diyorsun.. ama yazdıkların öyle demiyor:
bence sen ne istediğini bilmiyorsun. hatta sen daha neye kızdığını bile bilmiyorsun. sevgilinin ailesine kızma hakkın yok. belki sevgiline kızma hakkın olabilir. seni bırakıp gitti diye ama soru şu: kim gitmezdi ki? günümüzde herkes kendi hayatının derdinde. aşk ve ilişkiler kitaplarda okuduğumuz, filmlerde izlediğimiz gibi bir şey değil. demem o ki, kendini fazla kaptırma. bırak sevgilin kendi hayatını düşünsün, sen de kendi hayatını.birbirinize mutluluk verin, üzüntü değil. geceleri uyuyamıyorsan, bu ilişkinin ne anlamı var?
ayrıca ben ailesine nasıl dayanıcam tarzı bişey demişsin. bana çok absürd geldi. çocuk senin sözlün ya da nişanlın değil, ailesiyle muhattap olman gerekmiyor. fazla muhabbet tez ayrılık getirir derler. ne gerek var daha kayınvaliden olmayan bir kadına o sıfatı vermeye ve özel günlerde aramaya ya da çağırdığında gitmeye? sonra böyle garip beklentiler içine girer ve üzülürsün işte. biraz ayakların yere basmıyo bence senin. kadın oğlunu tutacak elbet. gelinler bile kaynanalar için el kızıdır, kendi evlatları gibi olamazlar torun torba verdikleri halde. düşün sen o bile değilsin daha. uzun süre de olmazsın gibime geliyor. sevgilin kuvvetle muhtemel yeni mezun, 22 yaşında, askerlik ve iş derdi olan biri. bunun birikimi var cart curt. bunlar olmasa bile üniversite mezunu erkekler genelde 29-30 yaşından evvel evlenmiyor. ki mantıklı buluyorum bunu da.
kısadan hisse, sevgililik döneminde eğlenemene bak. sorun yaratma kendine.