SAFRA KESESİ TAŞI HASTALIĞINDA BELİRTİLER NELERDİR?
Hastaların yüzde 70 inde hiçbir şikayetin olmadığını söyleyen Doktor KAYA, bazı belirtilerle seyredebileceğini kaydetti. KAYA, “Kronik hazımsızlık, safra kesesi taşlarının en sık neden olduğu yakınmalar özellikle yağlı ve kızartmalı gıdalardan sonra bulantı, karın ağrısı, şişkinlik ve gazdır. Yemeklerden sonra ani başlayan karın ağrısı, bazı hastaların ana yakınmasıdır. Yemeklerden sonra karnın üst bölümlerinde ağrı olabilir. Bu ağrıya bazen sırt ve omuz ağrısı da eşlik edebilir. Bulantı ve kusma, ve ateş, sarılık” belirtilerinin olduğunu söyledi.
SAFRA TAŞLARI KİMLERDE OLUR?
Safra taşlarının erkeklere oranla kadınlarda daha fazla görüldüğünü dile getiren Doktor Emir F. KAYA, 20-60 yaş arasındaki kadınlarda safra taşı görülme sıklığının, erkeklere göre 3 kat daha fazla olduğunu kaydetti. Ayrıca çok doğum yapmış kişilerde de safra taşlarının görülme sıklığının arttığını dile getiren Doktor KAYA, 60 yaş üstü insanların yaklaşık yüzde 10 ve yüzde 20’sinde safra taşının bulunduğunu söyledi.
Safra kesesi iyi çalışmayan kişilerin bazı yemeklere tahammül edemediğini dile getiren Doktor KAYA, “Bütün tavada yapılan ve yağda kızartılan gıdalar, ağır soslar, et suları, tavuk ve hindi derileri, şalgam, lahana, karnabahar, turp ve bazı çiğ meyvelere tahammülsüzlük olabilir” dedi.
“GEBELİK TAŞ OLUŞUMUNU ARTTIRABİLİR”
Safra kesesi taşlarının oluşumunun 30-40 yaşlarında başladığını yaşla birlikle artığını kaydeden Doktor , “Safra kesesi rahatsızlıkları ve genel safra kanalı sonundaki kasın (sfinkter) iyi çalışmamasının hazımsızlığa sebep olan başlıca durumlar arasında yer almaktadır. Genellikle safra kesesi taşlarının oluşumu 30-40 yaşlarında başlar ve yaşla birlikte artar” dedi. Gebeliğinin safra kesesinde taş oluşumunu artırdığını dile getiren KAYA, gebelik döneminde yağ, kolesterol ve metabolizmada düzensizliklerin meydana geldiğini, gebelik sona erdikten sonra birkaç ay içinde taşların oluşabileceğini kaydetti.
TANI NASIL KONULUR?
“1. Ultrasonografi. Safra kesesi taşlarının tanısı için en uygun yöntem ultrasonografidir. Hastaya zarar vermez, ucuzdur ve güvenlidir,
2. Bilgisayarlı tomografi. Tanı güvenliği ultrasonografi kadar yüksek değildir. Hasta işlem sırasında radyasyon alır,
3. ERCP, MR gibi yöntemlerde kullanılır.”
SAFRA KESESİ TAŞLARI NE TÜR SORUNLARA YOL AÇABİLİR?
Safra kesesi taşlarının bazı sorunlara neden olabileceğini dile getiren Doktor, bu hastalıklar hakkında şunları söyledi:
“1. Akut kolesistit: Safra kesesi taşları safra kesesinde iltihaplanmaya yol açabilir. Bazen bu durum vücudun kendisi tarafından kontrol altına alınabilir. Bu kontrolün sağlanamadığı hastalarda ise safra kesesinde abse, çürüme ve delinme gibi son derece ciddi problemler gelişebilir.
2. Sarılık: Safra kesesinde ki taşlar ana safra yollarına düşerek tıkanmaya neden olabilirler. Bu durumda idrar renginde koyulaşma, cilt ve gözlerde sararma, kaşıntı gibi şikayetler olabilir. Bu durum safra yollarında iltihaplanmaya yol açarsa titreme ve yüksek ateş görülebilir.
3. Pankreatit: Safra kesesi taşı olan hastalarda pankreas iltihabı (pankreatit) sık olarak görülür. Bu tabloya ana safra yollarına düşen taşların yol açtığı düşünülür. Akut pankreatit hastanın yaşamını tehdit edecek kadar ciddi olabilir.
4. Safra kesesi kanseri: Nadir görülen bir kanser olan safra kesesi kanseri safra taşı ile birlikte sık görülür. Uzun dönemde safra taşlarının safra kesesinin yavaş boşalmasına yol açtığı ve safra içindeki toksinler ile daha uzun süre temasta bulunma sonucu kanser geliştiği düşünülür.”
AMELİYAT HANGİ DURUMLARDA YAPILIR?
”Safra kesesi taşları sorun oluşturursa tedavisi sıklıkla ameliyatla safra kesesinin alınmasıdır. Safra kesesinin aniden iltihaplanması, taşların bulunmasından dolayı hasta tekrar eden ve şiddetli kolik sancı nöbetlerine maruz kalmaktaysa, safra kesesinde taşların bulunduğu bilinmekteyse ve hasta kronik hazımsızlıktan, bulantı, gazdan ve bazı karın bölgesi ağzından şikayetçi ise, sarılık (derinin sarı bir renk alması) küçük taşların safra kanallı tıkamasından dolayı gelişmişse, pankreatit hastalığı gelişmişse ameliyat yapılmaktadır” dedi.
Hangi tedavi yöntemleri uygulanır?
Safra kesesi taşlarının kesin tedavisinin ameliyatla safra kesesinin çıkarılması olduğunu söyleyen Doktor , konuşmasına şöyle devam etti:
“Açık Kolesistektomi veya Laparoskopik kolesistektomi: Safra kesesi taşlarının kesin tedavisi sadece ameliyatla safra kesesinin çıkarılması ile sağlanır. Geçmişte bu işlemi ( Açık Kolesistektomi )yapabilmek için uzunluğu 6-20 cm arasında değişen bir kesi yapılırdı. Günümüzde safra kesesi ameliyatları laparoskopik olarak hastanın karnına yapılan çok küçük üç veya dört kesiden içeriye sokulan çapları 0.5-1 cm arasında değişen borucuklar yardımı ile yapılmaktadır. Safra kesesi taşlarının laparoskopik tedavisi en yaygın kullanılan laparoskopik ameliyattır. İşlem deneyimli ellerde güvenilir bir işlemdir. Hastalar ameliyat sonrası çok daha az ağrı duyar, hastanede daha kısa süre yatar ve çok kısa bir süre içinde normal yaşantılarına dönerler. Kozmetik görüntü mükemmeldir. Ancak Laparoskopik olarak başlanan bazı ameliyatlarda, ameliyatın gidişine bağlı olarak yüzde 3-5 oranında açık ameliyata geçilebilir. Hasta eğer genel durumu anestezi alamayacak kadar kötü ise aşağıdaki diğer tedavi yöntemleri denenebilir.
2. Ses dalgaları ile tedavi: Çok özel koşullarda (tek taş, kolesterol taşı gibi) ses dalgaları ile safra kesesi taşlarının kırılması işlemidir. Ancak kırılan taşların ana safra kanalına düşmesi sonucu sarılık, pankreatit gibi daha büyük problemlere yol açtığı için terk edilmiştir.
3. İlaçla tedavi: İlaçlar ile safra taşının eritilmesi işlemidir. Başarı oranı oldukça düşük olan bu yöntemin diğer bir olumsuzluğu ilaçların ömür boyu kullanılmasıdır.
“AMELİYATTAN SONRA BESLENMEYE DİKKAT ETMEK GEREKİR”
Safra kesesi ameliyatlarında sadece taşın alınmasının etkili olmayacağını söyleyen Doktor KAYA, sadece taşın alınması durumda sorunun tekrarlayabileceğine vurgu yaptı. Bu yüzden sadece taşların değil safra kesesi organının tümünün alınması gerektiğini dile getirdi. Safra kesesi ameliyatından sonra 4-6 saat sonra yumuşak gıdalar ile beslenmesine izin verildiğini ve 24 saat içinde hastanın taburcu edildiğini kaydeden Doktor , hastaların 3-4 gün içinde işlerine gidebileceğini belirtti. Ameliyattan sonra ise, hastaların beslenmesine dikkat etmesi gerektiğini dile getiren Doktor KAYA, “Safra kesesi ameliyatından sonra yağlı ve kızartmalı gıdalardan uzak durmakta yarar vardır. Hastaların yaklaşık yüzde 10’unda hazımsızlık ve şişkinlik yakınmaları devam edebilir ve bu tabloya ‘postkolesistektomi sendromu’ adı verilmektedir. Bu durum bilyer diskinezi denilen safra çalışma bozukluğunda olabildiği gibi, mide ve oniki parmak bağırsağında iltihap (gastrit) ve ülser tablosu ile de karışabilmektedir” diyerek sözlerini tamamladı.
kaynak:alaçam'ın sesi