Canım biz eşimle bir sene tanışık 40 gün sevgili ve bir sene nişanlılık süresinden sonra evlendik ama nişanlılık döneminde bizde sürekli konuşuyorduk hatta küçük çaplı yaşıyorduk da şu an 8 senelik evliyiz inan ve hala aynı heyecan aynı tutku aynı istek hiç bir sorunumuz yok çok şükürsonuçta seviyoruz birbirimizi o istek ve tutku da sevmekten dolayı oluyor bunlar gayet normal
Sevgilim sen kendini nasıl mutlu hissediceksen öyle olsun diyo ısrarcı baskıcı değil bu konuda.bazı şeyleri yaşamadan bilemezsin bu da öyle bir konu kişilerin beklentilerine isteklerine göre değişir ,bu tür konuları genellemek yanlış olur ,peki bu kaygılarınızı sevgilinizle paylaştığınız da size neler söylüyor ,söyledikleri sizi ikna edebiliyor mu ?korkularınızdan uzaklaşabiliyormusunuz ?en sağlıklısı onla konuşmanız olacak ,tabiki evlilikten önce ciddi ilişkiler de veya ciddi olmasa dahi bir şeyler yaşayabiliyoruz ,seven insan yaşasa da değişmez fakat sevgiden çok bu bir heves ise elde ettikten sonra büyüsü bozulabilir ,bu olay kişiden kişiye değişir
anlayışlıysa acele etme her şeyi zamana yararak tadını çıkarak olması gerektiği gibi yaşa şimdiden her şeyi yaşayıp heyecanı öldürmenin bir anlamı yokSevgilim sen kendini nasıl mutlu hissediceksen öyle olsun diyo ısrarcı baskıcı değil bu konuda.
Sonuçta nişan için adım atmışsınız ne güzel korma bence ki sevgilin de nasıl istiyorsan öyle olsun demiş bu da seni sevdiğini saygı duyduğunu gösterirMutluluklar Dilerim öncelikle. Biraz daha ilerlemiş bi ilişki olsa bu kadar endişe etmem zaten hele ki nişanlı olsak yakında evlilik var zaten diye düşünürüm. Uzak da da olduğu için sıkılırız tamamen cinsellik odaklı oluruz diye korkuyorum.
sana yakinlasmasina izin verme kendini agirdan al seni elde ettikten sonra senden soguyabilirMerhaba hanımlar,
Direk konuya geçmek istiyorum. Fikirlerinize çok ihtiyacım var. Benim yaklaşık 5 aydır bi ilişkim var. Erkek arkadaşım memur ve başka bi şehirde yaşıyor. 3-4 haftada bi görüşebiliyoruz. Aylardır hiç ayrılık ciddi tartışma vs yaşamadık çok iyi anlaşıyoruz ve gayet seviyoruz birbirimizi ve ikimizde uzatmayıp nişan için cesaret toplamaya çalışıyoruz. Ailelerimize söyledik ciddi ilerleyen bi ilişki yani.
Sorun şu ki erkek arkadaşım ilk zamanlardan beri cinsellik konuşmaya fazlaca hevesli, istekli ufak ufak derken bende ters çıkmayınca biz bu durumu baya abarttık. Hiç bir şey konuşamaz olduk aklımız hep bunda değil ama planlarımızdan, hayallerimizden ailelerimizden, ilişkimizden de konuşuyoruz. Tahmin ettiğiniz üzere konuştukça uygulamak da istemeye başladık tabiki. Son buluşmamızda ufak çaplı yakınlaştık.
Sorunum şu, ben ilişkimde bu tarz şeyler yaşamak istemiyorum. bazen onu çok özlüyorum sevdiğim aşık olduğum insan olduğu için normal evet ama bunun ilişkimizi kötü etkileyeceğini artık cinsellik yaşamaya odaklanıp hep bundan konuşup tıkanacağımızı düşünüyorum. Kaybetmekten korkuyorum çünkü gerçekten güzel bi ilişki yaşıyoruz.
Bunun çözümü, yolu nedir?? Neyi ne derece yaşamalıyım, normal olan bu mudur? Ve en önemlisi böyle devam edersek birbirimizden soğur muyuz gerçekten??
Sizler ilişkilerinizi nasıl yaşadınız, yaşıyorsunuz gerçekten nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum çünkü bunun sorumluluğu tamamen bende bence.
