- 18 Kasım 2014
- 2.238
- 5.903
- 168
- Konu Sahibi Duka Tesla
- #1
Birtakım sosyal medya araçlarını içlerindeki öfkeyi, kini, nispeti, siniri dökmek için kullanan kadınlar, kadınlarımız.
Sadece benim sosyal medya hesaplarımda var olduklarını sanmıyorum, yayılmacı bir tür bu. Atarlı giderli, ederli değerli, suskunluğunun asaletinden ileri geldiğini yazan ancak bir tık üstte cümleler dolusu ağzını açıp gözünü yuman, verip veriştiren çelişkiler yumağı.
Hangisine baksam çok iyi kalpli, yüce gönüllü, hep iyi niyetinden kaybediyor, acaip asil ve soylu, fedakar, hak etmeyenlere inanılmaz değer vermiş ama bundan sonra akıllanmış. Yahu herkesin bir iyilik perisi, bir masum kar tanesi olduğu bu ortamda kim bu kıskançlar, fesatlar, nankörler, hak ettiğinden fazla değer görüp kıymetini bilmeyen iblisler? Rica ederim çıksınlar ortaya!
Benim derdim bu tarz insanların isim vermeden yaptıkları göndermeler değil aslında, insanların kendi sayfalarını nasıl yöneteceğine karışma hakkım yok elbette. Benim derdim bu paylaşımları yaptıran hislerle ilgili. Gerçekten dünyayı nasıl algılıyorlar, nasıl bu kadar “düşman” ediniyorlar? Klasik bir söylem olacak ama bir toz tanesi kadar yer kaplayamadığımız koskoca evrende kendilerini ve çevresindeki insanları nasıl tüm dünyaları yapabiliyorlar? Birilerine dolaylı yoldan imla hatalarıyla bezenmiş, nefret söylemli laflar sokuşturup nispet yaparken çok iyi niyetli ve asil olduğunu iddia edecek kadar kavrambilmezlik ve daha önemlisi kendini bilmezlik nasıl hasıl olabiliyor? Kafamda deli sorular.
Peşinen de belireteyim, birinin bana ithafen yazdığı bir şeye içlenip de yazmıyorum bunları. Hatta hiç böyle sosyal medya üzerinden göndermeli, laf sokmalı bir şey başıma gelmedi ya da üzerime alınmadım, bilemiyorum :)
Siz neler düşünüyorsunuz bu konuda? “Dosta güven, düşmana korku salan gözler” dönüp kendine hiç bakmıyor olabilir mi? İnsanların en sert eleştirileri kendilerine yapması gerekirken bu “hatasızım, harikayım, istediğime yol veririm istediğime rol veririm!” tavırları üstelik içi de bu kadar boşken nasıl bu denli baskın olabiliyor?
Sadece benim sosyal medya hesaplarımda var olduklarını sanmıyorum, yayılmacı bir tür bu. Atarlı giderli, ederli değerli, suskunluğunun asaletinden ileri geldiğini yazan ancak bir tık üstte cümleler dolusu ağzını açıp gözünü yuman, verip veriştiren çelişkiler yumağı.
Hangisine baksam çok iyi kalpli, yüce gönüllü, hep iyi niyetinden kaybediyor, acaip asil ve soylu, fedakar, hak etmeyenlere inanılmaz değer vermiş ama bundan sonra akıllanmış. Yahu herkesin bir iyilik perisi, bir masum kar tanesi olduğu bu ortamda kim bu kıskançlar, fesatlar, nankörler, hak ettiğinden fazla değer görüp kıymetini bilmeyen iblisler? Rica ederim çıksınlar ortaya!
Benim derdim bu tarz insanların isim vermeden yaptıkları göndermeler değil aslında, insanların kendi sayfalarını nasıl yöneteceğine karışma hakkım yok elbette. Benim derdim bu paylaşımları yaptıran hislerle ilgili. Gerçekten dünyayı nasıl algılıyorlar, nasıl bu kadar “düşman” ediniyorlar? Klasik bir söylem olacak ama bir toz tanesi kadar yer kaplayamadığımız koskoca evrende kendilerini ve çevresindeki insanları nasıl tüm dünyaları yapabiliyorlar? Birilerine dolaylı yoldan imla hatalarıyla bezenmiş, nefret söylemli laflar sokuşturup nispet yaparken çok iyi niyetli ve asil olduğunu iddia edecek kadar kavrambilmezlik ve daha önemlisi kendini bilmezlik nasıl hasıl olabiliyor? Kafamda deli sorular.
Peşinen de belireteyim, birinin bana ithafen yazdığı bir şeye içlenip de yazmıyorum bunları. Hatta hiç böyle sosyal medya üzerinden göndermeli, laf sokmalı bir şey başıma gelmedi ya da üzerime alınmadım, bilemiyorum :)
Siz neler düşünüyorsunuz bu konuda? “Dosta güven, düşmana korku salan gözler” dönüp kendine hiç bakmıyor olabilir mi? İnsanların en sert eleştirileri kendilerine yapması gerekirken bu “hatasızım, harikayım, istediğime yol veririm istediğime rol veririm!” tavırları üstelik içi de bu kadar boşken nasıl bu denli baskın olabiliyor?