5 ay önce hayatıma biri girdi. 4 yaş küçük benden. 26 yaşında.
Ben yaş farkını çok sorun ettim kendimce ama ona dile getirmiyordum. Sadece ilk başlarda bu ilişkiye başlamak istemedim benim için yaş önemli dedim neredeyse 2 ay yaş yüzünden bir ilerleme kaydedemedik. Sonra bir şekilde başladık işte ben de bir şeyler hissediyordum çünkü.
O ailesine bahsetmiş bu durumdan. Çok normal karşılamışlar. Ben hep bu konuyu konuşmaktan kaçıyordum. Kompleks yaptım ben bu durumu. Benden daha küçük mü duruyor acaba ilerde ben yaşlanırsam beni beğenmez mi diye çok takıyordum ona da anlattım. Ben 40 yaşına geldiğimde sen daha 35-36 olacaksın ki erkekler için bu genç sayılabilecek bir yaş ben belki o dönemde bir sürü şeye takılıcam vs. Ve ben bu yaş farkını insanlara söyleyemem diye hayatımda biri var bile diyemiyorum dedim. Yani bunu dile getirebilecek kadar aşamadım henüz dedim. O da bunu artık aşmam gerektiğini söylüyordu hep.
Son günlerde hep bu konuyu açmaya başlamıştı. Ne düşünüyorsun aşabilecek miyiz ne olacak diyordu. Hem çok istediğini söylüyordu hem de ketum bir insan ilgisiz tavırları da vardı. Her akşam daha biz sohbet ederken benim uykum geldi diyip gidiyordu buna benzer bazı sorunlarımız da vardı. Ben de artık bazı şeyleri değiştiremediğimi farkettim ve umursamaz davranmaya başladım. Bir sorun varmış gibi tavır yaparak değil de böyle daha rahat davranmaya başladım. Yatıyorum dedi iyi geceler dedim. Sabah ondan önce uyandım bazen günaydın yazmadığım oldu neden dedi işe geç kalıyordum yazamadım dedim. Ama soğuk ya da mesafeli değildim.
Sonra bir gün bana dedi ki ne zaman düzeleceksin ben artık böyle üzülmek istemiyorum. Çok şaşırdım ben bu durumdan memnun olduğunu sanıyordum. Kendisine de öyle söyledim özellikle bir tavır yapmıyorum içimden geldiği gibi davranıyorum dedim. Ben bunu istemiyorum ne düşünüyorsan ölç tart yarına kadar konuşmayalım yarın iş çıkışında gelicem netleştirelim dedi. Bir gün tepen atacak bana olumsuz bir şey söyleyeceksin bunu yaşamak istemiyorum dedi. Bitecekse bitsin ya da eskisi gibi ol dedi. Ertesi gün iş çıkışıma geldi ben de hiç geri adım atmadım ve ayrıldık. Ayrılmadığımızı biliyorum böyle bitemez çünkü. Ertesi gün dayanamadım bu konuyu anneme açıcam dedim. Çok sevindi şaşırdı. Çünkü yaş meselesinden dolayı kimseye bahsetmediğimi biliyordu. Annemle konuştum olumlu yaklaştı bunu kendisiyle de paylaştım. bir level atlamış gibiydik. Daha ciddi konuşuyorduk artık. Çok beklemek istemediğini söylüyordu. Ciddi bir adım atılsın artık yaza bir şeyler olsun diyordu.
15 aralıkta bana dedi ki tamam mı artık yaş sorunumuz yok değil mi? Aşabildin mi ya da ne hissediyorsun? Ben de konuşuruz dedim kafama takılan bir şeyler var ama yüz yüze konuşuruz acil değil olumsuz da değil. Şimdi konuşalım dedi. Ben de odama geçtim aradım bir taraftan makyajımı temizliyorum küçük birkaç işim var sonra asıl meseleyi konuşuruz diye düşündüm. Bu telefonu açar açmaz evet dinliyorum dedi. Ben de dedim işlerimi yapayım da odaklanırız konuya. Neden işini bitirmeden aradın dedi. Sanki havadan Sudan konuşamayız yani böyle tuhaf bir tavır. Moralim bozuldu biraz. İşini bitir öyle ara diyor bana. Tamam dedim kapat lütfen. Emin misin dedi Emin’im dedim kapattı. İşimi bitirdim aradım açmadı. Uyudu muhtemelen. Erkenden de yatıyor üstelik şu an çalışmıyor da. En ufak bir olumsuzluktan da kaçıyor tartışmaya girmek istemiyor hiç. Uykum geldi diyip gidiyor hep.
