski konularımı bilenler ne gibi büyük yollardan geçtiğimi de biliyor ve ona göre yorum yapıyor.Koalina,
Bazı konularına denk geldim ve okudum çoğu zaman yorum da yaptım. Her konunu eşine sinir olarak okudum ama fark ettiğim şey senin her konunun sonunda "biliyorum bunlar basit şeyler " diyor oluşun. Üzgünüm ama bunlar basit değil sinir bozucu şeyler. Fazla alttan alan ve aşırı anlayışlı biri olduğunu düşünüyorum.
Amin. Ben de çok içime atıyorum, ne olacak bakalım, hayırlısı...Ben çok uzağa bakmam.
Kendimdem biliyorum.
Eskisi yüzünden bir sürü hastalıkla mücadele ediyorum.
Doktorların cevapları hep aynı oldu;"içine atmak,depresyon,stress,üzüntü".
Yine de Allahım beterinden saklasın inşallah.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?