- 27 Kasım 2016
- 4.366
- 18.344
-
- Konu Sahibi MrsDelfino
- #181
Bi de bu doktor kim?Küçük bir güncellemem var. Bu süreçte psikolojiye dair uzmanlarla da görüştük. Korktuğum gibi paranoid şizofreni çıkmadı, böyle bir teşhis koyan olmadı. Nörologlarla olan görüşmelerimiz sonucunda da Alzheimer teşhisi kesinleşti. Babam bu süreçte anneme hep iyi baktı. Annemin yeni pop şarkıları öğrenebildiğini görmemiz bizim için umudun bitmediğinin en büyük göstergesi oldu. Annem ara ara tuvaletini kaçırdı, alakasız yerlere yaptı. Bunu da hastalığının seviyesini belirtmek için söylüyorum.
Yaklaşık 2 ay öncesine kadar da sabahları 3-7 arası her gün uyanıp kendi kendine gördüğü kişilerle kavga ediyordu. Evde bizden başka kimse olmamasına rağmen gördüğü kişiler hakkında 'gitsin buradan' diye bağırıp sinir krizlerine giriyor çığlıklar atıp ağlıyordu. Bu süreçte çok agresifleşmiş, kendine zarar vermeye ve bizlere de şiddet uygulamaya başlamıştı. Bir gün de bayıldı, biz yakındaki bir hastanenin aciline götürdük onu. Epilepsi nöbeti geçirmiş, artık onun da tekrarlamaması için ilaç kullanıyor. Alzheimer hastalarında çok yaygınmış epilepsi. Epilepsi nöbetinden sonra gerçeklikten daha çok koptu. Bizimle sağlıklı diyaloglar kuramaz oldu. Siz ona "nasılsın" dediğinizde o "bugün börek yedim" gibi alakasız cümleler kuruyordu. Sadece müziğe, şarkılara odaklanabiliyordu. Odaklanması çok çok düşmüş ve sağlıklı iletişim kuramaz hale gelmiştik.
Epilepsi nöbetinden kısa bir süre sonra babama bir doktor ozon tedavisi önerdi. Babam da başka bir tanıdığımız vasıtasıyla ozon kapsülleri satan bir firmayla tanıştı. Annem 2. kutusunu bitirmek üzere ve o bahsettiğim alakasız cümleler kurma durumu fazlasıyla düzeldi. Sevdikleriyle telefonda konuşabilir oldu. Bizim için en önemlisi o halüsinasyonları azaldı. Düzgün uyuyabiliyor artık 23-08 arası kesintisiz uyuyor, bazen öğlen uykusuna yatıyor. Bağırmaları, kavgaları, sinir krizleri yok oldu. Gittiğimiz yerlerde sıkılıyor eve dönmek istiyordu önceden, şimdi o da baya azaldı. Eskişehir'e getirdik üç gün benimle, teyzemle ve dayımlarla kaldı. Bir kere eve gidelim artık demedi. Agresifliği kalmadı gerçekten, çevresindeki insanlara iltifatlar ediyor, iyi ki varsın, seni seviyorum diyor. Babama "anne", bana "abla" diyordu uzun süredir. Babama "kocacım" ya da "aşkım" diyor, onun adını biliyor. Babam dışarıdan geldiğinde "yakışıklı kocam benim hoş geldin" deyip sarılıyor. Bana da "bebeğim" diyor genelde, "kızım" da diyor bazen, "güzelim, canım" gibi seslenmeler kullanıyor bana. Benim de adımı biliyor artık. Bir diğer önemli kısım artık tuvaleti geldiğinde banyoya gidip yapıyor. Banyoyu bulamama durumu oluyordu önceden artık öyle bir sorunu yok. İştahı azalmıştı, o arttı, fazla kilo kaybetmişti tekrar kilo almaya da başladı.
Kısa bir yürüyüşe dahi gitsek sıkılıp eve dönmek isteyen annem bizimle birlikte arabayla Antalya'dan Kocaeli'ye kuzenimin düğününe geldi ve babamla düğünde dans etti. Şimdi de bu ürünün toplantılarına birlikte katılıyorlar.
Bu kullandığı ürün bizim hayatımızı değiştirdi belki de. Alzheimer hastalığının fiziksel bulguları kendisinde hiç yoktu. Beyinde küçülme, ya da sarı benekler gibi. Kullanıma devam ettikçe babamla bizim gözlemlediğimiz gelişmeler bunlar. Zaman geçtikçe mri, eeg sonnuçlarında olumlu ya da olumsuz bir gelişme çıkarsa da tekrar güncellerim konuyu.
Ürünün adını, ulaştığımız firmayı reklam olmaması açısından belirtmek istemiyorum. Farklı farklı da var ozon tedavisinin uygulanış şekli. Hastanelerde de yapıldığını duydum, biz bu şekilde ulaştık ozona. Hem benzer rahatsızlıkları yaşayan kişilere küçük bir fikir olması açısından hem de buraya yazan, bana mesajlarla annemi soran üyelerimiz için güncellemek istedim konuyu.
Zamanında konumu okumuş, ilgi göstermiş, yardımcı olmaya çalışmış, bizler için üzülmüş, iyi dileklerini iletmiş herkese teşekkür ederim.
Bizi yakını olduğumuzu sanarak tanımıyordu. Yani babamla benim adlarımızı bilmiyor ama bize anne ve abla diyordu. Alzheimer ilaçlarını kullanmaya devam ediyor. Halüsinasyonlara karşı olan ilaçlarını doktoru kontrolünde iki günde bir yarım alacağı şekilde düşürdük. Önceden günde bir tam doz alıyordu. Sakinleştiği için doktoru bunu uygun gördü. Hiç yalnız kalmıyor, babam hep yanında.yorumumu güncellemenizi okumadan yapmıştım. Okudum düzelme olmasına çok sevindim. Biz 7 sene alzaymır hastası babaannemize baktık. Son dönemlerinde bizi tanımıyordu, bizi başkaları sanıyordu, beni bir tanıyordu bir tanımıyordu. Tanımadığında korkup vuruyordu sen kimsin diye. Karanlıktan korkuyordu. Evde başkalarını gördüğünü söylüyordu. Eskileri hatırlayıp onların geldiğinden bahsediyordu. Kendini soyuyordu sürekli. Bazen küfrediyordu. İştahı azalmıştı.
siz karşılaştırın diye yazıyorum. Anneniz daha iyi bir durumda yani. Tedavisi de işe yaramış. Daha da iyi olur umarım doktor başka ilaç tedavi vs vermiyor mu? Bir de yalnız bırakmayın korkar biz hiç bırakmıyorduk
Çok sevindim...Bana özelden mesaj atar mısınız ilaç hakkında? Otizmli oğlum var benim de...
Bi de bu doktor kim?
Cok yakin buldum sizi ve simsiki sarilmak istiyorum size. ❤
Cok gecmis olsun ve tum kalbimle annenizle ilgili guzel haberleri almayi diliyorum.
Gucunuze hayran kaldim bu arada.
Kesin olarak bir şey söylemedi doktorlar. Ailevi yatkınlığı da bilemiyoruz, annesi de babası da vefat ettiler. Annesi daha 53 yaşındaymış ve aile içinde anlatılanlara göre onda da halüsinasyonlar, uyur gezerlik gibi varmış biraz daha. Genetik yatkınlık diye biliyoruz sadece. Ben de erken çıkması konusunda risk altındayım, yani 60-70’li yaşlarda kesin olarak çıkacak bende, ondan kaçışım yok. Ama b12 takviyesi alıyorum işte, eksikliği bu hastalığın çıkmasını öne çekiyormuş.Geçmiş olsun 46 yaşıinda alzheimer olma sebebi nedir çok genç çünkü
Evet evet emar eeg hepsine bakıldı düzenli olarak. 6 yıl oldu bu teşhis konulalı, kanama yok, beyinde küçülme ve benekler gibi alzheimerın fiziksel bulguları da yok henüz. Yaşından dolayı henüz çıkmamış olabilir deniyor, bu da bizim için iyi bir durum, tamamen olmasa da bir noktaya kadar düzelebilir görünüyormuşAnnenize emar çekildi değil mi? Benlik yitimi, alzaimer, epilepsi hepsi aslında beyin fonksiyonlarında ki sıkıntılardan oluşan hastalıklar. Farkedilmeyen bir kanama falan yok değil mi?
Çok teşekkür ederimAnnemin bu hastalığı süresince onunla ilgilenmek beni de çok değiştirdi. Öncesinden daha olgun, daha ilgili ve sabırlı görüyorum kendimi. Çocuk gibi olduğu için onu ‘kandırma’nın, dikkatini farklı bir şeye çekmenin yollarını buldum. Bu tuhaf bir şekilde mesleki hayatımı da değiştirdi. Önceden istemezken bölümümün mesleğine bir aşkla bağlandım, ingilizce öğretmenliği okuyorum da
Bizi de en çok kahreden oydu. Benim açımdan ‘annem’ olması dışında. Yani bir anneanne babaannede olsa daha kabullenilebilir geliyor bana. Çok çok özel bu konuda eğitim almış birisinin bakması gerekiyor, maddi durumumuz bakıcıya el vermedi, e özel bakım evine de yatıramazdık çünkü yaşı çok genç. Orada 70-80 yaşında insanların içinde onu hayal bile edemedim, gönlümüz el vermedi. Babam gerçekten her türlü fedakarlığı yaptı onun için, tahammül sınırlarını zorladı. Çevremde de herkes diyor zaten başkası olsa bırakır gider annen sana kalırdı diye. Herkes onun kadar olamaz belki ama babam benim gözümde biraz kriter olmaya başladı, erkek arkadaşımın da onunla çok fazla ortak özelliği var umarım ben de babam gibi sabırlı fedakar birini bulacak kadar şanslıyımdırDün güncelleme mesajınızı gördüm ama konunun başını okumadan yazmak istemedim. Çok sevindim güzel gelişmelere. Geldiğiniz nokta başlangıca göre çok çok iyi. Gencecik bir kadının bu rahatsızlıkla mücadele etmesine o kadar üzüldüm ki. Hem sizi hem babanızı kutluyorum bu arada, çok güzel bir ailesiniz. Babanız da çok iyi bir eş, sağ olsun var olsun.
Bizi de en çok kahreden oydu. Benim açımdan ‘annem’ olması dışında. Yani bir anneanne babaannede olsa daha kabullenilebilir geliyor bana. Çok çok özel bu konuda eğitim almış birisinin bakması gerekiyor, maddi durumumuz bakıcıya el vermedi, e özel bakım evine de yatıramazdık çünkü yaşı çok genç. Orada 70-80 yaşında insanların içinde onu hayal bile edemedim, gönlümüz el vermedi. Babam gerçekten her türlü fedakarlığı yaptı onun için, tahammül sınırlarını zorladı. Çevremde de herkes diyor zaten başkası olsa bırakır gider annen sana kalırdı diye. Herkes onun kadar olamaz belki ama babam benim gözümde biraz kriter olmaya başladı, erkek arkadaşımın da onunla çok fazla ortak özelliği var umarım ben de babam gibi sabırlı fedakar birini bulacak kadar şanslıyımdır
Evet öyle maalesef kendi annem olduğu halde benim bile kaldıramadığım noktaları oldu.Umarım öyledir erkek arkadaşınız gerçekten, kolay kolay kimsenin kaldırabileceği bir yük değil. Çoğu insan tanıyorum böyle bir durumda bakım evine hiç düşünmeden bırakacak. Bakım açısından güzel olabilir oralar ama bu tip hastalıklarda en önemli şey sevgi. Hele kocasının ona duyduğu aşk, sevgi ne kadar iyi gelmiştir annenize. Çok çok daha iyi olsun umarım, hiç bu hastalık yaşanmamış gibi olsun.
Yok hayır duymadım bunu. Reishi mantarı ekstreleri denedik bir ara ama annem kullanamadı maalesef onları. Bu ozon kapsüllerinin diğer ürünleri olan sıcak çikolatasında ya da kahvesinde de vardı reishi mantarıGecen gun haberlerde bu hastaliga karsi Cin'de su yosunundan elde edilen bir ilacin uretildigini duymustum. 1 ayda etki edebilecegi belirtiliyordu. Siz de duydunuz mu?
Rabbim şifa versin inşallahhh bende çok ağır anksiyete panik atak hastadıydım hatta çok ünlü bi hastanenin psikoloğu bana bu durumun sonu psikoz dedi bişiler daha söyledi dahada korkup günlerce deliricem diye ağlamıştım ben iyileştim 3 sene çok ağır yaşadım Rabbim bana verdiği şifadan annenizede versin çok iyi anlıyorum çünkü benimde zaman zaman şuurum gidiyodu daha neler neler şuan kendimi zor tutuyorumGÜNCELLEME 15. sayfada :)
Merhaba hanımlar,
Yaklaşık 5-6 yıldır başımızda olan bu dertle ilgili sizlere danışmak istedim.
Forumda yeniyim ancak pasif olarak uzun zamandır bu siteyi takip ediyordum.
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum; ben inançsız bir bireyim, ailem de öyle. O yüzden lütfen büyü yapılmış vs gibi bilimsellikten tamamen uzak şeyler söylemeyin, çünkü çok söyleniyor bu. Belki aranızda nöroloji, psikoloji okuyan, bu alanlarda çalışan veya bir yakının/kendisinin başına gelmiş birisi vardır diye bu konuyu açmak istedim. Çünkü artık gerçekten çok çaresizim. Biraz uzun olacak konum, çünkü aklımda çok şey var ve bir boşluk kalmasını istemiyorum konuda. Sonuna kadar okuyanlarınız olursa şimdiden zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.
Annem 1967 doğumlu, gençliğinde, Türk Halk Müziği yarışmalarına katılmış, TRT'nin düzenledikleri de dahil olmak üzere, en iyi derecesi TRT'de ikincilik olsa da o yıllarda o yarışmalarda sonuncu olanlar dahi iyi yerlerde bu günlerde. Ailesi önüne geçmiş, anne babası izin vermemiş, "kötü yola düşersin" tarzı söylemlerde bulunmuşlar. Annem, anneannemin erken ölümüyle liseyi terk etmiş ve evin kadını olmuş; genç yaşında evi çekip çevirmiş, o zaman 11 yaşındaki dayımla ve 3 bebek kuzenimle ilgilenmiş.
Annem her zaman yaşından genç gösteren, bakımlı ve aynı zamanda çok titiz bir kadın olmuştur ta ki 2013 yılında bu rahatsızlığı baş gösterene kadar. Evimiz biraz şehir merkezine uzak bir yerdeydi ve annem arkadaşlarına, yakındaki avm'ye toplu taşıma ile giderken zorlanmaya, bildiği yerlerde dahi kaybolmaya, yönünü bulamamaya başladı. Zamanla daha çok uyumaya, temizlik işlerini aksatmaya başladı. Kendisinin bir telefonu vardı kullanmayı birkaç kez ögretmiştim maalesef ben ertesi yıl üniversiteye başladım ve annem -babam da çalıstığı için- evde yalnız kaldı. Gündüzleri evde tek başınayken beni arayabiliyordu ve sohbet ediyorduk, gün aşırı konuşuyorduk sonra annem telefonu kullanmayı unuttu.
Bu noktada şunu da belirtmem gerekir ki annem çok asosyal birisidir. Komşularını hiç sevmez, eve birinin gelmesini istemez, teyzemle dahi çok kavga etmişliği vardır o zamanlarda. Oldum olası böyle bir insandır sadece o 11 yaşındayken ilgilendiği, baktığı dayımı çok sever, onunla çok iyi anlaşır, oğlu gibi görür onu. Bir de 95-96'dan beri bir arkadaşı var, onunla görüşürdü telefonda konuşurdu ancak evlerimiz uzak olunca, annem de toplu taşıma ve telefonu kullanamayınca koptular baya.
Zamanla annemde düşünmeden yapılan hareketler yavaşladı, el işlerini çok iyi yapardı onları yapamamaya ve 3+1 apartman dairemizde tuvaleti mutfağı vs bulamamaya başladı, arabamız var babam kullanıyor; sürücü koltuğuna sol ayağını atarak binmesi gerekirken sağ ayağıyla biniyor, torpido gözünün üstüne falan oturmaya çalışıyordu. Biz de ona moral olsun diye, doktorunun da onayıyla hep istediği gibi havuzlu lüx bir siteden ev aldık, oraya taşındık daha sosyal olmasını sağlamaya çalıştık hep, bir süre iyiydi, şu an 3 yıldır aynı evdeyiz (2+1 bir de bu öbür eve göre daha küçük) ancak annem mutfağı, banyoyu, yatak odasını vs yine bulamıyor. Biz yönlendirdiğimizde de sağa gel sola yürü gibi bu basit tarifleri dahi anlayamıyor.
Müge Anlı'nın programını yıllardır izler, çok severdi babam da sabahları kalkınca annem için onu açıp işe giderdi. Bir gün annem ben uyurken -tatillerde eve gittiğim için biraz geç kalkıyordum dürüst olmam gerekirse, annem de o zamanlar çok ağır değildi kendisine kahvaltı hazırlayıp bişilerle meşgul olabiliyordu- gelip beni uyandırdı ve 'Müge Anlı bizim eve gelmiş' diye tutturup beni balkona götürdü, göremeyince "az önce buradaydı," dedi.tv'ye baktım ve programın bitmiş olduğunu gördüm. O günden sonra da sürekli tvdekileri gerçek, oradaki insanları da bizim evde zannetmeye başladı.
Bu tv olayından sonra da halisünasyonları başladı. Aynadaki yansımasını başka bir kadın sanıyor ve o kadınla kavgalılar. Evdeki bütün aynaları örttük, gidip gidip örtüleri kaldırıp yine bu buraya gelmiş diye başlayıp hakaretler, küfürler havada uçuşuyordu. Aynaları tamamen kapattık, artık göremiyor ancak balkon kapısının, pencerenin camı; fırın ya da asansör kontrol düğmelerinin çerçeveleri gibi yansıma gösteren, metalik şeyler de dahil, oralarda yine görüp kavga ediyordu. Hele ki dışarı çıktığımızda gerçekten işkenceye dönüşüyor, kuaför salonları, avmler ve hatta evimizin asansörü ve arabadaki aynalar. Sonrasında aynaları da geçtik, durup dururken böyle şeyler görmeye ve bize anlatmaya başladı. Babam, annem evde yalnız kalamayacağı için onu da dükkana götürüyor, neyse ki babam işyeri sahibi, maaşla çalışan biri olsaydı ilgilenmesi daha zor olurdu.
