- 14 Nisan 2018
- 3.008
- 3.758
Sizin acınız hangisi ?
Temiz mi kirli mi yoksa siyah yada beyaz mı ?
Temiz ve kirli acı tabirini pembe fili düşünme kitabında okumuştum Hemde en acılı dönemimde tesadufi şekilde ...
Benim acım kirli ve kopkoyu bir siyahtı ...10 yıllık eşim -ki bu kelime bile fazla- beni ansızın terk etmiş ve 10 yıl boyunca aslında hep bir yabancıyla yaşadığım gerçeğini yüzüme tokat gibi indirmişti...
Ben o kadar salak ve saftım ki onun beni sevdiğine inanıyordum hâlâ ...O ise hâlâ benimle oynuyordu ...
Sürekli yaralıyor sonra iyileştiriyor ve yeniden yaralıyordu .Ama ölmeme izin vermiyordu.
6 ay kadar benimle oynadı ,kandırdı tehdit etti -çocuk üzerinden- ve boşandık .
Borcum var, kötüyüm, durumum düzelince döneceğim laflarına çocuklar gibi inanmıştım ...Aşıktım ya hani ondan dı bu aldanış ama yemişim aşkını ...Be kadın uyan ya artık uyan seven gider mi ?
Boşandıktan sonrada bitmedi tabi yine aramaya devam etti .Ağladı ve daha neler yapmadı ki ?
Ama son darbeye hazırlıkmış hepsi meğerse başkası varmış kızla imam nikahı yapmış .Ve nikah günü gelen o telefon "geber artık seninle işim bitti "
Yıkılmıştım ama ağlayamıyordum..
Sadece :
- kapat telefonu karınla ilgilen diyebilmiştim ...
O günler de iş başvurusu için kimlik değiştirmem gerekti ama memurun değiştirsekte bişey farketmez hâlâ evli yazacak demesi ve benim netten avukat bulup aramam avukatın tebligat ve diğer dosyaları istemesi ve davaya itiraz hakkım için son 24 saatimin kaldığını söylemesi...Ve benim ağlamakla gülmek arasında bir yerde arafta kalışım ...Cebimdeki 20 tl yle adliyeye koşuşum belgelerin çıktısını alışım ve minubüs parasını verişim...Sonunda avukat a gidip kapıyı çalmam ,konuşmamız sorduklarını hiç hatırlamıyorum.Tek hatırladığım avukatın :
- Zülal şimdi gidip notere vekalet için onay yapman gerekiyor demesi üzerine çocuklar gibi ağlamaya başladığımı hatırlıyorum ...
Avukatın cebinden çıkardığı parayı aldığımı notere gittiğimi koşarken ağladığımı hiç unutamayacağım...
Avukatım elimi sıkıp:
-artık avukatın benim Zülal ,lütfen artık ona inanma ve ulaşamasın sana demişti.
Evet avukat tutmuş ve vekalet vermiştim ama param yoktu işimde ...Eve döndüm annem
-ne oldu ne dedi avukat ?dedi .
Bense :
-araştıracak anne şimdilik dedim .-nedensizce bunu demek istedim -çünkü annem ve ablam olumsuz yorumlar yaparak beni üzecekti ,bundan korkuyordum
Neyse ki sanş yeniden yüzünü gösteriyor ve talihim dönüyordu sanki...Avukat a gidip vekalet verdiğim gün sabaha kadar uyumamış dualar etmiş ve ağlamıştım ama sessizce ...
2 gün sonra avukatım aramıştı ve zülâl dava dilekçen kabul edildi demişti ...
Birden içimdeki hüzün denizi kurumuştu en kısa zamanda işe girmem ve davayı kazanmak için dualar etmem ve artık ağlamamam gerekiyordu.
Boşanma terkedilme döneminde çevremden destek göremeyişim ,kendimi soyutlamama ve yalnız kalmama sebeb olmuştu...
Eski eşim hayatını yaşarken ben yalnızlığın kolundaydım artık...
Sonra sonra artık kitap okumaya başlamış arada bir dışarı çıkmaya başlamıştım.
Kimileri acıyarak bakarken kimileri oh olsun der gibi bakıyordu ,artık insanlara güvenmiyor onlardan kaçıyordum .Parkta kitabımı okurken yanıma gelen sokak köpeğine sarılmış onu sevmiş ve ağlamıştım beni anlamış gibi bakmıştı gözlerime...
Gözümün yaşını silip yüzüme gülümsememi yerleştirdim -artık bende sahte olabiliyordum-oğlumu almak için okula doğru yöneldim .Okul kapısında oğlumu aldım ,beni tanıyanlar gülümseyen yüzüme şaşkınlıkla bakıyordu.
Oğlum elimi tuttu yürümeye başladık.Bana dönüp :
-Anne babam hata yaptı değil mi ?dedi .
Bense sadece başımı salladım yutkundum ve :
-İnsanlar hata yapabilir oğlum dedim
gözyaşım içime akmaya başladı ,ama yüzüm gülüyordu işte artık büyümüştüm ...
