Eşimin üzücü durumundan daha haberimiz bile yokken belimdeki ağrılar için MR çektirmiştim.
Sonra eşimin bitmek bilmeyen öksürük rahatsızlıkları ve kanser olma ihtimali konusu girince araya, hiç aklıma bile gelmedi MR sonucunu almak.
Hamd olsun eşim kanser değil, buna çok sevindik ve kimseye haber vermediğimiz için de rahattık.
Ancak eşim hazır iyi, güzel haberlerini aldık, ben de bi MR çektirmiştim, bir sonucuma baktırayım dedim.
Fizik Tedavi uzmanına gittiğimde, doktorun sonuçları gördüğündeki yüz ifadesi pek hoşuma gitmedi.
Doktor bana "sen bizim şu yukarda norolog var bir ona görünür müsün?" dedi.
Sebep? Dedim, sen önce ona görün daha sonra biz konuşuruz seninle dedi açıklama yapmadı.
Nörolog ile görüştüm, bir güzel muayene etti ve söylenen tek şey üzerine basarak "stresli misin?".
Gerçekten stresli bir hayatım var, yoğun bir iş temposu ve yoğun bir ev temposu içerisinde koşuşturuyorum.
Cevabım haliyle "evet" oldu.
Tüm muayeneler sonucunda, Nörolog bana dedi ki "tabii ki seni boynunda bulunan ve belinde bulunan fıtıklar için buraya yönlendirmedi Mehmet Bey, çünkü ben fıtıklar ile alakalı birşey yapamam, ancak senin boynunda ve omuriliğinde beyaz lekeler var, tanı da kendisi de emin olamadığı için bana yönlendirmiştir" dedi.
Eşimin durumuna o kadar çok üzülmüş ve ağlamıştım ki (hala aklıma geldikçe ağlıyorum nedensiz) doktora gülmeye başladım. Tahminim doktor bu kadın hafif kaçık demiştir...
Lupus hastalığı veya MS başlangıcı olma ihtimali var dedi.
Doktora cevabım "hiç zannetmiyorum doktor bey, ama yine de emin olalım durumdan, ne yapmamız lazım" dedim.
Doktorun da cevabı ilaçlı (renkli) MR çekilmek oldu. Beyin ve boyun için.
Cuma günü sabahtan MR çekimim olacak. Tahlillerimde yüksek ihtimal çıkmış olur.
Bu iki hastalık hakkında fikrim yok, etrafımda da bu hastalığa yakalanan kişiler olmadı.
Eğer bu iki hastalıktan biri bende mevcutsa, öldürmez diye tahmin ediyorum.
Bu hastalıklarla alakalı bir fikri olan var mı?
Cuma günü MR çektirmemeyi dahi düşünüyorum.
Klastrofobim yok, fakat makinaya bir kere girmem yetti, tekrar nasıl dayanırım bilmiyorum.
Kaldı ki bu çekim yarım saat sürecek...
Sonra eşimin bitmek bilmeyen öksürük rahatsızlıkları ve kanser olma ihtimali konusu girince araya, hiç aklıma bile gelmedi MR sonucunu almak.
Hamd olsun eşim kanser değil, buna çok sevindik ve kimseye haber vermediğimiz için de rahattık.
Ancak eşim hazır iyi, güzel haberlerini aldık, ben de bi MR çektirmiştim, bir sonucuma baktırayım dedim.
Fizik Tedavi uzmanına gittiğimde, doktorun sonuçları gördüğündeki yüz ifadesi pek hoşuma gitmedi.
Doktor bana "sen bizim şu yukarda norolog var bir ona görünür müsün?" dedi.
Sebep? Dedim, sen önce ona görün daha sonra biz konuşuruz seninle dedi açıklama yapmadı.
Nörolog ile görüştüm, bir güzel muayene etti ve söylenen tek şey üzerine basarak "stresli misin?".
Gerçekten stresli bir hayatım var, yoğun bir iş temposu ve yoğun bir ev temposu içerisinde koşuşturuyorum.
Cevabım haliyle "evet" oldu.
Tüm muayeneler sonucunda, Nörolog bana dedi ki "tabii ki seni boynunda bulunan ve belinde bulunan fıtıklar için buraya yönlendirmedi Mehmet Bey, çünkü ben fıtıklar ile alakalı birşey yapamam, ancak senin boynunda ve omuriliğinde beyaz lekeler var, tanı da kendisi de emin olamadığı için bana yönlendirmiştir" dedi.
Eşimin durumuna o kadar çok üzülmüş ve ağlamıştım ki (hala aklıma geldikçe ağlıyorum nedensiz) doktora gülmeye başladım. Tahminim doktor bu kadın hafif kaçık demiştir...
Lupus hastalığı veya MS başlangıcı olma ihtimali var dedi.
Doktora cevabım "hiç zannetmiyorum doktor bey, ama yine de emin olalım durumdan, ne yapmamız lazım" dedim.
Doktorun da cevabı ilaçlı (renkli) MR çekilmek oldu. Beyin ve boyun için.
Cuma günü sabahtan MR çekimim olacak. Tahlillerimde yüksek ihtimal çıkmış olur.
Bu iki hastalık hakkında fikrim yok, etrafımda da bu hastalığa yakalanan kişiler olmadı.
Eğer bu iki hastalıktan biri bende mevcutsa, öldürmez diye tahmin ediyorum.
Bu hastalıklarla alakalı bir fikri olan var mı?
Cuma günü MR çektirmemeyi dahi düşünüyorum.
Klastrofobim yok, fakat makinaya bir kere girmem yetti, tekrar nasıl dayanırım bilmiyorum.
Kaldı ki bu çekim yarım saat sürecek...