- 12 Temmuz 2006
- 56.305
- 216.417
- 1.223
- 52
- Konu Sahibi AngryPenguin
-
- #61
alaraey,
maliyeti istediği kadar yüksek olsun, nelere para harcanmıyor ki bu ülkede, çevreyi korumak adına harcansın bir kerede, rüzgar ve güneş yok mu bizde?
Yapma alaraey, ben Ege'de yaşıyorum, sıcak suyumu güneş enerjisiyle elde ediyorum, yaz kış sıcak suyum var, burda rüzgar enerjisi için santraller kurulu, Balıkesir'lilerde doğrular lafımı, İzmir'lilerde, buralarda çoktur rüzgar santrali, madem maliyetli neden kuruldu, demek ki yapılabiliyormuş ama gel gör ki o maliyetli dediğin rüzgar enerji santrallerinin bakımı yapılmadığı için çoğu çalışmıyor, hem maliyetli bir işe giriş, hem bakımını yapma çalışmasın bu da bir israf değil mi?
Yargı Dur Diyor, HESler Çoğalıyor
İkizdere Vadisi Üzerindeki HES Projeleri ve Süreç
Bölgedeki en eski HES projesinin bulunduğu İkizdere Vadisi üzerinde 1955 yılında yapımına başlandı. İller Bankası tarafından yaptırılan ve 1961 yılında faaliyete geçen 18 megavatlık santral, 1971 yılında TEKe devredildi. Özelleştirme kapsamına alınan ve yılda ortalama 120 milyon kw/saat elektrik üreten İkizdere HES, daha sonra ADÜAŞ (Ankara Doğal Elektrik Üretim AŞ.) bünyesinde çalışma yaparken; ADÜAŞın bünyesindeki 9 HES ile birlikte, Mart 2008de, 510 milyon dolarlık teklifle 30 yıllık işletme hakkına karşılık Zorlu Holdinge satıldı.
İkizdere, Rizenin toprak bakımından en büyük ilçesidir. Rizedeki akarsuların en uzun olan İkizdere deresinin uzunluğu 78,4 km, akarsuyun havza genişliği ise 1.047,4 km2dir.
İkizdere Vadisi üzerinde DSİ tarafından EPDK çatısı altında Su Kullanım Hakkı Kanunu çerçevesinde su rejimini değiştirerek bir dizi Regülatör ve Hidroelektrik santralı yapılması planlanmaktadır. Önceleri 16 olan bu proje sayısı 2009 yılında 21e çıkmıştır.
Vadi üzerinde hiçbir bilimsel araştırma ve havza planlaması yapılmadan Cevizlik HES ve Yokuşlu HES ile birlikte, DSİ ve Elektrik Etüt İdaresince planlanan, Demirkapı-Dereköy, Rüzgarlı, Tozköy, Tozköy II REG ve HES'ler ve tüzel kişiler tarafından geliştirilen Cimildere üzerinde Selin I REG ve HES, Selin II REG ve HES, Arı REG ve HES, Yayladere üzerinde Şimşirli REG ve HES, İkizdere üzerinde Saray HES, Başbuğ HES, Çamlıkdere üzerinde Deligör REG ve HES, Gelintaşı HES, Çaterli ve Uyranderesi üzerinde Ceyhun HES, Çokcordere üzerinde Sarmakol HES projeleri bulunmaktadır. Bunlara daha sonra 5 ayrı yeni proje daha eklenmiştir.
Cevizlik HES için 2006 yılının Şubat ayında Enerji Piyasası Düzenleme Kurulundan (EPDK) üretim lisansı alan Sanko, ÇED raporunun ardından HES çalışmalarını başlattı. Endemik bitki ve canlı çeşidi açısından dünyanın en önemli 200 vadisinden biri olan İkizdere Vadisinde yapımına başlanan HES inşaatları ile birlikte yöre halkı da hukuk mücadelesi başlattı. Yapımına başlanan Cevizlik HES inşaatının durdurulması talebiyle İkizdere Derneği öncülüğünde 2007 yılının Mart ayında Rize İdare Mahkemesi'ne dava açıldı.
Mahkeme sürecinde 31.07.2007 tarihinde hazırlanan Bilirkişi raporuna İkizdere Derneği tarafından itiraz edildi. Yapılan itirazların ardından Rize İdare Mahkemesi, 23.12.2008 gün ve 2007/440 E ve 2008/914 K sayılı kararı ile Cevizlik Regülâtörü ve HES projesi ÇED Raporunun iptaline karar verdi. Ardından İkizdere Derneği, bu iptal kararının uygulanması için Çevre ve Orman Bakanlığına başvurdu. Aynı yıl içerisinde İkizdere Derneği, İkizdere Vadisinin SİT Alanı ilan edilmesi için çalışma başlattı.
Rize İdare Mahkemesine Açılan Dereköy Regülatörü ve Demirkapı HESin iptali için açılan diğer bir davada ise Şubat 2010da gerekçeli durdurma kararını yayımlayarak, herkesin yaşama ve varlığını koruma hakkına sahip olduğuna vurgu yaptı.
Bu kararın ardından Rize İdare Mahkemesi, İkizdere Vadisi'nde yapımı bitmek üzere olan 95 megavat gücündeki Cevizlik HES için verilen ikinci ÇED olumlu kararı ve yürütmenin durdurulması için açılan davanın reddine karar verdi. Mahkeme, karara gerekçe olarak enerji şirketinin dereye bırakacağı can suyunu bilirkişi raporlarında ön görülen seviyeye çıkarmayı taahhüt etmesini gösterdi.
Cevizlik 1 ve 2 HES için mahkeme süreci devam ederken, projenin uzantısı olan Kalkandere Soğuksu Köyündeki Şalt Sahası için Rize İdare Mahkemesinde 31.07.2009da açılan davada Mahkeme, 10.02.2010 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı verdi ve bölgede Bilirkişi incelemesi başlattı.
Yazık günah ya...
Göz göre göre çöle çevriliyor ülkem..
Mevcut çevre politikalarıyla Türkiyede HES,RES,GES veya NÜKLEER SANTRAL hepsi ama hepsi çok tehlikeli.
İkizdere vadisinde 28 adet HES planı varmış..
Enerji kaynaklarının ÇED aşamasında en önemli şey sürdürülebilirliktir.
Sen bulduğun her derenin üzerine 3 er 5 er HES kurmaya kalkarsan hem suyu kurutur,hem çevreyi katleder hemde ekolojik dengeyi altüst edersin..
Bu tarz alanlarda ÇED raporları birtek o alanı kapsamamalı bir kere.
Vadide 28 adet HES projesi varsa hepsinin birbirine etkisi-tepkisi incelenmeli,sürdülebilirlik için bir bütün olarak ele alınmalı.
HES Projeleri için yapılan sözde ÇED raporları o kadar yetersiz o kadar baştan savma ki mahkemeler iptal ediyor,punduna getirip 3-5 değişiklik yapıp tekrar ÇED yeterli kararı çıkartılıyor.
Hiç tartışmaya gerek yok yani,RANT İÇİN BAŞTAN SAVMA ÇED RAPORLARINA OLUR DİYEN BİR ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞIMIZ VARKEN BU ÜLKEDE HES,RES ,GES VEYA NÜKLEER SANTRAL,HEPSİDE ÇEVRE KATLİAMINA DAVETİYE ÇIKARTIR.
parkon,
gülüm boşuna yazıyorsunuz, öyle bir hale gelmiş ki, 3. köprü güzergahı üzerinde hazine çıktı okumuşsunuzdur, proje uzamasın diye ÇED raporunda yer alan kültür varlıkları, ne arkeoloji müzesine ne koruma kurullarına bildirildi.
Bölgeye arkeologlar eşliğinde müdahale edilsin dendiği halde kim umursadı, açık ve net biz kültürel, tarihi varlıklarına sahip çıkmayan, doğayı belgesellerden ibaret sanıp burnunun dibindeki ağacı yerleri kirletiyor diye kesen insanlarınız.
Ben yaşar mıyım, görür müyüm bilmiyorum ama gelecek nesiller maalesef bu doğa tahrifatlarının sonuçlarını görüp bize sayıp sövecekler, Allah tek bir ağacın gölgesine hasret bırakmasın inşaallah.
Yani mevzuata uymayan,göstermelik ÇED raporlarıyla doğayı katletmenin yolunu açtılar..Yasa değişikliği ile Çevre Kanununa 23.6.1997 tarihinden önce yatırım programına alınmış olup, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla planlama aşaması geçmiş olan veya ihalesi yapılmış olan veya üretim veya işletmeye başlamış olan projeler ile bunların gerçekleştirilmesi için zorunlu olan yapı ve tesisler ÇED kapsamı dışındadır şeklinde geçici madde eklendi.
Hükümet ne yaparsa doğru yapar
Konunun uzmanı olmaya veya okuyup araştırmaya gerek yok
Onların vardır bir bildiği,bize ne oluyorsa
''Koskoca nükleer santrali sen nasıl ÇED raporundan muaf tutarsın'' diyenler hükümet aleyhtarıdır,ve hatta terörist veya CEHAPE lidir.
ya da bunların hiç birisi değildir,
sadece insan olarak ortalama bir zekası ve vicdanı vardır.
Yazık günah ya...
Göz göre göre çöle çevriliyor ülkem..
Mevcut çevre politikalarıyla Türkiyede HES,RES,GES veya NÜKLEER SANTRAL hepsi ama hepsi çok tehlikeli.
İkizdere vadisinde 28 adet HES planı varmış..
Enerji kaynaklarının ÇED aşamasında en önemli şey sürdürülebilirliktir.
Sen bulduğun her derenin üzerine 3 er 5 er HES kurmaya kalkarsan hem suyu kurutur,hem çevreyi katleder hemde ekolojik dengeyi altüst edersin..
Bu tarz alanlarda ÇED raporları birtek o alanı kapsamamalı bir kere.
Vadide 28 adet HES projesi varsa hepsinin birbirine etkisi-tepkisi incelenmeli,sürdülebilirlik için bir bütün olarak ele alınmalı.
HES Projeleri için yapılan sözde ÇED raporları o kadar yetersiz o kadar baştan savma ki mahkemeler iptal ediyor,punduna getirip 3-5 değişiklik yapıp tekrar ÇED yeterli kararı çıkartılıyor.
Hiç tartışmaya gerek yok yani,RANT İÇİN BAŞTAN SAVMA ÇED RAPORLARINA OLUR DİYEN BİR ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞIMIZ VARKEN BU ÜLKEDE HES,RES ,GES VEYA NÜKLEER SANTRAL,HEPSİDE ÇEVRE KATLİAMINA DAVETİYE ÇIKARTIR.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?