- 23 Temmuz 2014
- 6.341
- 17.926
- 448
- Konu Sahibi minikkelebekcik
-
- #121
Anlık hisler çok doğal. Çünkü senin hayal ettiğin bir hayatı o yaşıyordur. Ama özenmeye, kıskanmaya girer kendini mutsuz etme seviyesine getirirsen çok kötü etkilenirsin. Bir kıyafet linki veren bile sabah akşam bununla uğraşıyor aslında eleştiriyoruz ama yinede reklamını yapmak için uğraşıyor, konuşuyor, editliyor şahsen ben uğraşamamİnstagram dipsiz kuyu… o parmağı sürekli yukarı ittirme hareketi. Yurtdısı tatilleri, lüx arabalar, istedikleri markadan giyinmek…
2 beyaz yakalı olarak yurtdısına çıkamıyoruz istediğim markadan alışveriş yapamıyorum ( zara, oysho) lüx arabalar, chanel çanta istemiyorum yanlış anlaşılmasın. Sadece “ insan gibi” “sosyal yaşamak” istiyorum. Bazılarınız ya da bir çoğunuz beni anlamayacak biliyorum. Tek istediğim insanca yaşamak. Şükürsüz biri miyim? Diyorum bazen. Ama Zaradan bir ceket almaya gerçekten elim gitmiyor. İsraf yapıyorum gibi geliyor.
Sosyal medya gerçekten psikolojimi bozmaya başladı. Onlar ın %2-3 lük kısım olduğunun farkındayım. Evet gerçek hayat o değil.. size de olmuyor mu ? Tiktokcular’ın fenomenler’in villalara taşınması. Daha 35 yaşındayken karı koca mesleklerini bırakıp, link vererek egeye taşınması?
Siz de etkileniyor musunuz?Bu hayatlardan.
Şartların kötülüğü ekonomik durum vs onlardan bağımsızSanırım ben de o yolda ilerliyorum. Evime bakıyorum evimi beğenmiyorum hepsinin evi pinterestten fırlama. Aynaya bakıyorum kendimi beğenmiyorum. Filtreli hikayelerine o kadar alışmışız ki normal yüzleri zannediyoruz.
Otel ayarlayacağım gecesi binliradan fazla olmasın diyorum. “ onlar ın” kaldığı otellerin gecesi 10 binlira:)
Bu Bende de oluyor, moralim bozuluyor. Ise gitmek dahi icimden gelmiyor, alternatiflere bakiyorum.İnstagram dipsiz kuyu… o parmağı sürekli yukarı ittirme hareketi. Yurtdısı tatilleri, lüx arabalar, istedikleri markadan giyinmek…
2 beyaz yakalı olarak yurtdısına çıkamıyoruz istediğim markadan alışveriş yapamıyorum ( zara, oysho) lüx arabalar, chanel çanta istemiyorum yanlış anlaşılmasın. Sadece “ insan gibi” “sosyal yaşamak” istiyorum. Bazılarınız ya da bir çoğunuz beni anlamayacak biliyorum. Tek istediğim insanca yaşamak. Şükürsüz biri miyim? Diyorum bazen. Ama Zaradan bir ceket almaya gerçekten elim gitmiyor. İsraf yapıyorum gibi geliyor.
Sosyal medya gerçekten psikolojimi bozmaya başladı. Onlar ın %2-3 lük kısım olduğunun farkındayım. Evet gerçek hayat o değil.. size de olmuyor mu ? Tiktokcular’ın fenomenler’in villalara taşınması. Daha 35 yaşındayken karı koca mesleklerini bırakıp, link vererek egeye taşınması?
Siz de etkileniyor musunuz?Bu hayatlardan.
TikTok ya da insta ,Twich açmak parayla değil ki.
Siz de bir hesap acin,deneyin nasıl olacak.
İnsanlara çok kolay geliyor ama onda da ne kadar çok emek var. Ayrıca özgüven gerektiren bir iş.
Ben çok sık seyehat ederim,yolda da hep başıma bir haltlar gelir, her şey bir macera. Arkadaslarim hep ısrar eder 'youtube ac' diye. Ama öyle zor ki.
