Labelcıgım,
Ne yazık kı bende senın gıbıyım.
Bazen kımsenın aklına gelmeyecek ayrıntıları dusunur,
o kısıye karsı ofke beslerım.
Fakat bu, o kısıden zıyade bana zarar veren bır duygudur.
Netıcesınde benım ıcımde yasattıgım o duygulardan ne onun ne de baskasının haberı olmaz.
Eger bır olanak bulur, bana yapılan haksızlıgı dıle getırırsem, ıste o vakıt rahatlarım.
Fakat cogu zaman bu fırsat verılmez ınsanlara.
Verılse de statumuz dolayısı ıle konusmaya cekınırız.
Bu statuyu kımın, neye gore verıldıgı tartısılır belkı.
Ama cogunlukla ananelerımızın verdıgı bır yuktur bu.
Yuk dıyorum, cunku bır haksızlıga maruz kalıyoruzdur.
Ve bu haksızlıga susmamız, tahammul etmemız beklenıyordur.
Buyuklerıne karsı kendını savunma ıstegın,
'sen kucuksun, saygılı ol' denılerek red edılırken,
kucuklere karsı olan savunma ıstegımız de 'sen buyuksun' denılerek red edılmek ıstenır.
Bu durumda bıze dusen belkı de affetmektır.
Onları degıl, kendımızı.
Cunku onlara olan ofkemızı ıcımızde yasattıgımız surece mutlu olamayız.
Onların coktan unuttugu, yasamlarına kaldıkları yerden devam ettıgı sırada,
sen, ben yada bır baskası hala gecmısın ıcınde yasayarak bugununu karartabılır.
Oyleyse, affetme ısını once kendımızden baslayarak yapmalıyız.