- 13 Ekim 2011
- 802
- 0
- 66
arkadaşlar nişanlımın akbank izmir şemikler şubesinden iş arkadaşı gamze akbaş kan kanseri 2,5 yaşında da bir oğlu var 3 ay ömrü kalmış eğer uyumlu bir ilik bulunamazsa kaybedeceğiz onu ..Gamze’yi Kurtaralım! | IKLIM Ü. bu linkten detayları görebilirsiniz...
İlik vermek zannettiğiniz kadar zor bir işlem değil, ameliyat değil. Sizden iğne ile alınan hücreler hastaya naklediliyor. Bir insana hayat vermek için lafı bile olmayan bir işlem!!!kızlar buraya kendisiniz bir blokta paylaştığı yazıyı yazıyorum
SEYAHATE GİDEN ANNE GİBİYİM..
Bu yazıyı yazarken sabredeceğim ağlamamak için.
Aynı başlıkta yazdığım gibi hissediyorum kendimi, ama belliki benim seyahatim bayaca uzun sürecek. İster bir annenin vasiyeti diyin bu yazılanlara, ister gözü arkada kalmasın diye aklından geçenleri sıralıyor diyin.
İyiydim gerçekten 2 hafta önceki düşüşü laboratuar değerleri yanlıştır umudunu yaşıyordum, Dr’umda öyle inandırmıştı. Ama değilmiş, artık mikroskop altında da değerlerim hızla düşüyor. Malesef kağıt üstündeki gerçekler doğru… Diş etlerim çekilmeye başlıyor diyince zaten Salı günü kemik iliğine bakalım dedi. Nefesi kesildi adamın ama, sen çok ağladın karşımda benimde ona moralim bozuldu dedi. Nasıl ağlamam öyle bir derdim varki içinden çıkamadığım nasıl ağlamam. Evladım ne olacak Dr’um dedim. Sıkıntılı günlerin gelmesine ağlamıyorum, benim derdim evladım dedim.
Evet evladım tek derdim…
Herkesin Atakan’a çok iyi davrandığı kesin hatta davranacağıda. Annem, babam, kardeşim en başta hatta Emrah kendini toplayana kadar Atakan ilk dönemlerde kiminle kalır. Sevdiği alıştığı insanları yanında göremeyince ya da gördüklerinde ağlayan gözlerle gördüklerinde napar yavrum. İş seyahatine giden bir anne defalarca kafasından geçenleri söyler yavrusunun bir şeyi eksik kalmasın diye…
Eskişehire gödeririler belki biii süreliğine orasıda çok soğuk, keşke annem göndermese,
Kalbi kırılırsa anlarlarmı,
Dudakları beyazlamış biraz, benzi sarı gibi gözüküyor deyip hemen kan testi yaptırmaya götürürler mi,
Anneyi sorduğunda ne cevap verirler,
Meyveler, sebzeler defalarca sirkeli suyla yıkanır mı,
Marketten alınanların özellikle Atakan’nın yiyeceklerinin son kullanma tarihlerine her defasında unutmadan kim bakar,
Her akşam ılık sütünün içilmesi, Dişlerinin fırçalanması atlanılmaz mı,
Günlük taze meyve suyu sıkılırmı mevsim meyvelerinden,
Terleyince üşenmeden anında atlet değişir mi,
Nelerden mutlu olur diye düşünülür mü,
Değişik kitapları kim araştırır,kim alır peki,
Bıkmadan sıkılmadan kim oyun oynar onunla,
Bıkmadan sıkılmadan saçlara cici yapmasına kim izin verir,
Gideceği okuldaki eksiklikleri kim farkeder,
Öğretmeniyle sürekli yakın diyaloğa kim girer, o özel biii öğrenci iyi bir gözleme ihtiyacı var annesini kan kanserinden kaybettik der,
Evde televizyon seyretmeyip kim aktivete yapar el becerisi gelişsin diye hem de hergün,
Kendi çocuğuna ya da çocuklarına sabır gösteremeyen insanlar Atakan’ıma nasıl sabır gösterir,
Bir varmış, bir yokmuş… Ömür bu iki kelime arasında geçen zaman… Zamansa bazen dost insana, bazen düşman bize düşman oldu.
