- 1 Ağustos 2014
- 8.810
- 12.560
- 298
- Konu Sahibi demlicaykeyfi
- #1
Merhaba arkadaşlar,
Ben de çoğumuz gibi daha önce diyet denemeleri yaptim, kilo aldim, kilo verdim. Lakin şimdi yine buradayim. Ama şuan bu diyet olayina bakiş açim çok degisti. Neden derseniz, çogumuz kilo alinca diyet yapiyoruz ve kilo veriyoruz. Ancak bu verdigimiz kilolar kalici olmuyor. Kaliciligi saglasak zaten sorun çözülecek.
Diyetisyenler buna çareyi 'yasam tarzi haline getirmek' sloganiyla buldular. Mesela ben daha once Ayça Kaya'nin kitabiyla sayarak yedim ve basarili da oldum. Sonra rehavete kapildim ve eski yeme duzenime dondugumde o kilolar hemen geri geldi. Çok trajikomik olan bir sey var, o da, ben gecen sene 15 ocak 2015te diyete baslamistim. Ve bu sene tekrar 15 ocakta, kilo verip geri almis olarak buradayim.
Fark da şimdi basliyor. Ben artik un ve şekere tamamen veda ettim. Dün itibariyle tartildim 87.9 kilo geldim. Mayis ayindaki kpss'ye hazirlandigim icin uzerimde stres var bahanesiyle düne kadar kizartmalar, her turlu biskuvi cikolata, cayin yanina emvayi cesit sagliksiz sey yedim. Ama dün hayatimin kontrolünü elime almaya karar verdim.
Hep sinavi stresi, hayatimda zaten bircok seyi feda ederek ders calistigimi bahane ettim kendime. Ne kazandim? Yağ kütlesi. Peki ne kaybettim? En basitinden dolabimdaki kiyafetlerimi kaybettim, yine hicbiri olmuyor ustume. Dersaneye giderken giyecek sey bulamiyorum. Ama almam kardesim, ben bu kiloya yeni kiyafet almam! Kiyafet almam- kiloyu verir, eski kiyafetlerimi giyerim Allah nasip ederse.
Zaten undan kurtulmak demek tuzlu tüm hamur işlerinden, hamur kizartmalarindan kurtulmak demek. Şekerden kurtulmak ise inanin bana özgürlük demek! Tatli krizine girmemek, şekere esir köle olmamak demek. Şekersiz hayat, tüm biskuvilerden gofretlerden serbetlilerden keklerden pastane urunlerinden kurtulmak demek!
Gelin şekerin kölesi olmaktan kendimizi azad edelim!
Normal miktarlarda yiyerek, aç kalmayarak, elimizden geldigince hareket ederek, yemegi bir teselli-ödül-stres topu gibi görmekten kurtularak, daha mutlu daha zayif daha aktif daha şık, herkesin imrendigi kadinlar olmak 'bizim elimizde.'
Ben de çoğumuz gibi daha önce diyet denemeleri yaptim, kilo aldim, kilo verdim. Lakin şimdi yine buradayim. Ama şuan bu diyet olayina bakiş açim çok degisti. Neden derseniz, çogumuz kilo alinca diyet yapiyoruz ve kilo veriyoruz. Ancak bu verdigimiz kilolar kalici olmuyor. Kaliciligi saglasak zaten sorun çözülecek.
Diyetisyenler buna çareyi 'yasam tarzi haline getirmek' sloganiyla buldular. Mesela ben daha once Ayça Kaya'nin kitabiyla sayarak yedim ve basarili da oldum. Sonra rehavete kapildim ve eski yeme duzenime dondugumde o kilolar hemen geri geldi. Çok trajikomik olan bir sey var, o da, ben gecen sene 15 ocak 2015te diyete baslamistim. Ve bu sene tekrar 15 ocakta, kilo verip geri almis olarak buradayim.
Fark da şimdi basliyor. Ben artik un ve şekere tamamen veda ettim. Dün itibariyle tartildim 87.9 kilo geldim. Mayis ayindaki kpss'ye hazirlandigim icin uzerimde stres var bahanesiyle düne kadar kizartmalar, her turlu biskuvi cikolata, cayin yanina emvayi cesit sagliksiz sey yedim. Ama dün hayatimin kontrolünü elime almaya karar verdim.
Hep sinavi stresi, hayatimda zaten bircok seyi feda ederek ders calistigimi bahane ettim kendime. Ne kazandim? Yağ kütlesi. Peki ne kaybettim? En basitinden dolabimdaki kiyafetlerimi kaybettim, yine hicbiri olmuyor ustume. Dersaneye giderken giyecek sey bulamiyorum. Ama almam kardesim, ben bu kiloya yeni kiyafet almam! Kiyafet almam- kiloyu verir, eski kiyafetlerimi giyerim Allah nasip ederse.
Zaten undan kurtulmak demek tuzlu tüm hamur işlerinden, hamur kizartmalarindan kurtulmak demek. Şekerden kurtulmak ise inanin bana özgürlük demek! Tatli krizine girmemek, şekere esir köle olmamak demek. Şekersiz hayat, tüm biskuvilerden gofretlerden serbetlilerden keklerden pastane urunlerinden kurtulmak demek!
Gelin şekerin kölesi olmaktan kendimizi azad edelim!
Normal miktarlarda yiyerek, aç kalmayarak, elimizden geldigince hareket ederek, yemegi bir teselli-ödül-stres topu gibi görmekten kurtularak, daha mutlu daha zayif daha aktif daha şık, herkesin imrendigi kadinlar olmak 'bizim elimizde.'