Sinop///57

Üç tarafı denizlerle çevrili şehrim, özledin mi beni? Hani daha üç yaşındaydım küçük ayaklarımı ilk kez kumuna bandığımda, korkuttu beni Gündoğrun. Ama sarıp sarmalayınca annem gibi, kara dedikleri berrak suların, işte o zaman tutuldum sana, aşığın oldum. Kaçar gelirdim sana kış, soğuk demeden. Hani iskeleleri döverdin, saçlarıma dokunur, dudaklarıma tuzunu armağan ederdin.. Şimdi Ege sarıyor beni, yeni sevgili.. ''İlk aşk unutulmaz'' diyorsun, nasıl da biliyorsun. Hergün aldatıyorum fikrimle, özledin mi beni?..

Burnumda tüten Karadenizime, şirin şehrime ve tüm sevenlerine..
Umarım beğenmişsinizdir :-)
 
günaydın herkese kızlar.nisacım ayancığa gidicem direk senin içinde gezerim ama evlendikten sonra sende gel cnm benimmmm.
 
slm arkadaşlar bizim tayinimiz sinopa çıktı ama ilçe olarak belli değil nereye gideceğimiz.netten baktığım kadarıyla çok güzel yerler sinoplu arkadaşlar biraz anlatabilirmi nasıl bir yerdir.birde kreş olan ilçeleri varmı?malum çocuk var ve çalışıyorum ev kiraları falan..fazla sordum galiba.ama yardımcı olursanız sevinirim..
 
Sinopta büyüyen gençler her ne kadar sevselerde kaçacak yer ararlar sinoptan çünkü gençler için uygun bi yer değil pek. sessiz sakin küçük bi kasaba havasında.. Maksimum 2 tane barı vardır 3.sü açılırsa o yazı çıkaramaz kapanır. Yaz gecelerinde sinoplular evlerinden çıkar aşıklar caddesinde tur atar, çekirdek çıtlatır, dondurma yer, çay bahçelerinde oturur. Gençlerse daha çok arabalarla ada başına çıkar, şahin tepesine ya da sahillere gider sinop manzarası eşliğinde biralarını içer muhabbet ederler. Sinop Türkiye de kapkaçın olmadığı tek şehirdir. Kızlar gece geç saatlere kadar rahatlıkla sokaklarda gezer dolaşır. Evimizin kapısının üstünde anahtarınızı bırakıp oturabileceğiniz tek şehirdir.Sevgililer sahillerde parklarda rahatlıkla zaman geçirebilirler.
Yarım ada olması nedeniyle bi tarafın denizi kötüyse diğer tarafınki güzel olur.. denizi serindir sıcaktan bunalınca kendinizi serin suya bırakmak gibisi yoktur. Yemyeşil ormanları piknik alanları, ilçelerinde ki şelale, göl gibi güzellikleri tarif edilemez.
Üniversiteye gelene kadar sıkılıyorum burda bi gitsem büyükşehire dediğim memleketim şimdi tatilim olsa da gitsem diye söylenmelerimi sinooopp diye ağlamalarımı hak ediyorum galiba...
 
merhaba arkadaşlarr bende SinopLuyummm.(Boyabat)
Ama pek gezme fırsatım olmadı açıçası oraları ist da doğup büyüdüm ve 2 yaşımdan sonra da gitmedim hiç:KK43:
Ama en yakın zamanda gitmeyi istiyorumm
 
herkese selam bende sinopluyum orda yasamiyorum ama izinde mutlaka gidiyorum cok güzel hic biyere degismem
 
bende sinopluyum ve sinoplu olmaktan gurur duyuyorum harıka bı yer küçük fransız kenti çok özledim keşke gidebilsemmm
 
Sinopta büyüyen gençler her ne kadar sevselerde kaçacak yer ararlar sinoptan çünkü gençler için uygun bi yer değil pek. sessiz sakin küçük bi kasaba havasında.. Maksimum 2 tane barı vardır 3.sü açılırsa o yazı çıkaramaz kapanır. Yaz gecelerinde sinoplular evlerinden çıkar aşıklar caddesinde tur atar, çekirdek çıtlatır, dondurma yer, çay bahçelerinde oturur. Gençlerse daha çok arabalarla ada başına çıkar, şahin tepesine ya da sahillere gider sinop manzarası eşliğinde biralarını içer muhabbet ederler. Sinop Türkiye de kapkaçın olmadığı tek şehirdir. Kızlar gece geç saatlere kadar rahatlıkla sokaklarda gezer dolaşır. Evimizin kapısının üstünde anahtarınızı bırakıp oturabileceğiniz tek şehirdir.Sevgililer sahillerde parklarda rahatlıkla zaman geçirebilirler.
Yarım ada olması nedeniyle bi tarafın denizi kötüyse diğer tarafınki güzel olur.. denizi serindir sıcaktan bunalınca kendinizi serin suya bırakmak gibisi yoktur. Yemyeşil ormanları piknik alanları, ilçelerinde ki şelale, göl gibi güzellikleri tarif edilemez.
Üniversiteye gelene kadar sıkılıyorum burda bi gitsem büyükşehire dediğim memleketim şimdi tatilim olsa da gitsem diye söylenmelerimi sinooopp diye ağlamalarımı hak ediyorum galiba...

