Spor ve Sağlık İçin Motivasyon Taktikleri

aynen canim ne Guzel yazmissin. gercekten canim cekseydi şimdiye kadar yemistim ama dedigin gibi insan alisiyor umarim kilo da veririm şu basenler de gider her şey fit bir vücut icin :)
 
Leithia merhaba
4 ay gibi bir sürede diyetisyen eşliğinde sporda yaparak 10 kilo verdim.
boyumda 1.60 en fazla. şuan kilom 54-55 arası gidip geliyor ama bir sorun var.
ben bedenimden hala memmun değilim.biraz göbeğimin ve yan yağların hala olduğunu düşünüyorum.bacaklarıma çıplakken bakıyorum löp löp et gibi görünüyo.ama dar pantolon sıkıyor güzel görünüyor.
nerde hata yapıyorum.daha çok nasıl fitleşebilirim.
diyetim bitti ama daha az yemeye başladım hatta herseyi tuzsuz yemekten hiç şeker tüketmemekten hiç ekmek tüketmemekten tansiyonum çok düşüyor. ne önerirsin.
 
Sıkılaşma zamanı! Koşuya başlayabilir; yüzme, tenis ya da uzak doğu dövüş sanatları gibi bir kursa katılabilir ya da spor salonunda haftanın 3 günü birer gün arayla kas geliştirmesine başlayabilirsiniz. Evde spor da yapmanız mümkün, kilonuz p90x gibi kas geliştiren ya da pilates gibi sıkılaştıran bir spor yapmak için uygun. P90x ağır gelirse, Jillian'ın 30 day shred programı ile daha da incelebilir, No more trouble zones(NMTZ) programı ile sorunlu bölgeleri bölgesel çalıştırabilirsiniz. NMTZ programı kalça, karın ve kol üçlüsüne odaklanıyor.

Yaptığınız her hareketle şekle girecek ve sıkılaşacaksınız. Üstelik az yemeden de fit görünümünüzü koruyabilirsiniz.

Ayrıca tansiyonunuzun düşmemesi için beslenmenizde kompleks karbonhidratı kullanın, daha protein ağırlıklı beslenin. Izgara tavuk ve balık, yeşillik, yumurta yoğurt, sebze ve meyveleri sık sık yiyin. Böylece ekmek yemeden de doyabilirsiniz, tansiyon sıkıntınız olmaz.
 
Şeker yememe alışkanlığı ile ilgili merak ettiğim bir şey var. Şimdi normal beyaz şekeri ben de yemeyeli 2 ay filan olmuştur. Zaten forma girmek için bu şart dolayısıyla şerbetli tatlılar hatta sütlaç gibi sütlü tatlıları bile 2 ayda en fazla bir iki kez tadımlık şekilde yemisimdir. Ama meyve de mi yemiyorsunuz mesela. Ya da pekmez bal gibi gıdaları da mı yememek gerekiyor acaba?
 
Bize asıl zarar verenin fabrikasyon yani işlenmiş şeker olduğunu düşünenlerdenim. Ben meyveden kısmadım kendimi, doğanın saflıkla sunduğu gıdalara hayır demiyorum. Gerçi onların da genleriyle oynandığını, onları da GDOlu hormonlu hale getirdiğimizi biliyorum ama mümkün olduğunca paketli gıda, bisküvi, evde yapılan ve toz şeker kullanılan tatlılar, şerbetli tatlılar, dışarıda satılan yiyeceklerden uzak duruyorum. Hamburger satan fastfood zincirlerinden birinde salatada bile şeker kullanılıyor, bizi bağımlı kılıp daha çok satılsın diye.

Bal, hele ki şekerden yapılmadığına eminseniz, arada tüketilmesinde sakınca yok. Muz gibi şekeri yüksek bir meyve bile potasyum hazinesi, bu yüzden kas ağrılarına çok iyi geliyor. Günde yarım muzdan zarar geleceğini sanmıyorum. Elmayı günde bir kez yerim, havuç buldukça tüketirim, bu yiyecekler içeriğinde doğal tatlılık barındırıyor ama fabrikasyon şekerin yaptığı zararı vermiyor bünyemize. Aksine elma zayıflamada çok etkili.

