- Konu Sahibi shadowshows
-
- #1
11 Kasım 2013te bebeğimi dünyaya getirdim. Kızım 10 gün sonra 4 aylık olacak. İlk 1 ay sadece anne sütü verdim, ama bebeğim sürekli ağlak, huzursuzdu. Göğüslerim büyük, çok dolgun ve sürekli süt sızdığı için ben sütüm çok iyi sanıyordum. Ama bu tamamen bi yanıltmacaymış. 1 aylık kontrole gittiğimde bebeğim doğum kilosunun üzerinde sadece 80 gr aldığını gördük. Doktorum her emzirmeden sonra aldığı kadar mama vereceksin dedi. Mamaya o kadar karşı bir insandımki, doktoru dinlemedim. Aile hekimime götürdüm. O kesinlikle mama vermemi, emzirdikçe geleceğini söyledi. 2 hafta kadar daha sadece emzirdim, kilo kontrolüne götürdüm 100 gr almıştı. Sonra geceleri 1 kere mama vermeye başladım. Bebeğimin kilosu hala alt sınırın altındaydı. Bu arada farklı doktorlara gidip duruyorum, ve her doktor başka birşey söylüyor, kafam iyice karışıyordu. Bir doktor mamayı kesinlikle kaşıkla vermemi yoksa emmeyi bırakacağını söylüyor, bir doktor biberondan bişey olmaz diyor. Hastaneden çıkıp ağladığımı, karamsarlığa kapıldığımı çok iyi bilirim. Sonra düşündüm, aile hekimi dışında tüm doktorlar mama vermemi söylüyordu. Sonuçta işin uzmanı aile hekimi değil, çocuk doktoruydu.
Mamayı günde 2 ye çıkardım. Sonra yeni bir doktor buldum. Çok samimi, iletişimi çok iyi ve gerçekçi bir doktor. Günde 3-4 kere mama vermemi istedi. Kaygılarımı bir kenara atmamı, anne sütünün önemli olduğu kadar, beslenmesinin gelişiminin daha önemli olduğunu söyledi. Çocuğum 2 aylıktı ve hastane çıkışları hala oluyordu üstüne. Aldığı anne sütü yanına kar, sonrası mama dedi. Ben o an çocuğuma anne sütü diye inat ederek ne kadar zarar verdiğimi anladım. Yaklaşık 2 aydır günde 4 kere mama veriyorum. Mamadan önce mutlaka emziriyorum. Bebeğim 2 ayda 2 beden büyüdü. İlk 2 ay öyle yapptığım için şimdi çok pişmanım.
Aslında Türkiyede anne sütünü överken, kamu spotları yaparken, seminerler verirken birşeyi hep unutuyorlar. Anne sütü çok önemli, ama yetmediğini yada olmadığında bunu dram haline getirmemek gerekiyor. Anneer hamilelikten başlayarak hep baskı ve stres altına alınıyor. Süt olmadığında ise böyle tatsız şeyler yaşanıyor. Avmlerdeki emzirme odalarında kızımdan çok sonra doğmuş, ama çok büyük duran ve sadece anne sütü ile beslenen bebekleri grünce kendimi hep yetersiz görüyordum. Neler hissettiğimi anlatamam. Birde tabi sütü olduğu için nispet yapan anneler varki onlara hiç değinmeyeceğim..
Birde çevre baskısı varki, artık o çevrenin ağzını büküp dikmek istiyorum. Tahammülümün kalmadığı bir konu komşu akrabadan oluşan teyze sürüsü varki, elimdeki biberonu kafalarında kırasım geliyor. Ben anne sütü için mücadele etmiş, psikolojik travmalar geçirmiş bir anne olarak, ve mama vermeyi artık kabullenmiş bir düzen oturtmuşken, illa bir teyze gelir, biberonu görür, mama verme, südünü ver, südünle besle, niye mama veriyosun der. Onlara açıklama yapmaya eskiden çalışırdım, ama baktımkı işe yaramıyor, tersleyip susturuyorum. Sanıyorki ben işin kolayına kaçtığımdan mama veriyorum. Birde benim bebeğim ufak bir bebek. Hiç bir zaman bacakları boğum boğum olmadı. Bunu gören herkes kendinde konuşma hakkı buluyor. Sanki ben iyi bakamamışım, ondan zayıf kalmış bebeğim.
