- 14 Ağustos 2009
- 53.296
- 42.833
- 898
Dışişleri Bize 'Eee, Ne İstiyorsunuz, Operasyon mu Yapalım' Dedi
IŞİD'in kaçırdığı rehinelerden 3'ünün yakını olan Muammer Taşdelen, "İnsanların yaşam hakları elinden alınıyor, devlet ise basın yasağı koyuyor dedi.
Türkiyenin Musul Konsolosluğundaki 49 kişinin IŞİD tarafından kaçırılmasının üzerinden 58 gün geçerken, rehine yakınlarından Muammer Taşdelen , Dışişleri Bakanı Yardımcısı Naci Koru nun kendilerine alaycı bir şekilde Eee siz ne istiyorsunuz, operasyon mu yapalım? dediğini söyledi.
Birgün gazetesinden Uğur Koç a konuşan Taşdelen, rehinelerin durumuyla ilgili yayın yasağına da tepki göstererek, İnsanların yaşam hakları elinden alınıyor, devlet ise basın yasağı koyuyor dedi.
11 Haziranda IŞİDin Türkiye Konsolosluğunu işgal etmesiyle rehin alınan 49 personelden 3ünün akrabası olan Muammer Taşdelen, rehinelerin durumuyla ilgili hiçbir gelişmeden haberleri olmadığını, aksine sürecin iyice tıkandığını söyledi. Şimdiye kadar bakan veya üst düzey hiçbir yetkilinin kendileriyle irtibata geçmediğini anlatan Taşdelen yalnızca Fatih Yıldız isimli bir Dışişleri yetkilisiyle görüştüklerini belirtti. Ancak son bir haftadır Yıldızın da telefonlarına çıkmadığını, hatta geri dönüş bile yapmadığını belirten Taşdelen Daha önce de aradığımızda Elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz gibi sözlerden başka bir şey söylemediler bize dedi.
Taşdelen, son dönemde ise rehinlerden sağlıklı bilgi almaları imkânlarının kalmadığını aktardı: Başlangıçta Konsolos Öztürk Yılmaz rehinelerin durumuna ilişkin haber veriyormuş ancak son süreçte rehinelerle Konsolos Yılmazı da ayırmışlar. Dolayısıyla alınan hiçbir haber sağlıklı değil. Konsolos üzerinden takip etme şansımız da kalmadı artık.
Yaşananların beceriksizlik, sorumsuzluk ve dirayetsizlik örneği olduğunu söyleyen Taşdelen rehine alınma sürecinde yaşananları şöyle anlattı:
Eylül 2013te bir saldırı gerçekleşiyor. Ocak 2014te de bir rapor hazırlanıyor ve tahliye talep ediliyor. Tahliyeler için 3 adet zırhlı araç isteniyor. Verilen cevap ise olumsuz. En son 10 Mayısta bir saldırı oluyor. Bu saldırıdan sonra tahliye için bakanlığa yazı yazılıyor. Ancak yine onay verilmiyor. 7 Haziranda ise kız kardeşimle konuştuğumda bana Abi, bakanlığa yazı yazıldı. Biz her an gelebiliriz. Bizi İstanbulda karşılarsınız dedi. 10unda IŞİD Musula giriyor. Hatta o gün sığınakta kalıyorlar. 11inde de IŞİD Konsolosluğu ele geçiriyor. 11 Haziranda da kız kardeşim aradı en son. Ablamla konuşurken Abla kapatmak zorundayım diyerek eşinin gelmiş olabileceğini söyleyip telefonu kapatıyor. Meğer IŞİD gelmiş.
Siemens firması 10 Haziranda oradaki 50 çalışanını tahliye ediyor da, koskoca devlet 49 tane personelini tahliye edemiyor oradan!
Görüştükleri yetkililerin kendilerine Bu konuyla alakalı herhangi bir açıklama yapmayın, Bizim açıklamalarımızdan başkasına itibar etmeyin şeklinde baskı yaptığını aktaran Taşdelen şöyle devam ediyor: Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru da 27 Haziranda Dışişleri Bakanlığında ailelerle yapılan toplantıda Basını bu durumdan uzak tutmaya çalışın. Rehinelerin durumu tehlikeye girer. Sabredin, bekleyin dedi bizlere.
Rehinelerin durumuyla ilgili basın yasağına da tepki gösteren Taşdelen İnsanların yaşam hakları elinden alınıyor, devlet ise basın yasağı koyuyor dedi.
Taşdelen, Naci Koru ile yapılan toplantıda rehinelerin aileleri tarafından Dışişlerine tepkilerin de dile getirildiğini şöyle anlatıyor: Rehinlerin aileleri o toplantıda Türkiyede eğitim ve tedavi gördüğü söylenen IŞİD militanlarını gündeme getirdi ve tepki gösterdi. Naci Koru ise yalnızca Bizim doğrudan ya da dolaylı olarak hiçbir bağlantımız yok dedi. Ancak tepkiler devam etti. Koruya Bunlar nereden çıkıyor o zaman, Hikâye mi anlatıyorsunuz diyenler oldu. Bunlar kesinlikle olmamıştır diyemedi, yaşananlarla bağlantıları olmadığını söylemekle yetindi. Bu kadar tepki gösterince Naci Koru alaycı bir şekilde E siz ne istiyorsunuz, operasyon mu yapalım? dedi.
Taşdelen Change.org adlı sitede başlattığı imza kampanyasıyla ilgili de bilgi verdi. İmzaların 4 bini geçtiğini belirten Taşdelen, 5 bine ulaştıktan sonra imzaları basın açıklamasıyla Dışişleri Bakanlığına ileteceğini söyledi.
