Şu an görevden ayrılmış olan bakanların çoğu öyleydi, tek tek mi yazayım. Soylu hayatında içişleri bakanlığıyla ilgili tek bir makale okumadığını kendi söyledi göreve geldiğinde. Milli eğitim bakanı bilgisayar mühendisi (ziya selçuk dışında 21 yılda hiç eğitimci bakanımız olmadı kaldı ki bu da eğitimci değil sadece uzun zaman bakanlıkta müsteşarlık yapması belki avantaj sağlar) , merkez bankasının başındaki kaç defa değişti sayamadık (özellikle bunlar süs bebeğiydi zaten) , ekonominin başındakiler ha keza öyle, bu ülke tıp doktoru tarım bakanı gördü sayelerinde, inkar edebilir misiniz bunları. Ülkece dibe vuruşumuzda bunun payı büyük.
Ha alıntılamadığım diğer mesajınıza da buradan yazayım, hakan fidanı dış işlerine yakıştıramadığımdan değil ama içişlerinde hayal ettim, dış işlerine de adayım olmak zorunda değil. Kötü bir şey de yazmamıştım. 'Hakan fidan çok şey biliyor, kara kutu' falan filan da çok anlamsız. Mit ülke çıkarları için gereken her şeyi uygun bakanlıkla paylaşmak zorundadır zaten bu tip stratejiler için de var mit. Kendisinin iç ya da dış işlerinde olması sadece eğitim, bilgi birikimi ve tecrübe açısından avantaj olabilir. Gidip de kapı arkasında ülke tehdit etmek için değil. Tehdit edilecek olduktan sonra mitin verileri yardımıyla herhangi bir uygun eğitimdeki dışişleri bakanı da yapar bunu. Fidan işe hakim bir adam buradaki önemli nokta tecrübe ve kıvrak zeka olabilir.
Ayrıca bakanları eleştirme hakkım var, hükümeti eleştirme hakkım var, beğenmeme hakkım da var. Kendileri vahiy yoluyla oturmadılar o koltuklara.
Ekonomi gözlerdeki ışıktıdır, ezan susmaz diye kriz açıklayan; öğretmenler bayraktır vatandır maaşları yetmiyor diyemezsiniz edebiyatı yapan bakan mı olur ya. Bunlar sadece laf salatası, şu şu sebeplerle şu sorunları yaşıyoruz, şöyle çözeceğiz demesi gereken adamlar halka ninni söyledi yıllardır.