evet bkubin şirin memleketimiz gibi var mı büyük şehirlerin avantajı var ama yaşaması en rahat şehir sinopumuz.
 
wwwantolojicom393303510wq3.jpg
 
Helesa Geleneği (Sellim)

Sinop'a özgü önemli bir gelenek Ramazan ayında "sellime çıkma" ya da diğer adıyla "helesa"dır.

Helesa geleneğinin ortaya çıkışıyla ilgili söylence ise şöyledir:
"Çok eski devirlerde, gemiler yelken ile çalıştığı zamanlarda Karadeniz'de sığınacak üç liman varmış. Bunlar Temmuz, Ağustos ve Sinop'muş. Yani Karadeniz sadece Temmuz ve Ağustos aylarında fırtınasız olur, diğer zamanlarda da gemiler ancak Sinop limanında barınabilirmiş.

Yine böyle bir kış mevsiminde, bir yelkenli gemi Sinop limanına sığınmış. Haftalarca burada mahsur kalındığından kumanyaları tükenmiş. Açlık baş göstermiş. Dilenmek istemediklerinden kimseden bir şey isteyememişler.

Bir gün kaptanın aklına feneri alıp ev ev dolaşarak mani söyleyip yardım istemek gelmiş. Filikayla şehre çıkıp gece feneri de yakarak ev ev dolaşıp, mani söyleyerek yiyecek toplamışlar.

Bundan sonra Sinop'ta bu olay gelenek haline gelmiş ve her Ramazan ayının 15'inden itibaren helesaya çıkılır, bahşiş toplanır olmuş."

Ramazanın 15'inden itibaren gençler akşamdan hazırladıkları süslü kayıklarla sellime çıkarlar. Kayıklar birkaç kişinin taşıyacağı büyüklüktedir. Son derece güzel süslenirler, fenerlerle, mumlarla ışıklandırılırlar.

Akşamları iftardan sonra gençler bu süsledikleri kayığı omuzlarında taşıyarak bir mahalleye gelirler. Kayığı her ev tarafından görülecek bir yere koyarlar ve evlerin kapılarına gidip helesanın bir bölümünü söyleyerek bahşiş isterler. Bahşişler bir mendile sarılarak ve düştüğü yer görülsün diye mendilin ucu yakılarak helesacılara atılır.

Sellime çıkanlar içinde sesi güzel olanlardan biri aşağıda sözleri yazılı olan helesadan bölümler okur, diğerleri de nakarat kısmını söyleyerek kapı kapı dolaşır ve bahşiş toplarlar.

Helesa
Bismillahla başlayalım
Ayva dalı taşlayalım
Bu yıl burda kışlayalım
Helesa yelesa
Heyemola yusa hop

Altımızda çürük minder
Altını üstüne dönder
Aman beyim bahşiş gönder
Nakarat

Ahçımızın adı Tayyar
Bir kepçe koyar iki sayar
Bununla gemici doyar
Nakarat

Gemi geldi duydunuz mu
Selam verip aldınız mı
Bu gemiyi tanıdınız mı
Nakarat

Kaptanımız fener taşır
Uyuz olmaz durmaz kaşır
Tayfalarım hamsi taşır
Nakarat

İnce burundan geçerken
Sırmalı sancak açarken
Biz doldurup biz içerken
Nakarat

Bir gemim var çift direkli
Tayfası aslan yürekli
Filikası çifte kürekli
Nakarat

Elimde şimşir sopası
Olduk çocuk maskarası
Sonumuz mektep hocası
Nakarat
Aşağı hamamın yokuşu
Söküldü mestin dikişi
İlle de kocakarıların cümbüşü
Nakarat

Dal budarım dal budarım
Bahçede bülbül güderim
Sizleri her yerde methederim
Nakarat

Bahşişi almamış olmaz
Gemi düzenini bulmaz
Tayfalar buna razı olmaz
Nakarat

Sıçan gelir takur tukur
Ben sanırım düze dokur
Komşu bizden fakir
Nakarat

Büyük cami direk ister
Söylemeye yürek ister
Arkadaşlar bahşiş ister
Nakarat

Aşağları geze geldim
İnci mercan dize geldim
Bakın beyim size geldim
Nakarat

Bir gemim var boyda bosta
Baş üstüne kurdum posta
Bizden selam olsun eşe dosta
Nakarat

Hasan ağbi geldik size
Hatırın kalmasın bize
Bahşişi çok gönder bize
Nakarat
 
X