- 19 Mayıs 2020
- 46.546
- 208.555
- 548
- Konu Sahibi MeltemMelo
- #61
Hala bir umudu var. İlginç.hala eğer boşanırsak mı
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Hala bir umudu var. İlginç.hala eğer boşanırsak mı
Size bu kadar ettiklerinden sonra barışıyorsunuz da... kardeşinizi döverse mi barışmıyorsunuz?Kardeşim dayak yemedi ki yanındaki adam dayak yedi öyle bir şey olsa ben zaten onunla barışmazdım .
Sokakta tartıştığı adamı dövecek tıynette bir adamla evlendiğimi düşünemiyorum.Evet hala alıyorsunuz , suçsuz bir insanı yok yere dövmesi asla affedilecek bir durum değil ama boşanma nedeni olarak ta gösterebileceğim bir durum değil bana göre eş kişisi daha sonra adamla irtibata geçmiş helallik istemiş konuşmuştur ve adam hiçbir şekilde şikayetci olmak istemedi yapılan şeyi savunmuyorum fakat kardeşime tabiki kasten bir şiddet gösterilse ne olursa olsun barışma durumum olamazdı . Siz eşiniz sokakta tartıştığı bir adamı adam günahsız olsa haklı dövse boşanma davası mı açarsınız? Ben adama zaten cook üzüldüm ben de arayıp konuştum zaten
Yahu madem barışma niyetiniz var ne diye zırt pırt dava açıp mahkemeleri meşgul ediyorsunuz ??Ben birazda ne yazık ki yeni olduğundan ceza alırsa tamamen biteceği herşeyin bunun üzüntüsü.
Burada herkes yardımcı olmaya çalışıyor. Ama siz görmemekte, duymamakta, anlamamakta ısrarcısınız. Dünya yansa umurunuzda değil yeterki kocanızla aranıza girmesin.Aslaaaa günah alıyorsunuz yargılayacağınıza yardımcı olmaya çalışsanız . Benim eşimde sizler gibi direk yargılamaya odaklı olduğu için bu haldeyiz zaten ben farklısınız diye yardım almak istedim. Özellikle o adama ulaşıp şikayetci olmasını cok istedik üzerine para bile teklif ettik adam istemedi korsan taksi diye.
Size bu kadar ettiklerinden sonra barışıyorsunuz da... kardeşinizi döverse mi barışmıyorsunuz?
Haha güleyim bari.
Siz bu adamla barışmak için her yolu yöntemi düşünüyorsunuz. Amenna. Sizin bileceğiniz iş tabi de... bize neyi soruyorsunuz tam olarak.
Sizin kardeşiniz ben olsam; elim değmişken sizi de şikayet ederim. Çünkü eşiniz içeri girerse siz dışarda onsuz duramazsinız.
gerçekten boşanırsak
Ben birazda ne yazık ki yeni olduğundan ceza alırsa tamamen biteceği herşeyin bunun üzüntüsü.
İlk başta affeden sen suçlusun kimsenin işine karışma karar kardeşininHikayemi buradan okuyabilirsiniz . 2 yıllık evliliğimde 2 kez boşanma davası acıldı bu da 3 olacak . 1 aydır ayrıyız 1.5 yaşında bebeğim var . İkinci boşanma davamda Bebeğimin velayeti bana verilmişti boşanma davasına iki ay kala barıştıl. Fakat ben eşime Hiç güvenmediğim için ve kaçıracak kuruntularına girdiğinden dolayı eşimi ilk zamanlar bebegimi aldığında takip ederdim arabayla bir gün de korsan taksiyle kardeşimin peşinden gönderdim eşin bunu fark edince korsan taksiyi durdurdu ve adama tekmeler atmaya başladı şiddet uyguladı o sırada kardeşim onları ayırırken onunda koluna bir tekme gelince kardeşim gidip darp rapor aldı. Bu arada aylar sonrasında biz barıştık tekrardan bir araya geldik fakat SORUNLAR hep aynı olunca maalesef bir aydır yine annemdeyim ve Pazartesi günü kardeşim ile eşimin davası var eşim bir ay boyunca kesinlikle beni ne aradı ne sordu bebeğini görmek istedi üç kez Fakat ben korktuğundan dolayı bensiz gitmesini istemedim bebeğimin ve eşim beni istemedi ve bu yüzden çocuğu görmemeyi de kabullendi2 yıl koca bir yalanın içindeydim geriye kalan acı..😔
Şiddet mi var? Nedir paylaşamadığınız? Çocuk küçük Ayrıl boşan demek kolay Kimse çocuğu düşünmüyor zaten Hemen ayrıl Şiddet varsa bende ayrıl derim ama Anlaşamıyoruz diye birşey mi var ya Çocuk var çocuk Kimse çocukların psikolojisini düşünmüyorwww.kadinlarkulubu.com
Eğer ki gerçekten boşanırsak eşim takıntılı ve kindar bir insan olduğundan dolayı benim hep huzurumu kaçırabilir ben de bu yüzden kardeşime şikayetini geri çekmesini istedim fakat eşim ozamanlar kardeşin şikayetini geri çek misin ben kendimi savuncam kardeşini şikayet edeceğim gibi şeyler söylemişti pazartesi dava ve ben ne yapacağımı bilmiyorum davayı geri Çekmezsek eşim ceza alacak ve eğer ceza alırsa her şey daha kötü olacak sizce ne yapmalıyım çok stres içindeyim. Bana evi terk etmeden önce oyunlara mı başladın kardeşine tanıklık yapmak için ona vurmadığımı biliyorsun gibi şeyler söyledi hesapların kitapların var dedi eğer ki kardeşim şikayetçi olursa onu haklı çıkarmış olacağım kızlar yalvarırım bana bir yol gösterin davayı çekelim mi?