Doktorların teşhisi alzheimer; 46 yaşındayken bu teşhis konuldu ve o zamandan beri alzheimer ilaçları kullanıyor, ilaçları da 5-6 ayda bir değişiyor. Alzheimerın tedavisinin olmadığını biliyorum ancak o ilaçların bu durumu yavaşlatması gerekirken aksine hızlandırdı. Üstelik beyinde küçülme, beynin bazı bölgelerinin sinyallere cevap vermemesi gibi durumlar olmadığı gibi, alzheimerın en büyük belirtisi olan beyinde sarı lekeler hâlâ daha yok. Bir diğer teşhisleri de öğrenim güçlüğü, ancak bunun üstünde çok durulmadı. Babam tedavi konusunda hiç sakınmadı, elinden geleni yaptı; yaşadığımız ildeki alanının uzmanı bütün doktorlara götürdü, devlet özel ayrım yapmadan il il gezdi. Fransa'daki alzheimer araştırma merkezine dahi gönderildi tomogrofi eeg vb gibi testlerin sonuçları ve oradan da temiz çıktı. Psikoloji alanında uzmanlar ise psikolojik bir sorun bulmadı.
Annem yaklaşık 4-5 yıl antidepresan kullandı, 2013'e kadar, doktor kontrolünde bıraktı. Anksiyete şikayetiyle gitmiştik o zamanlar. Kendisine verilen ilaç, annem kullanmaya başladıktan bir yıl sonra Abd'de yasaklanmış. O zamanlar ben küçüktüm ancak bu öğrenim güçlüğü teşhisi yapıldığında kullandığı antidepresanın prospektüsüne baktım ve 'öğrenim güçlüğü olan bireylerde bu rahatsızlığın ilerlemesine sebep olabilir' ibaresini gördüm. Dediğim gibi doktorlar öğrenim güçlüğü teşhisinin çok üstünde durmadığı için bu ilacın yan etkilerinde böyle bişi varmış dediğimde de bunu önemsemediler.
Acaba bu kullandığı ilaç yüzünden mi bu kadar kötüleşti bilemiyorum. Kesin bir teşhis olmadığı için doğru tedavi de olamıyor ve şu an diyalog kurma becerilerini de tamamen yitirmiş durumda sizin dediğinize cevap vermek dışında her şeyi söylüyor. Ne yapacağımı bilemiyorum. Bunları kimseye anlatamıyorum çünkü insanlar bu kadar karanlık, depresif durumları dinlemek istemiyor. Açıkçası şu an biraz rahatladım, kimse okumayacak olsa da içimi döktüm, çok uzun zamandır içimde tutuyordum. 15-16 yıllık çok yakın bir arkadaşım var, 4 yıldır farklı şehirlerde olduğumuz için çok sık konuşamıyoruz o bile bilmiyor bu durumları. Sadece kendi canımdan parça gibi gördüğüm bir sevgilim var, ona anlatabiliyorum ancak ona da çok bahsedip kendini kötü hissetmesini istemiyorum, olabildiğince az anlatıyorum. Birileri okuduysa gerçekten çok teşekkür ederim.
Çok sevindim burayı okuyuncada çokkkk daha iyi oldun inşallah canımmm benim için çok öp olurmu anneniBi de bu doktor kim?
Tamamen iyileşebilecrğini pek sanmıyorum açıkçası ama ilerleyişini yavaşlatmak adına güzel gelişmelerimiz oldu yakın zamandaKonuyu okurken aklima direkt alzeimer geldi zaten ilerleyen bolumde bundan bahsetmissin. Cok üzüldüm. Ama bu hastalik maalesef ilerliyor. Sonu da ne yazik ki tahmin ettigin sey. Umarim olabildigince acisiz bir surec olur hepiniz icin
Çok teşekkür ederiz. Evet genetik yatkınlığı varmış, bazı şeyleri farklı yapsaydık belki 46 yaşındayken değil de 54’ünde çıkardı, kendisine çok çok iyi baksa 65 yaşın üstünde yine mutlaka çıkacakmış. Doktorlarının söylediği bu, tek çabamız ilerlemesini yavaşlatmakGecmis olsun Alzaimer erken yaslarda nadir gorulen bir hastalik ama nadirende olsa col erken yasta baslayabiliyor. Biraz ileri durumdayma annenizin durumu ilaclarin hizlandirma gibi bir durumu olmaz bence kullanmasaydida ilerleyecekti. Allah sizinde annenizinde yardimcisi olsun