Emrahım canım sevdiğim çok üzdüm seni en fazla kötü günlere, seninle göğüs gerdik. Hakkını helal et. Bundan sonra işin daha da zor olacak. Ama sana güvenim tam. Bir kaç gün önce demiştinya bana, parkta oynarken bizi birisi seyretse deli bu adam der ama ben oğlumla çocukluğumu tekrar yaşıyorum diye. Hep öyle deli baba ol olur mu o zaman Atakan yokluğumu daha az hisseder belki…
Evde demiştim ya ben, sana sevdiğim,
Atakan seninle gerçekten iyi vakit geçiriyor hep gülüyor. Sen iyi bir babasın diye… Ben hep bişeyler öğretme çabasındaydım, sense eğlence, öyle olduğu için o kadar mutluyum ki hep mutlu ve onu güldüren babasıyla birlikte yaşayacak diye… Öğretmenler zaten öğretir öğrenmesi gerekenleri. Gülmek daha iyi bir ilaç. Onuda sen hep verdin ve vericeksin canım sevgilim.
Canım annem, canım babam, canım kardeşim hakkınızı ödeyemem şimdiye kadar çok emek verdiniz bize. Asıl şimdiden sonra sizlere daha çok iş düşüyor dimdik durup Emrah’a destek verme zamanı. Atakan başta ALLAH’a sonra Emrah’a sonra annem, babam, kardeşim size emanet…
Keşke herşey farklı olsaydı. Yaşam mutlu dolu günlerle dolsaydı…
Annem hediye kaban almak istedi. İstemedim çünkü seneye kışa çıkmam heralde.
Sabahleyin aradın annem.
Ne olur güçlü ol diye. Lütfen gel alalım dedin. İstemem annem dedim.
Ateşim var öksürüyorum dışarı çıkmıcam dediğimde Atakan’ım koşarak geldi ne dedi biliyomusun…
”’ Ateşin olmasın, ne olur öksürme canım annem dayanamam sana ”’ dedi.
Telefonu kapadım çöktüm oğlumun yanına ben sana dayanamam merak etme geçer dedim, geçsin annecim dedin.
Dayancan annem diye haykırdım içimden…
Şuan ezan okunuyor. Yalvarırım rabbime evladım için bana yaşama şansı ver. Salı günü gireceğim operasyon sancısız geçsin, en önemlisi sonucu güzel gelsin. Çok bişi istemem sadece sağlık. Ama artık o kadar yıkıldım, o kadar güçsüz kaldım ki. Savaşacak gücümü yitirdim. Emrahımın, annemin, babamın, kardeşimin gözünü yaşlı görmeye gücüm kalmadı.
Arayan eş, dost, akraba açamadım telefonları açamayacağımda, biliyorum dualarınız benimle ama gücüm yok konuşmaya birde tabiii Atakan’ım anlamasın durumu diye.
Salı gününün güzel geçmesini bu kadar umutsuzluğun içinde yinede umut ediyorum…
kızlar yardımlarınızı bekliyorum destek olmak isteyenleri bekliyoruz (((
bu da ilk verdiğim linkteki yazı:
Gamze Akbaş, gençliğinin baharında bir anne, bir eş, bir evlat. 2.5 yaşında pırıl pırıl bir oğlu var, ismi Atakan. Bizim gibi geleceğe dair planlar yapamıyor maalesef. Çünkü doktorları lösemi (kan kanseri) olan Gamze’ye eğer ilik nakli yapılmaz ise 3 ay ömrünün kaldığını söylediler. Bizlere de bu noktada koşulsuzca yardım eli uzatmak düşüyor. Uzatın ki şu hayatta “iyi ki varım” demek için bir sebebiniz olsun.
YAPILABİLECEKLER
1)Trombosit İçin Kan Vermek
Pazartesi günü öncelikli olarak kötü hücrelerin öldürülmesi için kemoterapi tedavisi başlayacak. Tedavi esnasında sürekli A Rh + kan grubundan trombosit ihtiyacı doğacak. Trombositin yararlılık süresi sadece 4 gün olduğu için yanlızca ihtiyaç hasıl olduğu anda vermek önemli. Bu nedenle kan grubu A Rh + olan kardeşlerimiz ihtiyaç anında aranmak üzere isim soy isim ve telefon numaralarını gamzeakbasicin@gmail.com mail adresine bırakabilirler. Bir kez trombosit için kan verenden bir daha üç ay trombosit alınmıyor. Trombositlerinizi Dokuz Eylül Üniversitesi Hematoloji Servisi Onkoloji 1. kat.ta yatan Gamze Akbaş adına vereceksiniz.
2)İlik Donörü Olmak
İkinci ve en önemli yapılacak şey ise ilik donörü olmak için başvurmak.
İzmir’de oturanlar Ege Üniversitesi Kan Merkezi’ne hafta içi saat 16.00 ya kadar test için kan verebiliyorsunuz. Çalışanlar için Kan merkezi hafta sonu da açık. 12.00-13.00 arası ve 17:00-18:00 arası yemek molası dışındaki bir saatte hafta sonu da kan verebilirsiniz.
Burada bilmeniz gereken nokta: sadece “Gamze Akbaş için donör olabilir miyim” diye baktırmak isterseniz 700 lira gibi bir ücret isteniyormuş. Ama buna gerek yok bunu belirtmeseniz dahi ilik bankasına verilecek her örnek için zaten Gamze’nin değerleriyle karşılaştırılacak. Ve normal olarak verdiğiniz örnek için sizden hiç bir ücret talep edilmeyecek. Ama bunun yanında ilik bankasında örneğiniz bulunduğu için başka bir hastanın ihtiyacı olan ilik ile uyumlu çıktığınız takdirde de sizi arayacaklar. Bu noktada ilik hücresi verip vermemek sizin vicdanınıza kalıyor.
Ankara’dan ilik donörü olmak isteyenler: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, İbni Sina Hastanesi, Akrabalık Dışı Kemik İliği ve Kordon Kanı Bankası Tel: (312) 508 24 44 .
İstanbul’dan ilik donörü olmak isteyenler: Çapa Tıp Fakültesi İlik ve Doku Nakli Merkezi
Üç büyük şehrin dışındaki illerden ilik donörü olmak isteyenler için ayrıntılı bilgi: http://www.kokhucrebagisla.com/Kay%C4%B1tsonras%C4%B1yap%C4%B1lacaklar.aspx
İlik vermek zannettiğiniz kadar zor bir işlem değil, ameliyat değil. Sizden iğne ile alınan hücreler hastaya naklediliyor. Bir insana hayat vermek için lafı bile olmayan bir işlem!!!kızlar buraya kendisiniz bir blokta paylaştığı yazıyı yazıyorum
SEYAHATE GİDEN ANNE GİBİYİM..
Bu yazıyı yazarken sabredeceğim ağlamamak için.
Aynı başlıkta yazdığım gibi hissediyorum kendimi, ama belliki benim seyahatim bayaca uzun sürecek. İster bir annenin vasiyeti diyin bu yazılanlara, ister gözü arkada kalmasın diye aklından geçenleri sıralıyor diyin.
İyiydim gerçekten 2 hafta önceki düşüşü laboratuar değerleri yanlıştır umudunu yaşıyordum, Dr’umda öyle inandırmıştı. Ama değilmiş, artık mikroskop altında da değerlerim hızla düşüyor. Malesef kağıt üstündeki gerçekler doğru… Diş etlerim çekilmeye başlıyor diyince zaten Salı günü kemik iliğine bakalım dedi. Nefesi kesildi adamın ama, sen çok ağladın karşımda benimde ona moralim bozuldu dedi. Nasıl ağlamam öyle bir derdim varki içinden çıkamadığım nasıl ağlamam. Evladım ne olacak Dr’um dedim. Sıkıntılı günlerin gelmesine ağlamıyorum, benim derdim evladım dedim.