Sevgili oliviacıgım. Geçenlerde hemşire bir arkadaşımın evine ölçü almaya gittim iş nedeniyle. Gitmişken bana çay ikram etti. Oturduk. Laf lafi açtı.Ya gerçekten boşanmayı bile düşünmüyor ki. Uzun uzun mantıklı cümleler kurmuşsunuz, keşke anlayan olsa ama malesef. Bende boşanacağını düşünmüyorum.
Evet basiret bağlanması olabilir, öyle bir an gelir ki insan ne yapacağını bilemez kapana kısılır kalır. Ama illaki bir çıkış yolu vardır. Açıkçası eşine katılmakla birlikte bende bu durumda olan hiçbir kadına istesemde üzülemiyorum. %1lik bir kısmı dışında %99u bile isteye bu hayatı çekiyor. Hemen hemen hepsi "çocuğum için" diyor ya hani, ben bu bahaneye de inanmıyorum. Asıl çocuğunu düşünen insan bu davranışı çekmez, onlara bu hayatı reva görmez. Tıpta bu davranışın adı nedir bilmiyorum ama dediğin gibi eğitimlisi de, eğitimsizi de bu davranışa boyun eğiyor. Köyden 4 çocuğuyla kocasından kaçıp hayatını kurmaya çalışanda var, 2 üniversite bitirmiş, işi gücü olan ama bu hayatı kendisine reva görende var. Ne diyelim, umarım hiçbir kadın bu hayata boyun eğmek zorunda kalmaz.Sevgili oliviacıgım. Geçenlerde hemşire bir arkadaşımın evine ölçü almaya gittim iş nedeniyle. Gitmişken bana çay ikram etti. Oturduk. Laf lafi açtı.
Arkadaşım hemşire. Devlet hastanesinde çalışıyor. Bir iş arkadaşı varmış. Yaklaşık 40 yaşlarında genç bir kadın. 3 çocuğu varmış. Peşpeşe hepsi küçük.
Kadın bir şoförle görücü usulü evlenmiş. Nisanli iken nişan atmaya kalkmış. Adam silah ile tehdit etmiş. Korkmuş evlenmiş.
Bigün kadın işe geç gelmiş. Gözleri kıpkırmızı. Ne oldu diye sormuşlar. Ilkin anlatmak istememiş fakat israr edince dayanamamış. Aglamaya başlamış.
Sabah kahvaltı sofrası kurmuş. Çayları doldurmuş. O esnada kapıya odun gelmiş. Odunlari iceri almak için apartmanin önüne inmiş. Eve geri geldiğinde herkes masaya oturmaktaymış. Kadın da oturmuş. Kocası olacak ayi bu çay niye soğuk diye öfkelenmiş. Çatalı kadının bacağına sokmuş. Kadinin bacağında çatalin 4 tane izi duruyor.
Kadın haftasonlari çalışırken coluk çocuğunu da hasteneye getiriyor, bir odaya kapatıp ellerine telefon tablet vb veriyor. Kocasi haftasonu izinli üstelik evde yatıyor. Ama çocuklara bakamazmiş.
O gün ordan eve geldikten sonra düşündüm. Tamam evet. Boşanmak kolay bir ruh hali değildir. Hic şüphesiz. Ama bu sartlarda yasamaktan cok daha kolaydir.
Evet bizler iyi adamlarla evlenmeye çalışıyoruz. Merhametli adamları seçiyoruz. Allaha şükür kendi adıma yanılmadım da...
Ama diğer taraftan ben bu kadarıni kendIme yaptirmam ya. Giderim darp raporu alırıM. Madem ki hayat yolunda bana zarardan baska sey getirmiyor... ben onsuz çok daha iyi yasarim.
Su bir gercek ki... bir kadın kendine yapılmasına izin verdiğini yaşar.
Hemşire arkadaş bu zulme izin verdigi icin bu hayatı yaşıyor. Konu sahibi arkadas için de bu böyle.