Gece gece 4 aylık dolan içimi döktüm sizlere:) Ancak yeni doğum yapmış, sütü yetmeyen annelere bir ışık tutar belki yazdklarım. Siz siz olun, anne sütü diye benim gibi inatlaşmayın.
Birde insan kınadığını yaşamadan ölmezmiş. Ben zamanında emzirmeyip sadece mama ile besleyen bir arkadaşımı içten içe kınamış, ama ona hiçbirşey dememiştim. Lütfen içinizden bile olsa kimseyi kınamayın bu konuda. Emin olun o anne bebeğini sizden, herkesten daha çok düşünüyordur..
Sizi çok iyi anlayabiliyorum, emzirebilen bir anne olarak da olsa.11 Kasım 2013te bebeğimi dünyaya getirdim. Kızım 10 gün sonra 4 aylık olacak. İlk 1 ay sadece anne sütü verdim, ama bebeğim sürekli ağlak, huzursuzdu. Göğüslerim büyük, çok dolgun ve sürekli süt sızdığı için ben sütüm çok iyi sanıyordum. Ama bu tamamen bi yanıltmacaymış. 1 aylık kontrole gittiğimde bebeğim doğum kilosunun üzerinde sadece 80 gr aldığını gördük. Doktorum her emzirmeden sonra aldığı kadar mama vereceksin dedi. Mamaya o kadar karşı bir insandımki, doktoru dinlemedim. Aile hekimime götürdüm. O kesinlikle mama vermemi, emzirdikçe geleceğini söyledi. 2 hafta kadar daha sadece emzirdim, kilo kontrolüne götürdüm 100 gr almıştı. Sonra geceleri 1 kere mama vermeye başladım. Bebeğimin kilosu hala alt sınırın altındaydı. Bu arada farklı doktorlara gidip duruyorum, ve her doktor başka birşey söylüyor, kafam iyice karışıyordu. Bir doktor mamayı kesinlikle kaşıkla vermemi yoksa emmeyi bırakacağını söylüyor, bir doktor biberondan bişey olmaz diyor. Hastaneden çıkıp ağladığımı, karamsarlığa kapıldığımı çok iyi bilirim. Sonra düşündüm, aile hekimi dışında tüm doktorlar mama vermemi söylüyordu. Sonuçta işin uzmanı aile hekimi değil, çocuk doktoruydu.
Mamayı günde 2 ye çıkardım. Sonra yeni bir doktor buldum. Çok samimi, iletişimi çok iyi ve gerçekçi bir doktor. Günde 3-4 kere mama vermemi istedi. Kaygılarımı bir kenara atmamı, anne sütünün önemli olduğu kadar, beslenmesinin gelişiminin daha önemli olduğunu söyledi. Çocuğum 2 aylıktı ve hastane çıkışları hala oluyordu üstüne. Aldığı anne sütü yanına kar, sonrası mama dedi. Ben o an çocuğuma anne sütü diye inat ederek ne kadar zarar verdiğimi anladım. Yaklaşık 2 aydır günde 4 kere mama veriyorum. Mamadan önce mutlaka emziriyorum. Bebeğim 2 ayda 2 beden büyüdü. İlk 2 ay öyle yapptığım için şimdi çok pişmanım.