Birincisi malzeme almak lazim. İyi bir kamera, bilgisayar, tripod, ışık, rüzgardan koruyan gürültü kesen mikrofon. Bunların hepsi masraf demek
İkincisi doya doya gezmek,anı yasamak yerine devamlı çekim yapmak,kamera arkasından bakmak lazım.
Üçüncüsü insanların yanında kamera açıp kendi kendine konuşacak özgüvene sahip olmak lazım.
Dördüncüsü hayatıni herkese açmak lazım. Ama herkes, sevdiğin sevmediğin herkes seni bilecek. Bu rahatsız edici bir şey. Mesela benim tatillerimin en unutulmaz anları annemin kalp krizi geçireceği anlarnasıl rahat rahat paylaşayim?
Beşincisi yanındaki insanları biktiracak kadar telefonla hasirnesir olman lazım. YouTuber bisikletçi bir kızla tura çıktık. Kafa kamerası vardı, yanında rahat rahat konuşamadım her şey kaydoluyor diye. Durdu durdu foto video çekti. Surusten zevk alamadım . Günlük hayat cekseniz yanınızdaki herkes bunalacak. Çok takipcili olduğunuz için güzel reels peşine yemekleriniz soğuyacak...
Valla ben uyuz olurum yasamak yerine bikbikbik ekran arkasından bakana, bir yere gidince durup durup resim çektirmek isteyene .
Altincisi, sosyal medya demek hater demek.
Devamlı kötü yorum duymaya hazır olmak demek. O ev alan tiktokcular ne hakaretler ısıtıyor. En sevilen youtuberin bile sayfasının altı hakaretlerle dolu. Kilosu, yüzü, evi,eşinin çocuğunun tipi, tavuk derisi görünümlü cildi bile hakaret konusu olabiliyor. Onca hakarete rağmen devam etmek çelik gibi sinir işi.
Ve insanlar çok iğrenç. Serrose var mesela, japoyadan. Kadın küçücük kızını kaybetti, mutlu günden video atıyor 'sen ne biçim anasin cocugun mezarda' diyorlar. Yeni bebeği oldu ona laf ettiler, 'bu da ölecek gibi bakıyor ' diyen bile cikti. Görüyorsun di mi iğrençliği?? İnsnalar böyleler iste.Ve genelde haterlarin çoğu da yakın çevreden cikiyor. Bu da ayrı bir olay.
Bunca hakareti eleştirdiginde gelen cevap da belli; "hayatının her anını gösteriyorsan bunları da duyacaksın. Sen de paylaşma"
Ve son olarak
mantikli, güzel, bilgi veren reelsler izlenmiyor ama mesela tepeden düşen pastaları burnunla yakalama oyunu oynadığın reelsler milyon izleniyor. Tanınmak istiyorsan,kesfete düşmek istiyorsan böyle salak salak şeyler de yapmalısın . Onu yapınca çevren tarafından dalga unsuru olman, hakaret sayısındaki artış da cabası.
Yaniii velhasıli kelam öyle göründüğü kadar kolay değil hiç bir şey. İnan onlar da çalışıyorlar, bir emek ve masraf veriyorlar. Rezil olmayı göze alıyorlar.
Sen de al, bakarsın sen de link dagitirsin .
Şahsen güzel yasayan influencerler beni hiç rahatsız etmiyor. Beni tek rahatsiz eden liyakatsiz yoldan, birine yakın diye hak yiyip yüksek mevkiilere gelen, tüm sülalesini tiksirincaya kadar doyurup para içinde yüzen kesim.