Eve gelince olayı eşime anlattım. Dediki "hiç üzülmedim inanır mısın. Çünkü kadın bu hayati arıyor demek ki."
Biz kendimize ne yapılacağına ve ne yapılmayacağına hür irademizle karar veririz.
Bu sebeple kendi iredasi ile eziyet çekmeyi tercih eden kadinlara üzülmenin anlamsız olduğunu fark ettim...
Üzüldüğüm tek şey; eğitimli kadınların da eğitimsiz kadınların da; sehirlisi köylüsü... çağdaşı tutucusu... bu ulkede kadınların yüzde 80i basireti bağlanmış gibi bu eziyeti kendine yaptırıyor. Ve benim onlarla ortak birçok özelliğim var... başta kadın olmak üzere... bazıları ile eğitimli olmak yönüyle bazilarıyla şehirli olmak yönüyle... vb
Birilerinin benim de onlar gibi olduğumu düşünmesi ihtimali bile beni üzüyor.
Ben istemeyerek boşanıyorum sevdiğim için boşanmam gerektirecek her türlü nedenim olduğu için aldatma dışında
Kardeşim dayak yemedi ki yanındaki adam dayak yedi öyle bir şey olsa ben zaten onunla barışmazdım .
Hatasından dolayı evden ayrıldım cunku düzelmek istemiyordu aklı başına belki uzak durursak son kez gelir sandım sanmamla kaldım amacım evden giderken boşanmak değildi artık dayanamamaktı.
ben de üzülmem üzülmüyorumSevgili oliviacıgım. Geçenlerde hemşire bir arkadaşımın evine ölçü almaya gittim iş nedeniyle. Gitmişken bana çay ikram etti. Oturduk. Laf lafi açtı.
Arkadaşım hemşire. Devlet hastanesinde çalışıyor. Bir iş arkadaşı varmış. Yaklaşık 40 yaşlarında genç bir kadın. 3 çocuğu varmış. Peşpeşe hepsi küçük.
Kadın bir şoförle görücü usulü evlenmiş. Nisanli iken nişan atmaya kalkmış. Adam silah ile tehdit etmiş. Korkmuş evlenmiş.
Bigün kadın işe geç gelmiş. Gözleri kıpkırmızı. Ne oldu diye sormuşlar. Ilkin anlatmak istememiş fakat israr edince dayanamamış. Aglamaya başlamış.
Sabah kahvaltı sofrası kurmuş. Çayları doldurmuş. O esnada kapıya odun gelmiş. Odunlari iceri almak için apartmanin önüne inmiş. Eve geri geldiğinde herkes masaya oturmaktaymış. Kadın da oturmuş. Kocası olacak ayi bu çay niye soğuk diye öfkelenmiş. Çatalı kadının bacağına sokmuş. Kadinin bacağında çatalin 4 tane izi duruyor.
Kadın haftasonlari çalışırken coluk çocuğunu da hasteneye getiriyor, bir odaya kapatıp ellerine telefon tablet vb veriyor. Kocasi haftasonu izinli üstelik evde yatıyor. Ama çocuklara bakamazmiş.
O gün ordan eve geldikten sonra düşündüm. Tamam evet. Boşanmak kolay bir ruh hali değildir. Hic şüphesiz. Ama bu sartlarda yasamaktan cok daha kolaydir.
Evet bizler iyi adamlarla evlenmeye çalışıyoruz. Merhametli adamları seçiyoruz. Allaha şükür kendi adıma yanılmadım da...
Ama diğer taraftan ben bu kadarıni kendIme yaptirmam ya. Giderim darp raporu alırıM. Madem ki hayat yolunda bana zarardan baska sey getirmiyor... ben onsuz çok daha iyi yasarim.
Su bir gercek ki... bir kadın kendine yapılmasına izin verdiğini yaşar.
Hemşire arkadaş bu zulme izin verdigi icin bu hayatı yaşıyor. Konu sahibi arkadas için de bu böyle.
Eve gelince olayı eşime anlattım. Dediki "hiç üzülmedim inanır mısın. Çünkü kadın bu hayati arıyor demek ki."
Biz kendimize ne yapılacağına ve ne yapılmayacağına hür irademizle karar veririz.
Bu sebeple kendi iredasi ile eziyet çekmeyi tercih eden kadinlara üzülmenin anlamsız olduğunu fark ettim...
Üzüldüğüm tek şey; eğitimli kadınların da eğitimsiz kadınların da; sehirlisi köylüsü... çağdaşı tutucusu... bu ulkede kadınların yüzde 80i basireti bağlanmış gibi bu eziyeti kendine yaptırıyor. Ve benim onlarla ortak birçok özelliğim var... başta kadın olmak üzere... bazıları ile eğitimli olmak yönüyle bazilarıyla şehirli olmak yönüyle... vb
Birilerinin benim de onlar gibi olduğumu düşünmesi ihtimali bile beni üzüyor.