Siyah kahve çekirdeği!

cyd86

Guru
Kayıtlı Üye
8 Aralık 2010
10.168
6.717
448
Telvelerden oluşmuş bir yolculuktu bu... Kader dedikleri şeydi belki de... Bir yol biter, diğeri başlar...
Hepsinin çıktığı yer aynı... Yine kendine gidiyor insan işte!

Aradığın şeyin aslında kendi olduğunu bilmeden...

Ne yaparsan kendine!

Ne yar diye sinene sardığın var şimdi yanında... Ne eş ne dost!

Ya yeni doğmuş bir bebeğin kokusundaki huzurda buluyorsun kendini, ya fincanın dibine çöreklenmiş yalnızlık kokan kahve telvesinde... Sonra yollar çiziyorsun kendine o telvelerden... Kendiliğinden... Bu içsel yolculukların hiç bitmeyeceğini de biliyorsun!

Öyle bir an ki! İnsan bulduğu yerde terk ediyor kendini... Kaçıyor kendinden...

Sevsen de dolambaçlı yolları...

Dönüp dolaştığın yersin sen işte!

Ufukta görmeye çalıştığın çizgisin!

Göz yumduklarınsın!

Derin denizlerde dibe vuransın!

Yüzeye çıkıp nefes alansın!

Siyah kahve çekirdeğindeki hüzünlü kokusun.

Gizil bir hüzünsün içimize çöreklenen!

Adım attıkça bölünüyor geride kalanlar... Yok oluyor... Yok, ediyor kendini...
Geçmiş dediğimiz – bizi içine çekince bırakmayan o karabatak- şimdi kendiliğinden dağılıveriyor.
Öyle yorgunuz ki zihnimiz muhasebesini tutamıyor artık geçmişin... Kevgirden geçiriliyor artık anılar... Süzülüp giderken çoğu, kanasa da o hassas yanımız “göz yumuyoruz” işte...
Bir şehir geçti önümüzden... Dur durak bilmedi giderken... Sevdalı kuşlarda göçtü artık kendi baharlarına... Bize de sararmış baharın son yaprakları kaldı işte...

Günün telaşında gelmese de aklımıza, başımızı yastığa koyduğumuzda kaçacak yer kalmıyor bize. Yine kendimizleyiz işte! Var mı gidecek yerimiz!


En nihayet ben!

Evet ben! Dümdüz, dikensiz, taşsız bir yolda yürürken, kendimi keskin virajlarda buluveriyorum... Başucumda duran onca acıya göz ucuyla bakıyorum... İçimdeki gürültüyü dışarıdaki gürültü ile bastırıyorum! Alkolün can yakıcılığını bastırıyorum gizil hüzünlerime... Tütün sarıyorum, duman renginde kayboluyorum... Ve sormak istiyorum...

Kuytular iyi bir iletken midir?

Sessizliğin bir dili var mıdır?

Bu ben miyim gerçekten?

Telvelerden kendine giden yollar çizen...

Balıklara anlamlar yükleyen...

Hâlbuki karanlık çizilen yollar...
Sana, bana, ona, buna giden tüm yollar...
Hâlbuki!
O yollarda ki kıvrımlarsın sen!


Tik tak
tik tak
tik!
Vakit tamam! :)

Balık Yarası (Betül GÖÇER)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…