Aynen öyle. En basiti güzel biri ama vücudunda küçük ,onu rahatsız etmeyen şeyler varsa 'sen önce dişini yaptir,çarpık dişli' diyebilirler. Burnunda minik kemer varsa 'laz uşağı,şu burna bak' derler, burnu hokka gibiyse doğal bile olsa 'estetik guzeli' derler, memeleri küçükse 'oglan çocuğu gibisin ,tahta gibi gövden' derler, iri memeliyse 'inek gibisin' derler. O dönem sivilcesi çıkar ,cilt kusuru yaşar, çirkin derler. Kilo alır 'dana' derler, Sınavı kazanamaz,okulu vaktinde bitiremez 'aptal' derler,yanına birini bulur 'sevgilin çok çirkin' derler, sevgili yakışıklıdir haterin teki her resmin altına 'sevgilin seni aldatıyor,bana dmden yürüdü ' yazar. Yiyen yer.Dalga unsuru olacak seyler yapmadan daha kucuk kitleyle devam edenler de var. (Onlar bile rahat değiller o ayri)
Ben eşimden dolayi yapamiyorum ama kuzenimi yönlendirmeyi denemiştim yapsana vs.19 yaşinda çookta guzel bir kiz sirf güzelliginden dolayi bile konuşsa izlenirdi ama olumsuz yorumlari kesinlikle kaldiramayacagini dusunuyor mesela. Bu bile tek başina yeterli oluyor yani basit değil hele genç bir kadin için.
Aynen öyle. En basiti güzel biri ama vücudunda küçük ,onu rahatsız etmeyen şeyler varsa 'sen önce dişini yaptir,çarpık dişli' diyebilirler. Burnunda minik kemer varsa 'laz uşağı,şu burna bak' derler, burnu hokka gibiyse doğal bile olsa 'estetik guzeli' derler, memeleri küçükse 'oglan çocuğu gibisin ,tahta gibi gövden' derler, iri memeliyse 'inek gibisin' derler. O dönem sivilcesi çıkar ,cilt kusuru yaşar, çirkin derler. Kilo alır 'dana' derler, Sınavı kazanamaz,okulu vaktinde bitiremez 'aptal' derler,yanına birini bulur 'sevgilin çok çirkin' derler, sevgili yakışıklıdir haterin teki her resmin altına 'sevgilin seni aldatıyor,bana dmden yürüdü ' yazar. Yiyen yer.
Bunlar ilk aklıma gelenler. Sıradan bir internet ünlüsünün hakaret yemek/linçlenmek için herhangi bir şeye ihtiyacı yok ki .
Çocuğunu paylaşan da bu nefrete ortak oluyor, diyetini paylaşan da, sporunu paylaşan da, günlük hayatını paylaşan da
Ne kadar yanlış bir düşünce. En geçici mutluluk kendinen daha kötüsüne bakıp iyi ki o halde değilim demektir. Üstelik bu o insanlara acıma duygusunu da beraberinde getirir. Onlara bir fayda sağlamadıktan sonra onlara acıyıp acıyıp 3-5 saat çok iyi hissedip, şükredip sonra yine eski halinize dönersiniz. Başkalarının sıkıntıları bizi mutlu etmemeli. Bizi teselli etmemeli. Bu Erdemli bir davranış değildirBence onlari izlemek yerine durumu kotu insanlarin hayatlarinin oldugu belgeselleri izle bence onlara bakip kendi haline biraz daha sevinebilir mutlu olabilirsin
Ne kadar yanlış bir düşünce. En geçici mutluluk kendinen daha kötüsüne bakıp iyi ki o halde değilim demektir. Üstelik bu o insanlara acıma duygusunu da beraberinde getirir. Onlara bir fayda sağlamadıktan sonra onlara acıyıp acıyıp 3-5 saat çok iyi hissedip, şükredip sonra yine eski halinize dönersiniz. Başkalarının sıkıntıları bizi mutlu etmemeli. Bizi teselli etmemeli. Bu Erdemli bir davranış değildir
Ben keşfetr bakmam. Düzenli spor yaptığım için spor sayfalarını bir de dil çalıştığım için YDS paylaşımı yapan sayfaları takip ediyorum. Yetiyor. İhtiyaç doğrultusunda kullanınca bağımlılık da ortadan kalkıyor.İnstagram da herkes sevgi pıtırcığı huzurlu mutlu pozitif. Eşleri yardım eden. Çocukları mükemmel. Sadece parasal anlam da değil. Bu durumlara da imrenmeye başladım. Sporlar aktivetwler sağlıklı beslenmeler. Kendimi yetersiz hissediyorum
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?