E-ee sormazlar mı adama: Pardon, Ankara' nın ömrü 1.5 yıl mı? Ha-a eğer öyleyse, işte o zaman, sorun çözüldü demektir.. Mesele sahiden de kök-ünden çözülmüştür.. -tatlicadiarzu-
Ankara'nın ömrünü bilmem de... neyse...kötükedihüso Sitenin sağlığı açısından şimdi sesli olarak buraya yazamadıklarım dudaklarımdan dökülüyor, anladınız siz :jeyyar:
Akıllara zarar bir durum yaşadım bugün arkadaşlar..
Elini Bulut' a doğru uzatıp "Sevebilir miyim?" dedi.
Ben zaten kopmuşum manzaradan.. Kafa attı, atacak..
"Hayır," dedim.. "Elinde tüfek olan biri benim köpeğime dokunamaz."
kaydirigubbakcemile5 Verilecek -bana göre- en doğru tepkiyi vermişsin Püsküüt'üm Şeniz Sevgi, sevebilme, iyi bir şey ve silah-tüfek aynı karede olamaz, olmamalı :1no2:
"Sizin ne işiniz var silahla, tüfekle.. Siz asker misiniz? Polis misiniz? Anneniz, babanız nasıl izin veriyor böyle bir şeye ben anlamıyorum.. Pırıl pırıl çocuklarsınız, sizi nasıl kirletiyorlar böyle?"
Söylene, söylene yürümeye devam ettim.. Bir ara Kurtlar Vadisi ile ilgili de bi'şeyler geveledim ama tam cümle şu anda aklıma gelmiyor..
Neyse.. Eve geldik... Düşünüyorum.. Belki içlerinden bir kaçının kafası takılır ve ebeveynlerine durumu anlatırlar.. Belki onlar da...
Aah, ah! Kim bilir kaç kere anne-anneanne/babaannelere çıkıştım bu konuda. Çevre-sağlık-insanların haklarına saygı duyma, kısacası birey olmanın gerektirdiği konularda, artık yaşıma da güvenerek biraz da -hoş eskiden de karışırdım ama takmazlardı, yaşlanıyorum sanırım, susup dinliyorlar artık en azından :uhm:- karışmaksa karışmak, uyarmaksa uyarmak, eğitmekse eğitmek, ne denirse artık...
Evcil topiclerine yazmışmıydım tam hatırlayamıyorum:
-bizim sokakta eve yaklaşmaktayım... Yaşlıca iki bayan, yanlarında 3-4 yaşlarında bir çocuk, çocuğun elinde tabanca, bağıra çağıra bekletiyor hanımları, hanımlardan biri diğerine "dur kediyi öldürecekmiş, bekle!" :1shok: diyor :1shok: Ben elimde poşetlerle geri çekim yönümü değiştirmeden arka arka 1-2 adım atıyorum, diğer hanım duymamış olacak ki, ya da bir güç ben emin olayım diye tekrarlatıyor bu cümleyi diğer bayana :1shok:
O anda sesli söylenmeye, sıralamaya başlamıştım, hanımların yüzüne de söyledim mi tam hatırlayamıyorum geçmiş gün. Şekerim düşük olduğunda ortaya konuşmayı tercih ediyorum, şekerim normal olduğunda yüz yüze uyarıyorum ancak, yoksa kendimi kontrol edemiyorum, hoş etmek de istemiyorum ya:jeyyar:
Ama ben o kadınların bir kulağından girip diğperinden çıktığını hatta arkamdan "deli mi ne , kadına bak!" demiş olabileceklerini düşünüyorum. Ve maalesef ki ben buna çok benzer bir olayı daha yaşamıştım, güvercin öldürteceklerdi ya da yine zavallı kedicikleri tam hatırlayamıyorum. Ama Püsküütcüm, o çocuklardan biri bile farklı düşünmeyi öğrense, ya da benim sokağı inleten sesimle dediklerimden belki de bahçede paten kayan küçük kız bir şeyler kapsa kardır, değil mi? Züğürt tesellisi mi oldu yoksa
:çok üzgünüm:
"Sizin ne işiniz var silahla, tüfekle.. Siz asker misiniz? Polis misiniz? Anneniz, babanız nasıl izin veriyor böyle bir şeye ben anlamıyorum.. Pırıl pırıl çocuklarsınız, sizi nasıl kirletiyorlar böyle?"
Söylene, söylene yürümeye devam ettim.. Bir ara Kurtlar Vadisi ile ilgili de bi'şeyler geveledim ama tam cümle şu anda aklıma gelmiyor..
Neyse.. Eve geldik... Düşünüyorum.. Belki içlerinden bir kaçının kafası takılır ve ebeveynlerine durumu anlatırlar.. Belki onlar da...
