Rize'de HES'e direnen köylüleri dövdüler

3. İstanbul Uluslararası Su Forumu’nda açılış konuşmasını yapan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu “HES’lere karşı bir hareket var. Bunu anlamak mümkün değil. HES’ler çevrecidir” dedi.
İlahi Sayın Bakan…
Siz böyle diyorsunuz da, bizim ülkemizde HES’lerin tahribatı daha inşaat evresinde başlıyor.
Siz de mutlaka biliyorsunuzdur ama ben yine de sayayım.

*

HES’lerin inşaatı dik yamaçların tahribatına yol açıyor. Dik yamaçlar yol, cebri boru, tünel veya iletim kanallarının kurulabilmesi için yarılıyor.
İnşaat sırasında yapılan ağaç kesimleri erozyona ya da erozyon oluşma riskinin artışına neden oluyor. Ülkemizde çoğunlukla erozyon kontrolü için kullanılan teraslama yöntemi dik ve bitki örtüsünden yoksun bırakılan alanlarda riski önlemekte yetersiz kalıyor.

*

İlahi Sayın Bakan…
HES’ler yaban hayatı için de büyük açmaz oluşturuyor. Açık iletim kanalları ve borular yaban hayatın geçişini engelliyor. Yaban hayvanları günlük avlanma, beslenme ve su ihtiyaçlarını karşılamak için kilometrelerce yol kat etmek zorunda kalıyor.

*

İlahi Sayın Bakan…
Yasal mevzuat gereğince inşaat sırasında çıkan hafriyat atıklarının belirlenen alanlarda depolanması gerekirken, ulaşım masrafı, zaman kısıtlaması ve denetim mekanizmalarının eksikliği nedeniyle bu atıklar çoğu HES inşaatında dere yataklarına dökülüyor.
Böylece dere yatağı doluyor, sudaki çözünmüş oksijen azalıyor, su sıcaklığı artıyor, sucul canlıların hayat kalitesi düşüyor ve balıklar ölüyor.
Bitki örtüsü yok oluyor, alan erozyon ve sele karşı savunmasız kalıyor.
Daha önce insan erişiminin mümkün olmadığı alanlara yollar açılıyor. Böylece yaban hayatın alanı daraltılıyor, avcıların yaban hayata erişimi kolaylaşıyor.
Patlatılan dinamit havayı ve toprağı kirletiyor. Çıkan ses hayvanları korkutuyor, gebe yaban hayvanlarda düşüklere neden oluyor.
Üretilen enerjiyi taşıyacak iletim hatlarının kurulması için ormanlık alanlarda tıraşlama yapılıyor. Orman alanları tahrip ediliyor.

*

İlahi Sayın Bakan…
HES’ler nehirlerdeki suyun büyük kısmını kullanıyor. HES’lerden nehirlere az oranda su bırakılması sucul canlıların yok olmasına, beslenme, üreme ve göç davranışlarında kısıtlamalara neden oluyor.
Bir nehir kolu üzerindeki birden fazla HES tarafından borular, kanallar veya tünellerle alınan su bazen kilometreler boyunca dere yatağına kavuşamıyor.

*

İlahi Sayın Bakan…
Nehirlerdeki göçlerin en yaşamsal olanı balıkların yumurtlama göçü. HES’lerin regülatörleri sucul canlıların nehir boyunca hareketini kesintiye uğratıyor. Üreme tamamen aksarsa balık türü o nehir habitatından tamamen kayboluyor.
Regülatörlerdeki açıklıklardan daha küçük olan sucul canlılar regülatörlere girip türbinlere ulaşarak parçalanıyor.

*

İlahi Sayın Bakan…
Deltalardaki tarımsal verim ve biyolojik çeşitliliğin devamı nehirlerin taşıdığı sediment miktarına bağlı. HES işletimi nehirlerden denizlere taşınan sediment miktarını kesintiye uğratıyor. Deltalara yeterince sediment gelemeyince kıyı erozyonu riski artıyor.

*

HES’lere karşı hareketin nedenlerini bilmem anlatabildim mi Sayın Bakan…
MELİS ALPHAN
 

Umarım yok olmadan görebilirsin Mune,

Ben şanslıydım..Tercihim değildi, ağlayarak gittim...3 buçuk yılını İkizdere'de 3 yılını yine Rize Fındıklı'da geçirdim..6 buçuk yılın sonunda eşimle birlikte şu an yaşadığımız yere geldik, 4 yıldır burdayız ve hala pişmanız...Ben çok net söyleyebilirim ki Fındıklı'da bir ömür yaşayabilirim...masal diyarı gibi anlatamadım bile...bu taraflara (yine karadenizdeyim ama orta karadeniz, doğu bambaşka) gelirken fırsatımız olmaz diye fotoğrafları çektiğim Şavşat Karagöl'e gittik ve oralara insan ayağı deymesin diye dua ettim, tesis yapılmasın, kimse bilmesin, ben de gelemeyeyim ama bileyim ki böyle bir yer var...

ne garip değil mi??? ihtiyaçları olan suyu tükettiklerinde o çok istedikleri enerji için ne kullanacaklar?? neyi sömürecekler

enerji üretmek için bir sürü yöntem bulunabilir ama maalesef bizde o kadar hizmetsever, zeki, ve çalışkan bir iktidar yok...

yaşayıp görmeden klavye başında riv riv konuşmak pek garip, neyse ben konuştukça hırslanıyorum....zamanım olursa bi ara anlatırım sana oraları...son dönemlerimde başlamıştı yavaştan hes, rant kavgaları ama seviniyorum karadeniz halkı değerlerine bağlıdır, toprağına sahip çıkar...bi kaç hesi yaptırmadıklarını biliyorum...ikizdereye dahası türkiyeye yazık olur...vicdanı olan cidden şu iğrenç hes görüntüsünden sonra hala "aman ağaçta dikeriz, heryeri orman yaparız" demez ki atalarımız boşuna "yaş kesen, baş keser" dememiş, ata mata kaldıysa tabi....
 

bu anlatılanları bire bir resimledim yukarıda görebilirsiniz..
 
Jean,
evet lütfen sen olsun Chelzy olsun, varsa başka gidip gören, o muhteşem doğayı fotoğraflayan bize anlatın,sizlerden dinlemek çok hoşuma gider minnettar olurum, ülkemin heryerini çok seviyorum ama nedense Karadeniz'in başka biryeri vardır gönlümde, hırçın dereleri mi, o yeşilin her rengini barındıran doğası mı, kıvrak zekalı, çalışkan mı çalışkan insanları mı bilmiyorum ama birşeyleri çekiyor, cezbediyor beni.
 
http://www.kadinlarkulubu.com/showthread.php?t=674813

Bu konuyu ve konuya yazilan cevaplari daha dün gibi hatirliyorum..
Konuyu ve cevaplari okurken icimden " bu insanlar simdi biri cikip HES yapiliyor, nükleer enerji tesisleri yapiliyor, GES yapiliyor" falan dese, eminim bircogu " Allah belanizi versin, katlettiniz dogayi, katlettiniz " falan tarzi sey yazar ama 1 saat elektirik kesintisi icin yada enerji tasarrufu icin gercek düsünceleri bu" diye gecirmistim..

Ben gercekler ne ise onu yazarim, sahte degildir hicbir sözüm, ne düsünüyorsam, ne hissediyorsam odur yazdiklarim..
Ama insanlarin olaylar karsisindaki farkli davranislari beni saskina ceviriyor..

Enerjide disa bagimli olunursa, adam enerjiyi keser ve yukarda paylastigim duygulariniz depesir:))

Gelismis bir ülke olabilmek icin enerjide disa bagimli olmamak gerekir..

Elektirik enerjisi yetersizligi icin hisleriniz yukardaki baslikta var..

GES yansiyamayan günes isinlarini cevreye biraktigi icin radyasyon birakir cevreye bu nedenle daha tehlikelidir..

HES in zararlari vardir ama yinede en zararsizidir..

Simdi gercekleri görüp gercekleri yazan benmi vicdansizim yoksa elektirik kesintisi, elektirik yetersizligi yada tasarrufu icin yukardaki baslikta öyle yazip bu baslikta baska yazanlar mi saskinlik verici ve gercek disi:))

Yani bune perhiz bune lahana tursusu?

Kullandiginiz ve tasarrufuna yanasilmayan o elektirikler agactan mi koparliyor?:)
 
Son düzenleme:
bu anlatılanları bire bir resimledim yukarıda görebilirsiniz..

Gördüm canım resimlerini Benzer fotoğraflarıda çok gördüm içim acıyor halbuki sürdürülebilir hes projeleriyle yada farklı sürdürülebilir çevre politikalarıyla enerji üretebilir fakat bizde resmen bir doğa katliamına dönüşüyor
 
Ah AKP ah , dogayi katleden hep sensin , ekolojik dengeyi bozan hep sensin, küresel isinmanin nedeni hep sensin :) biz masumuz AKP valla bak :) bak bize aramizda kimse deodarant kullanmaz , atik yagini lavaboya dökmez, elektrik hic kullanmaz mum yakar, günde bilmem kaç kere dusa girmez , araba yikamayiz bla bla daha çok var... Yarinda elektrik kesilsin bak sen yorumlara yil bilmem kaç hala elektrik kesiliyor, su kesiliyor ah ah vah vah... içim aciyo içim diye yürekten feryat eden arkadaş deodarantida ayni feryatla sikiyorsundur umarim :)) hep beraber katlettik bizim için yapiliyor bu projeler , yetmediği için , sürekli tukettigimiz için... Vicdansa herkes elini vicdanina koymali yok öyle o cevre katili bu cevre katili demek....
 

Bak sen su çevreci vatandaşlara.. Sana be kardeşim sana ne haa vay beeee.. Eee Buyursunlar istedikleri kadar kullansinlar :))
 
Erzurum’daki Ayvalı Barajı Hidroelektrik Santral (HES) inşaatının bölgede yol açtığı çölleşme etkisi tartışılırken, Türkiye’de sadece son iki yılda tam 315 HES inşa edildiği ve son 10 günde 55 yeni santral için ‘acele kamulaştırma’ kararı alındığı ortaya çıktı. Yani hükümet, bir günde ortalama 5,5 acele kamulaştırma kararı çıkardı.

Çeşme, Soma, Artvin, Ordu…

Taraf gazetesinden Adnan Keskin’in haberine göre, Bakanlar Kurulu sadece son 10 günde tam 55 farklı noktada ‘acele kamulaştırma‘ kararı çıkardı. Resmî Gazete’de de yayımlanan kararların çoğunluğu, Çeşme’den Artvin’e, Siirt’ten Ordu’ya Soma’dan Malatya’ya, Ardahan’dan Hatay’a kadar birçok noktada HES ve Rüzgâr Enerjisi Santralleri (RES) yapımı için alındı.

Resmi gazete kararla doldu taştı

Erzurum’un Olur ilçesindeki Oltu Çayı üzerinde yapılan Ayvalı Barajı HES inşaatı bölgeyi adeta çöle döndürdü.

Bu kararlar, hükümetin bir günde ortalama 5,5 acele kamulaştırma kararına imza attığı anlamına geliyor. Zira Bakanlar Kurulu 22 Mayıs’ta yedi acele kamulaştırma kararı verdi; 23 Mayıs tarihli Resmî Gazete’de de 12 ayrı acele kamulaştırma kararı yayımlandı; aynı gün yayımlanan mükerrer Resmî Gazete’de de ek olarak 21 acele kamulaştırma kararına daha yer verildi.



24 Mayıs tarihli Resmi Gazete’de bu kez 10 ayrı ildeki HES veya RES’ler için acele kamulaştırma kararları yer aldı. 31 Mayıs’ta da Resmi Gazete’de altı ayrı acele kamulaştırma kararı daha ilan edildi.


ÇED raporu Eroğlu’nu yalanladı

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’ysa HDP’li Ayla Akat Ata’nın yazılı soru önergesine yanıtında, ’2012-2014 arasında 315 adet HES projesinin tamamlanıp işletmeye alındığını‘ açıkladı. Eroğlu bu projelerle ‘hem ekolojik dengenin korunması ve sürdürülebilmesinin, hem de enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasının hedeflendiğini‘ savunsa da, Ayvalı HES Enerji İletim Hattı (EİH) için hazırlanan ÇED raporu ekolojinin pek de dikkate alınmadığını ortaya koydu.

‘Cennet’ için ekoloji alarmı dikkate alınmamış

* 649 bin metrekarelik alanın projeden etkilenecek;

* 81 direğin dikileceği alanlardaki ağaçların tamamı kesilecek.

* Raporda “İşletme aşamasında en önemli etki görsel etki olacaktır” uyarısının yanı sıra özellikle ‘ekoloji alarmı’ verilmiş:

“Fauna türleri ise özellikle zarar görecek türler olmayıp inşaat aşamasında ortamdaki gürültü ve hareketlilikten dolayı bulundukları habitatları terk ederek çevredeki daha uygun alternatif yaşam alanlarına çekileceklerdir. Ayrıca kuş popülasyonunun korunması amacıyla enerji iletim hattının üzerinde TEİAŞ’ın Direk Montaj Şartnamesi gereği kuşkonmazlar, ikaz küreleri bulundurulacaktır.”
 
Ülkemize sahip çıkalım, bana göre talan anlamına gelen HES e kesinlikle karşıyım. Ülke böyle yeşil yok edilerek büyüyecekse, bırakın köy kalsın daha iyi yaa...
 
Son düzenleme:
http://www.kadinlarkulubu.com/showthread.php?t=674813


Gelismis bir ülke olabilmek icin enerjide disa bagimli olmamak gerekir..

Ortalama gazete okuru muhabbeti buralarda da mevcut ne yazık ki.

"Gelişmiş bir ülke olabilmek için enerjide dışa bağımlı olmamak gerekir."

Müthiş bir saptama, sizden başka bunu düşünen olmamış demek.

Gelişmiş ülke olabilmek için bugünlerde duble yol yeterli galiba gündemden kopuksunuz.

Ama bence bunların hiçbirisi gelişmişlikle ilgili değildir.

Gelişmişlik, hırsızlığa hayır diyen bir etik anlayışla başlar.

Yöneticileri yiyip içmese, çalmasa çırpmasa, o ağaçların falan kesilmesine gerek kalmaz, rüzgardan da güneşten de enerji üretilir.

Amma velakin bakanı yedi yüz bin liralık saat takan bir ülkede ne güneş ne rüzgar enerjisine yatırım yapılır. Ahbap yandaş kim varsa ayarlanır nükleerden para kazansın diye halkın canı hiçe sayılır.

Bkz: Soma
 
Son düzenleme:

maalesef...bizim ülkemizde herşey rant...yap, işlet, tüket, sömürülecek başka kaynak bul

11 bin nüfuslu Fındıklı 2500 nüfuslu İkizdere öyle güzel sahip çıkıyor ki toprağına ve emin ol üretmeye, bulmaya, geliştirmeye öyle hazırlar hevesliler ki....belki de teknolojinin pis elleri dokunsun istemiyorlar hayatlarına...çünkü o insanlar için su hayat demek, ağaç hayat demek başka türlü yaşayamaz...

çok ilginç bir kabus görmüştüm yıllar önce cidden hatırladıkça tüylerim ürperir hala etkisindeyimdir...çok sıkıntılı bir dönemimde, cehennem gibi bir yerdeyim her yer alev alev, sıcak nefes alamayıp -su değil- "çiçek ne olur bir tane çiçek" diye yalvarırken sıkıntıyla uyanıyorum ve bir kez daha net olarak anlıyorum ki çiçek hayattır, candır öyle ha deyince orman yapamazsınız, yapsanız da olmaz, gitmez eksik kalır...ne söylemek istediğimi felakete düşmeden anlar insanlar umarım...

tüketmeden üretmek gerek...tek yol yıkmak değil...

ha bu arada arada elektrik kesilip karanlıkta kaldığımızda hep birlikte gölge oyunu oynuyoruz evde, ya da fırsat bilip erkenden uyuyoruz ....şöyle saatlerini bildirip arada yapsalar herkes için fena olmaz aslında, sessiz sakin kafa dinlemek....
 
Son düzenleme:
ha bu arada geliştikçe üretmeden tüketen tek varlık insanoğludur ....insanoğlu dünya için zararlıdır....doğal zinciri bozan tek yaratıktır...sadece kendisi için var olan tek yaratıktır aynı zamanda...
 

alaraey,
kendi adıma cevap vereyim ablacım, evde ekonomik ampuller kullanıyorum, heryerin lambasını açmam, şu an oturduğum salonda lambader var ve onunda ekonomik olan tek ampulünü açıyorum, diğer ampulü gevşettik, tvyi seyretmeyeceksek açmayız, çamaşır, bulaşık makinesini akşam 22:00'den sonra açarım, suyu israf etmem, çeşmeyi sonuna kadar açıp işim olmasa da akmasına göz yummam, makyaj malzemeleri, deodorantla aram yoktur, alacaksamda hayvanlar üzerinde deney yapılmayanları alırım, deodorant yerine kolonya sürenlerdenim.
Koridorumda harekete duyarlı sensör vardır, onda da ekonomik ampul takılı ve sensörü en düşük kademe, yani 5 saniye hareketsiz kalırsan kendiliğinden söner, yağımı lavaboya dökmem, derdim parti değil doğanın katlidir çünkü ben iflah olmaz bir doğa severim.


Doğayı o kadar severim ki, sümüklü böcekleri bile alıp sevecek kadar tiksinmem hayvanlardan, yarasayı sıkıştığı bacadan çıkarmak için elinden geleni yapacak kadar severim hayvanları, akrebi öldürmeden doğaya salacak kadar aşığım doğaya, kesilen ağacın başında ağlayacak, niye ağlıyor diyenlerin tuhaf bakışlarını umursamayacak kadar seviyorum doğayı, Bodrum'a giderken geçtiğim orman yolunda ağaçları korusun diye Allah'a dua edecek kadar garibimde.

Şimdi sence benim feryadım laf olsun diye mi?

Tüm bilim adamları diyor ki küresel ısınma var ve diyorlar ki ilerde kuraklık, açlık, susuzluk olacak, orman yok olursa, toprak kurursa, ağaçsızlıktan erozyon olursa, üstüne hes kurulan sular yok olursa benim evdeki ekonomik ampullere de ihtiyacım olmayacak.
Zararlı diyorlar, zararları görülüyor, 1000'de 1 ihtimal bile olsa bu zararları göz ardı etmek istemeyişim doğaya aşkımdan.
 
konu ile çok ilgili değil ama biz sadece enerji değil tarımda da dışa bağımlı oluyoruzyavaştan ki bu heslerle uzun sürmeyecek...onun için ne tür bir kaynak yaratacağız..ya da gerek yok mu???
 

Mune abla siz yapiyorsuniz bunları ama sorun yapmayanlarin ve zarar verenlerin daha çok olması... Yaz geldi yine kaç tane bilinçsiz insan yüzünden kaç hektarlık alan kül olacak... Peki ne yapilsin mune abla elektiriğe ne gibi çözüm bulunsun ? Elektrik hidro, termik, nükleer, rüzgar, güneş, jeotermal ve gelgit den elde edilir... Gelgit ülkemiz de yok zaten, nukleere zaten karsiyiz diyoruz, gunes ve ruzgarin hem yapim maliyeti fazla hemde elde edeceği enerji az malum ülkemiz her daim güneşli değil.. Peki ne yapilacak bu durumda yani elektrik üretilmesin mi napilsin ?
 
Kagoshima Nanatsujima Mega Solar Güç Santrali faaliyete geçerek Japonya’nın en büyük denizüstü güneş santrali ünvanını aldı.

70megavat temiz güç üretim kapasiteli santral Kagoshima ilçesinde Kyocera ve 6 firmanın ortaklığıyla deniz üstüne inşa edildi. 290bin solar panelden oluşan deniz üstü Nanatsujima güneş tarlası Fukushima nükleer felaketinden sonra hükümet üzerinde baskı kurup elektrik arz sıkıntısına rağmen nükleer reaktörleri kapattıran Japon Halkının eseri



Hindistan Su Kanallarını Güneş Panelleriyle Kaplıyor
Güneş enerji ve uzay projeleri üzerine ulusal çalışmalarını sürdüren Hindistan, Gucerat eyaleti içindeki 19bin kilometrelik su kanalı ağını güneş panelleriyle kaplayacak. Asya’nın en büyük güneş enerji santraline(214megavat) ev sahibi olan Hindistan, Narmada kanalları üzerinde 750m uzunlukta 1megavat kapasiteli pilot projenin inşasına başladı bile.

Gujarat Eyaleti Elektrik İşletmesi ve Sarovar Narmada Nigam L.T.D. işbirliğiyle yürütülen projede amaç atıl alanlardn enerji üretmek ve suyun buharlaşma yoluyla kaybını engellemek. 2011’ de 60,44 milyon nüfusa ulaşan eyalette çok kıymetli hale gelen su ve elektrik için başlatılan proje tamamlandığında 2200megavat enerji üretimi kapasitesine ulaşacak.


Alstom Dünyanın En Büyük Deniz Üstü Rüzgar Türbinini Kurdu
Alstom, Belçika’da Belwind Bölgesinde Ostend Limanı açıklarında, yeni nesil deniz tipi rüzgar türbini 6-MW Haliade 150’nin kurulumunu tamamladı.
 
Son düzenleme:
HAYIR
Ülkelerin su potansiyeli genellikle kişi başına düşen su miktarına dayandırılarak değerlendirilir. Uluslararası kritere göre, yıllık kişi
başına 10.000 m3 ’ten daha büyük su potansiyeli düşen ülkeler su zengini, 10.000 m3 -3000 m3 arasında potansiyele sahip ülkeler kendi kendine yeten, 3000 m3 -1000 m3 arasında potansiyele sahip ülkeler su kıtlığı yaşayan ülkeler ve yıllık kişi başına 1000 m3 ’ten daha düşük potansiyelli ülkeler ise su fakiri ülkeler olarak kabul edilmektedir. Türkiye’de son 20 yılda kişi başına düşen su miktarı, 4.000 m3 ’ten 1.519 m3 ’e gerilemiş durumdadır. 2030 yılına kadar nüfusumuzun 100 milyona çıkacağı ve kişi başına düşen suyun 1.100 m3 ’e düşeceği öngörülmektedir. Türkiye, son hızla su fakiri olma yolunda ilerlemektedir. Bunun yanı sıra, yapılan çalışmalar, küresel iklim değişikliğinin Türkiye’yi kuraklıkla vuracağını öngörmektedir. Küresel iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkeler arasında yer alan Türkiye, BM Çevre Programı’nın (UNEP) tahminlerine göre Avrupa’da çölleşmenin ilk önce başlayacağı ülkeler arasındadır. İklim şartlarındaki değişimlere hassas bir enerji türü olan hidroelektrik enerjinin, suyu tükenmek üzere olan Türkiye’de dikkatli bir planlamayla ele alınması gerekir.

http://awsassets.wwftr.panda.org/downloads/10_soruda_hidroelektrik_santraller_web.pdf
 
Son düzenleme:
ABD'de dünyanın en büyük güneş enerjisi santrali bugün devreye girdi. Bilgisayar kontrolünde 300 bin aynadan meydana gelen santralde aynaların uzunluğu 210 cm'i bulurken, genişliği ise yaklaşık 400 cm.

Güneş'in açısına göre hareket ettirilen aynalar 133 metre uzunluğunda olan kulelere güneş ışığını yansıtıyor.Ardından güneş ışığını alan su buharlaşmaya başladıkça güç turbinlerine enerji verecek. Toplamda 392 megawatt elektrik üretmesi planlanan Ivanpah Güneş Enerjili Elektrik Santrali böylece California'da bulunan 140 bine yakın eve de elektrik sağlayacak.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…