Son istein nedir mahkm?

xsxulem

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
687
23
52
*15 kişiyi yakarak katletmekten elektrikli sandalye cezası verilen bir
mahkûmun infaz günü gelmişti. İki görevli onu sandalyeye götürüyordu. Elleri
kelepçeliydi. Kelepçeler sadece mahkûmun elini değil, hayatını da sımsıkıya
bağlar. Bu mahkûmda aynen öyle bir durumdaydı. Sandalyeye getirip
oturttular. Kelepçeleri çözdüler. Sandalyenin olduğu oda loştu. Görevliler
net olarak seçilmese de, mahkûmun olduğu sandalye aydınlıktı. Görevliler
birbirlerine bakarak vaktin geldiğini ifade eden bir edayla bakıştılar.
Adetten bir soru soracaklardı.


" Son isteğin nedir mahkûm?"


Mahkûm, hafif gülümseyerek bir sigara istedi. Son isteği bir sigaraydı.
Odadaki bir görevli dışarı sigara almaya gitti. Döndüğünde mahkûm da hala
aynı yüz ifadesi vardı. Sigarayı uzattılar. Mahkûm sigarayı eline aldı ve
parmakları etrafında bir tur attırdı. Sigarayı ağzına götürürken duraksadı "
Bu sigarayı bir hayat olarak düşünelim" dedi ve gülümsedi. Ağzına götürdü.
Görevlilerden biri çakmakla sigarayı yakmak istedi ama mahkûm elini tuttu
engelledi. " Birinci kural, hayatını kesinlikle başkasına yaktırmayacaksın.
Hayatta her işi kendin yapacaksın " dedi mahkûm ve görevlinin elinden
çakmağı aldı, kendi yaktı. Görevliler şaşırdılar ama karşı koymadılar.
Sigarasını içmeye başlamıştı ve bir anda tekrar konuşmaya başladı. " Daha
demin sigarayı hayat olarak göstermiştik. Hayatımızı ne olursa olsun
kendimiz yakalım, kendimiz tutuşturalım ve kendimiz söndürelim." Dedi.
Görevliler dikkatle dinlemeye devam ettiler. " Şimdi de sigarayı, öldürdüğüm
insanların hayatı olarak görelim. Hayatlarını yaktım, hepsini tutuşturdum
aynı sigara gibi, ve hepsini söndürdüm aynı sigara gibi…" Görevliler hafif
ürkmüştür. Mahkûm arada sırada öksürmektedir. Sigarayı içmekte güçlük
çekiyordur. " İkinci kural, kimsenin hayatına karışmayacaksın. Ben karıştım
ve sonum burası gördüğünüz gibi" Zaman akıp geçmektedir. Mahkûmun sigarası
da bitmeye başlamıştır. " Üçüncü kural, sigara bir hayat ise dibini
göreceksin. Aynen ben şimdi hayatımın dibini göreceğim gibi".


Görevliler artık zamanın geldiğini söylerler. Ve mahkûmun ellerini
elektrikli sandalyeye bağlarlar. Mahkûmun kafasına ve kollarına kablolar
takılır. Ve başlayın işareti verilir. Mahkûm son kez ağzını açar


" Dördüncü kural, bilmediğiniz şeyi yapmayacaksınız"


Görevliler, işareti verir ve infaz gerçekleşir. Mahkûm can verir.
Kurallarıyla birlikte hayata gözlerini yumar.


—2 sene önce-


O gün yine işine geç saatte gelmişti. Evi işyerine uzaktı. Bu yüzden işe
gitmeye çok zorlanıyordu. Tüp fabrikasında çalışıyordu. Tüpleri kalite
kontrol yapıyordu. Az para alıyordu ama geçinimini sağlıyordu. İş yerine
geldiğinde hemen işinin başına geçti. Onun dışında 14 kişi daha kalite
kontrolde çalışıyordu. Yan yana iş yapmaktaydılar. 5 saniyede bir eline bir
tüp geliyordu. Test edip damgalıyordu. Telefonu çaldı. Evinden arıyorlardı.
Açtı konuştu. Acilen hemen tüpü bırakarak çıktı. Hemen oradan bir çırağı
çağırdı. " 5 dk benim yerime tüpleri kontrol et. Ve sakın sigara içme" Dedi
ve çıktı. Çırak tüplerin başına geçti. Bu konuda bir bilgisi yoktu. Diğer
kişilere bakıp o da aynı şeyi yapmaya çalışıyordu. Bilmediği bir işti. Gelen
tüplerden biri hafif şişikti. Gaz sıkışması vardı. Çırak bu tüpe de geçerli
damgası vurdu. Diğerlerinin yanına bıraktı. 5-6 tüpü de aynı bu şekilde
diğer gazı sıkışmış tüpün yanına yolladı. O tüp arada sıkıştı. "Tıs" diye
bir ses duyuldu. Ve korkunç bir patlama gerçekleşti. İçerdeki 14 görevli ve
çırak yanarak feci şekilde can verdi. O sırada iş yerinden çıkan adam işe
dönmüştü. Alevleri görünce şoka uğradı. Acil işi ise komşusunun kalp krizi
geçirmesiydi. Karısı misafirlikteyken kriz başlamıştı. Ve karısı haber
vermişti. O da koşup acilen bakmıştı. Geldiğinde arkadaşlarının yanarak can
verdiğini gördü. Polisler sorgu üzerine adamı götürdüler.


Mahkemede adam 15 kişiyi öldürmekten suçlu bulundu. Savunmasını
gerçekleştiremedi. Çünkü o uğradı şokla aklı zarar görmüştü. "15 kişiyi
yakarak katletmekten elektrikli sandalye cezası verilmiştir" dedi hakim. Ve
mahkeme dağıtıldı. Polisler, alev alev yanan işyerinden izmarit külleri
bulmuştu. Sigaradan çıkabileceği şüphesi de uyandı. Fakat tüpün başka
şekilde patlatıldığı ortaya çıktı. Tek bir şey kalmıştı, o da adam
tarafından kundaklatıldığı oldu. Hastane raporlarında mahkumun şu ana dek
sigara kullanmadığı bildirilmişti. Ama kanıtlar adamın kurtulmasını
sağlayamadı. Eğer mahkûm çırağa sigara içme demese belki de raporlarda
sigaradan patladığı anlaşılacak ve suç çırağın olacaktı. Mahkûm başkasının
işine karışmıştı. Ve çırağa işi devretmemeliydi. Çünkü çırak işi bilmiyordu.
Bilmediğin işi yapmayacaksın. Ve her zaman kendi işini kendin yapacaksın…*
 
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…