Aşırı katı şeker diyeti yapanlar, içeriğinde basit karbonhidratlar (ya da basit şeker) bulunan yiyecekleri (makarna, pilav vs) ve hatta doğal şeker (fruktoz yani meyve şekeri) bulunan yiyecekleri bile yemeyi kesiyorlar. Basit karbonhidrat alınmaması tabii ki doğru ama meyve konusunda istisna yapabiliriz. Kavundan uzak durup çilek yiyebiliriz, portakal yerine greyfurt tüketebiliriz. Kuru üzüm ya da üzüm yerine erik, karpuz, az miktarda incir yiyebiliriz.
 
Eski bir motivasyonu yine kopyalıyorum buraya,
Bugün hayatımızdaki Tetik'lerden bahsedeceğiz.

Tetikler, bizim aklımızda bir fikri uyandıran şeylerdir.
Bu şeyler; herhangi bir nesne, söz, ortam, duyduğunuz bir müzik bile olabilir.
Bir şarkıyı duyduğunuzda aklınıza biri gelmesi, o şarkı ile o insanı beyninizde kodladığınız içindir.
Şimdi bu tetikleri analiz ederek, onları olumlu tetiklere dönüştürecek atılımlar yapacağız.
Olumsuz tetikleri de hayatımızdan çıkaracağız.


Diyelim ki, şeker aşeriyorsunuz. Tatlı kriziniz var. Kola içmeyi seviyorsunuz. Canınız çikolata çekti vs...
Bu ihtiyaçları beyninize gönderen sinyal neydi?
Önce bunu bulacağız.

Bir hafta boyunca kendinizi dikkatle izleyin.
Sizi olumsuz yiyeceklere, zararlı alışkanlıklara, sağlığınıza kötü gelen davranışlara yönelten tetikler neydi?
"İşyerince canım sıkıldı, tatlı bir şeyler yemek istedim"
"Eşimle kavga ettik, ben de gerildiğim için yemek söyledim"
"Yapacak bir işim yoktu, buzdolabına gidip baktım"
"Televizyonda diziyi izlerken bir şeyler atıştırmayı seviyorum."
"Bu şarkıyı onunla dinlemiştim, bu yüzden dinleyemiyorum bana onu anımsatıyor"


Bu tetikler, hayatınızda bir rutin oluşturur.
Beynimiz alışkanlıkları sever, rutinleri bozmayı sevmez.

Bir davranışı 21 gün yapmak, 22.gün de o davranışı yapmak istemenize sebep olur.
Mesela yemekten sonra kahve içiyorsanız, her yemek yemeniz sizi tetikler ve size "kahve iç" emri verir.
Sigarayı bırakmak, bu sebeple zordur. Çünkü sigarayı başka rutinlerle kenetleriz.
Bu kenetlenmeleri kırmadıkça, bu alışkanlığı da kıramayız.


Günün taktiği şu şekilde:

1- Kendinize olumlu tetikler yaratın:

Mesela hep o yeşil eşofmanlarınızı giyerek spor yapın.
Spor yapmak istemediğiniz gün, yeşil eşofmanınızı giymeniz sizi spor yapma arzusuyla dolduracaktır.


Dışarıya koşuya her çıktığınızda aynı spor ayakkabılarınızı giyin.

Dışarıya çıkmak istemediğiniz gün, ayakkabılarınızı (dışarı çıkmak istemeseniz dahi) ayağınıza geçirin ve 1 dakikalığına dışarı çıkın.
Sadece 1 dakikalığına.

Dışarı çıktığınız anda beyninizde koşu sinyali yarattığınız için, o 1 dakikalık gezintiden vazgeçecek, normal koşunuzu yapmak isteyeceksiniz.

Spor yapmak istemediğinizde 1 dakikalığına bile olsa izlediğiniz spor programını açın.
Video oynasın, siz izleyin.

Dayanamayıp spor yapmaya başlayacaksınız.

Tuvalet sizin için tetik olsun ve her tuvalete gittikten sonra su içmeye zorlayın kendinizi.
Zamanla tuvaletin kapısı bile size su içmeyi anımsatacak.

Her yemekten sonra yeşil çay alışkanlığı kazandırın kendinize.
Beyninize her sabah kalkar kalkmaz bir tarçınlı su içmeyi öğretin.

2- Olumsuz tetiklerinizi ortadan kaldırın:

Dizi izlerken bir şey atıştırma alışkanlığınızı kıramıyorsanız, atıştırdığınız yiyecekleri faydalı olanlardan seçin.
Biriyle kavga ettikten sonra sinirinizi tatlı yiyerek çıkartıyorsanız, yediğiniz tatlı türünü değiştirin.
En yakın dostunuzla muhabbet ederken içinizden muhabbetin yanında kola içmek geliyorsa, arkadaşınız beyninizde "kola" ile beraber kodlanmıştır. Ya arkadaşınızı bir süre görmeyin ya da onu gördüğünüzde aklınızda beliren kola alışkanlığını başka bir içecekle değiştirmeye çalışın.

Özetle, bir rutininizin size zararlı geldiğini fark ettiğiniz anda, o rutini kırmaya çalışın.
İzlediğiniz dizi aklınıza tatlıyı getiriyorsa gerekirse o diziyi izlemeyi kesin.

3- Olumsuz tetiği farklı bir tetikle değiştirmek:
Buraya dikkat:
Her yemek sonrası kahve içme alışkanlığınız varsa, kahve için yeni bir tetik yaratın.
Her yemek sonrası, AÇIK HAVAYA ÇIKTIKTAN SONRA kahvenizi için.
Bu zamanla, kahve arzunuzun yemek sonrası değil, açık havaya çıkınca tetiklenmesini sağlayacak.
Günün birinde yemek yedikten sonra, açık havaya çıkmayın.
Artık beyninizde "yemekten sonra kahve iç" emri "açık havaya çıktıktan sonra kahve iç" şekilde kodlandığı için, yemek yedikten sonra kahve içmeyi aramayacaksınız.
Ancak artık açık havaya çıktığınızda canınız kahve çekebilir :)

Kahve, yemek ve açık hava örnekleri sadece temsili olarak verildi. Oraya her türlü zararlı yiyecek ve alışkanlık koyabilir, açık hava yerine farklı bir tetik bulabilirsiniz.

Mesela o şarkı size o insanı getiriyorsa, o insanı aklınıza getirmeyecek zamanlarda o şarkıyı dinleyin.
Zamanla beyninizde o şarkının kodu değişecek, artık sizi üzemez hale gelecek.


Bir diziye başladığınızda onu aklınızda yeşil çay ile kodlayın.
Televizyon reklamlarında dönen fragmanını bile gördüğünüzde kendinize yeşil çay demleyin mesela.
Zamanla o dizinin adını bile duymak, size olumlu bir alışkanlık kazandıracak.


Tetikler, bize bazı davranışları yapmamız için zorlayan hatırlatıcılardır.
Onları iyi yönde kullanırsak, gerçekten iyi motive edici olurlar.
İşe yaraması dileğiyle...


---------------------------------------------------------------


Bugün yorgun argın eve gelen ve günlük sporunu yapmamak için bahane arayanlar için bir motivasyon yazmaya karar verdim.

  • Eğer üşengeçlik sıkıntınız varsa,
  • Düzeni sürdüremiyorsanız,
  • Sporu erteleyip gün kaçırıyorsanız,
  • Sürekli abur cubur yiyip diyet bozuyorsanız

aşağıdaki yazıyı mutlaka okuyun.


Günün Motivasyonu:

HER ŞEY 5 SANİYEDE GERÇEKLEŞİYOR

Buzdolabını açıp gördüğünüz o keki yemek ile yememek arasında vermeniz gereken süre,

5 saniye.

"Sporumu bugün yapmasam mı" diye düşünmekle, hemen spora başlamaya karar vermek,

5 saniye.

Sabah alarmınızı kapatıp 5 dakika daha uyumakla hemen kalkmak arasındaki süre,

5 saniye.

Bu 5 saniyeye "Kendini sabote etme, düzenini baltalama süreci" diyorum.

Arkadaşım anlattı.
Geçen gün internetten faturalarını ödeyecekmiş. Ödeme süresi, toplamda 2 dakikayı aşmıyor.
O kadar basit bir işlem.
Tek tuşla "ödemeyi yap" demesi gerekiyor.
Ama üşenmiş, sonra öderim deyip kapatmış ekranı.
Sonraki gün, yine ertelemiş.
Taa ki ödeme gününü geçirdiğini fark edip faturayı ödemek için kendisini zorlayana dek.

Peki, bu kadar kısa bir işlemi ertelememizin sebebi ne?
O anda, kısa ve kolay bir işlemi yapmaktan bizi alıkoyan ne?

5 saniye.

Başarı bu kadar kısa bir anda gerçekleşiyor.
5 saniyede doğru ya da yanlış karar verebilirsiniz!
Ve yanlış karar vermemize sebep olan iç ses şunları söylüyor.

"SADECE BİR SEFERCİK"
"YALNIZCA BU KEZ"
"BİR KEREDEN BİR ŞEY OLMAZ"

...ve kendimizi, bu ufacık yanlış hatanın bir fark yaratmayacağına inandırıyoruz.
Ama o ufacık taviz, gerçekten büyük ödün vermelere sebep oluyor.


İşte başarılı insan bu noktada doğuyor.

İki insandan birinin başarılı, diğerini başarısız kılacak olan;
kendilerine verdikleri sözlere o 5 saniyecik sürede ihanet edip etmemeleriyle belirleniyor.

Cafede kendisine "Bir kereden bir şey olmaz" diyerek tatlı söyleyen ile
"Diyetime sadık kalacağım" deyip yeşil çay siparişi verenin arasındaki fark,

5 saniye.

Bu 5 saniyeler, hayat yolunuzu oluşturuyor.

Disiplin ve sağlık, bu 5 saniyelere bağlı.


NE YAPMALIYIZ PEKİ?

2 hamleniz var.

1- Gün içinde "5 saniye" anlarına dikkat edin.
Sizi tuzağa doğru çeken yanlış kararları fısıldayan tarafınızı fark edin.

"Bunu şimdi yapabilirdim AMA meşgul olduğumdan yapamam."
"Spor yapacaktım AMA yorgunum."
"Diyetteydim AMA bugün doğum günüm ve bir dilim pasta hakkım"
"Beslenmeme dikkat etmeliydim AMA akrabam geldi, onlara tatlı yapınca eşlik ettim."


Bu anları fark ettiğiniz anda uygulayacağınız ikinci hamleyse şu:

2- HEMEN, DERHAL, ŞİMDİ

Sonra değil, şimdi yapmalısınız.
Az sonra değil, şimdi.
Ama yok, bahane yok, "Birazdan yaparım" yok.
Odaklandığınız şey neyse hemen kalkıp yapmalısınız.

"Yarın için sağlıklı öğle yemeği pişirmem gerekiyor, HEMEN MUTFAĞA GİDİYORUM"
"Günlük su ihtiyacımı içemedim, HEMEN BİR BARDAK SU İÇİYORUM"
"Yorgundum, koşturdum, sporumu yapamadım, geç oldu, SPORUMU YATMADAN ÖNCE HEMEN YAPIYORUM"
"Off bulaşıklardan nefret ediyorum, mızmızlanarak bundan kurtulamam, DERHAL BULAŞIKLARI HALLEDİYORUM"


Bakış açınızı, irade gücünüzü kontrol altına alın.
Bu yöntemi sürekli deneyin;
bir süre sonra ertelemeleriniz, kendinizi sabote etmeleriniz bitecek.

Stressiz, vicdan azabı olmayan, baskısız bir hayatta,
içsel huzurunuza kavuşmuş olarak, kontrollü, irade sahibi biri olarak hayatınıza devam edeceksiniz.
Dilediğiniz her şeyi, 5 saniyeler içinde elde edebilir ya da kaybedebilirsiniz.




İşte yanıtlaman gereken sorular:
O sağlıksız besini gördüğünde,
Canın spor yapmak istemediğinde,
Diyetini bozmak üzere olduğunda,
Üşenip harekete geçmek istemediğinde
CEVABIN NE OLACAK?

5 saniye süren şu anda başladı.


 
Nisan ayı da geldi geçti, hazirana son 30 gün geri sayımdayız. 30 günde ne yapılabilir?

30 gün meydan okumalarından biri başlanabilir.
Her gün arttırarak burpee ya da squat yapılarak 30 günde ciddi görüntü farkına kavuşulabilir.
Her gün 3 lt su içilerek 30 günde müthis parlak ve sağlıklı bir cilde kavuşulabilir.
Her gün 1 saat yürüyerek zayıflamaya fazladan bir destek sağlanabilir.
Her sabah tarçınlı limonlu su ile tatlı alımı azaltılabilir.
Şeker orucuna girilip yeme düzeni değiştirilebilir.
Her iki güne bir sebze suyu sıkarak vücudun eksik mineralleri kapatılabilir.
30 day shred gibi 30 günlük bir kardiyo programı ile sıkılaşılabilir.
Ya da Insanity gibi 60 günlük bir programın yarısı bitirilebilir.
Yaza müthiş bir şekilde girilebilir ve bu düzen devam ettirilerek amaca bir ay önce ulaşılabilir.


Bugün başlarsanız, yarın başlayanlara göre 1 gün önce kavuşacaksınız hayaliniz olan vücuda.
Bugün başlarsanız, haftaya başlayanlardan 1 hafta önce ulaşacaksınız amacınıza.
Bugün başlarsanız, yaza hala fit girebilme şansınız var.

Ayrıca sonuç alanlar ve değişimler için son 1 ay.
Sınava 1 ay kalan öğrencinin yaptığı gibi daha hızlanın çalışmada.
Yarışın bitmesine 30 km kalan yarışçı gibi, gaza yüklenin frene basmaktansa.
Bitiş çizgisine 30 adım kalan sporcu gibi, pes etmek yerine daha da yüklenin bacaklarınıza.

Şu an olduğunuzdan "30 günlük çaba miktarında" daha iyi görünmek elinizde.

Hiçbir şey yapmazsanız, şu anki gibi görünürsünüz.
30 gün daha çabalarsanız, o 30 gündür çalışmışlığınızı taşıyarak girersiniz yaza.
Görüntünüz 30 günlük spor ve beslenmenin değişimi olur.

Hangisini tercih edersiniz?

Durmayı ve olduğunuz yerde saymayı mı?
Yoksa devam etmeyi ve şu ankinden daha iyi görünmeyi mi?
 
Yine harika motivasyonlar... Ne zaman buraya baksam, yazdıklarınızı paylaştığınız bilgileri okusam daha da inançlı ve istekli oluyorum. Ve her seferinde tekrar tekrar iyi ki böyle bir başlık var diyorum kendi kendime. Teşekkürler tüm desteğiniz için.
30 Day Shred programına başlamıştım ama taşınma durumu yaşadık ve devam edemedim birkaç gün, onun yerine bu işler Vesilesiyle sık sık yürüdüm ama. Artık düzenimiz kuruldu şükür, tam üstüne bu 30 günlük yazıyı görünce tamam dedim, hemen yarın kaldığım yerden devam! İnşallah Haziranda tüm emeklerimizin karşılığını alırız, herkes istediği bedene kavuşur.
 
merhaba 2 soru sormak istiyorum
1. yesil cay iciyor musunuz iciyorsaniz markasi nedir
2.sporcu sutyeni kullaniyor musunuz markasi nedir
 
merhaba 2 soru sormak istiyorum
1. yesil cay iciyor musunuz iciyorsaniz markasi nedir
2.sporcu sutyeni kullaniyor musunuz markasi nedir
Çok güzel iki soru sormuşsunuz.

Ben yeşil çay olarak çaykuru beğeniyorum, tadına alıştım. Yaseminli versiyonu da var ama ben sade alıyorum.
Sporcu sütyeni olaraksa Shock Absorber denen bir marka aldım yurtdışından. Hem ödüllü bir marka hem de benim göğüs ölçülerime en uygun olanı oydu. Çok memnunum kullanmaktan.

http://www.shockabsorber.co.uk/products/

Sporcu sütyeni alacak kadar aktif spor yapıyorsanız kalp monitörü de öneririm yanına. Kalp monitörleri farklı kullanım araçlarına göre değişiyor, o konuda internette size uygun olanını araştırmalısınız.
 
caykurunki poset mi canim??
bi de internetten mi aldin hangi site acaba olup olmayacağıni denemeden bilemem ki (
 
caykurunki poset mi canim??
bi de internetten mi aldin hangi site acaba olup olmayacağıni denemeden bilemem ki (
Benim göğüs ölçüm 75D. Buna göre sipariş verdim ve geldiğinde tam oturdu. Kendi göğüs ölçümde hiçbir markada spor sütyeni bulamadım diye sipariş vermiştim, biraz cesaret işi oldu. Ebay'den sipariş verdim ben.

Çaykurunki de poşet çay evet.
 
Spor sudyeni olarak ben de decathlondan aldım onu kullanıyorum. Memnunum şimdilik bir problem çıkarmadı ve iş görüyor..
 
Iyi aksamlar Leithia benim size bir sorum olucak .Diyet yaptigimiz zaman ekmeyi tamamen kesersek kas kaybina mi mail olur.Oyle duydum ne kadar dogru bilemedim,bide size soruyum istedim.Onceden tesekkurler Leithia
 
Iyi aksamlar Leithia benim size bir sorum olucak .Diyet yaptigimiz zaman ekmeyi tamamen kesersek kas kaybina mi mail olur.Oyle duydum ne kadar dogru bilemedim,bide size soruyum istedim.Onceden tesekkurler Leithia
Hemen yanıtlayayım. Beyaz ekmeği kesmek kas kaybına sebep olmaz, aksine zayıflamaya yardımcı olur. Kas kaybı için aşırı spor yapmak, kaslara dinlenme aralığı vermemek ve yanlış diyet yapmak gerekir.

Bazı yanlış diyetler özellikle hiç karbonhidrat alınmayan ya da yağ tüketilmeyen diyetler kas yıkımına sebep olur. Sebebi şudur;

Vücudumuz enerji ihtiyacını öncelikle karbonhidratlardan, sonra yağlardan, en son proteinden karşılar. Karbonhidratı tamamen kesince, vücudumuz enerjiyi yağdan sağlamaya yönelir. Ancak yağ kolay parçalanabilen bir molekül değildir, onu parçalamak için de enerji gerekir. Bu noktada vücut yağa göre daha kolay parçalanan proteinlere yönelir ve protein parçalamak da kasları zayıflatır.

Vücudun yağları yakabilmesi için ona o ilk enerji ihtiyacını karşılayacak miktarda karbonhidrat tüketmemiz gerekir. Bu noktada kompleks karbonhidratlar denen karbonhidratları kullanırsak hem vücudumuz proteinlere saldırmaz, hem de daha kolay yağ yakar.

