Rize'de HES'e direnen köylüleri dövdüler

Sen mi çektin fotoğrafı chelzy?

İnanamıyorum ne hale geldi cennet ülkemiz.

Öyle gerçekten de ben çok üzülüyorum bu duruma,hem bu Hesler hem de inşaat 4 bir yana.Benim çocukluğum müstakil evlerle dolu bir mahallede geçti,yanımızda orman vardı,lale tarlaları vardı,çimenler vardı yuvarlanırdık,tepe vardı uçurtma uçururduk şimdi her yanı apartman,ormanın içi ev,lale tarlasının olduğu yerde apartman.İstanbul'a girmeyeceğim bile,dünyanın en güzel şehrinin-ben bunu yabancı gezginlerden duydum dünyayı gezdiğimden değil- içine ettiler,ne tarihi doku kaldı ne yeşillik.Meclise,belediyelere bu kadar kaşarlanmış kodaman müteahhit girerse olacağı bu.İhaleye yolsuzluk da karışır,rüşvetle imar izni de alınır.Sinirlendim yine.Ekonomik kriz yakın diyorlar emlak kaynaklı,o apartmanlar,siteler müteahittlerin elinde patlasın müstehakdır.
 
Sen mi çektin fotoğrafı chelzy?

İnanamıyorum ne hale geldi cennet ülkemiz.

Yok canım ben çekmedim arkadasım beni çekmişti.2009 yılı.Bastığım taşın önündeki su durgun su farkettiysen.Orda minik bi gölet oluşmuş yoksa diğer tarafları yoğun su akışı var.Köyde kaldıgımız zamanlarda okuldan sonra dere kenarına giderdik..2010 da hes başladı işte mahvoldu...Köyün adı deregözü.Derenin başlangıç yeri anlamına geliyor yani.Sahile dökülen derenin başlangıcı(ydı)Ama gel şimdi bak ne dere var ne gözü...


Bu haberde 2010daki katıldıgımız protesto..

Giresun’un Çanakçı ilçesine bağlı Çanakçı Vadisi üzerinde yapımı planlanan HES’lere karşı çıkan köylüler, HES yapımcı firması çalışanlarının taşlı sopalı saldırısına uğradı. Saldırıda köylülerden 3 kişi yaralandı.
Giresun’un Çanakçı ilçesine bağlı Çanakçı Vadisi üzerinde bulunan Deregözü ve Düzköy Köyleri sınırları içerisinde yapımı planlanan Deregözü Regülatörü ve Düzköy HES projesine karşı çıkan köylüler, HES yapımcı firması ile yapım işini üstlenen inşaat firması çalışanlarının saldırısına uğradı. Saldırıda Düzköylülerden Mustafa Yılmaz, İsmet Yımaz ile Sezgin Yılmaz isimli yurttaşlar yaralandı. Yaralı köylüler jandarma ekiplerinin olaya müdahalesinin ardından Görele Devlet Hastanesinde tedavi altına alınırken, ağır yaralı olduğu bildirilen Sezgin Yılmaz’ın daha sonra Vakfıkebir Devlet Hastanesine, oradan da KTÜ Farabi Hastanesi’ne nakledildiği bildirildi.
Çanakçı Vadisi üzerinde yapımı planlanan HES projelerine karşı çıkan yöre halkı, 2006 yılında projelendirmesi tamamlanan HES’ler için bölgede çalışma yapılmasına izin vermedi. Vadideki projeler için 10 Mart 2010 tarihinde, Derelerin Kardeşliği Platformu Giresun Temsilciliği öncülüğünde vadideki 12 köy muhtarı ve yöre halkı tarafından, Ordu İdare Mahkemesi’nde ‘yürütmenin durdurulması ve iptal’ davası açtı.
Köylülerin dava açmasından sonra bölgedeki inşaat çalışmalarına başlayarak, çalışmalarına hız veren firma yetkilileri yine köylülerin engellemesi ve tepkileriyle karşılaştı. Köylüler son olarak 9 Mayıs Pazar günü Düzköy köyünde şantiye çalışması yapan firma çalışanları ile iş makinelerinin önünü keserek, çalışma yapılmasını engelledi. Şantiye çalışanları ile köylüler arasında kısa süreli tartışmalar yaşanırken, firma çalışanları daha sonra bölgeden ayrıldı.
Köylülerin tepkilerine karşın 11 Mayıs Salı günü sabah saatlerinde yine bölgeye gelen HES çalışanları bu kez yine kadınlı çocuklu Düzköy köylülerinin tepkisi ile karşılaştı. Köylülerin, ‘Derelerimizi yok etmenize izin vermeyeceğiz’,’Sularımızı kurutamazsınız’ şeklindeki tepkilerine karşı taşlı sopalı saldırıda bulunan HES çalışanları, köylülerden, biri ağır 3 yurttaşın yaralanmasına neden oldu.
Jandarma ekipleri olaya geç de olsa müdahale ederek, HES çalışanlarını bölgeden uzaklaştırırken, olayda yaralanan 3 kişi Görele Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı.
Olayın ardından hastaneye kaldırılan yaralılarla ilgilenen Düzköy Muhtarı Veli Kirman, HES yapımcı firmalarının kendilerini uzun zamandan beri tehdit ettiklerini ileri sürerek; hastaneye kaldırılan yaralıların dışında HES çalışanlarının saldırıları sonucu köyde bazı kadın ve çocuklarında aldıkları darbeler nedeniyle yaralandığını kaydetti.
Aynı bölgede bulunan ve HES’lere karşı mücadele eden Deregözü Köyü Muhtarı Hüseyin Kır ise, yaptığı açıklamada olayı kınadıklarını HES’leri bölgede istemediklerini vurgulayarak, “Bizler yüzyıllardır bu bölgede atalarımızdan dedelerimizden emanet aldığımız doğal yaşam alanlarımızda yaşıyoruz. Şimdi çıkmış bir takım insanlar buralarda HES yapacağız diye bizleri tehdit ediyor, köylerimizden, bölgemizde çıkartmaya çalışıyor. 2006 yılından bu yana HES’lere karşı olduğumuzu dile getiriyor, ilgili yerlere müracaat ediyor bu projelerin önlenmesini istiyoruz. Ancak sesimizi duyan yok. Devlet bize sahip çıkmıyor. Devletimiz nerede? Paralarına para katmak için köyümüze gelen yabancı insanlar bizi tehdit ediyor, köylerimizden çıkarmaya çalışıyor ve sonunda da dövüyor. Bizler Çanakçı Vadisinde ve köylerinde yaşayanlar olarak kesinlikle yılmayacağız. Derelerimizi, sularımızı kurutacak HES’lere izin vermeyeceğiz” dedi.
Gelişmeler üzerine Derelerin Kardeşliği Platformundan da yazılı bir açıklama yapıldı. Platformdan yapılan açıklamada, HES çalışanları tarafından köylülere yapılan saldırı ‘vahşice’ olarak değerlendirilirken; saldırıyı kınadıkları, her koşulda yöre halkının yanında olunacağı kaydedildi.


Şu dakıkalarda şantiyeye yaklaşırken sonra temiz bir dayak yemişti bazı köylüler hemen hepsi de velimdi zaten...
Arkadaki 2 katlı evin sıvasız olanında kalıyordum ben hergün binbir bela okuya okuya şantiyeyi izliyordum.
Özledim oraları yine güzelim cenneti mahvediyorlar çok üzülüyorum...
 
Son düzenleme:
Hesler zararsız mı? 10 soruda hidroelektrik santralleri okumak lazım.

http://awsassets.wwftr.panda.org/downloads/10_soruda_hidroelektrik_santraller_web.pdf

Hes nedir bilir misiniz?

http://www.ozgurkocaeli.com.tr/makale/hes-nedir-bilir-misiniz-32869.html

Güzel bir video izlenmeli.

https://www.facebook.com/video/video.php?v=406798234312

Faydaları da var elbet. Faydası olmasa neden bunca risk biline biline bu işe girişilsin. Siz karar verin artık. Çevre mi, elektrik mi? yoksa daha pahalı alternatif metodlar mı? Yenilenebilir rüzgar ve güneş enerjisi gibi.
 
Niye yatırımlara darbe vurup provokatörlük yapıyonuz ?

İnsan hayatı bu ülkede en ucuz şeyken,enerjinin pahalısı neyimize...
 
Lütfen yazimi anlamadan benim yazimi alintilayip bana cevap vermeye calismayin..
Yazdiklarimin arkasindayim, herkes anlamasa yada anlamazdan gelse bile..
Tüketimi azaltmaktan yada tasarruftan bahsedilince insanlarin verdigi tepkiyi gayet net hatirliyorum..
Kisaca " sizene bea" denmisti..

Acaba tasrruf denilince " size ne " kadar kisa kestirilirken, o harcanan enerjinin nereden geldigi, nasil üretildigi hic düsünülüyor mu?
Yada insanlarin bu " size ne" tavrina karsilik nereden elde edilecek bu enerji?

Ve evet, en zararsizlarindandir HES..
Zarari yok demeiyorum, zarari en az olan elektirik üretme yöntemlerindendir diyorum.

Kesilen agacin yerine yenisi dikilir, yada agaclar kesilmez tasinir ve cözüm bulunur.

Ben insanlari anlamakta zorlaniyorum, bir insan nasil olurda hem " sana neee" diyebilir hemde elektirik üretimi icin basvurulan cözümlere karsi olur anlamak zor:))

Yani nasil olursa olsun zaten o tasarrufuna yanasilmayan elektirik bir sekilde üretiliyor ve mutlaka az da olsa cevreye zarar verilerek üretiliyor..:)
Bune perhiz bune lahana tursusu..
 
Son düzenleme:
Aramızdaki eylemciyi bulduk Chelzy'miş

Seni kınıyoruz Chelzy
Evin sıvaları dökülüp doğayı mahfetsin sen orda doğa severcilik yap


Müdürüm çapraaz kelepçeyle tutuklanılıp başımdan aşağı ittirilerek polis arabasına tıkılmayı haketmişim gerçekten şöyle dışardan bir gözle okuyunca :))

Lütfenn lütfenn hemen dogaayı mahvetmişsin deme:)) Evimin sıvaları hiç dokulmemişti Mune abla çünkü sıvası hiç olmadı o evin bildiğin dışı kiremit evin için betondu



Müdürüm iptal edin üyeliğini :))
Ayıp ama doğacı olmak nedir!! :))

Cezam neyse çekmeye razıyım arkadaşlar :))




Arkadas hatuna ne zaman cevap versek yazdıklarımı anlamıyorsunuz,kapasiteniz yetersiz beni alıntılamayın bana cevap vermeyin;cevap vermesek nasılda kaçıştılar cevap veremeyince hehe oluyor.Bir ortası yok.

Bu arada çözüm bulundu ağaç dediğin nedir ki sökülür yenisi dikilir sanki 3-5 tane lego oyuncaktan bahsediyoruz :)

O zaman kuruyan dere suyunu Almanyadan ithal edek mi he ?? Arge ve proje fikri benden bürokratik kısmı senden Kuruyan derelere artık olmayan suya da bi el atarsın.Çözüm bulunurmuş ya çok zor bişey değildir dediğine göre.

Bölgenin faunasında olan nesli tükenen kırmızı benekli alabalıkları da norveçli balıkçılardan temin etsek tamamdır.
Olayı çözdük biz bayanlar raat olun siz.

O değil bu kadar yazdık çizdik şimdi yine '' üff hiç bişey bilmiyosunuz pöfff ne cahill insanlarla muhatap oluyorum kendime inanamıyorum tannrıımmm'' olacak ve biz yine zır cahilliğimizle kalacağız ortada ya seyreyleyin hatunlar.
 
Hatunnnn:))

Ben birilerinden cevap bekledigim icin yazmam, bu nedenlede " ahanda cevap veremeden kactilar" gibi bir lakirti etmem:)) sizin hayal dünyaniz:))

Ayriyettttenn hala anlamama yada anlamazdan gelem durumu sözkonusu:))

O nedenle hala anlamiyorsaniz / anlamazdan geliyorsaniz cevap vermeyin aynen dedigim gibi yani:)

NOT: Bune perhiz bune lahana tursusu????
 
Son düzenleme:
Rize'nin İkizdere ilçesi Şimşirli köyünde HES protesto sırasında emniyet güçlerinden şiddet gören köylülerden Havva Bir ile eşi Bahri Bir 5N1K'ya konuk oldu.


Rize'nin İkizdere ilçesi Şimşirli Köyü'nde yapılan HES inşaatında ağaç kesildiği için oturma eylemi yapan köylülere müdahale etmişti. Müdahale esnasında yaralanan köylüler duruma tepki göstermişti. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partsinin grup toplantısında çıkan olaylarda yaralanan Havva Bir'in bacağının fotoğrafını göstermişti.
Bu fotoğrafın grup toplantısında gösterilmesinin ardından bir anda Türkiye 'nin gündemine oturan Havva Bir ile eşi Bahri Bir, 5N1K'da Cüneyt Özdemir'in sorularını yanıtladı.
"Tek suçum, evlatlarım için suyumu, ağaçlarımızı korumak" diyen Havva Bir, devlet büyüklerinin bu konuda anlayış göstermesi gerektiğini söyledi.


"Askerler bizi hiç uyarmadı" diyen Havva Bir şöyle konuştu:
"Bizi copladılar, anons dahi yapmadılar. Ayağımın acısını hiç hissetmedim. Köyümü, ormanımı korumaya çalışıyordum. Asla pişman olmadım. Sonuna kadar çocuklarımızın suyunu koruyacağız. Kararlıyız. Ya kanımız çıkacak ya da biz caymayacağız. Kimsenin bizim yaşamımızı elimizden alma hakkı yoktur. Beylerimiz arkamızda olmasa dahi direneceğiz. Bizim azıcık suyumuz var. Yarın çocuklarımız bize sormayacak mı? "Bir içecek suyu bile bize çok gördünüz" demeyecek mi? Başkaları rahat etsin diye başkalarının hayatlarını yıkıyorlar." dedi.
 
3 buçuk yıl çalıştım İkizdere'de...ilk görev yerimdir...ayak bastığım günden, ayrıldığım güne kadar ağzım açık bir şekilde dolaşmışımdır ilçede...okula giderken yolu uzatırdım ki biraz daha izleyeyim etrafı, azıcık daha duyayım o hiç bir yerde görülmemiş, duyulmamış kuşların şarkılarını... şehirde büyümüş, kaldırım serçesinden başka kuş tanımayan bir insanın şaşkınlığını, mutluluğunu,hayranlığını anlayamadan dalga geçerdi insanlar benimle...

ömrüme yetecek kadar oksijen depoladığım, 1km lik bir caddeden ibarettir ikizdere...abartmıyorum bir ucundan diğer ucuna gitmeniz 15 dk nızı ya alır ya almaz...saatte 100 km ile geçerseniz göremezsiniz bile...yine abartmıyorum metrekaresine kafanızdaki saç teli kadar, değişik türde bitki düşer...o küçükten de küçük ilçede erkekler zaman öldürsün diye tam 9 tane kıraathane vardır (o zamanlar öyleydi) erkekler kahvede oturuken kadınlar koşar her işe...siz burda abuk subuk konuşanlar, toprağının, emeğinin, havasının, suyunun peşinde olan o teyzelerin öpülesi ellerinin tırnağı olamazsınız...

çok şey söylemek geliyor içimden ama sakince değil kötü söylemek geliyor, gereksiz yalnızca bünyeye zarar.... sadece bilmeden görmeden, ilerleme, gelişme, yok istemeyenler, bilmem kimler diye bik bik konuştukça nasıl komik, nasıl cahil görünüyorsunuz...

bunların hepsinin hesabı görülecektir emin olun, er ya da geç...

ha bu arada belirtmeden geçemeyeceğim İkizdere 12 yıldır % 80 lerle iktidar partisini destekleyen bir ilçedir...onları da birileri kandırdı zaar...dış mihraklar, paralel devlet falan ???? komiksiniz çoook komik
 
Son düzenleme:

Burda da videosu var angry.Çok etkiledi beni çok.Elleri kırılsın şu yaşlı kadınları coplayanların.

http://www.dipnot.tv/5n1kya-katilan-havva-bir-kanimizin-son-damlasina-kadar-direnecegiz/70226/



Köyümü yaşama alanımı korumaya çalışıyorum diyor kadın...Anlamak bu kadar mı zor ?
 

yaşasın cahilliğin dayanılmaz hafifliği....cahiliz biz, hep, her daim, iyiki de cahiliz............
 


buyrun tarafımdan çekilmiş Artvinde yapımına başlanan paha biçilmez doğa değerleri olan köyleri su altında bırakan, doğaya azıcık, ama en az zararı veren (!) bir hes..bir sürü var bunlardan .henüz inşaat halinde...büyüklüğünü tahayyül etmeye çalışın kocaman bir kamyon ve şantiye belli belirsiz görünüyor


kesilen onca ağacı nereye dikecekmişiz ??? balkonlarımıza mı?? ya sular altında kalan, zeytin üzüm yetiştirilen köyler??


çok cahilsiniz çok...İkizdere de toprağı için savaşan köylüler kadar bilgili değilsiniz...
 
Son düzenleme:



2010 yılında Artvin/Şavşat'ta çektiğim, iktidar ve kan emicileri tarafından yok edilmesi kuvvetle muhtemel doğa harikaları....ya da 3-5 ağaç mı demeli yoksa....

varsa az biraz vicdanlarınız hareketlenir de susarsınız belki....
 
Muhtemeller, ihtimaller falanlar filanlar üzerinden "vicdan nerede vicdann" yazilari yazmayin bana ( bana diyorum zira birtek benim konuyu farkli ele alan)

Benim yazdiklarima varsa cevabin iz verin yoksa bana yazmayin gercekten zira yazdigima cevap yazmak yerine " vicdan vicdann susun" denmesi bana komik geliyor sadece...
 
Jean,
ne güzel anlatmışsın İkizdere'yi, doğayı bilmeyen bilmez, bilende aşık olur resmen. Nasıl büyülüdür kuşların sesi, ömrüm burda geçsin diyebileceğim yerleri kuş sesleri ve ağaçlar belirler benim, nerde kuş sesi duyuyorsam yönümü oraya çeviririm, Karadeniz'e görmeden aşık olanlardanım, en büyük hayalim orda bir yayla evi almaktı, bu gidişle Karadeniz'in o güzelliklerini yitireceğimiz için yayla evi hayalimde suya düşecek

Betonlar arasında boğulmak kaderimiz olacak sanırım, enerji üretmenin başka çaresi yok ya, yapılsın bakalım o tuhaf şeyler, birgün doğa yok olduğunda insanlar kuraklık ve kıraç toprakla yüzleştiğinde enerjiyle doyarız.
 
Artvin’in Maçahel bölgesinde yapımı süren HES projeleri ile ilgili Rize İdare Mahkemesinde görülen davada ilginç diyaloglar yaşandı.


UNESCO tarafından dünyanın sayılı biyosfer rezerv alanlarından biri olduğu gerekçesiyle koruma altına alınan Artvin’in Borçka İlçesine bağlı Maçahel bölgesinde yapımı süren Uğur 1-2 Regülatörleri ve HES projesi için köylülerin ÇED Olumlu raporu için yürütmeyi durdurma talebi ile Rize İdare Mahkemesi’ne açtıkları dava görüldü.

Duruşmaya köylüleri temsilen çevre davaları ile dikkat çeken Avukat Yakup Okumuşoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri ile HES firmasının temsilcileri katıldı. Duruşmayı HES karşıtı ve köylerinde HES yapılmasını isteyen köylüler izledi. Avukat Okumuşoğlu, savunmasında, Maçahel bölgesinin dünyada koruma altında bulunan 22 biyosfer rezerv alanından biri olduğunu belirtip ilgili bakanlığın bu yöreyi korumayarak görevini yapmamakla suçladı.

SAVUNMA AVUKATI BİYOSFER REZERV’İN NE OLDUĞUNU SORDU

Bakanlık adına söz alan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri, söz konusu HES projesiyle ilgili prosedürün yasa ve yönetmelikler çerçevesinde yerine getirildiği ve projenin çevreye herhangi bir zararı olmayacağını savundu.
HES firmasının avukatı savunmasında, Biyosfer Rezerv Alanı’nın ne olduğunu bilmediklerini belirtince salonda gülüşmeler yaşandı. Avukatın ‘Su akar Türk bakar’ deyimini hatırlatması HES karşıtlarını rahatsız etti.
Avukat savunmasında, şunları söyledi: “Ben regülatör yapısı nedir bilmem. İtirazımız Bilirkişi Raporundaki eksikliklere! Biyosfer Alanı diye kesip atıyorlar! Bilirkişi bilmiş ama bunların açıklaması olması gerekirdi. Biz de çevreye önem veriyoruz ve hatta bölgede çevresel çalışmalar ve arıcılık yapan TEMA’ya da düzenli bağışlarda bulunuyoruz. Bu nedenle herhangi bir biyolojik zarar gördüğümüzde biz zaten bunu yapmayız, zarara uğrasak da bu hassasiyeti gösterir ve projeden vazgeçeriz.”

BİZ MANYAK MIYIZ

Çevre davaları ile ön plana çıkan HES karşıtlarının avukatı Okumuşoğlu da savunmasında şöyle konuştu: “Ortadaki bilimsel raporlar, uluslararası anlaşmalar ve yaşanan katliamlar var. Bunlara karşı hâla bu projeler çevreci deniyorsa o zaman biz manyak, mazoşist miyiz? Niye kendimizi yırtıyoruz? Kazım dayı ineğini niye satıyor. Bizim için asıl olan, Anayasa, uluslararası anlaşmalar, yaşam hakkı ve yaşadıklarımızdır! Sürdürülebilir kalkınma ve çevreden yaşamdan söz ediliyor! Siz bunu HES’lerle yuvası bozulan karıncaya, yavrusunu kaybeden kuşa sorabilir misiniz? İşte bizim bu mücadelemiz aynı zamanda onların yaşam hakkı içindir.”

Mahkeme heyeti, davayla ilgili kararın daha sonra açıklanacağını kaydederek duruşmayı bitirdi.
Mahkeme sonrası yaşanan süreçle ilgili değerlendirmede bulunan DEKAP dönem sözcüsü Ömer Şan, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu mücadele süresince bize 3-5 çapulcu, vatan sevmez, eşkıya gibi yakıştırmalar yapıldı. Biz yılmadan yaşamı savunduk ve savunmaya devam edeceğiz. Bu duruşma sırasında bize bir yakıştırma daha yapıldı, yaşamın delileri, diye! Bunu da kabul ettik. Kalkınma ve enerji safsatalarıyla vadilerimize, doğal yaşam alanlarımıza dayatılan bu rant projelerine asla izin vermeyeceğiz. Su, ekosistemin ve yaşamın hakkıdır. Hiçbir canlı suya ulaşım hakkının diğerlerinden öncelikli olduğunu ileri süremez, iddia edemez. Bu nedenledir ki su, sırf bir enerji üretim aracı, alınıp-satılan bir meta olarak görülemez. Okumuşoğlu, zaten duruşma sırasında bizim söylemlerimizi de sıraladı. İşte bizim mücadelemiz ve tarihe not düşmemiz bunun içindir.”

BİYOSFER REZERV ALANI NEDİR?
Küresel öneme sahip doğal alanların korunması ve yöre halkının sürdürülebilir gelişimini sağlamak amacıyla Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından koruma altına alınan alanlara, 'Biyosfer Rezerv Alanı' deniyor. Bu alanlarda, biyosfer rezervleri, biyolojik çeşitliliğin korunması, ekonomik kalkınma ve kültürel değerlerin devamlılığı arasındaki çatışmaların sürdürülebilir bir şekilde çözülmesine dönük temel bir yaklaşım ortaya konuluyor.
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…