T24
IŞİD'in kaçırdığı rehinelerden 3'ünün yakını olan Muammer Taşdelen, "İnsanların yaşam hakları elinden alınıyor, devlet ise basın yasağı koyuyor dedi.
Türkiyenin Musul Konsolosluğundaki 49 kişinin IŞİD tarafından kaçırılmasının üzerinden 58 gün geçerken, rehine yakınlarından Muammer Taşdelen , Dışişleri Bakanı Yardımcısı Naci Koru nun kendilerine alaycı bir şekilde Eee siz ne istiyorsunuz, operasyon mu yapalım? dediğini söyledi.
Birgün gazetesinden Uğur Koç a konuşan Taşdelen, rehinelerin durumuyla ilgili yayın yasağına da tepki göstererek, İnsanların yaşam hakları elinden alınıyor, devlet ise basın yasağı koyuyor dedi.
11 Haziranda IŞİDin Türkiye Konsolosluğunu işgal etmesiyle rehin alınan 49 personelden 3ünün akrabası olan Muammer Taşdelen, rehinelerin durumuyla ilgili hiçbir gelişmeden haberleri olmadığını, aksine sürecin iyice tıkandığını söyledi. Şimdiye kadar bakan veya üst düzey hiçbir yetkilinin kendileriyle irtibata geçmediğini anlatan Taşdelen yalnızca Fatih Yıldız isimli bir Dışişleri yetkilisiyle görüştüklerini belirtti. Ancak son bir haftadır Yıldızın da telefonlarına çıkmadığını, hatta geri dönüş bile yapmadığını belirten Taşdelen Daha önce de aradığımızda Elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz gibi sözlerden başka bir şey söylemediler bize dedi.
Taşdelen, son dönemde ise rehinlerden sağlıklı bilgi almaları imkânlarının kalmadığını aktardı: Başlangıçta Konsolos Öztürk Yılmaz rehinelerin durumuna ilişkin haber veriyormuş ancak son süreçte rehinelerle Konsolos Yılmazı da ayırmışlar. Dolayısıyla alınan hiçbir haber sağlıklı değil. Konsolos üzerinden takip etme şansımız da kalmadı artık.
Yaşananların beceriksizlik, sorumsuzluk ve dirayetsizlik örneği olduğunu söyleyen Taşdelen rehine alınma sürecinde yaşananları şöyle anlattı:
Eylül 2013te bir saldırı gerçekleşiyor. Ocak 2014te de bir rapor hazırlanıyor ve tahliye talep ediliyor. Tahliyeler için 3 adet zırhlı araç isteniyor. Verilen cevap ise olumsuz. En son 10 Mayısta bir saldırı oluyor. Bu saldırıdan sonra tahliye için bakanlığa yazı yazılıyor. Ancak yine onay verilmiyor. 7 Haziranda ise kız kardeşimle konuştuğumda bana Abi, bakanlığa yazı yazıldı. Biz her an gelebiliriz. Bizi İstanbulda karşılarsınız dedi. 10unda IŞİD Musula giriyor. Hatta o gün sığınakta kalıyorlar. 11inde de IŞİD Konsolosluğu ele geçiriyor. 11 Haziranda da kız kardeşim aradı en son. Ablamla konuşurken Abla kapatmak zorundayım diyerek eşinin gelmiş olabileceğini söyleyip telefonu kapatıyor. Meğer IŞİD gelmiş.
Siemens firması 10 Haziranda oradaki 50 çalışanını tahliye ediyor da, koskoca devlet 49 tane personelini tahliye edemiyor oradan!
Görüştükleri yetkililerin kendilerine Bu konuyla alakalı herhangi bir açıklama yapmayın, Bizim açıklamalarımızdan başkasına itibar etmeyin şeklinde baskı yaptığını aktaran Taşdelen şöyle devam ediyor: Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru da 27 Haziranda Dışişleri Bakanlığında ailelerle yapılan toplantıda Basını bu durumdan uzak tutmaya çalışın. Rehinelerin durumu tehlikeye girer. Sabredin, bekleyin dedi bizlere.
Rehinelerin durumuyla ilgili basın yasağına da tepki gösteren Taşdelen İnsanların yaşam hakları elinden alınıyor, devlet ise basın yasağı koyuyor dedi.
Taşdelen, Naci Koru ile yapılan toplantıda rehinelerin aileleri tarafından Dışişlerine tepkilerin de dile getirildiğini şöyle anlatıyor: Rehinlerin aileleri o toplantıda Türkiyede eğitim ve tedavi gördüğü söylenen IŞİD militanlarını gündeme getirdi ve tepki gösterdi. Naci Koru ise yalnızca Bizim doğrudan ya da dolaylı olarak hiçbir bağlantımız yok dedi. Ancak tepkiler devam etti. Koruya Bunlar nereden çıkıyor o zaman, Hikâye mi anlatıyorsunuz diyenler oldu. Bunlar kesinlikle olmamıştır diyemedi, yaşananlarla bağlantıları olmadığını söylemekle yetindi. Bu kadar tepki gösterince Naci Koru alaycı bir şekilde E siz ne istiyorsunuz, operasyon mu yapalım? dedi.
Taşdelen Change.org adlı sitede başlattığı imza kampanyasıyla ilgili de bilgi verdi. İmzaların 4 bini geçtiğini belirten Taşdelen, 5 bine ulaştıktan sonra imzaları basın açıklamasıyla Dışişleri Bakanlığına ileteceğini söyledi.
T24