Ama beyaz ekmek gibi basit karbonhidratlar hem kan şekerimizi yükseltir, bu da daha çabuk ve sık acıkmamızı sağlar; hem de kilo vermemizi engeller.

Toparlarsak, ekmeği kesebilirsiniz. Ben şu anda hiç ekmek tüketmiyorum. Ama ekmekten kestiğim karbonhidratı yerine koymam gerekiyor, o zamanda da kompleks karbonhidrat seçiyorum. Bu yüzden beyaz ekmek gibi basit karbonhidrat değil, kompleks karbonhidrat yemelisiniz. Kompleks karbonhidratlara tam tahıllı ekmek, yulaf, yeşil sebzeler, Fasulye türü baklagiller, taze meyve gibi örnek verilebilir. Bunlar lif ve besinler yönünden zengindirler, düşük glisemik endekse sahiptirler ve daha az kalori alarak, tok hissetmenizi sağlarlar.
 
Cevab verdiyiniz icin tesekkur ederim .Ben de beyaz ekmek tuketiyodum ve kilo aliyodum 2 haftaya gecdi ekmeyi kestim ve gayet guzel kilo veriyorum.Tam tahilli ve va kepekli ekmek yemiyorum,bi 11 kilo vermem lazim vereyim sonra tuketirim. Ama proteinli gidalar tuketiyorum et ,yogurt,sut gibi gunde 1 meyve yiyorum .Aksam 6 dan sonra birsey yemiyorum

Spor olarakda fitness blendrdan 8 haftada kilo vermek ve sikilasmak videolarini yapiyorum.Her gun bir bolgeyi calisdiriyor .Sizce bunla sarkmalarimi oarabilirmiyim yoksa baska biseyde eklemeliyim.Cok soru sordum hakkinizi helal edin.
 
Sporun faydasına değinmeniz çok güzel tabi sadece ilk sayfaya bakıp yorum yazıyorum.Ben spor yaptığım zaman kendimi çok iyi hissediyorum gerçekten mucize gibi en basitinden bir yürüyüş bile.Ayrıca bol su içmek de kilo vermeyi kolaylaştırıyor bizzat denedim günde en az 3 litre su..Bir de tibet egzersizlerini şiddetle öneririm sporum yanısıra bu hareketler de çakraları hızlandırıyor yenilenmeyi artırıyor araştıranlar görecektir..
 
Fitness blender'ın videolarının oldukça etkili olduğunu duymuştum, bence yeterli gelebilir. Doktorlar hangi sporu yaparsak yapalım, günde 1 saat yürüyüşle taçlandırmamız gerektiğini söylüyorlar. Eğer size yeterli gelmezse bunu ekleyebilirsiniz. Fitness Blender bildiğim kadarıyla sıkılaşma ağırlıklı bir program, sarkmalarınız için etkili olacaktır. Belki haftada 1 ya da 2 kez 4 dakikalık Tabata yağ yakma egzersizi eklemenizi öneririm.

Sporsuz zayıflama olmaz, çünkü sadece diyet ile sadece bazal metabolizma azalır. Zamanla vücudumuz az yemek yeme düzenine alışır ve tabiri caizse, düşük pil modunda çalışmaya başlar. Bir süre sonra eski yeme düzenimize döndüğümüzde ise az enerji ile yaşamaya alışmış vücut birden tüm kaybettiği kiloları geri alır. Oysa spor ile düşük enerji moduna geçmeden, aksine metabolizmayı hızlandırarak kalori açığı yaratırız; hızlı kilo veririz ve bu giden kilolar da kalıcı olur.

Başlığın kalan sayfalarına da mutlaka göz gezdirin. Sağlıklı beslenme önerilerinden motivasyon yazılarına, hızlı kilo verme ipuçlarından etkili spor egzersizlerine bir sürü konuda yazılmış yazılar bulacaksınız.
 
Tesekkurler yuruyus yapmiyorum ama tabata egzersizini yaparim cok saolun.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…