Siz sadece nişanlınızla yani eşinizle birlikte oldunuz ve o bunu bile bile size bunlarımı yaptı? Yargılama aşağılama falan değil asla yanlış anlamayın ama neden tekrar barıştınız?13 sene önce 1 senelik nişanlılık dönemi geçirdim ve o yakınlaştığım ilk erkekti. Bol bol kaçamak yaşadık ama sürtünme şeklinde... Açık yazıyorum kusura bakmayın. Tabi ambiansın etkisiyle biraz biraz ufak girişler. Nişanlımı o kadar çok seviyordum ki onun için yapamayacağım şey yoktu. Haytaımın erkeğiydi ve o da bunu iliklerine kadar hissediyordu. Hayatına onlarca kız girmişti benden önce...Hiçbirine seni seviyorum dememiş, ki araştırdığımda doğru olduğunu gördüm. Evlendik ve kanama olmadı, eşim doktora gidelim dedi, ben kendimden eminim ya, sırf eşime ders vermek ve sonra büyük bir kavga çıkarmak için kabul ettim. Doktora gittik ve 3-4 yerinde yırtık olduğunu ve bunun çok önceden olduğunu söyledi. Merdivenlerden inerken öyle ağlıyordum ki biran yere yığılıp kalmışım. Eşim eve gelince konuşmadı, hiçbir şey söylemedi. Birkaç gün sonra sakin sakin yanıma geldi, konuşmak istediğini söyledi, oturdu ve ben bu şüpheyle yapamam, benim karakterime ters ayrılmak istiyorum dedi. 20 yaşındaydım ve zaten ailem bu evliliği onaylamamıştı. Dizlerine kapanıp yalvardım, bari birkaç sene sonra boşa beni, ailem ne der, Yeminler ettim ondan başkasına elimin değmediğine ama öylece donup durmuş sadece ayrılalım diyordu. Aradan birkaç ay geçti eşim konuyu kapattı, bir daha açmadı, bu konu unutuldu. Ama ben o derin yarayı öyle içimde hissettim ki adeta o günden sonra eşimin kölesi oldum, bir dediğini iki etmedim, hiçbir şeye itiraz etmedim. Sanki benliğim yoktu artık. Eşim beni defolu kabul etmişti ya o onun üstünlüğünü, ben de kabul edilmenin ezikliğini yaşıyordum. Yıllarca bir kere bile soramadım, bana inanmışmıydın diye. Evliliğimizin 11. senesinde benim içimi yıllarca kemiren ur artık vücuduma sığmıyordu, eşime sevgim bitmişti, çünkü beni doktora götürmesini, yıllar içinde yaptıklarını düşünüyordum. Benim köleliğim bitince kavgalar başladı, eşimde bana karşı zerre sevgi görmüyordum, kavga ettik, bana iki balyoz gibi cümle söyledi; "ben sevmeyi bilmiyorum, sen beni sevdiğin için seni seviyorum, seni o kadar sevdim ki başkasıyla düştün kalktın ben seni kabul ettim." Artık yılların birikimini iki gözü iki çeşme boşalttım: Keşke seninle hiç beraber olmasaydım, keşke oracıkta ölseydim,Seni sevdim inandım, Allaha karşı bir günah işledim, yıllardır bedelini ödüyorum, bana inandın sanmıştım, öyle şerefsizmişsin ki yıllardır sana yalan söylediğine inandığın biriyle beraber olabilmişsin. Artık bitti dedim. Çektim gittim, içim öyle rahatladı ki, sanki sırtımda dağları taşımışım yıllardır. Sonra eşim güllerce yalnız kaldı, hiçbir telefonuna çıkmadım. Eve girememiş günlerce, eşyalarımı koklamış, hayatında ilk kez ağlamış öyle diyor. Neyse yeniden barıştık, çünkü eşim artık bana inandığına yeminler etti. Çok uzun oldu ama ben gayrimeşru bir ilişki yaşadım, sözde evleneceğim adamla. Hayatım zehir oldu. Helal varken haramı tercih etmemek gerek. Bu günahın bedelini inşallah dünyada çekmişimdir. Nişanlınıza deyin ki "evet ben de istiyorum ama Allahtan korkuyorum " bu açıklama üzerine artık kimse diyecek bir laf bulamaz
Yani siz eşinizle evlenmeden önce birşeyler yaşadınız ama o sanki siz daha önceden başka biriyle yaşadığınızdan şüphe duydu?Tabi burada her şeyi yazmak mümkün değil, problemin kendinde olduğunu, kendinin çok kadınla beraber olduğu için güven yönünde hastalıklı olduğunu, hayatta kimseye güvenemediğini, gerekirse tedavi olmak istediğini ağlayarak söyledi. Ki eşim inanılmaz gururlu ve bay mükemmeldir, asla kendine karakterine laf söylemez, söyletmez, asla ağlamaz...pişman bir adam gördüm, affettim, çok şükür mutluyuz. İkimizin de günahının bedeli olduğunu düşünüyorum. O onlarca kadınla beraberliğinin bedelini kendi karısına bile güvenmeyerek, ben ise kadınlığımı verdiğim halde iffetimden kendi kocamın şüphe ettiği biri olarak ödedim. Diyeceğim o ki, kul hesaplarının yanında bir de ilahi hesap var. Nişanlım, sevgilim, erkek arkadaşım ne düşünür, yerine Allah ne düşünür demek gerek.
Keşke tepkinizi o zamanlar gösterseydiniz. Çünkü kendinizi ona karşı ezdirerek gerçekten ona yalan söylemişte kandırmışsınız gibi olmuşAynennn...
Yani surekli bu konulari konusmak sana zarar verecgini dusunmuyorum ama biraz mesafe koy konusurken bile.. ve ben senin yerinde olsam is ciddiye binmeden fazla yakinlasmam. Cunku erkeklerde soyle bir algi var acaba benden oncede birileriyle boylemiydi diye dusunur arada kizmak iyidir mesefeli davranmak iyidir. Yarin bir gun aranizda sıkınti cikar hem bunu yuzune vurur( erkekler bunu yapar) hemde seni basitlestirebilir gozunde bu sefer ciddi bir yola girmez ve olan sana olur. Bence her cinsel konusmada ciddiyetini belirt hatta artik bir yuva hayalinden bahset ve evlenince daha ozgurce bir cinsel hayatiniz olacagini o zaman herseyi yasayabilecegini soyle. En azindan o da buna gore hareket ederMerhaba hanımlar,
Direk konuya geçmek istiyorum. Fikirlerinize çok ihtiyacım var. Benim yaklaşık 5 aydır bi ilişkim var. Erkek arkadaşım memur ve başka bi şehirde yaşıyor. 3-4 haftada bi görüşebiliyoruz. Aylardır hiç ayrılık ciddi tartışma vs yaşamadık çok iyi anlaşıyoruz ve gayet seviyoruz birbirimizi ve ikimizde uzatmayıp nişan için cesaret toplamaya çalışıyoruz. Ailelerimize söyledik ciddi ilerleyen bi ilişki yani.
Sorun şu ki erkek arkadaşım ilk zamanlardan beri cinsellik konuşmaya fazlaca hevesli, istekli ufak ufak derken bende ters çıkmayınca biz bu durumu baya abarttık. Hiç bir şey konuşamaz olduk aklımız hep bunda değil ama planlarımızdan, hayallerimizden ailelerimizden, ilişkimizden de konuşuyoruz. Tahmin ettiğiniz üzere konuştukça uygulamak da istemeye başladık tabiki. Son buluşmamızda ufak çaplı yakınlaştık.
Sorunum şu, ben ilişkimde bu tarz şeyler yaşamak istemiyorum. bazen onu çok özlüyorum sevdiğim aşık olduğum insan olduğu için normal evet ama bunun ilişkimizi kötü etkileyeceğini artık cinsellik yaşamaya odaklanıp hep bundan konuşup tıkanacağımızı düşünüyorum. Kaybetmekten korkuyorum çünkü gerçekten güzel bi ilişki yaşıyoruz.
Bunun çözümü, yolu nedir?? Neyi ne derece yaşamalıyım, normal olan bu mudur? Ve en önemlisi böyle devam edersek birbirimizden soğur muyuz gerçekten??
Sizler ilişkilerinizi nasıl yaşadınız, yaşıyorsunuz gerçekten nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum çünkü bunun sorumluluğu tamamen bende bence.
