Sevgi kıyaslaması

suzybae

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
22 Mayıs 2024
11
7
22
Herkese merhaba.

Yıllardır anonim olarak konu okuduğum forumda sonunda üyeyim. Buna neden olan ise artık gerçekten ikilemde olmam. Kendi mantığım ve kalbim bana yetmiyor artık. Uzatmadan konuya giriyorum.
22 yaşına girecek yaşıtlarından olgun bir genç kızım ve birkaç ay önce nişanlandım. Ben gerçekten zor birisiyim ve bu noktaya kolay gelmedik. Şüpheci ve güvensiz birisiyim bu yüzden yanlış da olsa sevgiliyken telefonunu karıştırmıştım ve eski sevgilisiyle olan mesajları e-postada arşivlenmişti. Alıp kendime attım ve ondan sildim. Benden önce arşivlemişti ve büyük ihtimalle silmeyi bile unutmuştu. Ben gerçekten üşenmeyip bütün mesajları okudum ve aşırı toksik bir ilişkileri olduğunu gördüm. Ama sorun şu ki o kıza sürekli uzun uzun mesajlar, durduk yere içinden gelerek güzel mesajlar yazmış içini dökmüş. Bu benim en sevdiğim sevgi dilidir yani konuşmak, birden içinden gelerek uzun uzun yazmak ve daha önce sevdiğim herkese de yaptığım, bana da yapılan bir şey. İlişkimizin başında mektup yazmasını istemiştim sürekli unutmuştu sürekli hatırlatmıştım bir süre sonra da konuyu tamamen kapattım ve hiç hatırlayıp yazmadı. Ben ona bir kere uzun mesaj attım ve cevap vermeyi unutup saatler sonra cevap vermişti beni de tatmin etmemişti. Belki bundan sonra içinden gelerek yazar benim gibi dedim ama asla ve asla öyle bir mesaj almadım. Mesela yan yanayken insanın içine birden gelir seni çok seviyorum ya falan deriz bana bu hep oluyor ama ona çook nadir. Eksiklik hissediyorum, sevgi dilimiin bu olduğunu ve buna aşırı ihtiyaç duyduğumu da biliyor. Bugün bir konudan tartışırken sinirimi atamadım ve bu konuyu açtım. Bana neden yazmıyorsun dedim. Kendini başkalarıyla kıyaslama dedi. Ben de başkasıyla değil senin davranışlarını kıyaslıyorum, sevgi dilimin bu olduğunu bile bile bana neden hiç yazmadın dedim. Artık olgunlaştım öyle birisi değilim, içimden gelmiyor istemiyorum onun yerine söylemeyi tercih ediyorum diyor ama öyle aman aman bir şey yok benim için bu eksikliği dolduracak. İşin garip tarafı artık benim de ona hiç içimden gelmiyor. Nişan fotoğraflarımızı hala paylaşmadım çünkü açıklamaya ne yazacağımı bile bilemedim. Hevesimi kırmamış olsa içimden gelen çok özel şeyler yazardım ama yok gelmiyor. Benim öğrendiğim sevgi bu değil. Bana göre seven insanın içinden mutlaka gelir yazmıyorsa söyler. Bu konuda ne düşünmem gerektiğini bilmiyorum. Siz neler söylersiniz?

Daha fazla insanların kendi içindeki kinini öfkesini bana kusmasını istemediğim için buraya bırakıyorum.
Yazılanları okuduğumda şok oldum beklediğim tepki bu değildi ama siz de haklısınız kimse kimseyi basit bir anlatımla tanıyamaz ve durumu değerlendiremez Sadece sevgi dilimizin farklı olduğunu söyledim. Benim sevgi dilimi eskiden bir başkasına sunabildiğini bildiğim için bana sunamamasını kişisel algılıyorum doğru mu yanlış mı diye sormak istemiştim
Mektup konusunda aklınıza ne geldi bilmiyorum ama bu bir sevgi dilenciliği muhabbeti değildi. Eski dönemleri seviyorum ve senden bir mektup almak hoşuma gider, saklarım demiştim. Hatırlatmamın nedeni ise ne yazacağını merak etmemdi, asla darlamadım kimseyi. Bu konuyu gülerek şakalaşarak konuşurduk.
Olgunluk konusuna gelirsek yalnız bahsettiklerim üzerinden yargılamanız pek doğru değil. Kendimce çocukluğumdan beri çok zor bir hayatım oldu ve bu bana şüphe ile güvensizlik bıraktı. Sevginin ne olduğunu bilmeyen bir çocuktum ve ne olduğunu 'kendimce' bilebilmek için uğraşmam gerekti. Tabii ki yargı ile yaklaşmıyorum kimseye, sadece güven puanını zamanla veriyorum. Nişanlımın telefonunu karıştırma sebebim ise 2 ay boyunca şüphelendirmesiydi ki bu sayede yalan söylediğini öğrenmiş oldum çünkü kendisine sorduğumda doğruyu söylemiyordu. Yani zamanında ufak bir yalanla güvenimi kıran, daha sonra en güzel şekilde yeniden inşa eden çaba gösteren birisiydi bu yüzden evlilik yoluna girebildik. Bu devirde kimse güvenemeyeceği birisiyle evlenmek istemez. İnsanlar kıldan tüyden nem kaparken benim güven konusunda zor olmam olgun olmadığımı göstermez :)
Şuan konuyu açtığım halimden daha mantıklı düşünebiliyorum. Yorumlarınız için teşekkür ederim. Herkese önyargısız, sakin bir hayat diliyorum.
 
Son düzenleme:

Hiç olgun değilsin, hiç aklı başında değil tavırların. Evlenecek yetişkin olgunluğuna ulaşamamışsın. Biraz büyü, kendini geliştir öyle bu yola gir. Yaptıkların korkunç takıntılı şeyler.
 
Sevgi dilinizi karşı taraf anlamıyorsa/işine gelmiyorsa mutlu olabilme şansınız maalesef yok.

Yaş ve olgunluk konusuna değinmiyorum bile. Sadece, herkesin her şeyden ve herkesten önce kendisini sevmesi, kendisine saygı duyması ve kendisiyle mutlu olmayı da bilmesi gerekir. İçimizde birçok duygu eksik olduğu zaman, işte böyle dışardan desteklenmek ve onaylanmak için kendi değerimizi düşürürüz.

Kendinize yatırım yapmadan, evlilik düşünmeyin. Bu kişiyle de mutlu olamayacağınız çok çok net.
 
ne alaka ya? genç ve avare iken böyle mesajlar yazmak için vakit buluyordur, zaten biraz da ergen işi bu uzun uzun iç dökme mesajları. ama yaşla ve meşgalelerle beraber insan buna vakit ve lüzum bulamıyor doğal olarak.

bu arada olgun birisinin zor, şüpheci ve güvensiz olabileceğini kavrayamadım. yazdıklarınızdan da pek olgun gelmediniz. bilakis daha çoook pişmeniz gerek gibi

sizin sevgi diliniz buysa ve vazgeçilmezse sizin için, başkasına yapıp yapmamasına takılmanıza gerek yok; size yeterli gelmiyorsa salın adamı gitsşn
 
Siz sevgi dilinizin farkındasınız ama şuan bu şekilde sevgi diliniz on yıl sonra belki dokunsal sevgi diline geçeceksiniz temas ile hissedeceksiniz sevgiyi yada hediyeleşme olana yani bu dönem dönem değişir. Sevgilinizin eski kız arkadaşındaki döneminde o sekildeymiş yazabiliyormuş artık yapamıyor yada bunu yapmak istemiyor. Ona yapilan bir şey illaki size yapılacak diye bir durum yok.
Romantizmden besleniyorsanız daha sakin daha ılımlı bir yapıda olmanız gerekebilir. Bana şüphe ve güvensizlikle yaklaşan birine değil mektup hiciv bile yazmazdım.
 
Sevgilim bana uzun bir mektup yaz dese ve unuttum ayağına yattığım halde bin defa tekrarlasa soğurdum. Çok yorucusun böyle hayat geçmez, çocuğu biraz sal.
 
Niye kizdiniz ki kizcagiza?

Adamin potansiyelini gormus, bana gostermiyorsa beni oyle sevmiyordur diye dert etmis. Sanki 22 yasindayken kimse boyle dertlere sahip değildi, anlamiyorum ki hepiniz mi annenizin karnindan ciktiktan sonra ergenligi pat diye atlatip, olgun evli barkli kadinlara dönüştünüz?


22 yasinda gencecik kiz sevgilisiyle ayni sevgi dilini paylasmak istemis, ben haksiz bulmadim kendisini. Gayet normal o yasta boyle heyecanlar beklemek. Ama...


Bunu 1 kez dahi istemezsin, bu yoksa yoktur, istersen sen istediğin icin yapilmis olur, icinden gelerek degil.

Beklentin bu sevgi diliyse siz bu adamla uyumlu degilsiniz, aslinda itirafini da yapmis "kendini baskalariyla kiyaslama" diyerek.
 
Yazılanları okuduğumda şok oldum beklediğim tepki bu değildi ama siz de haklısınız kimse kimseyi basit bir anlatımla tanıyamaz ve durumu değerlendiremez Sadece sevgi dilimizin farklı olduğunu söyledim. Benim sevgi dilimi eskiden bir başkasına sunabildiğini bildiğim için bana sunamamasını kişisel algılıyorum doğru mu yanlış mı diye sormak istemiştim
Mektup konusunda aklınıza ne geldi bilmiyorum ama bu bir sevgi dilenciliği muhabbeti değildi. Eski dönemleri seviyorum ve senden bir mektup almak hoşuma gider, saklarım demiştim. Hatırlatmamın nedeni ise ne yazacağını merak etmemdi, asla darlamadım kimseyi. Bu konuyu gülerek şakalaşarak konuşurduk.
Olgunluk konusuna gelirsek yalnız bahsettiklerim üzerinden yargılamanız pek doğru değil. Kendimce çocukluğumdan beri çok zor bir hayatım oldu ve bu bana şüphe ile güvensizlik bıraktı. Sevginin ne olduğunu bilmeyen bir çocuktum ve ne olduğunu 'kendimce' bilebilmek için uğraşmam gerekti. Tabii ki yargı ile yaklaşmıyorum kimseye, sadece güven puanını zamanla veriyorum. Nişanlımın telefonunu karıştırma sebebim ise 2 ay boyunca şüphelendirmesiydi ki bu sayede yalan söylediğini öğrenmiş oldum çünkü kendisine sorduğumda doğruyu söylemiyordu. Yani zamanında ufak bir yalanla güvenimi kıran, daha sonra en güzel şekilde yeniden inşa eden çaba gösteren birisiydi bu yüzden evlilik yoluna girebildik. Bu devirde kimse güvenemeyeceği birisiyle evlenmek istemez. İnsanlar kıldan tüyden nem kaparken benim güven konusunda zor olmam olgun olmadığımı göstermez :)
Şuan konuyu açtığım halimden daha mantıklı düşünebiliyorum. Yorumlarınız için teşekkür ederim. Herkese önyargısız, sakin bir hayat diliyorum.
 
Artık olgunlaştım öyle birisi değilim, içimden gelmiyor istemiyorum o

Suradan anlaşilan o ki kiza aşik olmuş ve kirilmiş bi daha o kadar sevemem/sevmem diye de suan belki daha az ve daha mantikli sevdigi kişiyle evlenme yolunda.
Olgunlaşmakla alakasi yok boyle seylerin.
 
Suradan anlaşilan o ki kiza aşik olmuş ve kirilmiş bi daha o kadar sevemem/sevmem diye de suan belki daha az ve daha mantikli sevdigi kişiyle evlenme yolunda.
Olgunlaşmakla alakasi yok boyle seylerin.

Mesaj atmış benim sevgi dilim seninle tanıştıktan sonra zamanla değişti farketmedin mi diye. Aslında bu beni uzun uzun düşündürdü çünkü tanıştığımız zamanlarda çok gururluydu çok kapalıydı. Sonradan karşımda çocuklaşan, beni hep güldüren ve bundan keyif alan birine dönüştü. Hatta ben de ona eşlik etmeye başladım. Birkaç kere farklı arkadaşlarının yanında ağzından kaçtı onun ‘çocukça’ konuşması çok şaşırdılar ne oldu sana sevgi topu olmuşsun diye ve arkadaşları önceki ilişkisini bilen tanışıklığı olan kişiler demek ki bunu ilk kez bana yapıyor. Ben ise bir eksiye fazla takıldım sanırım.
 

Çok teşekkür ederim size. 'İstersen sen istediğin için yapılmış olur, içinden gelerek değil' bunu eminim ki hiçbirimiz sevmiyoruz. Mektup konusunu yukarıda açıkladım asla baskı yapmadım, bizim şakalaşma konumuz olmuştu ve dert edindiğim bir şey değildi ki tamamen unutmuşum. Hiçbir zaman da bana uzun mesaj yaz falan demedim. Sadece çok sevdiğimi bilirdi. Kafamı kurcalayan, daha önce yapabildiği bir şeyi benim için neden yapmadığıydı. Bunu bazen o eksikliği hissedip düşünürdüm. Bugün bir anda aklıma geldi ve ona söylemiş bulundum. Daha önce konuyu hiç böyle konuşmamıştık. Ne kadar 'olgun' olursak olalım hepimizin duygusal ihtiyaçları olabilir ve partnerimizin karşılamak istemesi bile dünyanın en güzel şeyidir.
Son cümlenize üzüldüm o an bana da öyle geldi ama öyle olmadığına eminim.
 
Psikoloğum tavırlarımızın aslında karsimizdaki insandan beklentilerimize göre şekillendiğini fark etmemi sağlamıştı. Mesela eşim asla bir konuyu saatlerce konuşmaz moralim bozuksa sadece sarılır, bunu kendisine böyle iyi geldiği için bu şekilde yaptığını farkettim. Belki de nişanlınız için de durum böyledir. Siz kendi sevgi dilinizi bekliyor olabilirsiniz, o kendi sevgi dili ile konuşuyordur. Tam tersini düşünürseniz nişanlınız da beni çok bunaltıyor diyebilirdi, sevdiklerimizi olduğu gibi kabul edebiliyorsak bizimle olmalılar, değişeceklerini beklediğimiz için değil. Yani değişmesini bekliyorsanız bence birlikte olmayın. Hem ona hem kendinize yazık etmeyin.
 
Ek olarak zaten o sevgi dilini yürütebilseydi, sizinle değil eski sevgilisi ile olurdu. Sizin de eski sevgililerinizle ilişkilerinizin şimdiki ilişkinizden farklı olduğuna eminim.
Nişanlılık biraz köprüden önce son çıkış gibi, evlenince hayat çok başka türlü evriliyor. İnsan eşyaydı, evdi, oydu buydu koşuşturmacası ile de ayrı stres olabiliyor bu süreçte, belki bu stresinizi bunlar üzerinden de yansıtıyor olabilirsiniz diye düşünüyorum.
 
Ya ne alakası var ben de kocama roman gibi yazılar yazamıyorum yazmıyorum ama çok seviyorum. Herkes sizin sevgi dilinizi kullanmak zorunda değil. Ayrıca bir fotoğrafın altına roman yazar gibi uzun aşk sözcükleri yazmak dışarıya gösteriş yapmaktır bana göre aşırı saçma. Yakında uzaklaşır bu adam sizden söyleyim
 
bence birbirinizden çok farklısınız ve bu şekilde mutsuz oluyorsunuz. Siz biraz geçmiş ilişkiye takılmışsınız ona yapmış bana neden yapmıyor gibi.
 
Madem sevgi dilin buydu ve tatmin edilemiyorsun o halde neden nişanlandın??
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…