Temiz mi kirli mi yoksa siyah yada beyaz mı ?
Temiz ve kirli acı tabirini pembe fili düşünme kitabında okumuştum Hemde en acılı dönemimde tesadufi şekilde ...
Benim acım kirli ve kopkoyu bir siyahtı ...10 yıllık eşim -ki bu kelime bile fazla- beni ansızın terk etmiş ve 10 yıl boyunca aslında hep bir yabancıyla yaşadığım gerçeğini yüzüme tokat gibi indirmişti...
Ben o kadar salak ve saftım ki onun beni sevdiğine inanıyordum hâlâ ...O ise hâlâ benimle oynuyordu ...
Sürekli yaralıyor sonra iyileştiriyor ve yeniden yaralıyordu .Ama ölmeme izin vermiyordu.
6 ay kadar benimle oynadı ,kandırdı tehdit etti -çocuk üzerinden- ve boşandık .
Borcum var, kötüyüm, durumum düzelince döneceğim laflarına çocuklar gibi inanmıştım ...Aşıktım ya hani ondan dı bu aldanış ama yemişim aşkını ...Be kadın uyan ya artık uyan seven gider mi ?
Boşandıktan sonrada bitmedi tabi yine aramaya devam etti .Ağladı ve daha neler yapmadı ki ?
Ama son darbeye hazırlıkmış hepsi meğerse başkası varmış kızla imam nikahı yapmış .Ve nikah günü gelen o telefon "geber artık seninle işim bitti "
Yıkılmıştım ama ağlayamıyordum..
Sadece :
- kapat telefonu karınla ilgilen diyebilmiştim ...
O günler de iş başvurusu için kimlik değiştirmem gerekti ama memurun değiştirsekte bişey farketmez hâlâ evli yazacak demesi ve benim netten avukat bulup aramam avukatın tebligat ve diğer dosyaları istemesi ve davaya itiraz hakkım için son 24 saatimin kaldığını söylemesi...Ve benim ağlamakla gülmek arasında bir yerde arafta kalışım ...Cebimdeki 20 tl yle adliyeye koşuşum belgelerin çıktısını alışım ve minubüs parasını verişim...Sonunda avukat a gidip kapıyı çalmam ,konuşmamız sorduklarını hiç hatırlamıyorum.Tek hatırladığım avukatın :
- Zülal şimdi gidip notere vekalet için onay yapman gerekiyor demesi üzerine çocuklar gibi ağlamaya başladığımı hatırlıyorum ...
Avukatın cebinden çıkardığı parayı aldığımı notere gittiğimi koşarken ağladığımı hiç unutamayacağım...
Avukatım elimi sıkıp:
-artık avukatın benim Zülal ,lütfen artık ona inanma ve ulaşamasın sana demişti.
Evet avukat tutmuş ve vekalet vermiştim ama param yoktu işimde ...Eve döndüm annem
-ne oldu ne dedi avukat ?dedi .
Bense :
-araştıracak anne şimdilik dedim .-nedensizce bunu demek istedim -çünkü annem ve ablam olumsuz yorumlar yaparak beni üzecekti ,bundan korkuyordum
Neyse ki sanş yeniden yüzünü gösteriyor ve talihim dönüyordu sanki...Avukat a gidip vekalet verdiğim gün sabaha kadar uyumamış dualar etmiş ve ağlamıştım ama sessizce ...
2 gün sonra avukatım aramıştı ve zülâl dava dilekçen kabul edildi demişti ...
Birden içimdeki hüzün denizi kurumuştu en kısa zamanda işe girmem ve davayı kazanmak için dualar etmem ve artık ağlamamam gerekiyordu.
Boşanma terkedilme döneminde çevremden destek göremeyişim ,kendimi soyutlamama ve yalnız kalmama sebeb olmuştu...
Eski eşim hayatını yaşarken ben yalnızlığın kolundaydım artık...
Sonra sonra artık kitap okumaya başlamış arada bir dışarı çıkmaya başlamıştım.
Kimileri acıyarak bakarken kimileri oh olsun der gibi bakıyordu ,artık insanlara güvenmiyor onlardan kaçıyordum .Parkta kitabımı okurken yanıma gelen sokak köpeğine sarılmış onu sevmiş ve ağlamıştım beni anlamış gibi bakmıştı gözlerime...
Gözümün yaşını silip yüzüme gülümsememi yerleştirdim -artık bende sahte olabiliyordum-oğlumu almak için okula doğru yöneldim .Okul kapısında oğlumu aldım ,beni tanıyanlar gülümseyen yüzüme şaşkınlıkla bakıyordu.
Oğlum elimi tuttu yürümeye başladık.Bana dönüp :
-Anne babam hata yaptı değil mi ?dedi .
Bense sadece başımı salladım yutkundum ve :
-İnsanlar hata yapabilir oğlum dedim
gözyaşım içime akmaya başladı ,ama yüzüm gülüyordu işte artık büyümüştüm ...
Son düzenleme: