- 12 Temmuz 2006
- 56.298
- 216.373
- 1.223
- 52
- Konu Sahibi AngryPenguin
- #61
alaraey,
maliyeti istediği kadar yüksek olsun, nelere para harcanmıyor ki bu ülkede, çevreyi korumak adına harcansın bir kerede, rüzgar ve güneş yok mu bizde?
Yapma alaraey, ben Ege'de yaşıyorum, sıcak suyumu güneş enerjisiyle elde ediyorum, yaz kış sıcak suyum var, burda rüzgar enerjisi için santraller kurulu, Balıkesir'lilerde doğrular lafımı, İzmir'lilerde, buralarda çoktur rüzgar santrali, madem maliyetli neden kuruldu, demek ki yapılabiliyormuş ama gel gör ki o maliyetli dediğin rüzgar enerji santrallerinin bakımı yapılmadığı için çoğu çalışmıyor, hem maliyetli bir işe giriş, hem bakımını yapma çalışmasın bu da bir israf değil mi?
Neden bakımı yapılmıyor, tam randımanlı çalışması sağlanmıyor? Biz kutuplarda yaşamıyoruz ki 4 mevsim güneş olmasın, üstelik zaten küresel ısınma var, ülkede yaz ve kıştan başka mevsim kaldı mı? Kışın rüzgarımız yazın güneşimiz eksik olmaz, burası ki yaşadığım yer küçük biryer yazın bile rüzgarı kesilmez, çok sıcaktır, yürürken yanar vücudun, plaja gitmene bile gerek kalmaz, Akdeniz keza öyle.
Marmara desen İstanbul'da 40 yılım geçti, rüzgarıyla meşhur adını rüzgardan almış yerleri vardır şehrin.
Ağaçlar yok oluyor, asırlık ağacı topraktan ayırmak kolay mı? 5 yıl aynı saksıda kalmış kauçuğun bile kökleri tüm toprağı sarar, kopar bakalım asırlık ağacı topraktan tüm köklerini zedelemeden çıkarabiliyor musun? Asırlık ağaçları taşıyamazsın, taşırsan zarar vere vere taşırsın o ağaçta iflah olmaz, bir ağaç kaç yılda fidandan ağaca dönüyor, ağaç demek ciğer demektir, git bir çam ormanına ciğerlerin yanar oksijenden, başın döner, hiç Altınoluğa gittin mi bilmiyorum, orda Zeus Altarı vardır, çam ormanının içinden geçersin, mis gibi çam kokusu ve oksijen vardır, ağaçlarda sincaplar, kuş yuvaları görürsün.
Kaz dağları ne hale geldi biliyor musun? Siyanürle altın aramaktan katlettiler doğayı, kupkuru havasını nem bastı, hep bu doğa umursamazlıklarımızdan.
Tek derdim hes değil yani, konuları geldikçe yazıyorum, sırf maliyetli olmasın, sırf birileri siyanürle altın çıkarsın, aman ev yapsın, aman site yapacak alan açılsın diye diye mahfettik doğayı.
Ağacı bırakalım hadi, o yok olan ormanlardaki yuva yapmış sincaplar, kuşlar, domuzlar, tilkiler ne olacak? Sudaki balıklar?
Türü tükeniyor deyip haber yapılan ama o türleri korumak için hiçbir adım atılmazken doğa da doğa diye tutturmam tuhaf gözüküyorsa bilemem.
Kızgınlığım, eleştirilerimde öyle parti bazlı değil, ben sahilde çöpleri yerlere atıp yaktığı mangal ateşini ağaç dibine savurup atana da söyleniyorum, bir çam ağacı yüzünden bahçe kapısına asma kilit vurmuş kadınım, neymiş bahçemdeki çam komşunun manzarasını kapıyormuş, ben yokken mülküme girip ağacın dibine çamaşır suyu dökerken yakaladımda edepsiz olan ben oldum. Kızım 1-2 yaşlarına geldiğinde doğayla ilgili ilk öğrettiğim şeylerden biri neydi biliyor musun? Yerlere, denizlere çöp atılmaz, sokakta çöpü atacak konteynır bulamazsak çantamıza koyar evimize götürürüz.
O yüzden ben tasarrufu da, zarar vermemeyi de, doğayı sevmeyi de iyi bilirim.
Doğayı, hayvanları yok etmeden, zarar vermeden yapılacak herşeye ses çıkarmaz tebrik ederim ama birşeyler yok oluyorsa da susamam.
Allah yaratıyor, biz yok ediyoruz, bir kuşun yuvasını bozduğumuz için bile hesap vereceğiz. Bu bu kadar net.