Evet evladım tek derdim…
Herkesin Atakan’a çok iyi davrandığı kesin hatta davranacağıda. Annem, babam, kardeşim en başta hatta Emrah kendini toplayana kadar Atakan ilk dönemlerde kiminle kalır. Sevdiği alıştığı insanları yanında göremeyince ya da gördüklerinde ağlayan gözlerle gördüklerinde napar yavrum. İş seyahatine giden bir anne defalarca kafasından geçenleri söyler yavrusunun bir şeyi eksik kalmasın diye…
Eskişehire gödeririler belki biii süreliğine orasıda çok soğuk, keşke annem göndermese,
Kalbi kırılırsa anlarlarmı,
Dudakları beyazlamış biraz, benzi sarı gibi gözüküyor deyip hemen kan testi yaptırmaya götürürler mi,
Anneyi sorduğunda ne cevap verirler,
Meyveler, sebzeler defalarca sirkeli suyla yıkanır mı,
Marketten alınanların özellikle Atakan’nın yiyeceklerinin son kullanma tarihlerine her defasında unutmadan kim bakar,
Her akşam ılık sütünün içilmesi, Dişlerinin fırçalanması atlanılmaz mı,
Günlük taze meyve suyu sıkılırmı mevsim meyvelerinden,
Terleyince üşenmeden anında atlet değişir mi,
Nelerden mutlu olur diye düşünülür mü,
Değişik kitapları kim araştırır,kim alır peki,
Bıkmadan sıkılmadan kim oyun oynar onunla,
Bıkmadan sıkılmadan saçlara cici yapmasına kim izin verir,
Gideceği okuldaki eksiklikleri kim farkeder,
Öğretmeniyle sürekli yakın diyaloğa kim girer, o özel biii öğrenci iyi bir gözleme ihtiyacı var annesini kan kanserinden kaybettik der,
Evde televizyon seyretmeyip kim aktivete yapar el becerisi gelişsin diye hem de hergün,
Kendi çocuğuna ya da çocuklarına sabır gösteremeyen insanlar Atakan’ıma nasıl sabır gösterir,
Bir varmış, bir yokmuş… Ömür bu iki kelime arasında geçen zaman… Zamansa bazen dost insana, bazen düşman bize düşman oldu.
Emrahım canım sevdiğim çok üzdüm seni en fazla kötü günlere, seninle göğüs gerdik. Hakkını helal et. Bundan sonra işin daha da zor olacak. Ama sana güvenim tam. Bir kaç gün önce demiştinya bana, parkta oynarken bizi birisi seyretse deli bu adam der ama ben oğlumla çocukluğumu tekrar yaşıyorum diye. Hep öyle deli baba ol olur mu o zaman Atakan yokluğumu daha az hisseder belki…
Evde demiştim ya ben, sana sevdiğim,
Atakan seninle gerçekten iyi vakit geçiriyor hep gülüyor. Sen iyi bir babasın diye… Ben hep bişeyler öğretme çabasındaydım, sense eğlence, öyle olduğu için o kadar mutluyum ki hep mutlu ve onu güldüren babasıyla birlikte yaşayacak diye… Öğretmenler zaten öğretir öğrenmesi gerekenleri. Gülmek daha iyi bir ilaç. Onuda sen hep verdin ve vericeksin canım sevgilim.
Canım annem, canım babam, canım kardeşim hakkınızı ödeyemem şimdiye kadar çok emek verdiniz bize. Asıl şimdiden sonra sizlere daha çok iş düşüyor dimdik durup Emrah’a destek verme zamanı. Atakan başta ALLAH’a sonra Emrah’a sonra annem, babam, kardeşim size emanet…
Keşke herşey farklı olsaydı. Yaşam mutlu dolu günlerle dolsaydı…
Annem hediye kaban almak istedi. İstemedim çünkü seneye kışa çıkmam heralde.
Sabahleyin aradın annem.
Ne olur güçlü ol diye. Lütfen gel alalım dedin. İstemem annem dedim.
Ateşim var öksürüyorum dışarı çıkmıcam dediğimde Atakan’ım koşarak geldi ne dedi biliyomusun…
”’ Ateşin olmasın, ne olur öksürme canım annem dayanamam sana ”’ dedi.
Telefonu kapadım çöktüm oğlumun yanına ben sana dayanamam merak etme geçer dedim, geçsin annecim dedin.
Dayancan annem diye haykırdım içimden…
Şuan ezan okunuyor. Yalvarırım rabbime evladım için bana yaşama şansı ver. Salı günü gireceğim operasyon sancısız geçsin, en önemlisi sonucu güzel gelsin. Çok bişi istemem sadece sağlık. Ama artık o kadar yıkıldım, o kadar güçsüz kaldım ki. Savaşacak gücümü yitirdim. Emrahımın, annemin, babamın, kardeşimin gözünü yaşlı görmeye gücüm kalmadı.
Arayan eş, dost, akraba açamadım telefonları açamayacağımda, biliyorum dualarınız benimle ama gücüm yok konuşmaya birde tabiii Atakan’ım anlamasın durumu diye.
Salı gününün güzel geçmesini bu kadar umutsuzluğun içinde yinede umut ediyorum…
kızlar yardımlarınızı bekliyorum destek olmak isteyenleri bekliyoruz (((
bu da ilk verdiğim linkteki yazı:
Gamze Akbaş, gençliğinin baharında bir anne, bir eş, bir evlat. 2.5 yaşında pırıl pırıl bir oğlu var, ismi Atakan. Bizim gibi geleceğe dair planlar yapamıyor maalesef. Çünkü doktorları lösemi (kan kanseri) olan Gamze’ye eğer ilik nakli yapılmaz ise 3 ay ömrünün kaldığını söylediler. Bizlere de bu noktada koşulsuzca yardım eli uzatmak düşüyor. Uzatın ki şu hayatta “iyi ki varım” demek için bir sebebiniz olsun.
YAPILABİLECEKLER
1)Trombosit İçin Kan Vermek
Pazartesi günü öncelikli olarak kötü hücrelerin öldürülmesi için kemoterapi tedavisi başlayacak. Tedavi esnasında sürekli A Rh + kan grubundan trombosit ihtiyacı doğacak. Trombositin yararlılık süresi sadece 4 gün olduğu için yanlızca ihtiyaç hasıl olduğu anda vermek önemli. Bu nedenle kan grubu A Rh + olan kardeşlerimiz ihtiyaç anında aranmak üzere isim soy isim ve telefon numaralarını gamzeakbasicin@gmail.com mail adresine bırakabilirler. Bir kez trombosit için kan verenden bir daha üç ay trombosit alınmıyor. Trombositlerinizi Dokuz Eylül Üniversitesi Hematoloji Servisi Onkoloji 1. kat.ta yatan Gamze Akbaş adına vereceksiniz.
2)İlik Donörü Olmak
İkinci ve en önemli yapılacak şey ise ilik donörü olmak için başvurmak.
İzmir’de oturanlar Ege Üniversitesi Kan Merkezi’ne hafta içi saat 16.00 ya kadar test için kan verebiliyorsunuz. Çalışanlar için Kan merkezi hafta sonu da açık. 12.00-13.00 arası ve 17:00-18:00 arası yemek molası dışındaki bir saatte hafta sonu da kan verebilirsiniz.
Burada bilmeniz gereken nokta: sadece “Gamze Akbaş için donör olabilir miyim” diye baktırmak isterseniz 700 lira gibi bir ücret isteniyormuş. Ama buna gerek yok bunu belirtmeseniz dahi ilik bankasına verilecek her örnek için zaten Gamze’nin değerleriyle karşılaştırılacak. Ve normal olarak verdiğiniz örnek için sizden hiç bir ücret talep edilmeyecek. Ama bunun yanında ilik bankasında örneğiniz bulunduğu için başka bir hastanın ihtiyacı olan ilik ile uyumlu çıktığınız takdirde de sizi arayacaklar. Bu noktada ilik hücresi verip vermemek sizin vicdanınıza kalıyor.
Ankara’dan ilik donörü olmak isteyenler: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, İbni Sina Hastanesi, Akrabalık Dışı Kemik İliği ve Kordon Kanı Bankası Tel: (312) 508 24 44 .
İstanbul’dan ilik donörü olmak isteyenler: Çapa Tıp Fakültesi İlik ve Doku Nakli Merkezi
Üç büyük şehrin dışındaki illerden ilik donörü olmak isteyenler için ayrıntılı bilgi: http://www.kokhucrebagisla.com/Kay%C4%B1tsonras%C4%B1yap%C4%B1lacaklar.aspx
İlik vermek zannettiğiniz kadar zor bir işlem değil, ameliyat değil. Sizden iğne ile alınan hücreler hastaya naklediliyor. Bir insana hayat vermek için lafı bile olmayan bir işlem!!!
Ayrıntılar için: http://www.losev.org.tr/v2/tr/content.asp?ctID=420
Ayrıntılar için: http://www.losev.org.tr/v2/tr/content.asp?ctID=420