Ben çok üzüldüm bu önemli konuyu konuşmayıp 5 dk bile beklemeyip uyumasına. Zaten gel gitler yaşıyordum dayanamadım artık. Uzun uzun her şeyi yazdım. İçimi döktüm. Asıl mesele yaş değil seninle mutlu olacağıma inansam belki de insanların yaşla ilgili yorumu umrumda bile olmayacak dedim. Gerçekten tüm samimiyetimle beni üzen her şeyi yazdım. Bir kere bile ben olumsuzluğa düştüğümde arkamdan gelmedin bana gitme demedin dedim. Kendimi bana değersiz hissettirdiğini söyledim. Ve ben artık bunları enine boyuna düşünmek istiyorum biraz ara verelim mi dedim. Bir ay kadar görüşmeyelim dedim. Yine de bekledim ki bana saçmalama desin gel otur konuşalım desin. Çünkü saçmaydı evet tamamen duygularımla hareket ettim ama beni bu hale o getirdi. Sabah uyanınca bana sadece olur görüşürüz yazmış. Ben de bir şey yazmadım ve ara vermiş olduk.
Bu arada daha önce Twitter ve instagramdan takipten çıkmıştık birbirimizi. Takipleşmiyorduk ama ben onu çakma bi Twitter hesabından takip ediyordum. Ara verdikten sonra ordan sürekli sitemli duygusal şeyler beğenmeye başladı. Ayrılıkla ilgili vs. Birkaç gün sonra da beni hem Twitter hem de instagramdan engellemiş. Üstelik ekli bile değiliz birbirimizde. Dedim ki beni kızdırıp tepki göstermem için yapıyor. İnat ettim hiçbir şey yazmadım. İki gün sonra da bana şöyle bir mesaj yazdı.
Ben bugun bunu yazarken cok zorlandim.geldim gittim cok dusundum ozellikle sabah yazip gununu mahvetmek istemedim. iki gun sonrada abinin gelicegini goz onunde bulundurursak o zaman da yazmak dogru olmazdi.ama ben bugun cok radikal bir karar verdim. bugune kadar senden hic vazgecmedim ne olursa olsun bir yerde sana dair hep birsey vardi. whatsapptan mesajini sildim galeride resmin vardi, resmi sildim mesajlarda mesajın kaldı. ama sana dair hep bir sey vardi. adi ne olursa olsun ayrilik bile olsa bir mesajla gelip hicbirsey yok gibi oturucak kadar, gece ne olursa olsun sabahina yeni bir gun diye herseyi geride birakarak da olsa hic ama hic vazgecmedim. ama sunu gordum seninle ben demekki olmicaz birseyler demekki olmuyor zorlada biryere kadar sonrasi olmuyacak.sende kendince haklisin. ben bugun sana dair herseyi siliyorum arama kayitlarina kadar bir tek numaran kaliyor onuda silicem ve bundan sonra birsey kalmiyacak.ben beklemekten nefret ediyorum bekledikcede sinirleniyorum bosu bosuna. okadar uzun sure beklemeye gerek yok gozlede goruluyor demekki olmuyormus ama Allah kimseyi sevdiginden vazgecmek zorunda birakmasin. bogazim dugumlenerek yazdim bu hale gelmek istemezdim benden sonraki hayatinda sana mutluluklar .
Bunu yazmış sonra da bir söz göndermiş sözde şöyle yazıyor.
Bahane bulmak çok kolaydır, öfkeliydim dersin. Senin yüzünden dersin. Beni bu hale sen getirdin dersin. Biraz yürekli olanlar “ne olursa olsun yapmamalıydım” diyenlerdir. Allah karşımıza hep yürekli insanlar çıkarır umarım.
Bunu yollamış. Beni bu hale sen getirdin kısmının altını çizmiş çok manidar dimi yazmış. Çünkü beni bu hale sen getirdin demiştim ona. Ben de cevap yazdım.
Cevap yazıp yazmamak konusunda çok düşündüm ben de. En doğrusu hiç cevap yazmamaktı aslında. Ama ben radikal kararları senin kadar kolay alamıyorum ne yazık ki. Yürekli olmadığımı ima etmişsin. Haklı olabilirsin. Bu ilişkide yürekli olmayan bendim, halden anlamayan da sen. Sana içimi dökmek, ne yaşadığımı göstermek için her şeyi satır satır yazdım. Bana sadece iki kelimelik bir cevap vermişsin. Oysaki ben bir kez olsun sendeki değerimi görmek istemiştim. Dikkat ettiysen değer vermedin demiyorum. Verdiğin değeri göstermedin hiç. Bir kez olsun dur demeni bekledim belki. Buna ihtiyacım vardı çünkü. Anlamadın. Belki de yürekli olmayan sendin bilemiyorum. Satırlarca yazdığım mesaja iki kelime yazdın ama şimdi beklemek seni sinir ettiği için sen de satırlarca yazabilmişsin. Ne tesadüftür ki en son gönderdiğin o sözü bir yerde okuduğumda benim de sen aklıma gelmiştin. Ayrıca çok haklısın gerçekten de insanın sevdiğinden bu şekilde vazgeçmek zorunda kalması çok zormuş. Ne diyebilirim ki...
Şu an hem baş hem diş ağrısından kıvranıyorum ve yanlış bir şey söylemek istemiyorum. Söylenecek bir şey de yok zaten hayırlı geceler yazmış.
Geçmiş olsun yazdım.
Teşekkür ederim yazdı ve böyle kaldı.
Hala Twitter’dan duygusal şeyler beğenmeye devam ediyor. Bazıları beni suçlayan şeyler bazıları da hala sevdiğini gösteren şeyler.
Çok uzun oldu ama her detayı anlatmak istedim. Daha anlatmadığım bir sürü detay var aslında.
Sizce ben ne yapmalıyım? Asla yazmak aramak istemiyorum ama özlüyorum. Seviyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum gerçekten.
Şimdiden teşekkür ederim.
Ben yaş farkını çok sorun ettim kendimce ama ona dile getirmiyordum. Sadece ilk başlarda bu ilişkiye başlamak istemedim benim için yaş önemli dedim neredeyse 2 ay yaş yüzünden bir ilerleme kaydedemedik. Sonra bir şekilde başladık işte ben de bir şeyler hissediyordum çünkü.
O ailesine bahsetmiş bu durumdan. Çok normal karşılamışlar. Ben hep bu konuyu konuşmaktan kaçıyordum. Kompleks yaptım ben bu durumu. Benden daha küçük mü duruyor acaba ilerde ben yaşlanırsam beni beğenmez mi diye çok takıyordum ona da anlattım. Ben 40 yaşına geldiğimde sen daha 35-36 olacaksın ki erkekler için bu genç sayılabilecek bir yaş ben belki o dönemde bir sürü şeye takılıcam vs. Ve ben bu yaş farkını insanlara söyleyemem diye hayatımda biri var bile diyemiyorum dedim. Yani bunu dile getirebilecek kadar aşamadım henüz dedim. O da bunu artık aşmam gerektiğini söylüyordu hep.
Son günlerde hep bu konuyu açmaya başlamıştı. Ne düşünüyorsun aşabilecek miyiz ne olacak diyordu. Hem çok istediğini söylüyordu hem de ketum bir insan ilgisiz tavırları da vardı. Her akşam daha biz sohbet ederken benim uykum geldi diyip gidiyordu buna benzer bazı sorunlarımız da vardı. Ben de artık bazı şeyleri değiştiremediğimi farkettim ve umursamaz davranmaya başladım. Bir sorun varmış gibi tavır yaparak değil de böyle daha rahat davranmaya başladım. Yatıyorum dedi iyi geceler dedim. Sabah ondan önce uyandım bazen günaydın yazmadığım oldu neden dedi işe geç kalıyordum yazamadım dedim. Ama soğuk ya da mesafeli değildim.
Sonra bir gün bana dedi ki ne zaman düzeleceksin ben artık böyle üzülmek istemiyorum. Çok şaşırdım ben bu durumdan memnun olduğunu sanıyordum. Kendisine de öyle söyledim özellikle bir tavır yapmıyorum içimden geldiği gibi davranıyorum dedim. Ben bunu istemiyorum ne düşünüyorsan ölç tart yarına kadar konuşmayalım yarın iş çıkışında gelicem netleştirelim dedi. Bir gün tepen atacak bana olumsuz bir şey söyleyeceksin bunu yaşamak istemiyorum dedi. Bitecekse bitsin ya da eskisi gibi ol dedi. Ertesi gün iş çıkışıma geldi ben de hiç geri adım atmadım ve ayrıldık. Ayrılmadığımızı biliyorum böyle bitemez çünkü. Ertesi gün dayanamadım bu konuyu anneme açıcam dedim. Çok sevindi şaşırdı. Çünkü yaş meselesinden dolayı kimseye bahsetmediğimi biliyordu. Annemle konuştum olumlu yaklaştı bunu kendisiyle de paylaştım. bir level atlamış gibiydik. Daha ciddi konuşuyorduk artık. Çok beklemek istemediğini söylüyordu. Ciddi bir adım atılsın artık yaza bir şeyler olsun diyordu.
15 aralıkta bana dedi ki tamam mı artık yaş sorunumuz yok değil mi? Aşabildin mi ya da ne hissediyorsun? Ben de konuşuruz dedim kafama takılan bir şeyler var ama yüz yüze konuşuruz acil değil olumsuz da değil. Şimdi konuşalım dedi. Ben de odama geçtim aradım bir taraftan makyajımı temizliyorum küçük birkaç işim var sonra asıl meseleyi konuşuruz diye düşündüm. Bu telefonu açar açmaz evet dinliyorum dedi. Ben de dedim işlerimi yapayım da odaklanırız konuya. Neden işini bitirmeden aradın dedi. Sanki havadan Sudan konuşamayız yani böyle tuhaf bir tavır. Moralim bozuldu biraz. İşini bitir öyle ara diyor bana. Tamam dedim kapat lütfen. Emin misin dedi Emin’im dedim kapattı. İşimi bitirdim aradım açmadı. Uyudu muhtemelen. Erkenden de yatıyor üstelik şu an çalışmıyor da. En ufak bir olumsuzluktan da kaçıyor tartışmaya girmek istemiyor hiç. Uykum geldi diyip gidiyor hep.
Ben çok üzüldüm bu önemli konuyu konuşmayıp 5 dk bile beklemeyip uyumasına. Zaten gel gitler yaşıyordum dayanamadım artık. Uzun uzun her şeyi yazdım. İçimi döktüm. Asıl mesele yaş değil seninle mutlu olacağıma inansam belki de insanların yaşla ilgili yorumu umrumda bile olmayacak dedim. Gerçekten tüm samimiyetimle beni üzen her şeyi yazdım. Bir kere bile ben olumsuzluğa düştüğümde arkamdan gelmedin bana gitme demedin dedim. Kendimi bana değersiz hissettirdiğini söyledim. Ve ben artık bunları enine boyuna düşünmek istiyorum biraz ara verelim mi dedim. Bir ay kadar görüşmeyelim dedim. Yine de bekledim ki bana saçmalama desin gel otur konuşalım desin. Çünkü saçmaydı evet tamamen duygularımla hareket ettim ama beni bu hale o getirdi. Sabah uyanınca bana sadece olur görüşürüz yazmış. Ben de bir şey yazmadım ve ara vermiş olduk.
Bu arada daha önce Twitter ve instagramdan takipten çıkmıştık birbirimizi. Takipleşmiyorduk ama ben onu çakma bi Twitter hesabından takip ediyordum. Ara verdikten sonra ordan sürekli sitemli duygusal şeyler beğenmeye başladı. Ayrılıkla ilgili vs. Birkaç gün sonra da beni hem Twitter hem de instagramdan engellemiş. Üstelik ekli bile değiliz birbirimizde. Dedim ki beni kızdırıp tepki göstermem için yapıyor. İnat ettim hiçbir şey yazmadım. İki gün sonra da bana şöyle bir mesaj yazdı.
