Kısa süredir saçımı kendim boyamaya başladım. Daha önce boyayı akıtırım üstümü başımı benzetirim korkusuyla, hep kuaföre boyatırdım. Kuaförün kullandığı KOLESTON saç derimi yakıyordu ve kokusu çok keskindi. Hiç alışamadım. Uzun süre de röfleli saç kullandım ve her röfle işleminde saç derimin yanması, sonra pullanması ve keskin kokusuna katlandım, saçlarımın yıpranması da cabası olurdu. Kalın telli gür saçlarım zamanla azaldı ve uçları da iyice bir kırıldı. Üstelik her ilk iki yıkamada saçımdan boya akardı.
"Kendi saçını kendin boya" prensibini uygulamaya başladığımdan beri, bunun ne kadar da zevkli ve eğlenceli bir işlem olduğunu keşfettim. Konforlu ev ortamından yollara düşüp kuaföre taşınmak derdi yok, kuaförün belirlediği boya markasına "eyvallah" demek yok. Evimde istediğim boyayı alıp sürüyorum, bir yandan filmimi izliyorum veya yapılacak işlerimi yapıyorum. Değmeyin keyfime. Her boyadan sonra acaba bu sefer ortaya nasıl bir saç rengi çıkacak merakı ve heycanı da sakin günüme ayrı bir renk katıyor.
En son saçımı L'OREAL CREME GLOSS ile boyadım. Çikolata Karamel! Boyanın nasıl uygulanacağını detayıyla tarifinde anlatmışlar zaten. Ortalığı karamel Çikolata rengine bulamadan, çünkü boya akmıyor, güzelceee boyadım saçımı. Saç derim irite olmadı, burnum bayram etti, çünkü keskin koku yoktu. Saçıımı yıkarken fazla boya akmadı. İkinci yıkamada hiç boya akmadı. Boyadan sonra saçlarım sertleşti. Kutu içeriği saç kremini sürünce yumuşacık oldu ve ortaya çok güzel bir renk çıktı. Bir sonraki hedefim
Köpük boya denemek. Deney sonucumu da sizlerle paylaşırım.