Aynanın karşısına geç, gözlerini gözlerine dik ve şöyle söyle "Kimsenin kurtarıcısı olamazsın"
Tam bu yaşlarda, "psikolojik sorunlarım var" diyip depresif depresif takılan bir herife yıllarımı verdim.
Sevdim olmadı, sövdüm olmadı, gittim olmadı.
Yıllarca aşk acısı (!) çekti ardımdan. Bak, 10 sene geçti, arayıp "nasılsın?" desem, "senden sonra her şey bok gibi be güzel kadın" der. Zktrsin. Bıraktığım yerden bi adım ilerleyemedi yani. Bazıları acıyı, depresif takılmayı, hastalığının arkasına sığınmayı, mutsuzluğu seviyor. Bundan besleniyor. Sen ne yapabilirim, nasıl yardımcı olabilirim, nasıl kurtarablirim diye yırtınıyor, deliler gibi çözüm üretiyorsun. Ne gidebiliyorsun ne kalabiliyorsun. Sonra bi bakmışsın, sen dipsiz bir çukurdasın. Yazık değil mi sana ? Bi adım uzaklaş da öyle bak bi bu ilişkiye. Gerçekten hayatını etkileyen bir hastalığı olan adam sakin, makul bi şekilde çözüm bulur. Bu oturduğu yerde ağlamayı seçiyor. Neden? Çünkü bundan besleniyor. Çünkü ruhu hasta. Seninse yapacak hiçbir şeyin yok. He, evlenirsiniz, neden evlenmeyesiniz. Ama değişen ne olur? Aynı evde seni de kendini de dibe çekip çekip nerelere kadar yaşarsınız sağlıklı bir şekilde, bilinmez.