Neyse lafı çok uzattım, doğa, hayvan deyince ben öyle kolay kolay ikna olmam.
maliyeti istediği kadar yüksek olsun, nelere para harcanmıyor ki bu ülkede, çevreyi korumak adına harcansın bir kerede, rüzgar ve güneş yok mu bizde?
Yapma alaraey, ben Ege'de yaşıyorum, sıcak suyumu güneş enerjisiyle elde ediyorum, yaz kış sıcak suyum var, burda rüzgar enerjisi için santraller kurulu, Balıkesir'lilerde doğrular lafımı, İzmir'lilerde, buralarda çoktur rüzgar santrali, madem maliyetli neden kuruldu, demek ki yapılabiliyormuş ama gel gör ki o maliyetli dediğin rüzgar enerji santrallerinin bakımı yapılmadığı için çoğu çalışmıyor, hem maliyetli bir işe giriş, hem bakımını yapma çalışmasın bu da bir israf değil mi?
Neden bakımı yapılmıyor, tam randımanlı çalışması sağlanmıyor? Biz kutuplarda yaşamıyoruz ki 4 mevsim güneş olmasın, üstelik zaten küresel ısınma var, ülkede yaz ve kıştan başka mevsim kaldı mı? Kışın rüzgarımız yazın güneşimiz eksik olmaz, burası ki yaşadığım yer küçük biryer yazın bile rüzgarı kesilmez, çok sıcaktır, yürürken yanar vücudun, plaja gitmene bile gerek kalmaz, Akdeniz keza öyle.
Marmara desen İstanbul'da 40 yılım geçti, rüzgarıyla meşhur adını rüzgardan almış yerleri vardır şehrin.
Ağaçlar yok oluyor, asırlık ağacı topraktan ayırmak kolay mı? 5 yıl aynı saksıda kalmış kauçuğun bile kökleri tüm toprağı sarar, kopar bakalım asırlık ağacı topraktan tüm köklerini zedelemeden çıkarabiliyor musun? Asırlık ağaçları taşıyamazsın, taşırsan zarar vere vere taşırsın o ağaçta iflah olmaz, bir ağaç kaç yılda fidandan ağaca dönüyor, ağaç demek ciğer demektir, git bir çam ormanına ciğerlerin yanar oksijenden, başın döner, hiç Altınoluğa gittin mi bilmiyorum, orda Zeus Altarı vardır, çam ormanının içinden geçersin, mis gibi çam kokusu ve oksijen vardır, ağaçlarda sincaplar, kuş yuvaları görürsün.
Kaz dağları ne hale geldi biliyor musun? Siyanürle altın aramaktan katlettiler doğayı, kupkuru havasını nem bastı, hep bu doğa umursamazlıklarımızdan.
Tek derdim hes değil yani, konuları geldikçe yazıyorum, sırf maliyetli olmasın, sırf birileri siyanürle altın çıkarsın, aman ev yapsın, aman site yapacak alan açılsın diye diye mahfettik doğayı.
Ağacı bırakalım hadi, o yok olan ormanlardaki yuva yapmış sincaplar, kuşlar, domuzlar, tilkiler ne olacak? Sudaki balıklar?
Türü tükeniyor deyip haber yapılan ama o türleri korumak için hiçbir adım atılmazken doğa da doğa diye tutturmam tuhaf gözüküyorsa bilemem.
Kızgınlığım, eleştirilerimde öyle parti bazlı değil, ben sahilde çöpleri yerlere atıp yaktığı mangal ateşini ağaç dibine savurup atana da söyleniyorum, bir çam ağacı yüzünden bahçe kapısına asma kilit vurmuş kadınım, neymiş bahçemdeki çam komşunun manzarasını kapıyormuş, ben yokken mülküme girip ağacın dibine çamaşır suyu dökerken yakaladımda edepsiz olan ben oldum. Kızım 1-2 yaşlarına geldiğinde doğayla ilgili ilk öğrettiğim şeylerden biri neydi biliyor musun? Yerlere, denizlere çöp atılmaz, sokakta çöpü atacak konteynır bulamazsak çantamıza koyar evimize götürürüz.
O yüzden ben tasarrufu da, zarar vermemeyi de, doğayı sevmeyi de iyi bilirim.
Doğayı, hayvanları yok etmeden, zarar vermeden yapılacak herşeye ses çıkarmaz tebrik ederim ama birşeyler yok oluyorsa da susamam.
Allah yaratıyor, biz yok ediyoruz, bir kuşun yuvasını bozduğumuz için bile hesap vereceğiz. Bu bu kadar net.
Neyse lafı çok uzattım, doğa, hayvan deyince ben öyle kolay kolay ikna olmam.