Bu arada TV yi açtım, Star Tv de bir haber.. "Rüşvet alan polisler tutuklandı."
[COLOR="red"]Yani silahın olunca, rüşvet de alabilirsin.. Dilerim bu çocukların kafası, henüz böyle bir mantığı kuracak biçime gelmemiştir..[/COLOR]
.......of çektim
Her şey o kadar iç içe birbirine bağlı ki... Al işte, en güzel örneği! Bir de ailelerde "Ohh, köşeyi dönmüşlerdir, orada çalışmak varmış bee! " demiş canlılar olabilme ihtimalini de düşünürsek, ki eminim o haberi izleyip de, bu tip cümleleri çocuklarının nasıl etkileneceğini düşünmedensöylemiş birçok baba ya da anne vardır!
Evet sevgili Yorgun... Bumerang gibi gerçekten.... Keşke çocukları annelik denen duyguyu tatmak için yapsalar, ben ona da inanmıyorum... Annelik duygusu o kadar kutsal bir duygu ki ben bu gibi insanlarda o duygunun olduğuna da inanmıyorum... Sadece bizler gibi yalnız kalmaya cesaret edemedikleri için üremeyi tercih ediyorlar... Yani doğar doğmaz çocukların hayattaki amacı çizilmiş oluyor zaten : Anne babayı yalnız bırakmamak!
]
Doğru söylüyorsun, aslında o kelimeyi de değersizleştiriyorlar belki de, "annelik duygusunu tatmak" lafı o kadar çok kullanılır oldu ki, her halde sadece doğumdan ibaret sanıyorlar anneliği. Sonrasında bir lastik gibi, kardeşler de yapıp, sebebine de kimi zaman "ya ona bir şey olursa " demezler mi, off diyorum sanki yedek lastik alıyorlar.:1shok:
Heee bizde sadece 1,5 yıl yaşayacak bir çocuk yaparız kaydirigubbakcemile3
kaydirigubbakcemile3 Çözüm bulunmuş bile, hatta bu mesajı okusalar meydanlarda atıp tutarken " çocuklarınızı 1-2 yıllık yapııın! hiçbir sorun ya şa ma yıııın!" da der bunlar yakındaklava:
Son Ada ya dün başladım ve bitti.... Yüzümde kırık ve üzgün bir ifadeyle... :çok üzgünüm:
Ama gerçekten Zülfü nün yazdığı en güzel kitap diyebilirim... Zaman geçtikçe bir şarap gibi değer kazandığını gösteriyor bize Zülfü Livaneli....
Kitabı okumadan öncede burda bahsetmiştim iyimserlik üzerine konuşurken... Voltaire in Candide ile yaptığı eleştiriden.... Kitabın sonunu okurken Voltaire den bahsedildiğini görmek yüzümde tuhaf bir gülümseme bıraktı... Yaşanılası dünyaların en iyisinde "Bahçeni yetiştir."
...
Bu kitap benim okuduğum sanırım 4. Zülfü kitabıydı ve diğerlerinden de etkilensem de bu bambaşkaydı benim için de. Kitap listemdekiler arasında "Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm" üst sıralarda yerimseniben
Voltaire konusunda merakıma tavan yaptırmaktasınız süper ikili sizi sengözlerimebaksanab İtiraf etmeliyim ki hiçbir fikrim yok, ancak bu kadar üzerinde konuşuyorsa bu bayanlar, ele alınması gereken değer olduğunu anlamamak aptallık olur
-tatlicadiarzu-
Dün, bahsi geçen çocukları gördüm.. Sakın sevindiğimi sanmayın, her sevincin erken olduğunu öğrenecek kadar büyüdüm çünkü..Neyse.. bi'de baktım ki ellerinde tabancaları yok.. "Bak, böyle ne güzel olmuşsunuz, teşekkür ederim" dedim.. Onlar da gülüştüler.. Ne anladıklarını, silah bırakma eylemini neden yaptıklarını anlama işini zamana bırakıyorum..
:
:Saruboceq:
QUOTE=Püsküüt;6885800]
Gördükleri, izledikleri kötü örnekler.. Onlar da büyümek, abileri/ablaları gibi olmak istiyorlar doğal olarak.. Konu yine gidiyor eğitime çakılıp kalıyor.. Ama çocuk eğitimine değil.. 7'den 70'e her vatandaşın eğitimine ne yazık ki... yasakkelime
:[/QUOTE]
Hani diyorum şöyle modern eğitime mi :mymeka: geçsek de şu kartlaşmış ağaçları eğitsek, tam onların anlayacağı dilden Yok valla ben şiddete karşıyım ama sanki ancak öyle yontabiliriz bu kartlaşmış ağaçları ki yaş ağaçları iyi canlılar olarak yetiştirelim :jeyyar: