Sevgilisinden Ayrılanlar Kulübü

kızlar bir kere daha anladımki erkekler güçlü dim dik yıkılmayan kuyrugunu dik tutanları seviyormuş kaçanda kovalanıyormuş tecrübemle sabit oldu bugün :76:
 
canım gülcüm bgn cok mutlu cünkü birlikte basladıgımız dik durma gururlu olma planı meyvelerını verıyor..eskı erkek arkadası oguzhan ona sana asık degılım demıstı bılıyosunuz..ve bırbırlerıne resti cekmıslerdı ve gulun dogum gununde ılk aramalar basladı msjlar..daha snrasında soguk konusmanın etkısıyle bulusalım demeler..ve yıne hyr deyınce senden nefret edıorum gıbı sözler..cunku erkekler hep beklerkı kırıp dökücekler ama karsı taraf hep alttan alıcak..ama olmadı..gül yıne mesafesini korudu..ve o yıne aradı..aksamda msj cekmıs senı sevıyorum dıe..gulden yıne cvp yok..gül onu sahte profilden ekledı bır kız olarak..oguzla dertlestı sankı sevgılısınden ayrılmıs gıbı..oguz akıllar verdı..dıkkat edın kızlar bır erkegın sözlerine..karsında dık dur neden aglayacaksınkı.nkdr ıcın kan aglasada gülüp gececeksın.gururlu olucaksın..bende cok sevıorum demıs üstelik..agladıgınıda yazmıs..dertlesmısler...allah herkeze bnları duymayı nasip etsin..herseyı gül icin yaptıgını sölemiş..ondan vazgecmek zorunda oldugunu içi kan aglasada..allah herkeze duymayı nasip etsin.
 

evet canım ve devam edicem tepkisiz kalmaya en güzeli unutmakmış iki dakkada kıymete biniliyo ne kadar üstüne gidince o kadar kaçıyorlar ama daha bi hafta olmadı ben kuyrugumu dik tuttuğumdan kendi başladı değerimi anlamaya inş sizinkilerde öyle olur cnm arkadaşım yorumun için teşekkür ederim..
 

tebrikler o zamn canm... çok sevndm
 
o kdar şey olduki :S
ben dışarı çıkarken gidiyomuşsun yeni duydum hakkını helal et yazmış
cvp vermedim aradı aradı araynca meşgule aldım
helal olsun. yazdım görüşürüz inş yazdı.şans belli olmaz yada hç gerek yok bnm açımdan dedim
oda istek var ısrar yok kfana göre dedi saol dedim
beş dk snra
*özledim... yazmış....bşi yzmaynca yne çağrı attı
öyle mi kfr ettiğin hç bşiyi haketmeyen kzı mı özledn dedim
halada öle ama özldm nse k.b anlamcksn bni i gnler yazmış
bşi yazmadım..baya bi zmn geçti arkla knuşurken bi msj üşenmemiş gripinin sen gidiyosun şarkısını yazmış..
snrada buda son mjsmdı allaha emanet ol kib umarım ilerde bni anlarsın mantıklı dşününce bi dha rhatsız etmicem yazmış
cvp vermedim. sonra yazdım aşk cesaret ister bunun olmasını ben değil sen istedn oldu.a.e.o yazdm
dha snra uzaktan göreim dedim tam dükanın ordan gçerken bu çkmasın mı dondum kaldım :Sbakmadan yürüdüm snra otrdum bi kenara bklemye başladm grsn dye
grmedi kafasını uzatp uzatp bktı frhat geldi yanıma arkadaşı, ne bekliyosun burda kardeşm grmiyo içeri.. görmek istiyosa yada knuşmak gelsn knuşlm dyo sna dedi..yok gelmicem dedim
ama sanki istiyo gibisin dedi güldü hyr istemiyorum o bna gelsn dedim oda gelmez dedi iyi gidiyorum o zmn dedim gittim
 
İyi yapmışsın bence canım.Bende anket - soru sorma profilimi geri açtım.Bir sürü de soru yanıtladım.Beni oradan rahatça takip edebiliyor.Onunda her profili açık, biz dünyaya kendimizi kapatıyoruz, onlar aynen devam ediyolar oh ne ala.Bende artık hiçbişey olmamış gibi devam ediyorum, hatta facebookda ilişkisi var yaptım ama yorum yapmasınlar diye duvarımda yayınlamadım.Soru sorma sitesinde bununla ilgili soru geldi onuda yayınladım hatta.
 

yavrum sana ne desem bılemedım kı..internet üzerründen dvm edıosun hala onu takıbe..al sana böle cvp verım ben İlişki durumunuzu değiştirecek birini değil, Hayatınızı değiştirecek birini bulun....baskada bişi demiorum...artık gerı getırmenın degıl unutmanın yollarını aramalısın bnce
 
Kuzularımmmmm günaydınnnnnn kısaca bir özet geçiyorum size durumu buluştuk nemi oldu sarılmalar öpmeler koklamalar kavgalar bağrışmalar ama hala dilde bittiler bitmemiş dedim peşinden koşmam gerektiğini düşündüm savundum sevgimi ama ne çare haftasonu öle böle saçma sapan mesajlaşmalar oldu hepsinin sonundada herşey bitti yazıyordu şimdi sıra kendimi geri çekmede zamana bırakıp beklemedeyim Rabbim bana kuvvet versin aramıyım onu izleyeyim uzaktan zaten bitirebiliyorsa hiç benim olmasın...
 

allah yardımcın olsun canım çok zor evet... :S
 
willed'im, arzulum,jessicarabbit'im,forevertogether'ım esra esrammm hepinize teşekkür ederim kızçelerim umarım hatta dilerim buraya en güzel haberlerle gelirsiniz kuzularım hepinizi çok sevdim tanımadığımız halde dayanışma içinde olmamız birimiz bi buluşma bi mesaj çekme faslı yaşasa kendi arkadaşlarından önce buraya koşmamız heyecanımızı üzüntülerimizi aktarmamız kısaca bi buçuk aydır gerçekten çok iyi oldum burda toparlandım en güzel duam hepimiz için hayırlısı hayırlıysa sevdilerimizede kavuşalım onların gözündeki değeri yitirmemiş bi şekilde ben çok uğraştım ağladımda yalvardım da artık gidiyorum hepiniz hakkınızı helal edin arada girdiğimde hepinizi barışmış veya sevinçli anlarınızı buraya yazarken görmek isterim HOŞÇAKALIN...
 

gitme canım bizi yalnız bırakma o güzel sohbetlerinle hepimizin birbirimize ihtiyacı var umarım yeni hayatın sana mutluluklar getirir bugünler aklına geldiğinde tebessüm eder geçersin
 
Kızlar banada yorum yapın banada destek olun((( gerçekten buna ihtiyacım var kkda okuduğum kadarıyla kızlarda genel kanı ne kadar seversen sev peşinden koşma gösterme sevgini anlasın kıymetini bunumu yapmak lazım??? şuan aynen bu haldeyim
 

evet canım aynen öyle yapmak lazım malesef erkekler bundan anlıyor değerden anlamıyorlar
 
evet canım aynen öyle yapmak lazım malesef erkekler bundan anlıyor değerden anlamıyorlar

Kalbe söz geçmiyoki parmaklara atmak istemiyorum mesaj aramakta ama bi bakıyorumki aramışım mesaj atmışım zırlıyorum (((((((((((( şimdi iyi peki ya akşamları geceleri offfff dayanmam lazım
 
Kalbe söz geçmiyoki parmaklara atmak istemiyorum mesaj aramakta ama bi bakıyorumki aramışım mesaj atmışım zırlıyorum (((((((((((( şimdi iyi peki ya akşamları geceleri offfff dayanmam lazım

ben de senin gibiydim aramadan duramıyordum aramıycam diyordum 2 gün geçiyordu tekrar arıyordum ama şimdi asla aramak aklıma bile gelmiyo hatta kendisi bile aklıma pek gelmiyo sadece yaptığı kalleşlikler midemi bulandırıyor o kadar telefonunu kendinden uzak tutmaya çalış hatta kapalı tut daha huzurlu hissedersin kendini ona ne söylemek istiyorsan gel burda bize yaz ama ona asla yazma sen aradıkça, yazdıkça o daha fazla uzaklaşacaktır senden
 

gimene üzüldüm ama bu durumu atlatmış olman çok güzell.. sanırm bende atlattım.içimden hiçbişey gelmio ona karşı galiba dualarım kabul oldu içimde BİTTİ o... şükürler olsun
 
kızlarr bakın ne okudum
Ahh bu nasıl bişey böyle okuyun derim sonuna kadar

SENİN İÇİN ÖLÜRÜM
Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez... Biri tıpta okuyordu, öbürü mimarlıkta. O ilk karşılaşmadan sonra, bir kere, bir kere, bir kere daha karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan, aynı otobüse bindiler. Gençtiler, çok genç... Birbirileriyle konuşacak cesareti bulmaları biraz zaman aldı ama sonunda başardılar. İkisi de her sabah otobüse bindikleri semtte oturmuyorlardı aslında. Delikanlı arkadaşında kaldığı için o duraktan binmişti otobüse, kız ise ablasında.
Sırf birbirilerini görebilmek için, her sabah erkenden evlerinden çıkıp, şehrin öbür ucundaki o durağa, onların durağına geldiklerini, gülerek itiraf ettiler bir süre sonra...
Okullarını bitirince hemen evlendiler. Mutluydular hem de çok mutlu... Bazen işsiz, bazen parasız kaldılar ama öylesine sıkı kenetlenmişti ki yürekleri ve elleri, hiçbir şeyi umursamadılar. Ayın sonunu zor getirdikleri günlerde de ünlü bir doktor ve ünlü bir mimar olduklarında da hep mutluydular. Zaman aşımına uğrayan, alışkanlıklara yenik düşen, banka hesabında para kalmadığı için ya da tam tersine o hesabı daha da kabarık hale getirmek uğuruna bitip-tükeniveren sevgilerden değildi onlarınki...
Günler günleri, yıllar yılları kovaladıkça sevgileri de büyüdü, büyüdü... Tek eksikleri çocuklarının olmamasıydı. Zorlu bir tedavi sürecine rağmen çocuk sahibi olmayınca, “bütün mutlulukların bizim olmasını beklemek, bencillik olur” diyerek devam ettiler hayatlarına. Çocuk yerine, sevgilerini büyüttüler... “Senin için ölürüm” derdi kadın, sımsıkı sarılıp adama ve adam; “Hayır, ben senin için ölürüm” diye yanıt verirdi hep...
Bazen eve geldiğinde, aynanın üzerinde bir not görürdü kadın, “Bir tanem, kütüphanenin ikinci rafına bak...” Kütüphanenin ikinci rafında başka bir not olurdu; “Mutfaktaki masanın üzerine bak ve seni çok sevdiğimi sakın unutma.” Mutfaktaki masadan, salondaki dolaba sevgi dolu notları okuya okuya koşturan kadın, sonunda kimi zaman bir demet çiçek, kimi zaman en sevdiği çikolatalar, kimi zaman da pahalı armağanlarla karşılaşırdı... Aldığı hediyenin ne olduğu önemli değildi zaten...
Hayat ne kadar hızlı akarsa aksın, işleri ne kadar çok olursa olsun hep birbirlerine ayıracak zaman buluyorlardı bulmasına ama kırklı yaşların ortalarına geldiklerinde, daha az çalışmaya karar verdiler. Adam, hastaneden ayrıldı ve muayenehanesinde hasta kabul etmeye başladı. Kadın da mimarlık bürosunu kapadı ve sadece özel projelerde görev aldı. Artık daha fazla beraber olabiliyorlardı.
Bir gün sahilde dolaşırken, harap durumda bir ev gördü kadın, üzerinde satılık levhası asılı olan.
“Ne dersin, bu evi alalım mı?” dedi adama. “Bu viraneyi yıktırır, harika bir ev yaparız. Projeyi kafamda çizdim bile. Kocaman terası olan, martıları kahvaltıya davet edeceğimiz bir deniz evi yapalım burayı...”
“Sen istersin de ben hiç hayır diyebilir miyim?” diye cevap verdi adam. “Amerika’daki tıp kongresinden döner dönmez ararım emlakçiyi... Kaç para olursa olsun, burası bizimdir artık...”
Sadece bir hafta ayrı kalacaklarını bildikleri halde, ayrılmaları zor oldu adam Amerika’ya giderken. Her gün, her saat konuştular telefonla…
Gözyaşları içinde kucaklaştılar havaalanında. Fakat birkaç gün sonra, kocasında bir tuhaflık olduğunu fark etti kadın. Eskisi kadar mutlu görünmüyor, konuşmaktan kaçınıyordu. Onu neşelendirmek için, sahildeki evi hatırlattı ve çizdiği projeyi verdi kadın ama hiç beklemediği bir cevap aldı: “Canım, o ev bizim bütçemizi aşıyor. Sen en iyisi o evi unut...”
Mutsuzluk, mutluluğun tadına alışmış insanlara daha da acı, daha da çekilmez gelir. Kadın, hiç sevmedi bu beklenmedik misafiri. Derdini söylemesi için yalvardı adama. “Senin için ölürüm, biliyorsun, ne olur anlat” diye dil döktü boş yere...
Yıllardır sevdiği adam, duyarsız ve sevgisiz biriyle yer değiştirmişti sanki. Ona ulaşmaya çalıştıkça, beton duvarlara çarpıyordu kadın, her çarpmada daha fazla kanıyordu yüreği...
Bir gün, çocukluğunun, gençliğinin ve bütün hayatının birlikte geçtiği arkadaşına dert yanarken; “Artık dayanamıyorum, sana söylemek zorundayım” diye sözünü kesti arkadaşı: “O, seni aldatıyor. İş yerimin tam karşısındaki lokantada genç bir kadınla yemek yiyor her öğlen. Sonra sarmaş dolaş biniyorlar arabaya...”
“Sus, sus çabuk, duymak istemiyorum bu yalanları” diye bağırdı kadın. Onca yıllık arkadaşını, kendisini kıskanmakla suçladı...
Ertesi gün, öğle vakti o lokantanın hemen karşısında bir köşeye sindi sessizce ve peri masallarının, sadece masal olduğunu anladı... Kocasının eskiden aynı hastanede çalıştığı genç çocuk doktorunu tanıdı hemen. Bazen evlerinde ağırladıkları kadına nasıl sarıldığını gördü adamın...
Akşam kocası eve gelir gelmez, bazen bağırıp, bazen ağlayarak, bazen ona sımsıkı sarılıp bazen de yumruklayarak haykırdı suratına her şeyi. İnkar etmedi adam. Zamanla duyguların değişebildiği, insanların orta yaşa geldiklerinde farklılık aradığı gibi bir şeyler geveledi ağzında ve bavulunu alıp gitti evden. Kapıdan çıkarken, “son bir kez kucaklamak isterim seni” diyecek oldu ama kadın, “defol” dedi nefretle...
İlk celsede boşandılar... Modern bir aşk hikayesinin böyle son bulmasına kimse inanamadı. Arkadaşlarının desteğiyle ayakta kalmaya çalıştı kadın. Adamın, sevgilisiyle birlikte Amerika’ya yerleştiğini öğrendi. Bazen yalnız kaldığında, onu hala sevdiğini hissedince, ağlama nöbetleri geçiriyor, aşkın yerini, en az onun kadar kuvvetli bir duygu olan nefretin alması için dua ediyordu.
Aradan bir yıl geçti... Her şeyin ilacı olduğu söylenen zaman bile, kadının derdine çare olamamıştı. Bir sabah, ısrarla çalan zilin sesiyle uyandı. Kapıyı açtığında, karşısında o kadını gördü.
“Sen, buraya ne yüzle geliyorsun” diye bağırmak istedi ama sesi çıkmadı.
“Lütfen, içeri girmeme izin ver, mutlaka konuşmamız gerekiyor.” dedi genç kadın.
Kanepeye ilişti ve zor duyulan bir sesle konuşmaya başladı:
“Hiçbir şey göründüğü gibi değil aslında. Çok üzgünüm ama o bir saat önce öldü. Geçen yıl Amerika’daki kongre sırasında öğrendi hastalığını ve yaklaşık bir senelik ömrü kaldğını. Buna dayanamayacağını, hep söylediğin gibi onunla birlikte ölmek isteyeceğini biliyordu. Seni kendinden uzaklaştırmak için, benden sevgilisi rolünü oynamamı istedi. Ailesine de haber vermedi. Birlikte Amerika’ya yerleştiğimiz yalanını yaydı. Oysa ilk karşılaştığınız otobüs durağının karşısında bir ev tutmuştu. Tedavi görüyor ve kurtulacağına inanıyordu ama olmadı. Gece fenalaşmış, bakıcısı beni aradı, son anda yetiştim. Sana bu kutuyu vermemi istedi...”
Gözlerinden akan yaşları durduramayacağını biliyordu kadın. Hemen oracıkta ölmek istiyordu. Eline tutuşturulan kutuyu açmayı neden sonra akıl edebildi. İtinayla katlanmış bir sürü kağıt duruyordu kutuda. İlk kağıtta,
“Lütfen bütün notları sırayla oku bir tanem diyordu...”
Sırayla okudu;
“Seni çok sevdim,
Seni sevmekten hiç vazgeçmedim,
Senin için ölürüm derdin hep, doğru söylediğini bilirdim.
Fakat benim için ölmeni istemedim.
Şimdi bana söz vermeni istiyorum. Benim için yaşayacaksın, anlaştık mı?”
Son kağıdı eline alırken, kutuda bir anahtar olduğunu gördü kadın... Ve son kağıtta şunlar yazılıydı:
“Sahildeki evimizi senin çizdiğin projeye göre yaptırdım. Kocaman terasta martılarla kahvaltı ederken, ben hep seni seyrediyor olacağım...”
 
Kalbe söz geçmiyoki parmaklara atmak istemiyorum mesaj aramakta ama bi bakıyorumki aramışım mesaj atmışım zırlıyorum (((((((((((( şimdi iyi peki ya akşamları geceleri offfff dayanmam lazım

canm kesinlikle arama bende senin gibiydim ona o kadar alışmıştım ki her gece onla konuşmadan uyumazdım.. mutlaka mesj atardım ama su an öyle pişmanm ki keşke hiç aramasaydım daha önce bırakabilseydim onu.. benden uzaklaştı sadece onu her aradığmda.. o geceler onsuz öyle kötüydüm ama alıştm şimdi 1 haftadır ne o aradı nede ben.. ama böyle olmalıymış keske en başta bıraksaydım... beni hiç hak etmemiş asla arama canm..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…