Aslında Türkiyede anne sütünü överken, kamu spotları yaparken, seminerler verirken birşeyi hep unutuyorlar. Anne sütü çok önemli, ama yetmediğini yada olmadığında bunu dram haline getirmemek gerekiyor. Anneer hamilelikten başlayarak hep baskı ve stres altına alınıyor. Süt olmadığında ise böyle tatsız şeyler yaşanıyor. Avmlerdeki emzirme odalarında kızımdan çok sonra doğmuş, ama çok büyük duran ve sadece anne sütü ile beslenen bebekleri grünce kendimi hep yetersiz görüyordum. Neler hissettiğimi anlatamam. Birde tabi sütü olduğu için nispet yapan anneler varki onlara hiç değinmeyeceğim..
Birde çevre baskısı varki, artık o çevrenin ağzını büküp dikmek istiyorum. Tahammülümün kalmadığı bir konu komşu akrabadan oluşan teyze sürüsü varki, elimdeki biberonu kafalarında kırasım geliyor. Ben anne sütü için mücadele etmiş, psikolojik travmalar geçirmiş bir anne olarak, ve mama vermeyi artık kabullenmiş bir düzen oturtmuşken, illa bir teyze gelir, biberonu görür, mama verme, südünü ver, südünle besle, niye mama veriyosun der. Onlara açıklama yapmaya eskiden çalışırdım, ama baktımkı işe yaramıyor, tersleyip susturuyorum. Sanıyorki ben işin kolayına kaçtığımdan mama veriyorum. Birde benim bebeğim ufak bir bebek. Hiç bir zaman bacakları boğum boğum olmadı. Bunu gören herkes kendinde konuşma hakkı buluyor. Sanki ben iyi bakamamışım, ondan zayıf kalmış bebeğim.
Gece gece 4 aylık dolan içimi döktüm sizlere:) Ancak yeni doğum yapmış, sütü yetmeyen annelere bir ışık tutar belki yazdklarım. Siz siz olun, anne sütü diye benim gibi inatlaşmayın.
Birde insan kınadığını yaşamadan ölmezmiş. Ben zamanında emzirmeyip sadece mama ile besleyen bir arkadaşımı içten içe kınamış, ama ona hiçbirşey dememiştim. Lütfen içinizden bile olsa kimseyi kınamayın bu konuda. Emin olun o anne bebeğini sizden, herkesten daha çok düşünüyordur..
Bende bir 4 sene öncesine dalıp gittim yazınızı okurken ...
O dönemlerde sarı kız değil anneyim ben diye slogan atasım vardı sokaklara çıkıp.Hamilelik dönemim boyunca okumadığım kitap , altını çizmediğim makale kalmamıştı gebelilk ve sonrası ile ilgili. Yaşım 30 du ve ilk bebeğim geliyordu dünyama . Onu benden fazla kim sevebilir , kim koruyabilir , kim iyiliğini isteyebilirdi ki .Ben anneydim ve onun için en sağlıklısı olsun diye uğraşmakla sorumluydum.
Ama gelmiyordu işte köküne kibrit suyu sıktığımın sütüBulgur ye , süt yapar dediler , içimde bulgur ağacı çıktı , roka yemekten her yemeği yeşil görmeye başlamıştım süt yapıyor dediler diye , hele soğan ... Öyle çok soğan yiyordum ki artık süt gelse de çocuk soğan kokusundan emmeyecekti beni.
Hey gidi günler hey . Milletin ağzında hep aynı laf emzir , emzir emzirdikçe gelecek . Eeee gelmiyor işte ... emzir sen geliiiiiiir ! Oğlum 3.500 kilo doğmuştu ilk hafta kontrolünde 3.100 kiloya düşmüştü . Ağlayan , huzursuz bir 2 hafta geçti . Süt sağma cihazı aldım , 1 saatte bir biberon süt geliyordu ancak . Daha önemlisi sonrasında dolmuyordu hemen , bebek 2 saatte bir emmek istiyor ama 2 saat sonra 20- 30 cc belki çıkıyor belki çıkmıyordu .