13 sene önce 1 senelik nişanlılık dönemi geçirdim ve o yakınlaştığım ilk erkekti. Bol bol kaçamak yaşadık ama sürtünme şeklinde... Açık yazıyorum kusura bakmayın. Tabi ambiansın etkisiyle biraz biraz ufak girişler. Nişanlımı o kadar çok seviyordum ki onun için yapamayacağım şey yoktu. Haytaımın erkeğiydi ve o da bunu iliklerine kadar hissediyordu. Hayatına onlarca kız girmişti benden önce...Hiçbirine seni seviyorum dememiş, ki araştırdığımda doğru olduğunu gördüm. Evlendik ve kanama olmadı, eşim doktora gidelim dedi, ben kendimden eminim ya, sırf eşime ders vermek ve sonra büyük bir kavga çıkarmak için kabul ettim. Doktora gittik ve 3-4 yerinde yırtık olduğunu ve bunun çok önceden olduğunu söyledi. Merdivenlerden inerken öyle ağlıyordum ki biran yere yığılıp kalmışım. Eşim eve gelince konuşmadı, hiçbir şey söylemedi. Birkaç gün sonra sakin sakin yanıma geldi, konuşmak istediğini söyledi, oturdu ve ben bu şüpheyle yapamam, benim karakterime ters ayrılmak istiyorum dedi. 20 yaşındaydım ve zaten ailem bu evliliği onaylamamıştı. Dizlerine kapanıp yalvardım, bari birkaç sene sonra boşa beni, ailem ne der, Yeminler ettim ondan başkasına elimin değmediğine ama öylece donup durmuş sadece ayrılalım diyordu. Aradan birkaç ay geçti eşim konuyu kapattı, bir daha açmadı, bu konu unutuldu. Ama ben o derin yarayı öyle içimde hissettim ki adeta o günden sonra eşimin kölesi oldum, bir dediğini iki etmedim, hiçbir şeye itiraz etmedim. Sanki benliğim yoktu artık. Eşim beni defolu kabul etmişti ya o onun üstünlüğünü, ben de kabul edilmenin ezikliğini yaşıyordum. Yıllarca bir kere bile soramadım, bana inanmışmıydın diye. Evliliğimizin 11. senesinde benim içimi yıllarca kemiren ur artık vücuduma sığmıyordu, eşime sevgim bitmişti, çünkü beni doktora götürmesini, yıllar içinde yaptıklarını düşünüyordum. Benim köleliğim bitince kavgalar başladı, eşimde bana karşı zerre sevgi görmüyordum, kavga ettik, bana iki balyoz gibi cümle söyledi; "ben sevmeyi bilmiyorum, sen beni sevdiğin için seni seviyorum, seni o kadar sevdim ki başkasıyla düştün kalktın ben seni kabul ettim." Artık yılların birikimini iki gözü iki çeşme boşalttım: Keşke seninle hiç beraber olmasaydım, keşke oracıkta ölseydim,Seni sevdim inandım, Allaha karşı bir günah işledim, yıllardır bedelini ödüyorum, bana inandın sanmıştım, öyle şerefsizmişsin ki yıllardır sana yalan söylediğine inandığın biriyle beraber olabilmişsin. Artık bitti dedim. Çektim gittim, içim öyle rahatladı ki, sanki sırtımda dağları taşımışım yıllardır. Sonra eşim güllerce yalnız kaldı, hiçbir telefonuna çıkmadım. Eve girememiş günlerce, eşyalarımı koklamış, hayatında ilk kez ağlamış öyle diyor. Neyse yeniden barıştık, çünkü eşim artık bana inandığına yeminler etti. Çok uzun oldu ama ben gayrimeşru bir ilişki yaşadım, sözde evleneceğim adamla. Hayatım zehir oldu. Helal varken haramı tercih etmemek gerek. Bu günahın bedelini inşallah dünyada çekmişimdir. Nişanlınıza deyin ki "evet ben de istiyorum ama Allahtan korkuyorum " bu açıklama üzerine artık kimse diyecek bir laf bulamaz
Böyle birine nasıl döne bildiniz Allah aşkına?
Peki siz kendisinin ilki miydiniz? Hayatına benden önce onlarca kişi girmiş diye yazmışsınız birde..
Sizin hayatınız mı çok değersizdi de, kendinize bunları yaşattınız...
Azıcık kendinize saygı!
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?