Ben bugun bunu yazarken cok zorlandim.geldim gittim cok dusundum ozellikle sabah yazip gununu mahvetmek istemedim. iki gun sonrada abinin gelicegini goz onunde bulundurursak o zaman da yazmak dogru olmazdi.ama ben bugun cok radikal bir karar verdim. bugune kadar senden hic vazgecmedim ne olursa olsun bir yerde sana dair hep birsey vardi. whatsapptan mesajini sildim galeride resmin vardi, resmi sildim mesajlarda mesajın kaldı. ama sana dair hep bir sey vardi. adi ne olursa olsun ayrilik bile olsa bir mesajla gelip hicbirsey yok gibi oturucak kadar, gece ne olursa olsun sabahina yeni bir gun diye herseyi geride birakarak da olsa hic ama hic vazgecmedim. ama sunu gordum seninle ben demekki olmicaz birseyler demekki olmuyor zorlada biryere kadar sonrasi olmuyacak.sende kendince haklisin. ben bugun sana dair herseyi siliyorum arama kayitlarina kadar bir tek numaran kaliyor onuda silicem ve bundan sonra birsey kalmiyacak.ben beklemekten nefret ediyorum bekledikcede sinirleniyorum bosu bosuna. okadar uzun sure beklemeye gerek yok gozlede goruluyor demekki olmuyormus ama Allah kimseyi sevdiginden vazgecmek zorunda birakmasin. bogazim dugumlenerek yazdim bu hale gelmek istemezdim benden sonraki hayatinda sana mutluluklar .
Bunu yazmış sonra da bir söz göndermiş sözde şöyle yazıyor.
Bahane bulmak çok kolaydır, öfkeliydim dersin. Senin yüzünden dersin. Beni bu hale sen getirdin dersin. Biraz yürekli olanlar “ne olursa olsun yapmamalıydım” diyenlerdir. Allah karşımıza hep yürekli insanlar çıkarır umarım.
Bunu yollamış. Beni bu hale sen getirdin kısmının altını çizmiş çok manidar dimi yazmış. Çünkü beni bu hale sen getirdin demiştim ona. Ben de cevap yazdım.
Cevap yazıp yazmamak konusunda çok düşündüm ben de. En doğrusu hiç cevap yazmamaktı aslında. Ama ben radikal kararları senin kadar kolay alamıyorum ne yazık ki. Yürekli olmadığımı ima etmişsin. Haklı olabilirsin. Bu ilişkide yürekli olmayan bendim, halden anlamayan da sen. Sana içimi dökmek, ne yaşadığımı göstermek için her şeyi satır satır yazdım. Bana sadece iki kelimelik bir cevap vermişsin. Oysaki ben bir kez olsun sendeki değerimi görmek istemiştim. Dikkat ettiysen değer vermedin demiyorum. Verdiğin değeri göstermedin hiç. Bir kez olsun dur demeni bekledim belki. Buna ihtiyacım vardı çünkü. Anlamadın. Belki de yürekli olmayan sendin bilemiyorum. Satırlarca yazdığım mesaja iki kelime yazdın ama şimdi beklemek seni sinir ettiği için sen de satırlarca yazabilmişsin. Ne tesadüftür ki en son gönderdiğin o sözü bir yerde okuduğumda benim de sen aklıma gelmiştin. Ayrıca çok haklısın gerçekten de insanın sevdiğinden bu şekilde vazgeçmek zorunda kalması çok zormuş. Ne diyebilirim ki...
Şu an hem baş hem diş ağrısından kıvranıyorum ve yanlış bir şey söylemek istemiyorum. Söylenecek bir şey de yok zaten hayırlı geceler yazmış.
Geçmiş olsun yazdım.
Teşekkür ederim yazdı ve böyle kaldı.
Hala Twitter’dan duygusal şeyler beğenmeye devam ediyor. Bazıları beni suçlayan şeyler bazıları da hala sevdiğini gösteren şeyler.
Çok uzun oldu ama her detayı anlatmak istedim. Daha anlatmadığım bir sürü detay var aslında.
Sizce ben ne yapmalıyım? Asla yazmak aramak istemiyorum ama özlüyorum. Seviyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum gerçekten.
Şimdiden teşekkür ederim.