17.günün gecesi eşimi nöbetçi eczaneye gönderdim . İlk mamasını yaptık , vereceğiz , bizde bir heyecan ki , oğlumun artık uykusuzluktan kızarmış gözlerinin biberonu çekerken nasıl kapandığını hala unutmam .
Emzirmek anne ile bebek arasında yaşanan inanılmaz bir bağdır .Başka kimse ile olamayacak bir andır o , emer , biraz yorulur durur , burnu ile oynar ya da ayaklarının altını okşarsın hemen açar gözlerini kaldığı yerden emmeye devam , sonra yine dalar kucağınızda uykuya .
Ben bir anneyim , tüm uzmanlar bebek için en sağlıklı anne sütü derken , deli de değilim bencil de evladımı emzirmeyeyim . Ama yok işte yok !
Çok kez ağladım . Çok kez bana emzirme hikayelerini anlatan kadınları boğmak istedim bir kaşık suda .Hatta birini hiç unutmam , aaaa ben bir çıkarırdım mememi daha dokununca sütüm karşı duvara fırlardıEeee al patentini de ayşenin memeleri diye pastörize süt markası çıkaralım sana , sağar sağar satarsın . Yahu karşındaki kadın çok az geliyor sütüm diye dert yanıyor , istemeye istemeye mamaya başladım diyor , üzgün ...Neden ona kendi harikulade süt fırlama maceralarını anlatırsın ki ?
Benim de bu yazım , bebeğini emzirmekle cebelleşirken , sütü az gelen annelerin yaşadığı üzüntüyü anlamadan onlara ahkam kesen , kendi taşan sütlerini anlatan annelere gelsinYapmayın yahu yapmayın .
Hay klavyene ellerine saglik.biktim su soyle fiskirirdi boyle fiskirirdi. Aaa oyle akardiki yataklar batardi demelerinden.o akan sutun bogul dicem de neyse diyorum.ayarsiz bu millet.
Hay klavyene ellerine saglik.biktim su soyle fiskirirdi boyle fiskirirdi. Aaa oyle akardiki yataklar batardi demelerinden.o akan sutun bogul dicem de neyse diyorum.ayarsiz bu millet.
Hepimiz içindeki cani ruh ortaya çıkıyor yalnız , bende bir kaşık suda boğma planlarımı yazmıştım .
Şaka bir yana , ciddi anlamda tecrübe aktarımında sorun yaşıyor bizim insanımız . Tecrübelerinden birini faydalandırmakla , böbürlenmek arasındaki farkı anlamıyorlar .
35 yaşındayım , şuan 2. çocuğumu doğursam ve bu kez sütüm çok gelse hepsinin yüzüne fışkırtacağım ahtım varPaintball oynar gibi
sıkmayın hiç canınızı öyle süt fışkırmasıyla olmuyor işte benimde sütüm çoktu ama kızım emmiyordu işte sağıp sağıp çöpe atıyordum...olmayınca olmuyor napalım sonuçta keyfi yapılan bir durum değil..insanlar boş konuşmaya bayılıyor..
sanırım benim anneminde ekşiymiş.:)))
2 gün zor içmişim . ağabeyim 1 ay bile değil. oda zorla.kısacası retedmişiz anne sütünü..
sonra direkt mamaya geçmişler.
sonuç. sağlığım çok iyidir. ateş nedir bilmem..
yani içmiyorlarsa hiç üzmeyin tatlı canınızı. mamaya geçin. ölüm yok ucunda.
aha ben ağabeyim. tup gibiyiz
Benim annemde ne beni nede kardeşimi emzirememiş annemin sütü tuzluymuş haliyle biz iki kardeş bir gram emmemişiz,mama ile büyütmüş bizi hiçbir problemimiz yok,annem bize mama verdiği için arkadaşları anneme sen bilerek emzirmiyorsun,senin çocuklar gerizekalı olacak yok senin çocuklar ölecek diye annemin bir sürü canını sıkmışlar hatta sen bilerek tuz tükettin diyenler bile olmuş.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?