Dokunsaydım keşke diye kendim için değil de bebeğim için isterdim. Yoksa her türlüsü acı, biliyorum.. Ama beni hissetseydi keşke diyorum, keşke o 5 günlük ömründe annesi yanında olsaydı hep. Tabii ki mümkün değildi. Ben dokunabileceğimi bile bilmiyordum zaten şimdi senden duyunca pişmanlık hissettim birden. Belki koronadan dolayı izin vermezlerdi ya da belki ben herhangi bir virüs kapar diye korkardım bilemiyorum. Orada her tarafından kablolar çıkmış şekilde yatıyordu işte. Hatta ağlıyordu bazen. Eşim ağlayamaz diyordu ama doktor ağlıyor evet dedi. Sesi çıkamıyordu tabi sadece yüzünde ağlama şekli vardı. Refleksmiş doktorun dediğine göre. O esnada ağlamasın diye bir şey yapmak geldi içimden ama sadece baktım öyle. Sarılık olmuştu, mavi ışık altında yatıyordu...
İşin garip tarafı şu. Ben ilk önce yanına gitmeye çekindim bebeğimin. Çünkü zaten doktorlar bizi daha ben hamileyken, doğsa bile yaşayamayacağına, yaşasa da çok ciddi nörolojik sıkıntılarının olabileceğine ikna etmişlerdi. 500 gram üzerinde doğsa daha şanslıydı, belki yaşayabilirdi ama 500 gram altı yaşayabilen dünya literatüründe sınırlıymış.
Zaten çok küçük olan yaşama ihtimaline bir de yaşasa bile hayatı boyunca yaşayabileceği sıkıntılar hastalıklar ihtimali eklenince yaşasın diye dua ederken bile çekiniyordum. Sağlıkla yaşasın diye dua edebildim.
Bundan dolayı ilk başta yanına gitmeye de cesaret edemedim=( Görürsem kaybedince daha çok acı çekerim dedim. Bağlanmayayım dedim.
Sonra dayanamadım tabi. Yakın bir arkadaşımzın desteğiyle indik yoğun bakıma. İlk gördüğümde ne kadar küçük olduğuna inanamayıp öyle baktım sadece. Doktor da dokun fln demedi zaten. Sadece şansının çok az olduğu bilgisini verdi yine - bildiğimiz şeyler. Çıkınca arkadaşım sordu, nasılsın diye. Gördüğüm çok iyi oldu dedim. Görünce de ah evladım, ben doğurdumm gibi hissetmedim açıkçası, çünkü o güne kdr sadece hayali vardı bende. İlk defa o gördüğümde tanışmıştım. Arkadaşım da normal bu his dedi, sağlıklı ve gününde doğuranlar da aynısını hissediyor zaten ilk gördüklerinde dedi.
Sonra sadece 1 kez daha gördüm. 5 günde toplam 2 kere gittim sadece yanına. Koronadan dolayı pzt ve perş görebiliyorsunuz sadece dediler. O pzt gidecektik görmeye ki sabaha karşı kaybettik.
Zaman geçtikçe, o ilk gördüğümde bana bir şey hissettirmeyen görüntü içime daha çok işledi. Gözümün önünden gitmedi. Kucağıma almadığım, emzirmediğim, sadece 2 kere uzaktan baktığım halde bile zaman içinde o - benim evladım, güzel evladım - hissi o görüntüye yerleşti kaldı. Annelik çok başka bir hismiş gerçekten. Süt sağmak bile, sadece sağmak bile, beni daha çok bağladı bebeğe
Çok uzun yazdım ama daha yazsam saatlerce yazarım açıkçası. Kimse bizi anlamadığı için hem burada aynısını yaşamış olanların olması hem de yazmak fikri iyi geldi...