- 20 Mart 2008
- 140.600
- 210.780
- 60
- Konu Sahibi HanimKelesimiGetir
- #1
Satış Nedir?
Diplomatın biri fakir bir adamın yanına gider ve oğlunun evlenmesini sağlayabilirim? der.
- Oğlumun hayatına asla karışmam…
- Ama, kız Lord Rothschild'in kızı
- Haaa! O zaman başka…
Diplomatın ikinci durağı, Lord Rothschild'in yanıdır
- Kızınız için bir kısmet buldum Lord?um..
- Benim kızım evlenmek için henüz çok küçük…
- Ama, bu delikanlı halihazırda Dünya Bankası başkan yardımcısı
- Bak o zaman başka…
Diplomat, Lord'un yanından ayrıldıktan hemen sonra soluğu Dünya Bankası başkanının yanında alır
- Size başkan yardımcısı olarak tavsiye edeceğim, çok iyi bir delikanlı var.
- Şu an zaten ihtiyacımdan çok başkan yardımcım var, gerekmez?
- Ama bu çocuk Lord Rothschild'in damadı
- Bak o zaman oldu? Gelsin başlasın...
Pazarlama Nedir?
Bir profesör, yüksek lisans öğrencilerine pazarlama kavramlarını
anlatıyordu:
1. Katıldığınız bir partide büyüleyici bir kız gördünüz ve yanına giderek "Çok zenginim. Evlen benimle!" dediniz. Bu, doğrudan pazarlamadır.
2. Bir grup arkadaşınızla katıldığınız partide büyüleyici bir kız gördünüz. Arkadaşlarınızdan biri kızın yanına gitti ve sizi işaret ederek kıza "O çok zengin. Evlen onunla!" dedi. Bu, reklamdır.
3. Katıldığınız partide büyüleyici bir kız gördünüz ve yanına gidip telefon numarasını aldınız. Ertesi gün arayıp "Çok zenginim. Evlen benimle!" dediniz. Bu, telepazarlamadı r.
4. Katıldığınız partide büyüleyici bir kız gördünüz. Kalkıp kravatınızı düzelttiniz, ona doğru yürüyüp içkisini tazelediniz, arabanın kapısını a çtınız, çantasını düşürünce e ğilip aldınız, küçük bir gezinti teklif ettiniz ve sonra "Bu arada ben çok zenginim.
Benimle evlenir misin?" dediniz. Bu, halkla ilişkilerdir.
5. Katıldığınız bir partide büyüleyici bir kız gördünüz. Yanınıza geldi ve "Duyduğuma göre çok zenginmişsiniz. Benimle evlenir misiniz?" dedi. Bu, marka bilinirliğidir.
6. Katıldığınız bir partide büyüleyici bir kız gördünüz. Yanına yaklaşıp "Ben çok zenginim. Evlen benimle!" dediniz. Suratınıza okkalı bir tokat yapıştırdı. Bu, müşteri geri bildirimidir.
7. Katıldığınız bir partide büyüleyici bir kız gördünüz. Yanına yaklaşıp "Ben çok zenginim. Evlen benimle!" dediniz. O da sizi kocasıyla tanıştırdı. Bu, arz-talep uyuşmazlığıdır.
8. Katıldığınız bir partide büyüleyici bir kız gördünüz. Yanına yaklaştınız, ama siz birşeyler söyleyemeden önce biri gelip ona "Ben çok zenginim. Benimle evlenir misin?" dedi ve kız onunla gitti. Bu, sizin pazar payınıza göz koy an rekabettir.
9. Katıldığınız bir partide büyüleyic i bir kız gördünüz. Yanına yaklaşıp "Ben çok zenginim, evlen benimle!" diyecekken karınız geldi. Bu, yeni pazarlara girememektir.
Diplomatın biri fakir bir adamın yanına gider ve oğlunun evlenmesini sağlayabilirim? der.
- Oğlumun hayatına asla karışmam…
- Ama, kız Lord Rothschild'in kızı
- Haaa! O zaman başka…
Diplomatın ikinci durağı, Lord Rothschild'in yanıdır
- Kızınız için bir kısmet buldum Lord?um..
- Benim kızım evlenmek için henüz çok küçük…
- Ama, bu delikanlı halihazırda Dünya Bankası başkan yardımcısı
- Bak o zaman başka…
Diplomat, Lord'un yanından ayrıldıktan hemen sonra soluğu Dünya Bankası başkanının yanında alır
- Size başkan yardımcısı olarak tavsiye edeceğim, çok iyi bir delikanlı var.
- Şu an zaten ihtiyacımdan çok başkan yardımcım var, gerekmez?
- Ama bu çocuk Lord Rothschild'in damadı
- Bak o zaman oldu? Gelsin başlasın...
Pazarlama Nedir?
Bir profesör, yüksek lisans öğrencilerine pazarlama kavramlarını
anlatıyordu:
1. Katıldığınız bir partide büyüleyici bir kız gördünüz ve yanına giderek "Çok zenginim. Evlen benimle!" dediniz. Bu, doğrudan pazarlamadır.
2. Bir grup arkadaşınızla katıldığınız partide büyüleyici bir kız gördünüz. Arkadaşlarınızdan biri kızın yanına gitti ve sizi işaret ederek kıza "O çok zengin. Evlen onunla!" dedi. Bu, reklamdır.
3. Katıldığınız partide büyüleyici bir kız gördünüz ve yanına gidip telefon numarasını aldınız. Ertesi gün arayıp "Çok zenginim. Evlen benimle!" dediniz. Bu, telepazarlamadı r.
4. Katıldığınız partide büyüleyici bir kız gördünüz. Kalkıp kravatınızı düzelttiniz, ona doğru yürüyüp içkisini tazelediniz, arabanın kapısını a çtınız, çantasını düşürünce e ğilip aldınız, küçük bir gezinti teklif ettiniz ve sonra "Bu arada ben çok zenginim.
Benimle evlenir misin?" dediniz. Bu, halkla ilişkilerdir.
5. Katıldığınız bir partide büyüleyici bir kız gördünüz. Yanınıza geldi ve "Duyduğuma göre çok zenginmişsiniz. Benimle evlenir misiniz?" dedi. Bu, marka bilinirliğidir.
6. Katıldığınız bir partide büyüleyici bir kız gördünüz. Yanına yaklaşıp "Ben çok zenginim. Evlen benimle!" dediniz. Suratınıza okkalı bir tokat yapıştırdı. Bu, müşteri geri bildirimidir.
7. Katıldığınız bir partide büyüleyici bir kız gördünüz. Yanına yaklaşıp "Ben çok zenginim. Evlen benimle!" dediniz. O da sizi kocasıyla tanıştırdı. Bu, arz-talep uyuşmazlığıdır.
8. Katıldığınız bir partide büyüleyici bir kız gördünüz. Yanına yaklaştınız, ama siz birşeyler söyleyemeden önce biri gelip ona "Ben çok zenginim. Benimle evlenir misin?" dedi ve kız onunla gitti. Bu, sizin pazar payınıza göz koy an rekabettir.
9. Katıldığınız bir partide büyüleyic i bir kız gördünüz. Yanına yaklaşıp "Ben çok zenginim, evlen benimle!" diyecekken karınız geldi. Bu, yeni pazarlara girememektir.