Dur canım ilk ben anlatayım o zaman.Okulu bitirdim bir otelde staj yapıyorum yaz dönemi.otel Abant gölü gibi bir göl kenarında.yani gündüzleri muhteşem geceleri ise bir o kadar ıssız,puslu ve korkunç etraf.Arkadaşlar sağolsunlar planlamışlar bana şaka yapmak için senaryo yazmışlar baya baya.Daha ilk günden gölle ilgili acayip hikayeler anlatmaya başladılar bana.megerse seneryonun parcasıymış.Üstünden bir hafta gectı bütün çalışanlar işleri bitirdik müşteriler çekilince odalarına lobide buluştuk.Başladılar yine anlatmaya.dışarsı zifiri karanlık ve ben onlar anlattıkça göle dışarıya bakıp bakıp titiriyorum.Dahası nasıl uyucam diye düşünüyorum.Neyse birden elektirikler gitti bir kaos oldu o an.Sadece sesini duyduğum kız arkadaşım bana odama gitmemi söyledi .Daha odama girer girmez yerde bir adam beyazlar içinde elinde kuran secde ediyor.suratını dönünce bir çığlık attığımı ve sonra yere yığıldığımı hatırlıyorum. :1shok::1shok::1shok: kahkaha sesleriyle kendime geldim.arkadaşın suratını boayayıp üşenmemiş giydirip hazırlamışlar,birde şalterleri indirince herşey hazır tabii.üstünden 9 yıl geçti hala unutamıyorum her anı aklımda ve aklıma geldikçe gülüyorum kendi kendime.Çok kötü ve ağır bir şaka bir o kadarda hoş bir anı olmuştu benim için.